Dünyanın en büyük santrali

Dünyanın en büyük santrali
Aliağa’da 285 milyon Euro’luk yatırımla kurulan ve dünyanın en büyük gaz motorlu elektrik santrali olma özelliğini taşıyan Çakmaktepe Enerji Santrali, 2 Ekim Cumartesi günü açılıyor

İzmir’in Aliağa İlçesi’nde 285 milyon Euro’luk yatırımla kurulan, 280 megawat güce sahip, 28 gaz motoru ve 2 buhar türbininden oluşan Çakmaktepe Enerji Santrali, 2 Ekim Cumartesi günü, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın da katılacağı törenle açılacak. Dünyanın en büyük gaz motorlu elektrik santrali olma özelliğini taşıyan Çakmaktepe, Wärtsilä teknolojisiyle hayata geçirildi. Santralin ürettiği elektrik Türk enerji piyasasına satılacak ve yaklaşık 350 bin meskene elektrik sağlayacak.
‘Gelecek’ için enerji...Aliağa Çakmaktepe Enerji Üretim A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Atıl Akkan, Çakmaktepe Enerji Santrali’nin ilk etapta dört gaz motoru ve 34.8 megawat kapasiteyle kurulduğunu, artan ihtiyacı karşılamak amacıyla 2008 başında ikinci etap yatırıma başlama kararı aldıklarını söyledi. Sekiz gaz motoru ilavesiyle kapasitelerini 105 megawata çıkarmayı planladıklarını belirten Akkan, altı ay sonra ise yeni bir kararla 28 gaz motoru ve 280 megawat kapasiteye ulaşmayı hedeflediklerini kaydetti.
Tüm dünyayı etkisi altına alan ekonomik krize rağmen yatırıma devam kararlarından ödün vermediklerini, ikinci ve üçüncü etap yatırımlarını krizin en yoğun hissedildiği 2008 ortalarında başlatarak toplam 285 milyon Euro’luk yatırım yaptıklarını ifade eden Atıl Akkan, toplamda 280 megawat kapasiteye sahip Aliağa Çakmaktepe Enerji Santrali ve Kombine Çevrim Sistemi’nin açılışını yapacak olmanın gururunu yaşadıklarını bildirdi. Akkan, “gelecek için enerji üretmek” amacıyla başladıkları yollarına bir dünya devi olarak devam ettiklerini sözlerine ekledi.
Milliyet Ege 30/09/2010

TBB'den 'dolandırıcılık' uyarısı

TBB'den 'dolandırıcılık' uyarısı


TBB, "Amacı dolandırıcılık olan söz konusu e-posta ve içerisinde belirtilen link ile TBB'nin ve bankaların bir ilgisi bulunmamaktadır" açıklaması yaptı.
İSTANBUL- Türkiye Bankalar Birliği (TBB), banka müşterilerine birlik adı kullanılarak gönderilen dolandırma amaçlı e-postalarla ilgili vatandaşları uyardı.

TBB açıklamasına göre, Türkiye Bankalar Birliği adı kullanılarak banka müşterilerine gönderilen bir e-posta mesajında, kredi kartı borcunu öğrenmek amacıyla e-posta mesajı içerisindeki linke tıklanarak kredi kartı, son kullanma tarihi, güvenlik kodu, şifre vb bilgilerin girilmesinin talep edildiği belirtildi.

Açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Amacı dolandırıcılık olan söz konusu e-posta ve içerisinde belirtilen link ile Türkiye Bankalar Birliği'nin ve bankaların bir ilgisi bulunmamaktadır.

Bu tip sahte e-postalarda yer alan linklerin açılmaması, talep edilen bilgilerin kesinlikle doldurulmaması gerekmektedir.

Kredi kartı bilgilerinin ve kişisel bilgilerin elde edilmesine yönelik olarak gönderilen bu tür kötü niyet içeren mesajlara itibar edilmemesi, olası dolandırıcılık eylemlerine maruz kalınmaması için büyük önem arz etmektedir."
Dünya 30/09/2010

Basel II'de yol haritası belli değil

Basel II'de yol haritası belli değil


BDDK, Basel II düzenleme taslaklarının yayımlanarak görüşe açılmasını 'olumlu' olarak değerlendirdi.
ANKARA - Bankacılık Sektörü Basel-II İlerleme Raporunda, CRD/Basel II uygulamasına ilişkin olarak son 6 aydaki gelişmelerin nasıl değerlendirildiğine bakıldığında, en olumlu olarak değerlendirilen gelişmenin Basel II düzenleme taslaklarının yayımlanarak görüşe açılması, en olumsuz olarak değerlendirilen gelişmenin ise Basel II'ye geçiş süreci ve yol haritasının belli olmamasının olduğu bildirildi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), "Eylül 2010 Bankacılık Sektörü Basel II İlerleme Raporu"nu yayımladı.

Dünya çapındaki birçok ülkede Basel-II'ye uyum çalışmalarının devam ettiğine işaret edilen raporda, Türkiye'de Basel-2 uygulamasına yönelik olarak, CRD ve Basel-II ile uyumlu düzenleme taslaklarının Nisan 2010 itibarıyla sektörün ve kamuoyunun görüşlerine sunulduğu belirtildi.

Bu taslaklara ilişkin olarak iletilen görüşlerin değerlendirilmesi sürecinin halen devam ettiği ifade edilen raporda, ayrıca, CRD/Basel II'ye uyum konusunda yürüttükleri çalışmaların yakından takip edilmesi amacıyla bankalardan 6'şar aylık dönemlerde "Bankaların CRD/Basel II'ye Geçişine İlişkin İlerleme Anketi"nin talep edildiği ve ankete verilen cevaplar değerlendirilerek kamuoyunun bilgilendirilmesi amaçlandığı kaydedildi.

Türk bankacılık sektörü toplam aktif büyüklüğünün yüzde 48,1'ini oluşturan bankaların bireysel bazda, yüzde 35,5'ini oluşturan bankaların ise konsolide bazda Basel II'ye geçişe ilişkin strateji ve politikalarını yönetim kurullarının onayına sunduğu veya söz konusu strateji ve politikaları yönetim kurullarına onaylatarak uygulamaya koyduğu belirtilen raporda, şu değerlendirmelerde bulunuldu:

-Bankacılık sektörünün yüzde 99'u CRD/Basel II çalışmalarını yürütecek üst yönetimini, yüzde 88'i birimlerini oluşturmuş, yüzde 82'si sorumlu personelini, yüzde 70'i ise komitelerini belirlemiştir.

-Bankaların CRD/Basel II'ye uyum durumu anketler üzerinden incelendiğinde kredi riskinde bankaların yüzde 99'unun standart yaklaşıma, yüzde 53'ünün ise içsel derecelendirmeye dayalı yaklaşıma yüzde 50 ile yüzde 100 arasında uyum sağladığı görülmektedir.

-Bankaların tamamı piyasa riskinde standart yönteme uyum sağlarken, içsel ölçüm yöntemlerinde ve değerlemeye ilişkin hususlarda büyük ölçüde (yüzde 75-yüzde 100) uyumlu olan bankaların oranı sırasıyla yüzde 86 ve yüzde 83'tür.

-Spesifik riske ilişkin hususlara büyük ölçüde uyumlu olduğunu belirten bankaların oranı yüzde 38 seviyesinde kalmaktadır.

-Operasyonel riskte bankaların tamamı şu anda kullanılmakta olan temel gösterge yaklaşımına uyum sağlarken, standart yaklaşımda yüzde 75 ile yüzde 100 arasında uyum sağlayan bankaların oranı yüzde 31'de kalmaktadır.

-İkinci yapısal bloğa uyumun birinci yapısal bloğa kıyasla daha düşük düzeyde olduğu dikkati çekmektedir.

-Kredi riskinin birinci yapısal blokta kapsanmayan hükümlerine ilişkin uyum durumunun yüzde 75-100 aralığında olduğunu belirten bankalar sektörün sadece 9'unu oluşturmaktadır.

-Yapısal faiz oranı riski ve likidite riskine ilişkin uyum düzeyi yüzde 50-100 aralığında olan bankaların Türk bankacılık sistemi aktif büyüklüğü içindeki payı ise yüzde 99 düzeyindedir.

-Üçüncü yapısal blok hükümlerine ise bankaların yüzde 93'ünün yüzde 50-100 arasında uyum sağladığı görülmektedir.

"Geçiş süreci belli değil"

CRD/Basel II ile ilgili karşılaşılan sorunlara ve kısıtlara bakıldığında bankaların öncelikli engelinin "veri eksikliği" olduğunun görüldüğüne dikkati çekilen raporda, bu kısıtı, mevzuattaki belirsizlikler ve teknolojide karşılaşılan sorunların takip ettiği belirtildi.

CRD/Basel II uygulamasına ilişkin olarak son 6 aydaki gelişmelerin nasıl değerlendirildiğine bakıldığında, en olumlu olarak değerlendirilen gelişmenin "Basel II düzenleme taslaklarının yayımlanarak görüşe açılması", en olumsuz olarak değerlendirilen gelişmenin ise "Basel II'ye geçiş süreci ve yol haritasının belli olmaması" olduğu vurgulandı.

"Kredi riskinin hesaplanmasında bankaların büyük bir kısmı uygulamanın başlamasını takip eden 3 yıl içerisinde ileri yöntemlere geçmeyi planlamakta, bu çalışmalar kapsamında veri biriktirmekte, yine büyük kısmı stres testleri uygulamakta ve bankaların tamamına yakını kredi riski analiz sonuçlarını karar alma süreçlerinde kullanmaktadır" denilen raporda, operasyonel risk hesaplamasında bankaların büyük çoğunluğunun nihai olarak ileri ölçüm yaklaşımını hedeflediği ve operasyonel risk analiz sonuçlarını karar alma süreçlerinde kullandığı ifade edildi. Raporda, şunlar kaydedildi:

"Piyasa risklerinin ölçümünde bankaların tamamına yakını içsel modeller kullanmakta, stres testleri uygulamakta, analiz sonuçlarını karar alma süreçlerinde kullanmakta ve sektörün yüzde 95'i yasal sermaye hesaplamalarında içsel model kullanımını planlamaktadır. CRD/Basel II ile ilgili olarak, bankacılık sektörü toplam aktif büyüklüğünün yüzde 8,7'sini oluşturan bankalar ekonomik sermaye tahsisi uygulamasına gerek görmez iken, yüzde 3,3'ü ekonomik sermaye tahsisini uygulamakta, kalan kısım ise konuya ilişkin çalışmalarını sürdürmektedir. Bankaların ikinci yapısal blok kapsamında ele alınan yapısal faiz oranı riski, likidite riski ve yoğunlaşma risklerini çoğunlukla tanımlamış oldukları, ancak karşı taraf risklerine ilişkin strateji ve politikalarını yeni oluşturmaya başladıkları görülmektedir. Üçüncü yapısal blok kapsamında ise bankacılık sektörünün kamuya açıklama yükümlülüklerine büyük ölçüde uyumlu olduğu görülmektedir."
Dünya 30/09/2010

MB, 'faiz indir' baskısını bankalara yıktı

MB, 'faiz indir' baskısını bankalara yıktı


'Munzam karşılık' uygulamasını eleştiren Ziraat Bankası GM Çağlar, yatırım kredisi talebinde büyük bir artış olduğunu söyledi.


ANKARA - Merkez Bankası'nın, krizden çıkış stratejisi adı altında munzam karşılıkları yukarıya çekmesini eleştiren Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar, bu hamlenin MB'nin kendi üzerindeki 'faizleri indir' baskısını bankalara yıkma operasyonu olduğunu savundu. Çağlar, kendilerine gelen yatırım kredisi talebi sayısında büyük bir artış olduğunu açıkladı.

Çağlar, Ziraat Bankası'nın Manchester Üniversitesi ile geliştirdiği ortak yüksek lisans programının 2010-2011 eğitim döneminin başlaması nedeniyle düzenlenen törenden sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir soru üzerine Merkez Bankası'nın TL zorunlu karşılık oranını yüzde 5'ten yüzde 5,5'e, döviz karşılık oranını da yüzde 10'dan yüzde 11'e yükselttiğini ve faiz uygulamasına son verdiğini hatırlatan Çağlar, şöyle devam etti:

"Bunun, bankaların geliri üzerine bir maliyeti var. Türk Lirası'ndaki bu operasyonun yıllık maliyeti 1 milyar lira. Türk bankacılık sisteminin 1 milyar liralık karını olumsuz etkileyecek. Bankalar 1 milyar lira karından taviz verdiklerinde, bu karlılığı tolere etmek için bu sefer kullandırılan krediler üzerine komisyon ya da faiz artışı şeklinde yansıtacaklar. Dolayısıyla piyasada 'faizler aşağı insin, düşsün' şeklindeki baskı, bir başka yöntemle, bir anlamda karlılık korunması saikiyle faizleri yukarı çekmiş oldu. Merkez Bankası kendi üzerindeki faizi indirimi baskısını azaltmak için munzam operasyonu yapmış oldu."

Dünyadaki merkez bankalarının kendi bankacılık sistemini ayakta tutabilmek için ciddi kaynaklar aktardığını, bunların geri çekilmesi, 'sterilizasyonu' için bu tarz stratejileri uygulamak durumunda kaldığını anlatan Çağlar, "Ama bizim Merkez Bankamızın, bankalarımızın sağlam olması, bu krizde Merkez Bankasının finansal desteğine ihtiyaç duymaması sebebiyle, Batı'daki gibi böyle bir stratejisi takip etmesi, bana çok doğru gelmedi" dedi.

Bankaların karlılığı azalacak

Merkez Bankası'nın kredilerdeki genişlemeyi dikkate alarak, enflasyonist baskı gerekçesi ile böyle bir karar almış olması ihtimalini de değerlendiren Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar, şöyle konuştu:

"Açıklamada, kredilerde beklentilerin üzerinde bir genişlemeden bahsediyor. Dünyadaki bütün ülkelerin büyüme, resesyon sorunu yaşadığı bir ortamda, Türkiye'nin biraz daha farklılaşması, hızlı büyümesi için kredi genişlemesinin faiz yöntemleri ile engellenmesi çok doğru gelmiyor.

Toplam bankacılık sektörünün karı geçen yıl 21 milyar lira idi. Bunun 1 milyarı gitti. BDDK Başkanı da açıkladı, yılın ikinci çeyreğinde faizler çok daha hızlı daralacak. Dolayısıyla karlılıkla ilgili, herkes bir önceki yılın karını yakalama gayretinde iken bir de ekstradan böyle bir daralma, (1 milyar liralık daralma bir yıllık bir şeydi, ama onun 3'te biri son çeyreğe yansıyacak) dolayısıyla böyle bir geriye çekilme operasyonu ki henüz ivmelendiğimiz bir dönemde iyi olmadı."

Çağlar, banka karlarındaki 1 milyar liralık azalmanın Ziraat Bankası'na yansımasının ise yüzde 15 düzeyinde, 150 milyon lira civarında olacağını söyledi.

En fazla bireysel kredi Ziraat'te

Türkiye'nin 2001 krizinde de aynı şeyi yaşandığını, bankaların, bilançosuna bakarak kredi vereceği şirket sayısının azaldığını, bunun üzerine bankaların ertelenen tüketici taleplerini realize etme yönüne gittiğini ve bireysel kredilere ağırlık verdiğini anlatan Çağlar, Ziraat Bankası'nın bu işin öncülüğünü yaparak en fazla bireysel kredi veren banka haline geldiğini kaydetti.

Bireysel kredilere yüklenerek riskin tabana yayıldığını ve tüketici taleplerinin tv, otomobil, konut ve sanayi üretimini olumlu etkilediğini, artırdığını hatırlatan Genel Müdür Çağlar, bunun şirketlerin bilançolarının düzelmesini sağladığını, şirketlerin bilançosu düzelince de bankaların bilançolara bakarak kredi verme durumuna geldiğini ve böylece son 7 yılda Türkiye'nin yılda ortalama yüzde 6,9 büyüyebildiğini vurguladı.

Bankalar 'bireysele' yüklendi

Bu krizde de insanların yine taleplerini ertelediğine ve 2001'den farklı olarak Türkiye'nin dış talep kaybıyla da karşı karşıya bulunduğuna işaret eden Ziraat Bankası Genel Müdürü Çağlar, şöyle devam etti:

"Dolayısıyla biz yine bankalar olarak bireysel kredilere yüklendik. Kredilerdeki ivmelenme, şirketlerin 2008'de yavaşlamaya başlayan, 2009'de derinleşen bilançolarının düzelmesine vesile oldu. Şimdi kurumsal firmalarda, KOBİ'lerde dünyanın en büyük rekabetini yaşıyoruz. Bu rekabet, bizim onları krediye sevketmemiz, kredi ile buluşturmamız, Türkiye'ye iş ve aş olarak dönüyor. Bütün bunların sonucunda mutlaka ki Merkez Bankası, görevi gereği, enflasyonist baskılara karşı tedbir almak zorunda. Ama işe, aşa ihtiyacı olan ülke olarak, dünyadan sıyrılma eğiliminde olan bir ülke olarak bu çıkışın benzer yöntemlerle kullanmaması iyi olurdu. "

Çağlar, "İstihdama olumsuz mu etki edecek" sorusu üzerine, "Kredi vermemizi yavaşlatacak hiçbir şeyi, şu aşamada değil, belki daha sonra, bir sene sonra, belki böyle bir fren, buna motor fren demek lazım, bir sene sonra belki daha uygun mu olurdu bilmiyorum. Enflasyonist kaygılara bağlı olarak..." dedi.

Yatırım kredisi talebi 'inanılmaz' boyutta

Türkiye'de genellikle firmalardan kısa vadeli ticaret veya finansman kredisi talebi gelirken, bir bankacı olarak ilk defa bu dönemde inanılmaz bir şekilde yatırım kredisi talebi geldiğini gözlemlediğini anlatan Can Akın Çağlar, "İnsanlar 5-10 yıl vadeli yatırım finansmanı kredisi istiyor. Bankacılık rekabet şartları çerçevesinde bu işte ciddi pozisyon alınıyor. Bunların hepsi iş ve aş olarak sonuçlanıyor" diye konuştu.

Ziraat Bankası'nın yurtdışında banka satın alması girişimleri ile ilgili bir soru üzerine de Çağlar; IMF toplantıları nedeniyle gideceği Newyork'ta çok sayıda uluslararası yatırım ve danışmanlık şirketi ile görüşeceğini, bu şirketlerin ellerindeki banka portföyünü sunduklarını kaydetti.

Türkiye'nin 2015'te bölgesel güç olma stratejisine paralel olarak Ziraat Bankası'nın da önemli yapılanma sürecine girdiğini belirten Çağlar, "2015'te Ziraat'i bugünküne göre tanınamayacak bir noktaya getireceğiz" dedi.
Dünya 30/09/2010

Katmerciler, Borsa'da işlem görmek için başvurdu

Katmerciler, Borsa'da işlem görmek için başvurdu


Katmerciler Araç Üstü Ekipman Sanayi'nin halka arz edeceği hisse tutarı 3 milyon lira, halka arz sonrası sermayesi ise 12 milyon 500 bin lira olacak.
İSTANBUL - Katmerciler Araç Üstü Ekipman Sanayi ve Ticaret A.Ş., Borsa'da işlem görmek üzere dün başvuruda bulundu.

İMKB'nin internet sitesinde yayımlanan duyuruda yer alan bilgilerde, Katmerciler Araç Üstü Ekipman Sanayi'nin halka arz edeceği hisse tutarı 3 milyon lira, halka arz sonrası sermayesi ise 12 milyon 500 bin lira olarak görülüyor.

Şirketin internet sitesinde yer alan bilgilere göre, Katmerciler Araç Üstü Ekipman Sanayi ve Ticaret A.Ş., 1985 yılında İsmail Katmerci tarafından ikinci grup şirketi olarak kuruldu. Üretim tesislerini 1993 yılında 14.500 metrekare arsa üzerinde 3.200 metrekare kapalı alanda yürütmek üzere İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi-Çiğli adresine taşındı. 1996 yılında kapalı alan 3.300 metrekare artırılarak 6.500 metrekareye çıkarıldı.

Katmerciler halen İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesinde 31.500 metrekare arsa üzerinde 12.000 metrekaresi kapalı alanda araç üstü ekipman üretimi yapmaya devam ediyor.

1998 yılında Japonya'ya ihracata başlayan şirket, bugüne kadar Asya'dan Avrupa'ya, Afrika'dan Ortadoğu'ya uzanan geniş bir coğrafyada 39 ülkeye ihracat gerçekleştirdi.
Dünya 30/09/2010

Karaköy Güllüoğlu'ndan 'online baklava'

Karaköy Güllüoğlu'ndan 'online baklava'


Karaköy Güllüoğlu Baklavaları, Türkiye'nin her yanına online satışla hizmet verecek.
İSTANBUL - Karaköy Güllüoğlu Baklavaları, www.karakoygulluoglu.com ve www.baklavasiparisi.com siteleri üzerinden Türkiye'nin her yanına online satışa başladı.

Karaköy Güllüoğlu Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Güllü, yazılı açıklamasında, site ile Türkiye genelinde kargo, İstanbul içinde ise kurye servisi ile hizmet vereceklerini bildirdi.

Uzun süredir üzerinde çalıştıkları projeyle müşterilerine daha iyi hizmet ulaştıracaklarını kaydeden Güllü, açıklamasında şunları kaydetti:

"Müşterilerimizin neden Karaköy'den başka yerde şube açmadığımız sitemi artık son bulacak. Teknoloji ilerledikçe tüketicilerin de alışkanlıkları farklılık arz ediyor. Şimdilerde herkes ihtiyacı olan ürünlere hemen ulaşmak ve kalitesine inandığı ürünleri internet üzerinden satın almak istiyor. Biz de mağazamıza gelemeyen 60 yılı aşan sadık müşterilerimizin ısrarları üzerine, ürünlerini adreslerine teslim ediyoruz.

İnternetten başlatmış olduğumuz online sipariş www.karakoygulluoglu.com, www.baklavasiparisi.com sitelerimizle Türkiye genelinde kargo ile İstanbul içinde ise kurye servisi ile hizmet veriyoruz. Edirne'den Kars'a kadar Türkiye'nin hemen her yerinden siparişlerin gelmesi, ürünlerimize olan talebin göstergesi olarak bizleri çok mutlu ediyor. E-ticareti kullanan, 60 yılı aşkın bir süredir lezzetimize ve kalitemize güvenerek, uzak semtlerden, illerden Karaköy'e gelen müdavimlerimize de farklı lezzetler tattırmak ve kolay ulaştırmak istiyoruz."
Dünya 30/09/2010

Helal sektörü görücüye çıkıyor

Helal sektörü görücüye çıkıyor


Helal ve Sağlıklı Ürünler Fuarı, CNR Expo Fuar Merkezi'nde kapılarını yarın açıyor.
İSTANBUL - Helal gıdadan, helal tekstile ve kozmetiğe kadar pek çok ürünün sergileneceği Helal ve Sağlıklı Ürünler Fuarı, yarın CNR Expo Fuar Merkezi’nde ziyaretçilere kapılarını açıyor.

Türkiye’de ilk kez düzenlenecek olan fuarın, sektörün Türkiye'deki gelişiminde bir sıçrama tahtası olması bekleniyor.

30 Eylül-03 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek ve 50 firmanın katılacağı Helal ve Sağlıklı Ürünler Fuarı'nda katılımcıların yüzde 30'unu Malezya, İran, Amerika, Hindistan ve Rusya'dan gelen firmalar oluşturuyor.

Fuara Türkiye'den Seyidoğlu, Ağdap Tekstil, Anti Natural, Balarısı, Beyza Piliç, Çiftlik, Çorum Un, Ektaş, Erpiliç, Helal Kozmetik, İtimat Süt, Kandazlar, Karahan Un, Öznesil, Progıda, Rumeli Maya ve Şifa Yemek'in aralarında bulunduğu önemli firmalar katılıyor.

Helal Ve Sağlıklı Ürünler Fuarı'na Irak, İran, Malezya, Endonezya, Pakistan, Hindistan, Bangladeş, Mısır, Kuveyt, Katar, Umman, Yemen, Hollanda, İngiltere, Fransa ve Finlandiya'nın aralarında bulunduğu çeşitli ülkelerden alım heyetlerinin gelmesi bekleniyor.
Dünya 30/09/2010

BJK İnönü, 'Fi-Yapı İnönü' Stadı oldu

BJK İnönü, 'Fi-Yapı İnönü' Stadı oldu


Fi-Yapı ile iki yıllık sözleşme imzalayan kulüp, 1 Ekim'den itibaren yeni ismiyle anılacak.
İSTANBUL - Beşiktaş Kulübü, BJK İnönü Stadı'na isim sponsorluğu için Fi-Yapı ile iki yıllık sözleşme imzaladı.

Beşiktaş Futbol Yatırımları Sanayi ve Ticaret A.Ş'nin Kamuyu Aydınlatma Platformuna (KAP) gönderdiği yazıda, şirket ile Fi-Yapı İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında imzalanan sözleşme ile BJK İnönü Stadı'nın isminin 1 Ekim 2010-15 Eylül 2012 tarihleri arasında "Fi-Yapı İnönü Stadı" olarak kullanılmasına karar verildiği bildirildi.

Açıklamada, Fi-Yapı'nın bu reklam anlaşması kapsamında, şirkete 1 Ekim 2010-30 Eylül 2011 dönemi için toplam 3 milyon 500 bin lira artı KDV, 1 Ekim 2011-15 Eylül 2012 dönemi için ise toplam 3 milyon dolar artı KDV tutarında ödeme yapmasının kararlaştırıldığı kaydedildi.
Dünya 30/09/2010

Rönesans, Rusya oteli için IHG ile anlaştı

Rönesans, Rusya oteli için IHG ile anlaştı


Rusya'nın ikinci, St.Petersburg'un ilk CrownePlaza'sı olacak projenin açılışı 31 Mart 2011'de yapılacak.
ANKARA - Rusya'da birçok yatırıma imza atan Rönesans Holding, yeni yatırımı olan 195 odalı otel projesinin işletme anlaşmasını 1 Ekim Cuma günü, InterContinental Hotel ile imzalayacak.

Rönesans Holding yaptığı açıklamada, St. Petersburg'daki otel yatırım projesinde operatör olarak Inter Continental ile anlaşacağını bildirdi.

İmza töreni 1 Ekim Cuma günü, Rönesans Holding Başkanı Erman Ilıcak ve Inter Continental Hotels Group (IHG) Genel Müdürü Jennifer Fox'un katılımıyla St.Petersburg Yusupovskiy Sarayı'nda yapılacak.

Otel, InterContinental bünyesindeki 7 farklı markadan biri olan 4 yıldızlı Crowne Plaza olarak işletilecek.

Projenin yüzde yüz Rönesans Holding yatırımı olduğunun altının çizildiği açıklamada, otelin St.Petersburg'un merkezinde Ligovsky caddesi üzerinde, şehrin en popüler ve turistik caddesi olan Nevskiye Caddesi ile Moskovsky tren istasyonuna 200 metre mesafede olduğu belirtildi.

Projenin 2 bloğu otel, 2 bloğu ofis olmak üzere 4 bloktan oluştuğu, yatırım maliyetinin ise 60 milyon euroya ulaştığı kaydedildi.

Açıklamada, InterContinental Hotels Group'un (IHG) 100'den fazla ülkede 650 bin yatak kapasitesi ve bünyesindeki 7 farklı markayla dünyanın sayılı otel operatörleri arasında olduğu ifade edildi.
Dünya 30/09/2010

Ekonomi Haberleri Ekonomi Yorumları

HSBC, "FED gelecek 6 ayda 500 milyar dolarlık daha varlık alımı içeren yeni bir kantitatif gevşetme programı açıklarsa dolar yüzde 2-3 daha düşer" açıklaması yaptı.
İSTANBUL - Uluslararası yatırım kuruluşu HSBC'nin analistleri tarafından hazırlanan raporda, Fed'in gelecek 6 ayda 500 milyar dolarlık daha varlık alımı içeren yeni bir kantitatif gevşetme programı açıklaması halinde doların yüzde 2-3 daha değer kaybedeceğini ve altın fiyatının 1400 dolar/ons düzeylerine kadar çıkacağını öngördü.
Kuruluşun değerlendirmesinde öte yandan bu yönde bir kararın 10 yıllık tahvil getirilerinde 20-40 baz puan daha düşüş getirebileceği kaydedildi.

Raporda Fed'in bir sonraki toplantıya kadar 100 milyar dolarlık varlık alımı planı açıklaması halinde tahvil getirilerinde yüzde 0.1-0.2 düşüş olacağı ve altın fiyatının 1360 dolar/ons düzeyine çıkacağı tahmin edildi.
HSBC, bir sonraki toplantıya kadar yalnızca 50 milyar dolarlık bir alım açıklanması halinde ise 10 yıllık tahvil getirilerinin yüzde 0.1-0.3 artacağını, doların yüzde 1 değer kazanıp altının 1275 dolar/ons düzeyine ineceğini tahmin etti.

DÜNYA 26/10/2010

Kapasite kullanımı 7,1 puan arttı

İmalat sanayi genelinde kapasite kullanım oranı ekimde yüzde 75,3 oldu.

İmalat sanayi genelinde kapasite kullanım oranı, geçen yılın aynı ayına göre 7,1 puan artarak yüzde 75,3 oldu. Kapasite kullanım oranı, Eylül ayına göre 1,8 puan arttı.
Merkez Bankası tarafından düzenlenen ve Ekim ayında imalat sanayisinde faaliyet gösteren bin 882 işyerinin katılımıyla gerçekleştirilen "İktisadi Yönelim Anketi"sonuçları açıklandı.
Buna göre geçen yılın aynı ayında yüzde 68,2 olan kapasite kullanım oranı, 2010 Ekim ayında yüzde 75,3 olarak belirlendi.
Kapasite kullanım oranı Eylül ayında yüzde 73,5 düzeyindeydi.
İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranı çalışması, imalat sanayi sektöründe faaliyet gösteren iş yerlerinin anket döneminde mevcut fiziki kapasitelerine göre fiilen gerçekleşen kapasite kullanımlarının belirlenmesi amacıyla yapılıyor.

DÜNYA 26/10/2010

Elektrik ve su borçları da yapılandırılıyor

Babacan, elektrik, su ve emlak vergisi borçlarının yeniden yapılandırma kapsamına alındığını açıkladı.
İSTANBUL - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, elektrik, su ve emlak vergisi borçlarının yeniden yapılandırılacağını açıkladı.
Maliyet kalemlerinde anormal değişiklik olmadıkça akaryakıt ve doğalgaza zam yapmayı düşünmediklerini söyleyen Bakan Babacan, 2B'lerle ilgili çalışmanın belli bir noktaya geldiğini söyleyen Bakan Babacan, çalışmayı en kısa sürede tamamlayıp, Meclis'e sunacaklarını bildirdi. Bakan Babacan, 2B'yle ilgili düzenlemeyi seçimden sonraya bırakmamayı düşünmediklerinin altını çizdi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, NTV'ye verdiği röportajda vergi ve sigorta primi borçlarının yeniden yapılandırılmasına yönelik olarak bugün Başbakan Tayyip Erdoğan ile bir görüşme yapacaklarını açıkladı.
Vergi ve prim borçlarının yeniden yapılandırılması konusunda bakanlarla yaptıkları çalışmaların aşağı yukarı tamamlanma aşamasında olduğunu ifade eden Bakan Babacan, çalışmanın bugün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la yapılacak toplantıda değerlendirileceğini vurguladı. Gerçekleştirilecek bu toplantı sonrasında, vergi ve prim borçlarının yapılandırılması konusunda bir noktaya varılabileceğine dikkat çeken Babacan, ya da biraz daha çalışılması gerekebileceğini kaydetti.
Başbakan Erdoğan'ın daha önce yeniden yapılandırma için en geç Ekim ve Kasım takvimi verdiğini hatırlatan Babacan, çalışmaların bayağı ilerlediğini, bu nedenle söz konusu takvime uyulacağını kaydetti. Yeniden yapılandırma kapsamına elektrik, su, emlak vergisi borçlarının da girdiğini söyleyen Babacan, "Biz düzenlemeye şöyle baktık: Vatandaş ile kamu arasındaki borç alacak meselelerini mümkün olduğunca kapsayalım istedik. Burada Ziraat Bankası ve Halk Bankası'yla ilgili düzenlemeye gerek yok. Onlar kendi kanunu çerçevesinde bankalar tek tek bu işleri yapabiliyorlar" dedi.
IMF'de Türkiye'nin hissesi artıyor
IMF'de temsil koltuğuna sahip olma konusunda ne yapılacağının sorulması üzerine şu açıklamalarda bulundu: "IMF'nin yönetim yapısında 2. Dünya Savaşı'nın galibi ülkelerin ağırlığının görüleceğini dile getiren Babacan, "O günkü güç dengesi öyleymiş. Koltuklara oturmuşlar kalkmıyorlar. Belçika'nın başkanlığını yaptığı 10 ülkelik bir gruptayız. Bizim adımıza Belçika masada oturuyor.
İlk dalga IMF raporunda Türkiye'nin hissesi arttı. Son dalgayla Türkiye'nin hissesi ilk başa göre iki kata yakın artıyor. Hisse yapısı değişiyor, kotalar değişiyor. Bunun yansıtıldığı icra direktörlüğünün oluşturulmasından daha doğru bir şey yok. Hangi ülkelerin olması gerektiğiyle ilgili mutabakat var da, o koltuklardan kimin kalkacağı önemli. Gelişmiş Avrupa ülkelerinden ikisinin o koltuklardan birinin kalkması gerekti. Avrupalılar kimin kalkacağını, daha sonra kimin oturacağı önemli.
Türkiye'nin temsilinin daha fazla artması yönünde bir kanaat var. Ama hangi iki ülke olduğu belli değil. Avrupalılar kendi arasında kimin kalkacağına karar verecek. Daha sonra kimin oturacağı belirlenecek. Şu önemli, IMF hep ekonomisi bozulan ülkelere para veren, bu para karşılığında politika öneren bir ülke olarak çalışıyordu. Artık IMF gelişmiş ülkelerin finans sistemini de eleştirecek. Çin'e, Almanya'ya, ABD'ye de eleştiride bulunacak. İcra Direktörlerinde oturmak eskiye göre daha önemli olacak."

DÜNYA 26/10/2010

Toparlanma yavaş ve kademeli olacak

Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, Öncü göstergeler,tüketici güven endeksi ve reel kesim güven endeksinin düşük seyrinin ekonomideki toparlanmanın yavaş olacağını gösterdiğini söyledi.
ANKARA - Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, öncü göstergelerin ve reel kesim güven endeksinin son dönemde sınırlı bir düşüş sergilemesi ve tüketici güven endekslerinin düşük seviyesinin Türkiye ekonomisindeki toparlanmanın yavaş ve kademeli olacağını gösterdiğini bildirdi.
Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, Başkan Yardımcı Erdem Başçı ile birlikte Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulunda, bankanın çalışmaları, para politikaları ve son gelişmelere ilişkin rapor sundu.
Sunumunda son dönemde açıklanan verilerin iktisadi faaliyetin toparlanmaya devam ettiğini gösterdiğini bildiren Durmuş Yılmaz, imalat sanayinde kapasite kullanımının kriz öncesi seviyelere ulaşmasının zaman alacağının tahmin edildiğini ifade etti.
Yılmaz, dış talebe ilişkin belirsizlikler önemini korurken iç talebin göreli olarak daha güçlü bir görünüm sergilediğini, istihdam koşullarındaki iyileşmenin devam etmesiyle birlikte ise işsizlik oranlarının halen yüksek seviyesini koruduğunu açıkladı.
"Yatırım harcamalarında ılımlı artışın önümüzdeki dönemde de devam etmesi beklenmektedir" diyen Yılmaz, gelecek aylarda enflasyonun önemli bir düşüş sergileyeceği ve temel (çekirdek) enflasyon göstergelerinin orta vadeli hedeflerle uyumlu seyrini sürdüreceğinin tahmin edildiğini bildirdi.
Sunumda kredi gelişmelerini de değerlendiren Başkan Yılmaz, 2010 yılının ilk yarısında hızlı bir artış gösteren banka kredilerinin yılın üçüncü çeyreğinde daha istikrarlı bir seyir izlediğini aktardı.
Son dönemde krediye erişim imkanlarında iyileşme sağlanmasıyla beraber, küresel krizden en çok etkilenen KOBİ'lere kullandırılan kredi miktarında yüksek artışlar yasandığını ifade eden Yılmaz, firmaların takibe dönüşen kredi oranlarının da gerilediğini bildirdi.
Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, yılın üçüncü çeyreğinde de tüketici kredilerindeki toparlanma eğilimi sürdüğünü ve takipteki bireysel kredi oranlarının gerilemeye devam ettiğini, kredi eğilim anketlerinin işletmelerin kredi talebinde güçlenme yaşandığını gösterdiğini kaydetti.
Küresel kriz sırasında kredi koşullarında yaşanan sıkılaştırmanın sona erdiğini belirten Yılmaz, karşılıksız çıkan çek sayısının son dönemde belirgin bir azalma eğilimi sergilediğini, yeni kurulan şirket sayısındaki hızlı artışın da iktisadi faaliyette canlanmaya işaret ettiğini söyledi.

DÜNYA 26/10/2010

Çağrı merkezlerinin finansal işlem hacmi 3.8 milyar lira

Bankaların çağrı merkezlerine son üç ayda 68.5 milyon çağrı gelirken, bu çağrıların yüzde 92'si cevaplandırıldı.
İSTANBUL - Türkiye Bankalar Birliği (TBB), Eylül 2010 Çağrı Merkezi İstatistiklerini açıkladı. TBB üyesi olan ve çağrı merkezi hizmeti veren 22 bankanın bilgisinden oluşan rapora göre bankalar son 3 ayda yaklaşık 68.5 milyon çağrı aldı ve bu çağrıların yüzde 92'sini cevaplandırdı. Çağrı merkezlerine gelen toplam çağrı sayısı bir önceki döneme göre 447 bin adet azaldı.
Çağrı merkezlerinde gelen çağrılarda ortalama konuşma süresi 147 saniye oldu. Aynı dönem itibariyle toplam giden çağrı sayısı 6.1 milyon adet düzeyinde gerçekleşti. Giden çağrılarda müşterilere ulaşma oranı yüzde 74, ortalama konuşma süresi 81 saniye oldu. Çağrı merkezlerine 63 bin 808 adet e-posta, 33 bin 819 adet faks geldi. Temmuz-Eylül 2010 dönemi itibariyle, muhasebe kaydı yaratan finansal işlemlerin toplamı 3 milyon adet, muhasebe kaydı yaratan finansal işlem hacmi toplamı 3.8 milyar TL düzeyinde gerçekleşti.
6 bin 300 kişi çalışıyor
2010 yılının üçüncü çeyreğinde çağrı merkezlerinde çalışan sayısı 6 bin 300 kişi oldu. Bu rakamın 5 bin 312'si yarı ve tam zamanlı çalışan müşteri temsilcilerinden oluşurken, destek hizmeti veren personel sayısı 361 ve yönetici sayısı 627 kişiye ulaştı. Temmuz-Eylül 2010 döneminde, bir önceki döneme göre çağrı merkezi çalışan sayısında 71 kişilik bir artış gerçekleşti.
Temmuz-Eylül 2010 dönemi itibariyle çağrı merkezinde çalışanların yüzde 74'ü kadınlardan oluştu. Bu oran müşteri temsilcilerinde yüzde 75, destek hizmeti veren personelde yüzde 70, yöneticilerde ise yüzde 67 olarak gerçekleşti. Çağrı merkezinde çalışanların yüzde 86'sı İstanbul'da bulunuyor.

DÜNYA 26/10/2010

Hazine yarın tahvil ihalesi düzenleyecek

8 Ağustos 2012 itfalı, TL cinsi iskontolu tahvil, yeni gösterge kıymet olacak.
İSTANBUL - Hazine, yarın TL cinsinden 21 ay (651 gün) vadeli iskontolu tahvil ihale düzenliyor.
Hazine'nin ihale programına göre, tahvil ihalesinde satılacak kağıtlar 27 Ekim Çarşamba günü ihraç edilirken, geri ödeme tarihi 8 Ağustos 2012 olarak belirlendi.
Hazine bu hafta 1 milyar 855 milyon TL iç borç ödemesi gerçekleştirecek.
Hazine, 27 Ekim Çarşamba günü 1 milyar 847 milyon lirası piyasaya, 8 milyon lirası da kamu kurumlarına yapılan satışların geri ödemesi olmak üzere toplam 1 milyar 855 milyon lira tutarında ödeme yapacak.

DÜNYA 26/10/2010

Garanti Bankası tahvil ihraç edecek

Garanti Bankası Yönetim Kurulu, Banka'nın Genel Müdürlüğüne tahvil ihracı için yetki verdi.
İSTANBUL - Garanti Bankası, borçlanma aracı ihracı için Genel Müdürlüğe yetki verdi.
Garanti Bankası'nın Kamuyu Aydınlatma Platformu'na yaptığı açıklamada, Banka Yönetim Kurulu'nun, banka tarafından yurt içinde 3 milyar Türk Lirası tutara kadar, farklı vadelerde Türk Lirası cinsinden banka bonosu ve/veya tahvil ihraç edilmesi, ödenecek faiz oranı da dahil olmak üzere ihraçlarla ilgili tüm şart ve hükümlerin belirlenmesi ve söz konusu ihraçlar kapsamında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Sermaye Piyasası Kurulu ve diğer merciler nezdinde gerekli başvuruların yapılması için Genel Müdürlüğe yetki verilmesini kararlaştırdığı bildirildi.

DÜNYA 26/10/2010

Reel kesimin güveni azaldı

Reel Güven Endeksi eylülde 3.5 puan geriledi
İSTANBUL - Merkez Bankası Reel Kesim Güven Endeksi 2010 yılı Ekim ayında, bir önceki aya göre 3.5 puan azalarak 107.2 seviyesinde gerçekleşti.
MBRKGE’yi oluşturan anket sorularına ait yayılma endeksleri incelendiğinde sırasıyla mevcut toplam sipariş miktarı ve genel gidişat eğilimine ilişkin değerlendirmeler endeksi artış yönünde etkilerken, gelecek üç aydaki toplam istihdam, gelecek üç aydaki üretim hacmi, mevcut mamul mal stok miktarı, son üç aydaki toplam sipariş miktarı, gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarı ve sabit sermaye yatırım harcamasına ilişkin değerlendirmeler endeksi azalış yönünde etkiledi.
Endeksin üçer aylık hareketli ortalamaları Ekim ayında bir önceki aya göre 1.7 puan azalarak 110.0 oldu.

DÜNYA 26/10/2010

İş Bankası ile TÜRMOB protokol imzaladı

İş Bankası ile TÜRMOB "LUCA – Banka Hesap Hareketleri Entegrasyonu Projesi'' protokolü imzalandı.
İSTANBUL - İş Bankası ile Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) arasında ''LUCA – Banka Hesap Hareketleri Entegrasyonu Projesi'' protokolü imzalandı.
Konuya ilişkin açıklamada, İş Bankası ile TÜRMOB arasındaki işbirliğiyle Türkiye'nin ilk web tabanlı merkezi muhasebe sistemi LUCA'nın kullanıcısı olan İş Bankası müşterisi mali müşavirler ile onların müşterilerinin tüm banka hesap hareketlerinin, LUCA muhasebe programına otomatik olarak aktarılacağı belirtildi.
LUCA muhasebe programı ile İş Bankası sistemlerinin entegre edildiği proje kapsamında, İş Bankası aracılığı ile gerçekleştirilen işlemlerin bir iş günü sonra otomatik olarak LUCA programında muhasebeleştirileceği, böylece mali müşavirlerin müşterilerine çok daha hızlı hizmet verebileceği, ayrıca uzaktan çalışma imkanı ve manuel işlemlerden doğacak hataların da önleneceği kaydedildi.
Açıklamada, uygulamadan yararlanmak isteyen hesap sahiplerinin İş Bankası şubelerine giderek ilgili formu doldurmaları ve bir örneğini LUCA departmanına fakslamalarının yeterli olacağı, mali müşavirlerin otomatik kayıt sistemi ile takip etmek istedikleri hesap numaralarını da ilgili şubeye bildirebilecekleri bildirildi.
LUCA muhasebe sistemi kullanıcısı olmayan mali müşavirlerin ise en yakın meslek odasına başvurarak veya ''www.luca.com.tr'' adresinden sözleşme doldurup göndererek LUCA kullanıcısı olduktan sonra, entegrasyonun sağladığı kolaylıklardan faydalanabilecekleri belirtildi.
İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Adnan Bali, konuya ilişkin değerlendirmesinde, TÜRMOB ile İş Bankası arasındaki işbirliğinden duyduğu memnuniyeti vurgulayarak, LUCA gibi öncü bir uygulama ile İş Bankası sistemi arasındaki entegrasyonun, müşterilere sunulan nakit yönetimi hizmetlerinin geliştirilmesi açısından çok önemli bir adım olduğunu, entegrasyon aracılığıyla müşterilerle çok daha yakın ilişki kurma fırsatı bulacaklarını ifade etti.
TÜRMOB Yönetim Kurulu Üyesi Rıfat T. Nalbantoğlu da İş Bankası gibi önemli bir kuruluşla gerçekleştirdikleri işbirliğinin önemine işaret ederek, ''Meslek mensuplarımızın iş yükünü hafifleterek, müşterilerine ve mesleki çalışmalarına daha fazla zaman ayırmalarını sağlamaya, meslek mensuplarımızın ihtiyacı olduğunu düşündüğümüz fonksiyonları sisteme eklemeye devam edeceğiz. LUCA'nın geldiği aşamalardan ve bu işbirliğinden dolayı çok mutluyuz'' dedi.

DÜNYA 26/10/2010

Eurobank Tekfen'den bayrama özel Süper Tatil Kredisi

Kampanya ile % 0,99'dan başlayan faiz oranları ve 24 aya varan vade seçenekleri ile 10 bin liraya kadar ihtiyaç kredisi kullanabilecek.
İSTANBUL - Eurobank Tekfen, Kurban Bayramı için müşterilerine ''Süper Tatil Kredisi'' kampanyasını sunduğunu duyurdu.
Banka'dan yapılan yazılı açıklamada, Eurobank Tekfen müşterilerinin Süper Tatil Kredisi kampanyası kapsamında, yüzde 0,99'dan başlayan faiz oranları ve 24 aya varan vade seçenekleri ile 10 bin liraya kadar ihtiyaç kredisi kullanabileceği, kredi faiz oranlarının 5 bin liraya kadar aylık yüzde 0,99 ve 10 bin liraya kadar ise yüzde 1,05 olduğu belirtildi.
Açıklamada, 15 Kasım 2010 tarihine kadar devam edecek kampanyadan faydalananlara ödemelerini 2011 yılına kadar erteleme olanağı sunulduğu, ayrıca kampanya kapsamında kredi kullanan Eurobank Tekfen müşterilerine Back-Up tarafından Eurobank Tekfen için hazırlanmış 1 yıl süreyle geçerli Back-Up Kişisel Asistanlık Paketi de hediye edileceği kaydedildi.

DÜNYA 26/10/2010

Visa, kartla alışverişi 50 milyar liraya çıkarmayı hedefliyor

Ülman, son çeyrek büyümelerinin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16 olduğunu belirtti.
İSTANBUL - Visa Europe Bölge Genel Müdürü Berna Ülman, Türkiye'de bir yılda ATM kartlarıyla çekilen nakit tutarının 200 milyar lira olduğunu belirterek, "Bunun 7 milyar lirası alışverişten oluşuyor. Önümüzdeki birkaç yılda bunu 50 milyar liraya çıkarmayı hedefliyoruz" dedi.
Kart sahiplerini bilinçlendirmeyi ve Visa Electron kartlarının alışverişlerde kullanımını artırmayı hedefleyen Visa'nın yeni kampanyasının tanıtımı dolayısıyla düzenlenen toplantıda konuşan Ülman, Türkiye'nin de dahil olduğu Visa Europe'un Avrupa pazarlarının kart kullanımları açısından; "banka kartlarının ağırlıklı kullanıldığı pazarlar", "kredi kartlarının ağırlıklı kullanıldığı pazarlar" ve "her iki kartın dengeli kullanıldığı pazarlar" olarak gruplandırılabileceğini bildirdi.
Ülman, Türkiye'nin kart adetleri bakımından üçüncü gruba girerken, banka kartlarının alışverişlerde kullanımı bakımından ikinci grupta yer aldığını belirterek, "Visa Türkiye olarak amacımız banka kartlarının alışverişlerdeki kullanımını artırarak üçüncü gruba girmektir" dedi.
Türkiye'nin ödeme kartlarındaki yenilikçi uygulamalarının banka kartları alanında da sürdüğünü vurgulayan Ülman, "Avrupa'da standart kullanımı olan banka kartlarına bile ülkemizde taksitlendirme özelliği kazandırılarak bir ilke imza atıldı. Kredi kartlarında olduğu gibi önümüzdeki yıllarda banka kartları alanında da temassız ödeme, ulaşım ve mobil ödemeler gibi yenilikçi ve yaratıcı uygulamalar göreceğimize inanıyorum" diye konuştu.
Türkiye'de 2005 yılında her 100 liralık alışverişin 15 lirasının kartlarla yapıldığını, 2010'da ise her 100 liralık alışverişin 29 lirasının kartlarla gerçekleştirildiğini kaydeden Ülman, Türkiye'de kartlarla yapılan tüketim harcamalarındaki artışın 5 yılda yüzde 86 olduğunu bildirdi.
"Son çeyrekte büyümemiz yüzde 16"
Berna Ülman, son çeyrek büyümelerinin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16 olduğunu, bunun yüzde 15'inin Visa kredi kartlarından, yüzde 72'sinin Visa Electron banka kartlarından geldiğini ifade etti.
Visa Electron kartlarının alışverişlerde kullanımının artmasının ekonomiye faydalarına da değinen Ülman, nakit çekimi yerine banka kartlarının alışverişte kullanıldığında paranın sistem içinde kaldığını, bu sayede oluşan fonların yatırım, istihdam ve üretim yoluyla ekonominin büyümesine olumlu katkı sağladığını ifade etti.
Ülman, banka kartlarının alışverişlerde kullanımının artmasıyla birlikte ekonomideki büyüme oranlarına katkısının daha fazla hissedileceğini söyledi.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Ülman, banka kartlarının tüketim harcamalarından aldığı payı yükseltmeyi hedeflediklerini belirterek, bir soru üzerine, "Türkiye'de bir yılda ATM kartlarıyla çekilen nakit tutarı 200 milyar lira. Bunun 7 milyar lirası alışverişten oluşuyor. Banka kartlarıyla yapılan alışverişin payı Avrupa'da yüzde 70 iken, Türkiye'de yüzde 4. Önümüzdeki birkaç yılda bunu yüzde 25'e, yani 50 milyar liraya çıkarmayı hedefliyoruz" dedi.
Visa Electron banka kartı kampanyası
Nur Öztin Kurak, Visa Electron banka kartlarının alışverişlerde kullanım alışkanlığının yerleşmesi için daha katedilecek çok yol olduğunu belirtirken, şunları kaydetti:
"Visa Europe Türkiye olarak tüketicilerin ezberini bozarak Visa Electron kartlarının alışverişlerde kullanımı için yeni bir kampanya başlattık. Tüketicilerimize şu mesajları vermek istiyoruz; cebinizdeki Visa Electron banka kartınızla hayat çok daha kolay, rahat, güvenli ve hızlı... Para çekmek için ATM aramanıza gerek yok, tüm Türkiye'de alışveriş noktalarında son derece yaygın olarak yer alan POS terminali, size hesabınıza doğrudan erişim sağlayarak ödeme imkanı sunuyor."
Kurak, bazı bankaların banka kartına da puan verdiğini, bir bankanın da taksit olanağı sunduğunu hatırlatarak, nakitle mücadele ettiklerini söyledi.
Visa Electron Banka Kartı Kampanyası ile Visa, cebinde Visa Electron kartı taşıyan tüketicilere, bu kartın içerdiği tüm olanakları ve avantajları anlatıyor. Kampanya, tüketicileri Visa Electron banka kartlarının alışveriş ödemelerinde kullanımına yönelik bilinçlendirmeyi hedefliyor.

DÜNYA 26/10/2010

Yabancı sermaye ve depo sertifikalarına düzenleme

SPK, yabancı sermaye piyasası araçlarının ve depo sertifikalarının kurul kaydına alınmasına ve satışına ilişkin esaslar tebliğiyle yeniden düzenlendi.
ANKARA - Yabancı sermaye piyasası araçlarının ve depo sertifikalarının kurul kaydına alınmasına, halka arz ve satışına ilişkin esaslar, "Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) yabancı sermaye piyasası araçlarının ve depo sertifikalarının kurul kaydına alınmasına ve satışına ilişkin esaslar tebliği"yle yeniden düzenlendi.
SPK'dan yapılan açıklamada, ülkenin sermaye piyasalarının küresel piyasalara entegrasyonunun hızlanması, özellikle küresel piyasalarda güvenilirliği yüksek şirketler ve/veya kurumlarca Türkiye'de yabancı sermaye piyasası araçlarının ihraç edilmesi ve Türk sermaye piyasalarında gerek araç çeşitliğinin sağlanması gerekse piyasa derinliğinin artırılmasını temin etmek için yabancı sermaye piyasası araçlarının ve depo sertifikalarının kurul kaydına alınmasına, halka arz ve satışına ilişkin esasların SPK'nın "Yabancı Sermaye Piyasası Araçlarının ve Depo Sertifikalarının Kurul Kaydına Alınmasına ve Satışına İlişkin Esaslar Tebliği (Seri:III, No:44 sayılı Tebliğ)" ile yeniden düzenlendiği kaydedildi.
Söz konusu tebliğin 23 Ekim 2010 tarihli ve 27738 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiği hatırlatılan açıklamada, bu tebliğle temel olarak getirilen yenilikler şöyle özetlendi:
-Yabancı hisse senetlerinin Türkiye'de halka arz yoluyla satışının depo sertifikaları aracılığıyla yapılma zorunluluğu kaldırılarak yabancı hisse senetlerinin Türkiye'de halka arz edilebilme imkanı getirildi.
-Yabancı hisse senetlerinin depo sertifikaları vasıtasıyla halka arzında, yabancı ortaklığın kuruluşundan itibaren en az 2 yıl geçmiş ve uluslararası muhasebe standartlarına göre hazırlanmış ve denetlenmiş son yıl mali tablolarına göre kar elde etmiş olması ve daha önce ihraç etmiş olduğu hisse senetlerinin başvuru tarihinden en az 1 yıl önce borsaya kote edilmiş ve bu süre içerisinde en az 100 gün işlem görmüş olması şartları kaldırıldı.
-Türkiye'de halka arz edilecek yabancı sermaye piyasası araçlarının, çıkarıldıkları ülkede bir borsaya kote edilmiş olma zorunluluğu kaldırılarak herhangi bir borsada kote edilmemiş yabancı sermaye piyasası araçlarının Türkiye'de halka arzına, kotasyon başvurusunun yatırımcının korunması veya benzer bir gerekçeyle reddedilmemiş olması şartıyla imkan tanındı.
-Yabancı sermaye piyasası araçlarının satışında yabancı ortaklıklar tarafından temsilci atanması zorunlu hale getirildi, bu kapsamda temsilcinin nitelikleri ve yükümlülükleri belirlendi.
-Aracı kuruluşların kayda alınma başvurusundan önce, yabancı sermaye piyasası araçları ile depo sertifikalarının ve bunları çıkaranların kayda alınma için gerekli nitelikleri taşıyıp taşımadıkları konusunda görüş almak üzere Kurul'a ön başvuruda bulunabilme süreci kaldırıldı.
-Yabancı sermaye piyasası araçlarının depo sertifikası vasıtasıyla halka arzında, depocu ve saklamacı kuruluş tanımlamaları yapıldı, depocu kuruluşun temsilcinin niteliklerini haiz olması durumunda depocu kuruluşun temsilci olabilmesine olanak sağlandı.
-Yabancı ortaklıklara ait finansal raporların Kurul düzenlemelerinde payları borsada işlem gören ortaklıklar için kabul edilen muhasebe standartlarına veya uluslararası genel kabul görmüş muhasebe standartlarına uygun olarak hazırlanması zorunluluğu getirildi ve söz konusu finansal raporların kamuya ne şekilde duyurulacağı düzenlendi.
-Yabancı ortaklıkların finansal tablolarının bağımsız denetim yükümlülüğü bakımından payları borsada işlem gören ortaklıklar ile aynı esaslara tabi olduğu ve finansal tabloların bağımsız denetiminin Kurul'un bağımsız denetimle yetkili kuruluşlar listesinde bulunan bağımsız denetim kuruluşları veya bu kuruluşların üyesi olduğu uluslararası bağımsız denetim kuruluşları tarafından uluslararası genel kabul görmüş bağımsız denetim standartlarına uygun olarak yapılacağı hükme bağlandı.

DÜNYA 26/10/2010

İhracatçıya 40 milyon dolar destek

Çağlayan, ihracatçılara işbirliği projeleri kapsamında 2011 yılında 35-40 milyon dolar civarında destek vereceklerini söyledi.
ANKARA - Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, ihracatçılara işbirliği projeleri kapsamında 2011 yılında 35-40 milyon dolar civarında bir destek vereceklerini ifade ederek, "İhracatçıların, eğitim ve danışmanlık faaliyet giderlerinin 400 bin dolara kadarını, yurt dışı pazarlama programları kapsamında gerçekleştirilecek faaliyet giderlerinin program başına 150 bin dolara kadarını biz karşılayacağız" dedi.
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, "Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ" konulu bir basın toplantısı düzenledi.
Bakan Çağlayan, Uluslararası rekabetçiliğin gelişmesi ve desteklenmesi yasasını 23 Eylül 2010’da yürürlüğe soktuklarını ifade ederek, Uluslararası rekabetçilikte işbirliğinin önemine değindi.
Uluslararası rekabetçiliğin desteklenmesi için, ihracatçı birliklerini, il ticaret ve sanayi odalarını, organize sanayi bölgelerini, endüstri bölgelerini, sektörel üretici derneklerini, sektörel dış ticaret şirketlerini ve imalatçıların kurduğu dernek ve kooperatiflerine işbirliği çağrısı yapan Bakan Çağlayan, işbirliği kuruluşlarının üyelerine yönelik olarak sunacakları projelerle, eğitim ve danışmanlık ihtiyaç analizlerini, eğitim danışmanlık programlarını, yurtdışı pazarlama programlarını, alım heyeti programlarını ve istihdamı destekleyeceklerini dile getirdi.
Projelere yüzde 75 destek
İşbirliği programda Bakanlık olarak yapacakları faaliyetleri sıralayan Bakan Çağlayan sağlanan desteğin, "Eğitim ve danışmanlık faaliyet giderleri ile organizasyona yönelik faaliyet giderlerinin 400 bin dolara kadarını, yurt dışı pazarlama programları kapsamında gerçekleştirilecek faaliyet giderlerinin program başına 150 bin dolara kadarını, alım heyeti programları kapsamındaki giderlerin program başına en fazla 100 bin dolara kadarını yani yüzde 75 hibe ile destekleyeceğiz" dedi.
Bakan Çağlayan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İhracatçı arkadaşlarım getirebildiğiniz kadar proje getirin. Bu çerçevede işbirliği anlaşması ile yeni bir anlayış getirdik. 2011 yılında bu konuda 35-40 milyon dolara kadar destek vereceğiz. 40 milyon doları geçerse de ben diğer Bakan arkadaşlarımla görüşerek bu desteğin arttırılmasını sağlarım. Yeter ki siz proje üretin yeter ki çalışıp ülkeyi kalkındırın."
Yılbaşından bu yana yüzde 16 ihracat artışı var
Öte yandan Zafer Çağlayan, Ekim ayı ihracatının 24 Ekim’e kadar olan süreçte 8.3 milyar dolar olarak gerçekleştiğini açıkladı. Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6.2’lik artışa tekabül eden rakam, bir önceki ayın aynı dönemine oranla yüzde 17.6’lık bir artışa işaret ediyor. Genel ihracat artışı ise 1 Ocak’tan bu yana yüzde 15.9 olarak gerçekleşti.

DÜNYA 26/10/2010

İş Bankası Bank Sofia'yı aldı

Bank Sofia'nın İş Bankası'na maliyeti 39,45 milyon dolar olacak.
İSTANBUL - İş Bankası, Bank Sofia'yı satın aldı.
Reuters'in haberine göre, bir süredir Rusya'da banka satın almak için arayışta olan İş Bankası amacına ulaştı. Reuters'ın Rus Kommerstant gazetesine dayandırdığı haberine göre, İş Bankası ufak bir Rus bankası olan Sofia'yı satın aldı.
Rus bankacılık kaynaklarına göre satın alma fiyatı ise Sofia'nın 1 Eylül tarihindeki sermayesi olan 26.3 milyon doların 1.5 katı olacak. Bu da Bank Sofia'nın yaklaşık 39.45 milyon dolara mal olacağını gösteriyor.

DÜNYA 26/10/2010

Rusya İŞ'ini bitirdi mi?

Rus Kommersant gazetesi Türkiye İş Bankası'nın Rus özel bankalarından Sofiya'yı satın almaya hazırlandığını belirterek, küresel ekonomik krizin ortasından çıkmasından sonra Rus piyasasına ilk defa stratejik bir yatırım yapıldığını duyurdu. Kommersant'ta dün yayımlanan haberde, İş Bankası'nın Sofiya Bank'ı satın alma işlemlerinde sona yaklaşıldığı ifadelerine yer verilerek, 'Kriz başladığından bu yana Rusya piyasasına ilk defa stratejik yatırımcı geldi' denildi. Gazete, Rus bankacılık sektöründeki kaynaklarından edindiği bilgiye göre, İş Bankası'nın bu hafta içinde Sofiya Bank'ın yüzde 100'ünü satın aldığını açıklanmasının beklendiğini belirterek, İş Bankası'nın böyle bir satın alıma Türk müşterilerinin Rusya'daki firmalarına hizmet verebilmek için giriştiğini kaydetti. İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, Rusya'da orta boyutlu bir banka satın alma yönündeki niyetlerini ilk olarak geçen yıl aralık ayında açıklamıştı. Kommersant, anlaşma bedelinin bankanın sermayesinin 1,5 katı olduğunu belirterek, bankanın sermayesinin 1 Eylül 2010 verilerine göre 803 milyon ruble (yaklaşık 27 milyon dolar) olduğu vurgulandı. İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Aykut Demiray da, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası'nın (EBRD) İş Bankası sponsorluğunda geçtiğimiz haftalarda İstanbul'da gerçekleştirdiği 'Ticaret Finansmanında Kriz Tepkisi' konulu konferans sırasında gazetecilerin soruları üzerine, Rusya'da banka alımını sonlandırmak üzere olduklarını, satın alma işleminin bu yıl içinde tamamlanacağını duyurmuştu.

YENİŞAFAK 26/10/2010

Türkiye'nin yerli rekabet modeli görücüye çıkıyor

Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) ve TÜSİAD Sabancı Üniversitesi Rekabet Forumu (REF) işbirliği ile geliştirilen ilk yerli rekabet modeli, 9 Aralık'ta Dünya Rekabet Forumları Konseyi'ne sunulacak. Sonrasında da ihracı gündeme gelecek


Kriz ortamında bile büyümede dünya ikinciliğine oturan Türkiye, ilk yerli rekabet modelini dünya çapında görücüye çıkarıyor. Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) ve TÜSİAD Sabancı Üniversitesi Rekabet Forumu (REF) işbirliği ile geliştirilen model, 9 Aralık'ta Dünya Rekabet Forumları Konseyi'ne sunulacak.
İLK TOPLANTIYA GÜNDEM
Yeni kurulan Dünya Rekabet Forumları Konseyi'nin ilk toplantısında gündeme sunulacak olan Türkiye menşeili kapsamlı rekabet modelinin konseye damga vurması bekleniyor. Model; ulusal, dış ticaret, sektörel ve firma bazında olmak üzere 4 modülden oluşuyor. SEDEFED Başkanı Çetin Nuhoğlu, Türkiye'nin büyümede sürdürülebilirliği sağlaması için bu müdellerin her birisini etkin bir şekilde kulllanması ve dünyadan muadilleriyle sürekli mukayese ederek geliştirmesi gerektiğini söyledi.
DÜNYAYA İHRAÇ EDİLECEK
REF Direktörü Dilek Çetindamar, ABD'de yapılacak Dünya Rekabet Forumları Konseyi'ne gelişmekte olan ülkelerden Türkiye yanında Rusya ve Hindistan'ın da katılacağı bilgisini verdi. Model kapsamında bu yıl ilk defa firmalara rekabet ödülü de verileceğini hatırlatan Dilek Çetindamar, "Modelin diğer ülkelerde de kullanılmasını hedefliyoruz. Dolayısıyla ihracı da gündeme gelecek" diye konuştu.
5 firmada ödül heyecanı
REF ve SEDEFED, ilk defa bu yıl firmalara Rekabet Gücü Ödülü vermeye hazırlanıyor. Toplam 10 firmanın başvurduğu ödül için Aksa Akrilik, Axa Sigorta, Bilim İlaç, İçdaş Demir-Çelik ve Subor Boru Sanayii'nin finale kaldığı açıklandı. Jürinin 3 Kasım'da toplanacağı ve sonucu 4 Kasım'daki Rekabet Kongresi'nde açıklayacağı, böylece Türkiye'nin en rekabetçi şirketine ödülünün alacağı belirtildi.

YENİŞAFAK 26/10/2010

ABD şüpheli icraları inceliyor

ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Ben Bernanke, düzenleyici kurumların icralık konutlara el konulmasıyla ilgili yöntemleri incelediğini söyledi. Bernanke, 'Şirketlerin icralık konutlarla ilgili politikaları, prosedürleri ve iç kontrollerini yoğun biçimde inceliyoruz ve sistematik zayıflığın uygunsuz icra yöntemlerine yol açıp açmadığına karar vermeye çalışıyoruz. Uygun prosedür ihlallerini ciddiye alıyoruz' dedi. Ülkenin en büyük tutsat (mortgage) şirketlerinin pratikleriyle ilgili incelemenin ilk sonuçlarının gelecek ay yayımlanmasını beklediklerini belirten Bernanke, 'Bazı büyük kurumların icralık konutlara el koyma pratiklerindeki düzensizliklerle ilgili kaygılıyız' diye konuştu. Bu arada Bank of America'nın, konut icralarına ilişkin gözden geçirmede bazı hatalar tespit ettiği bildirildi. Wall Street Journal'ın haberine göre, icralık konutlarla ilgili 102 bin dosyada belgeleri geçen hafta pazartesi günü tekrar gözden geçirmeye başlayan banka, ilk birkaç yüz dosyada 10 ile 25 hata tespit etti.

YENİŞAFAK 26/10/2010

Doğan zincirini kırarak zirveye çıktı

Geçtiğimiz hafta Doğan Grubu'ndan Avustralyalı OMV şirketine satılan Petrol Ofisi Anonim Şirketi, satış sonrası borsada rekor kırarken, kredi notu için ise artış sinyalleri verildi


Uluslararası Derecelendirme Kuruluşu Standard and Poor's (S&P), Doğan Grubu'ndan satın alınan Petrol Ofisi'nin görünümünü olumluya çevirdi. Satış öncesi de not artırım sinyali veren kurumun açıklaması şirketin borsada hareketli bir seyir izlemesini sağladı. Petrol Ofisi'nin Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yayımlanan açıklamasında, S&P'nin şirketin görünümünü durağandan olumluya çevirdiği, mevcut notunu ise B+ olarak teyit ettiği belirtildi.
S&P SİNYALİNİ VERMİŞTİ
S&P, geçtiğimiz hafta, şirketin Avustralyalı OMV'ye satışı halinde satışın şirketin kredi profiline yarar sağlayacağı konusunda sinyal vermişti. Kurum, "POAŞ'ın kredi profili görünümünün çoğunluk hissesinin OMV'ye geçmesinden ardından daha iyi bir seyir izleyeceği konusunda uyarıda bulunmuştu. Bu açıklamaların ardından İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'ndaki (İMKB) ilk işlem gününde Petrol Ofisi hisseleri yükselişe geçti. Petrol Ofisi'nin önceki kapanışta 6,75 lira olan hisse fiyatı, seansın ilk 15 dakikalık bölümünde 7,20 liraya çıktı. Bu artışla birlikte şirketin borsadaki piyasa değeri 5 gün içinde 3 milyar 609 milyon TL'den 4 milyar 158 milyon TL'ye kadar yükseldi.
POAŞ bundan sonra enerji de üretecek
Petrol Ofisi'ni satın alan Avusturyalı petrol devi OMV, sadece petrol satmaya odaklanan şirketin bundan sonra enerji de üreteceğini açıkladı. Doğan Holding'in elindeki Petrol Ofisi hisselerini 1 milyar Euro karşılığında satın alan OMV, önceki hafta da Samsun'da doğalgaz çevrim santralinin temelini atmıştı. OMV CEO'su Wolfgang Ruttenstorfer, Petrol Ofisi'nin rüzgar enerjisi gibi çevreci yöntemlere de yönelebileceğini dile getirdi

YENİŞAFAK 26/10/2010

G-20'de somut kararlar için top şimdi liderlerde

G-20 maliye bakanları ve merkez bankası başkanları toplantılarında, kur konusu da dahil olmak üzere uygulanacak yöntemler liderlere bırakıldı. Küresel ekonomiyi sarsan ticari dengesizliklere yönelik kritik kararlar ise gelecek ay yapılacak zirveye kaldı


Güney Kore'nin Gyeongju kentinde geçtiğimiz hafta yapılan G-20 maliye bakanları ve merkez bankası başkanları toplantılarında yetkililer, yüksek cari açık ve ticaret fazlalarının kontrol altına alınması için uygulanacak politikaların çerçeveleri üzerinde anlaşsa da özel hedefler belirleyecek öneriler sunmadı. G20 maliye bakanları ve merkez bankası toplantılarından para birimlerini devalüe etmeme kararının yanı sıra, Türkiye'nin IMF yönetimine girebilecek ülkeler arasında öne çıkması diğer bir önemli karar olarak öne çıktı.
KURLARDA ATEŞKES ZAMANI
Toplantılar çerçevesinde en önemli kararlardan birisi de uygulamaların esasları belli olmasa da kur savaşlarında ateşkes ilan edilmesi oldu. G-20 ekonomi kurmayları, rekabetçi devalüasyon yapılmaması ve kurların piyasaların belirlediği değerden işlem görmesi gerektiğini kaydetti. Maliye liderleri ayrıca, dünya ekonomisindeki kırılgan toparlanmanın sürdürülebilmesi ve küresel dengesizliklerin düzeltilmesi için uluslararası işbirliğinin önemine dikkat çekti. G20, ABD'nin "cari dengelerde rakamsal hedef belirleme" önerisini ise onaylamadı.
IMF İLE İLGİLİ KARARLAR ÖNEMLİ
IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn'ın "IMF tarihinin en büyük reformu" olarak nitelendirdiği kararlarla, Avrupa, 24 sandalyeli icra kurulunda sahip olduğu sandalyelerden 2'sini gelişen ülkelere bırakmaya razı oldu. Toplantılarda halen 340 milyar dolar civarı olan IMF kotasının ise iki katına çıkarılmasına ve kotaların yüzde 6'sından fazlasının gelişen ülkelere verilmesine karar verildi. Gelişen ülkelerin oy hakkı artışına ilişkin çalışmaların, 2012 IMF toplantılarına kadar tamamlanması hedefleniyor. Toplantıların ardından, avro/dolar paritesi Asya'daki işlemlerde 1.40'ın üzerine çıkarak son bir haftanın en düşüğüne geriledi.
ABD sonunda zaferine ulaştı
Para biriminin daha hızlı değerlenmesi ve yüksek miktardaki ticaret fazlasını azaltması yönünde Çin'e baskı yapan ABD amacına ulaştı. ABD Hazine Bakanı Timothy Geithner, toplantıların ardından, "Toplantılarda elde ettiğimiz en büyük başarı, önümüzdeki dönemde ticari dengesizliklerin önüne geçecek bir politika çerçevesi konusunda anlaşmamız oldu" dedi. Ancak yetkililer bu çerçeveye yönelik herhangi bir detay vermezken, toplantıya katılanlar ABD'yi uyguladığı gevşek para politikasının gelişmekte olan ülkelere sıcak para akışını artırdığı konusunda uyarmaktan geri kalmadı. ABD ve Güney Kore, ticaret fazlaları konusunda rakamsal hedeflere yönelik bir fikir birliğine varırken, özel hedefler belirlemeye yönelik öneriler, Almanya, Brezilya ve Japonya'nın sert muhalefetine takıldı. Toplantılarda Almanya ve Çin'in, ABD'yi ABD Merkez Bankası'nın (FED) uyguladığı para politikaları nedeniyle eleştirmesi dikkat çekti. Almanya Maliye Bakanı Rainer Brüderle, FED'i piyasaya verdiği bol likiditeyle kuru dolaylı yoldan manipüle etmekle suçladı. Çin Maliye Bakanı Xie Xuren de, gelişmiş ülkeleri politikalarını belirlerken daha sorumlu davranmaya çağırdı.
Analistler kararlar için ne dedi!
Toplantılarda, Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) yapısı konusunda da önemli ilerleme kaydedildi. Bu bağlamda, Avrupa'dan gelişmekte olan Çin ve Brezilya gibi ülkelere güç aktarımı gerçekleşti. Analistlerinse toplantıların ardından sessiz kaldıkları görüldü. Eski bir IMF yetkilisi olan ve şu anda ABD'deki Cornell Üniversitesi'nden öğretim görevlisi olan Eswar Prasad, "Cari açığı yüksek seviyelerde olan ülkelerin daha sıkı IMF kontrolünden geçmesini öngören politikada büyük başarılılar elde edilmese de böyle bir denetim tehdidinin olması, ülkeleri daha fazla önlem almaya itecektir" dedi. Citigroup analistlerinden Todd Emler, "Toplantı, ABD'nin dolara sürekli değer kaybettiren müdahaleci tavrını sonlandırması konusunda herhangi bir baskı unsuru ortaya çıkarmadı. Asya'daki para politikalarının daha esnek olması yönünde çağrı yapılmadı ve Japonya gibi ülkelere piyasalara müdahale ve sermaye kontrollerine yönelik açık kapı bıraktı" diye konuştu.

YENİŞAFAK 26/10/2010

El değiştiren PO enerji de üretecek

Petrol Ofisi’ndeki (PO) payını 1 milyar Euro karşılığında yüzde 42’den 96’ya çıkan Avusturyalı OMV’nin CEO’su Wolfgang Ruttenstorfer, PO’nun gelecekte sadece petrol alanında faaliyet yürütmeyeceğini gaz ve enerjinin diğer alanlarında da faaliyette bulunmasının düşünüldüğünü ifade etti.
Ruttenstorfer “2015’e kadar Türkiye’deki petrol ürünlerine olan talebin 29 milyondan 33 milyon tona çıkmasını bekliyoruz. Bunun için PO’ya yatırım yapmamız son derece cazipti” dedi. PO’nun marka adını değiştirmeyi düşünmediklerini ifade eden Ruttenstorfer “Geri kalan yüzde 4 için bir çağrı yapacağız” diye konuştu. • REUTERS

STAR 26/10/2010

Elektrik, su ve Emlak Vergisi borçlarına da kolaylık geliyor

Vergi ve prim borçlarına ilişkin yeniden yapılandırmanın kapsamına ‘banka borcu dışında’ her şey dahil ediliyor. Bakan Babacan düzenlemenin elektrik, su ve Emlak Vergisi borçlarını da kapsayacağını açıkladı
Vergi ve prim borçlarının yeniden yapılandırılmasını öngören düzenlemenin kapsamı genişliyor. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan elektrik, su ve Emlak Vergisi borçlarının da yapılandırma kapsamına alınacağını açıkladı. NTV ve cnbc-e televizyonlarının ortak yayınına katılan Babacan, kamu alacakları konusundaki düzenlemenin kapsamını vatandaş açısından geniş tutmak istediklerini belirterek “Elektrik, su ve Emlak Vergisi borçları da yeniden yapılandırılacak” dedi.
EN GEÇ KASIMDA ÇIKARILACAK
Prim ve vergi borçlarının yeniden yapılandırılması konusundaki çalışmanın tamamlanma aşamasına geldiğini belirten Babacan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la birlikte bir değerlendirme yapacaklarını da söyledi. Bakan Babacan “Düzenlemeyi en geç kasım ayında tamamlamayı hedeflediyoruz” dedi. Söz konusu düzenlemenin kapsamına ilişkin bir diğer soruyu “İşte ne kadar borçları varsa geciken, zamanında ödenemeyen ne varsa” diye yanıtlayan Ali Babacan, 2009’un hem Türkiye, hem dünya için zor bir yıl olduğunu, borçlarını ödeme konusunda iyi niyetli ve ödeme arzusu olduğu halde yaşanan kriz nedeniyle bunları ödeyemeyenlerin
bulunduğunu da anımsattı.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, yapılacak düzenlemeye ilişkin ise “Sadece alacağın anaparası ne ise o anaparasının değerini koruyup, bir de böyle bir taksitlendirme kolaylığı olsun diyoruz. Yani işin özü bu. Parametreleri, detayları yakında belli olur” diye konuştu. 2-B’ye ilişkin soru üzerine de 2-B’nin önemli ve hassas bir konu olduğunu söyleyen Babacan, 2-B ile ilgili düzenlemeyi seçimden sonraya bırakmamayı düşündüklerini, en kısa sürede tamamlayıp Meclis’e sunmayı istediklerini söyledi. Bakan Babacan, çalışmanın belli bir noktaya geldiğini de kaydetti. n ANKARA star
Akaryakıt ve gaza zam yok
Babacan, akaryakıt ve doğalgaza zam yapmayı düşünmediklerini de söyledi. Babacan “Elektrik, doğalgaz fiyatları sanayimizin de rekabet gücü açısından çok önemli girdi kalemleri. Maliyet fiyatlarında anormal değişiklik olmazsa akaryakıt ve doğalgaza zam yapmayı düşünmüyoruz. 2011 yılı bütçesini buna göre hazırladık. Ama anormal maliyet gelişmeleri olursa bakılır” dedi.
İhracatçıya zirve öncesi mesaj
Değerli TL’den şikayet eden Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) üyeleriyle bugün buluşacak olan Babacan, ihracatçılara mesaj verdi. Babacan şunları söyledi: “Türk ekonomisindeki güven arttığı sürece paramızın itibarı da dünyada artıyor.
‘TL değerli’ deniyor ama dolar ve Euro gibi büyük para birimlerinin her türlü para birimine göre değer kaybı söz konusu. Bizden çok daha fazla parası değerlenen ülkeler var. Kurun değeri sadece rezervle alakalı değil, çok faktör var. ‘Doğru kur nedir’ diye Nobel ödülü almış 50 ekonomiste sorun, hepsi ayrı cevap verecektir. Rezervlerle kur çok da etkilenmeyebiliyor. Serbest piyasa mekanizmasına güveniyoruz. Türkiye bugüne kadar doğruları yaptı.
Mali kural olsa da farketmeyecekti
Mali kuralla ilgili düzenlemenin bir kenarda beklediğini, ‘o günün şartlarıyla değerlendirileceğini’ de belirten Babacan, 2011 bütçesine bakıldığında mali kural olsa da olmasa da daha farklı bir bütçe olmayacağının görüldüğünü söyledi. Babacan “Dolayısıyla kenarda bekleyen bir konu. İlerde zamanı gelince ele alınır” dedi.

STAR 26/10/2010

BP ‘fatura’yı petrol sahalarıyla ödeyecek
İngiliz petrol şirketi BP, Meksika Körfezi’nde yol açtığı çevre felaketinden doğacak tazminatları ödemek için elindeki petrol sahalarını satıyor

Şirket, Meksika Körfezi’ndeki 4 sahasını 650 milyon dolara Japon Marubeni’ye verdi. BP geçen ay da Alaska, Kolombiya, Venezuela ve Vietnam’da 17 milyar dolarlık petrol sahasını elden çıkarmıştı. Bu yıl nisanda Meksika Körfezi’nde BP’ye ait bir petrol platformundaki kaza sonrası ağustosa kadar okyanusa petrol sızmıştı. BP, çevre felaketi nedeniyle 30 milyar doları bulması beklenen tazminatı karşılamak için üretim sahalarının yüzde 10’unu satacak.

MİLLİYET 26/10/2010

Socar&Turcas İran’da yatırımı dondurdu

Socar&Turcas Enerji CEO ve Petkim Yönetim Kurulu Üyesi Kenan Yavuz, Birleşmiş Milletler’in uygulamakta olduğu ambargo nedeniyle İran’daki yatırım planlarını durdurduklarını söyledi
Petkim, İranlı NPC International Ltd. şirketi ile İran’da yüzde 50-50 ortaklıkla petrokimya sanayiinin önemli girdilerinden olan polietilen ve metanol tesisi kurmak için ön anlaşma imzalamıştı.
Petkim’in üretimi için avantaj sağlayacak tesisin maliyetinin 1.5 milyar dolar civarında olması bekleniyordu.
CNBC-e televizyonunun sorularını yanıtlayan Kenan Yavuz, Socar&Turcas’a ilişkin beklentisi konusunda ise, “Bu yıl koyduğumuz hedefleri aşacağız” diye konuştu.

MİLLİYET 26/10/2010

Karşılıksız $ basan ABD'ye, Almanya'dan ağır suçlama

Global ekonomide yaşanan kur savaşlarının geçtiğimiz hafta sonu masaya yatırıldığı Güney Kore'deki G-20 toplantısında varılan anlaşmanın ardından çatlaklar ortaya çıktı. Dünyanın en büyük 20 ekonomisinin biraraya geldiği G-20 toplantısında yayımlanan ortak bildiride ülkelerin kura karşı önlem alınacağı yönündeki açıklamalarına karşın Almanya Ekonomi Bakanı Rainer Bruederle, ABD'yi, küresel piyasalarda attığı adımlarla manipülasyon yapmakla suçladı.

'ABD YANLIŞ BİR YOLDA'
ABD'nin likiditeyi artırma politikasını, kurları dolaylı olarak manipüle etmek olarak niteleyen Bruederle, ABD'nin parasal gevşeme veya daha fazla likidite yaratma olarak adlandırılabilecek politikalarına karşı sert eleştiriler yöneltti. Bruederle, "Bu tartışmalara açık bir katkı yapmak istiyorum, ABD'nin likitideyi daha fazla artırması problemin çözümü ya da engellenmesi açısından yanlış bir yol olarak gözüküyor. Para arzında aşırı, kalıcı bir artış benim görüşüme göre kurların dolaylı olarak manipüle edilmesi" diye konuştu.

SABAH 26/10/2010

'Yabancıya satışta engeller kalkarsa gerçek değer oluşur'

Ağaoğlu Şirketler Grubu Başkanı Ali Ağaoğlu, "Fiyatların 3-4 kat artması hayal değil. Yeter ki yabancıya konut satışının önü açılsın" diyor

Lüks konut kavramını nitelikli konut olarak tanımlayan Ağaoğlu Şirketler Grubu Başkanı Ali Ağaoğlu, "Benim lüks konuttan anladığım nitelikli yaşam alanıdır. Lüks bir konut, nitelikli sosyal alanlarıyla, sunulan hizmetleriyle, mimarisiyle içinde yaşayanlara ayrıcalık sunan projelerdir" değerlendirmesini yaptı. Lüks konutların belli bir fiyat aralığı olduğuna değinen Ali Ağaoğlu, Türkiye'de konut fiyatlarının halen taban seviyede olduğunu vurguluyor. Ağaoğlu, Türkiye'de konut sektörünün ve ekonominin daha da gelişmesi için gayrimenkul piyasasının tetikleyici rolü olduğuna dikkat çekerek "Türkiye ekonomisinin ihtiyaç duyduğu para, ya kredi olarak alınacak ya da Türkiye'deki emlak piyasasının yabancı bireysel yatırımcılara açılmasıyla kaynak girişi sağlanacak. Sadece kendi vatandaşlarımıza konut satarak ne kaynak yaratabiliriz ne de Türkiye'de emlak fiyatlarının hak ettiği değerlere ulaşmasını sağlayabiliriz. Bu nedenle öncelikli olarak yabancıya gayrimenkul satışının önündeki tüm engellerin kaldırılması gerekiyor" değerlendirmesini yaptı. Ağaoğlu, İstanbul'un nitelikli lüks projeleriyle yabancı yatırımcıların da ilgisini çektiğini söyledi. Ancak mütekabiliyet (karşılıklılık) ilkesi nedeniyle bu potansiyelini değerlendiremiyoruz. İstanbul'daki metrekare satış fiyatlarının Londra'daki, Dubai'deki değerlere ulaşması bir hayal değil, yeter ki yabancıya konut satışının önündeki engeller kaldırılsın" dedi

"LÜKS SADECE SARAYLARDA YAŞANMAZ "
Ali Ağaoğlu, reklam filmlerinde kendisinin rol aldığı "10 Bin Peşin Daire Senin" kampanyasını Ataşehir'deki My Towerland projesine de taşıdı. Ağaoğlu'nun "Eskiden lüks yaşamak için saraylarda yaşamak lazımdı. Şimdi lüksü Ataşehir'de yaşayın" sözleriyle tanıttığı My Towerland projesinde 97 ile 210 metrekare arasında konutlar 377 bin ile 938 bin lira, 139 ile 274 metrekare arasındaki konutlar 478 bin ile 1 milyon 119 bin lira arasında, 216 ile 342 metrekare arasındaki konutlar ise 802 bin lira ile 1 milyon 504 bin lira aralığından satılıyor. Projedeki gökyüzü vilları lüks konut statüsüne giriyor.

SABAH 26/10/2010

'Yabancıya satış, lüks konutta fiyatı artırır'

Rixos Elysium Suites'le lüks konutu şehir merkezine taşıyan Ofton İnşaat'ın Yönetim Kurulu Eşbaşkanı İsmail Hakkı Altun, "Yabancılara mülk satışı lüks konutu hareketlendirir" dedi

Taksim'de yaptığı ve Rixos tarafından işletilecek Rixos Elysium Suites projesiyle emlak sektöründeki en lüks projesini yapan Ofton İnşaat'ın Yönetim Kurulu Eşbaşkanı İsmail Hakkı Altun, lüks kavramının İstanbul'da daha yeni başladığını söylüyor. Avrupa'nın diğer şehirleri ile karşılaştırıldığında lüks konuttaki satış değerlerinin hala çok düşük olduğunu söyleyen Altun "Standartların yükselmesiyle İstanbul'da lüks konutların değerlerinin daha da artacağını düşünüyorum. Paris'te, Londra'da lüks fiyatları 2-3 katı değerinde. Biz daha işe yeni başlıyoruz. Daha çok işimiz var" diye konuşuyor. Lüks konutta talebin şimdilik daha çok iç piyasadan geldiğini belirten Altun, "Yabancılara satışların önünün açılması projelerimizdeki satışları da hızlandırır. Şimdiki koşullarda Türk müşterilere satmak daha kolay. Çünkü yabancıya emlak konusundaki engeller nedeniyle satış yapsak bile parasını 3 aydan önce veremiyoruz" diye konuştu.

SABAH 26/10/2010

ATM’den 200 milyar lira çektik 7 milyarını ‘doğrudan’ harcadık

Visa Europe Bölge Genel Müdürü Berna Ülman, Türkiye’de bir yılda ATM kartlarıyla çekilen nakit tutarının 200 milyar lira olduğunu belirterek, “Bunun 7 milyar lirası alışverişten oluşuyor. Önümüzdeki birkaç yılda bunu 50 milyar liraya çıkarmayı hedefliyoruz” dedi.


Ülman, Visa Europe’un Avrupa pazarlarının kart kullanımları açısından; “banka kartlarının ağırlıklı kullanıldığı pazarlar”, “kredi kartlarının ağırlıklı kullanıldığı pazarlar” ve “her iki kartın dengeli kullanıldığı pazarlar” olarak gruplandırılabileceğini bildirdi.
Banka kartına taksit ilk
Ülman, Türkiye’nin kart adetleri bakımından üçüncü gruba girerken, banka kartlarının alışverişlerde kullanımı bakımından ikinci grupta yer aldığını belirterek, “Visa Türkiye olarak amacımız banka kartlarının alışverişlerdeki kullanımını artırarak üçüncü gruba girmektir” dedi. Türkiye’nin ödeme kartlarındaki yenilikçi uygulamalarının banka kartları alanında da sürdüğünü vurgulayan Ülman, “Avrupa’da standart kullanımı olan banka kartlarına bile ülkemizde taksitlendirme özelliği kazandırılarak bir ilke imza atıldı. Kredi kartlarında olduğu gibi önümüzdeki yıllarda banka kartları alanında da temassız ödeme, ulaşım ve mobil ödemeler gibi yenilikçi ve
yaratıcı uygulamalar göreceğimize inanıyorum” diye konuştu.
Türkiye’de 2005 yılında her 100 liralık alışverişin 15 lirasının kartlarla yapıldığını, 2010’da ise her 100 liralık alışverişin 29 lirasının’sinin kartlarla gerçekleştirildiğini kaydeden Ülman, Türkiye’de kartlarla yapılan tüketim harcamalarındaki artışın 5 yılda yüzde 86 olduğunu bildirdi.
Büyümemiz yüzde 16
Ülman, son çeyrek büyümelerinin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16 olduğunu, bunun yüzde 15’inin Visa kredi kartlarından, yüzde 72’sinin Visa Electron banka kartlarından geldiğini ifade etti. Visa Electron kartlarının alışverişlerde kullanımının artmasının ekonomiye faydalarına da değinen Ülman, nakit çekimi yerine banka kartlarının alışverişte kullanıldığında paranın sistem içinde kaldığını, bu sayede oluşan fonların yatırım, istihdam ve üretim yoluyla ekonominin büyümesine olumlu katkı sağladığını ifade etti.

Türkiye’de banka kartı profili

Dolaşımda olan 67 milyon banka kartı var
Banka kartıyla nakit çekim tutarı 200 milyar TL.
Bunun sadece 7 milyar TL’si alışverişte kullanılyor.
Banka kartıyla yapılan harcamaların yüzde 96’sı ATM’den nakit çekim.
Türkiye’de 1.8 milyon POS cihazı, 26 bin ATM bulunuyor.

HÜRRİYET 26/10/2010

Doğan'ın ceza sorunu Petrol Ofisi'ndeki satış anlaşmasını etkilemez

POAŞ'ta satın alma sürecinin üç ayda tamamlanacağını söyleyen OMV CEO'su 'Şirketin 2,500 tane istasyonu var. Türkiye'de petrol ürünlerine talep artacak. Bunun için PO'ya yatırım yapmamız son derece cazipti' dedi
PETROL Ofisi'ndeki (POAŞ) payını 1 milyar euro karşılığında yüzde 42'den yüzde 96'ya çıkaran Avusturyalı enerji şirketi OMV'nin CO'su Wolfgang Ruttenstorfer, gazetecilerle yaptığı telekonferansta şirketin gelecek planlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Petrol Ofisi'nin satın alma sürecinin önümüzdeki üç ay içinde tamamlanacağını da belirten Ruttenstorfer, '2015 yılına kadar şu anda Türkiye'deki petrol ürünlerine olan talebin 29 milyon tondan 33 milyon tona çıkmasını bekliyoruz. Bunun için POAŞ'a yatırım yapmamız son derece cazipti' dedi. Ruttenstorfer ayrıca Doğan'ın vergi konusunun da POAŞ anlaşmasını etkilemeyeceğini de söyledi ve ekledi; Petrol Ofisi'nin marka adını değiştirmeyi düşünmüyoruz. Çünkü şirket Türkiye'de çok iyi bilinen ve başarılı bir marka.'
RES YATIRIMI OLABİLİR
Ruttenstorfer, 'Türkiye'de doğalgazdan elektrik üretimi konusunda yatırımlarımız. Rüzgar konusunda da yatırımlar yapabiliriz. Bu aktiviteler ileride PO'nun ilgi alanına da girebilir' dedi.

Kalan % 4 için çağrı yapacağız
Ruttenstorfer açıklamalarından satır başları:
l SATIN almanın finansmanı için bütün opsiyonlar masada. Ama bu satın alma için başka bir operasyonumuzu satmayı düşünmüyoruz.
l POAŞ'IN Nabucco'da direkt bir rolü bulunmayacak. Irak ve Hazar'da da gaz sahaları ile ilgili çalışmalarımız var.
l GELECEKTE Ceyhan'da inşa edilecek bir rafineri projesinde azınlık hissesi ile yer almayı düşünüyoruz.
l PO'DAKİ hisse payımızı yüzde 96'dan, yüzde 100'e çıkarmamız zorunlu değil. Geri kalan yüzde 4 için bir çağrı yapacağız.

AKAŞAM 26/10/2010

KOBİ'ler limitlerini kendileri belirleyecek

FİNANSBANK KOBİ Bankacılığı, ekonomik şartlar ve ihtiyaçları dikkate alarak hazırladığı 'DinamikKredi' ile KOBİ'lere, POS cirosu, çek veya nakit birikimleri karşılığında kredi kullanma imkanı sunuyor. KOBİ'ler, 'DinamikKredi' kapsamında limitlerini kendileri belirleyebilirken, kredilerini şubeye gitmeden ATM ve İnternet Şubesi'nden kullanabiliyor. Finansbank KOBİ Bankacılığı Pazarlama Grup Yöneticisi Özhan Örge, 'Bu sayede KOBİ'ler ticarette her fırsatı değerlendirebilecek' dedi.

AKŞAM 26/10/2010

Kredi kartıyla yapılan harcamalar arttı, alışveriş 172 milyar TL'ye dayandı

Vatandaşın kredi kartı harcamaları artıyor. Türkiye'deki toplam kart sayısı 46.2 milyona yükselirken, yapılan harcamalar ise 171.6 milyar TL'ye ulaştı
BANKALARARASI Kart Merkezi (BKM) verilerine göre , yılın ilk 9 ayında yerli kredi kartlarından yurt içinde ve yurtdışında 171 milyar 629 milyon TL harcandı. Geçen yılın aynı döneminde ise kredi kartlarından tüketici 149 milyar 956 milyon TL harcamıştı. Böylece tüketicinin kredi kartı harcamalarında geçen yılın aynı dönemine göre ilk 9 ayda yüzde 14.5 artış yaşandı. 9 ayda kredi kartından harcanan 171 milyar 629 milyon TL'nin 156 milyar 951 milyon TL'sini alışveriş harcamaları, 14 milyar 679 milyon TL’sini ise nakit çekme işlemleri oluşturdu.

Geçen yılın ilk 9 ayında 43 milyon 807 bin olan toplam kredi kartı sayısı bu yılın aynı dönemine göre yüzde 5.5 artarak 46 milyon 221 bine yükseldi. Aynı dönemde toplam banka kartı sayısı ise yüzde 7 artarak 67 milyon 391 bine çıktı.
Artık alışveriş evden çıkmadan yapılıyor
GEÇEN yılın ocak-eylül döneminde 13 milyar 842 milyon TL olan tüketicinin mektup, telefon ve internet üzerinden yaptığı işlem tutarı bu yılın aynı döneminde yüzde 29.7 artarak yılın 17 milyar 956 milyon TL'ye ulaştı. Aynı dönemde işlem sayısı ise yüzde 23.4 artışla 88 milyon 148 bin'den 108 milyon 781 bine yükseldi.
E-ticaret 12 milyara yaklaştı
Yıl Yurtiçi Yurtdışı Toplam
(milyon)
2010 (ilk 9 ay) 9.499 1.695 11.194
2009 (ilk 9 ay) 6.105 1.308 7.414
Değişim (%) 55.6 29.5 51.0

AKŞAM 26/10/2010

Yıl sonunda dövize olan talep artar, dolar kuru 1.56 TL'ye çıkar

İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Demiray, yıl sonuna doğru yabancı yatırımcıların pozisyonlarını kapatması nedeniyle dolara olan talebin artacağını söyledi. Demiray'a göre, yıl sonu dolar 1.56 TL'ye yükselir
TÜRKİYE İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Aykut Demiray, yıl sonuna doğru yabancı yatırımcıların pozisyonlarını kapatması nedeniyle dolara olan talebin artacağını, TL'nin değer kaybedeceğini söyledi. Demiray, yıl sonunda dolar kurunu 1.56 TL, euro-dolar paritesini ise 1.25 ile 1.30 arasında öngördü. Küresel krizin henüz bitmediğine işaret eden Demiray, ancak Türkiye açısından sıkıntılı bir durum olmadığını vurgulayarak 'Döviz likiditesinde sıkıntı yok. Eski devalüasyonlar dövizin bitmesiyle ortaya çıkardı ama şimdi döviz bol, kulaklarımızdan fışkırıyor' dedi.
Aykut Demiray, AKŞAM'a yaptığı açıklamada, ABD'nin resesyondan çıkışında en önemli göstergenin tarım dışı istihdam olacağını vurgulayarak, 'En son verilere göre son bir ayda 95 bin kişi işini kaybetti. Kriz bitmedi hala sorunlar devam ediyor' diye konuştu. ABD'nin hem doların değerini düşük tutmak hem de ekonomiye para enjekte etmek için bol para bastığına değinen Demiray, 'Bu para da neticede bizim gibi gelişen piyasalara geliyor ve paramızın değerlenmesine neden oluyor. Merkez Bankası'nın döviz alımlarıyla şu anda 77 milyar dolar olan döviz rezervleri yıl sonuna kadar 100 milyar dolarlara çıkacak. Ani kriz durumunda ilk aşamada çıkacak paranın 36 milyar dolar olacağını öngörüyoruz. 100 milyar dolar rezerve sahip olan bir ülkede de bunun çok fazla etkisi olmaz' dedi.
2020'de 400 milyar $ hedefi
DEMİRAY, İş Bankası'nın asıl büyüme alanının Türkiye olduğunu vurgulayarak, 'Türkiye'de 100 bin kişiye düşen şube sayısının 13, Avrupa ortalaması ise 45. Hala gidecek yolumuz var. Şube açarak aktiflerimizi büyüterek 2020'de 400 milyar dolar aktif büyüklüğe ve yüzde 10 sermaye yeterlilik rasyosuna ulaşmayı öngörüyoruz' dedi.
Erbil ve Bağdat şubesi açılışa hazır
DEMİRAY 'Yıl sonuna kadar Rusya'daki banka alma planını bitiririz. Azerbeycan'da şube açılışına ilişkin başvurumuz bir yıldır bekliyor. Hızlandırmak için çeşitli girişimlerimiz var. Irak Erbil ve Bağdat'ta şube açmak üzereyiz. Suriye'de temsilcilik açmak üzereyiz. Kazakistan ve Ukrayna düşüncemiz içerisinde. Ayrıca Balkan ülkeleri de dikkatimizi çekiyor. Biz Türkiye'de düşe kalka iyi bankacılık yapmayı müşteriye hizmet etmeyi öğrendik. Bu bilgi birikimizi komşu ülkelere de sunacağız ' diye konuştu.
Bank Sofia 40 milyon dolara İş Bankası'nın
İŞ Bankası uzun süredir gündeminde olan Rus Bank Sofia'nin satın alınmasına ilişkin sözleşmeyi imzaladı. Buna göre İş Bankası 36 milyon doları hisse devri sırasında, 4 milyon doları hisse devrini izleyen 1 yıl vadede olmak üzere 40 milyon dolar ödeyecek. Bankadan KAP'a yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: 'Rusya'da faaliyet gösteren Closed Joint Stock Company Bank Sofia'nın % 100 hissesinin satın alınmasına ilişkin Hisse Alım Sözleşmesi , bankamız ile yukarıda isimleri belirtilen satıcılar arasında 25.10.2010 tarihinde Moskova'da imzalanmıştır. 400 çalışanı bulunan Bank Sofia'nın 6 şubesi ve 7 temsilciliği bulunmaktadır. Bank Sofia 31.12.2009 tarihi itibarıyla yaklaşık 127 milyon dolar aktif toplamına ve 28 milyon dolar özkaynağa sahiptir. Hisse devri için, Türkiye'de BDDK, Rusya'da ise Rusya Hükümet Komisyonu ve Rusya Merkez Bankası'nın onayı gerekmektedir. Hisse devri söz konusu otoritelerin onayını müteakip gerçekleşecektir.
Mevduatta vade tedbirle uzamaz
MEVDUATTA vade yapısını uzatmak için munzam karşılıkların azaltılması gibi önlemlerin çok fazla işe yaramayacağını ileri süren Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Aykut Demiray, şunları söyledi: Bence bu insanın kafası ile ilgili olan bir şey. Kolay kolay alınacak tedbirlerle değiştirilemez. İnsanları uzun vadeli mevduata zorlamanız zor. Son 10 yılda TL'de kalan insanlar çok büyük para kazandı ama tasarruflarını dolarda tutanlar para kaybettiler. Ama hala 100 milyar dolarlık döviz hesabı var. İki neden var. Yüksek fiyatla döviz almışlar şimdi düşük fiyatla satıp zarar etmek istemiyorlar. İkincisi; psikolojik, 'Yarın Türkiye'de ne olacağı belli olmaz' korkusu var. Aynısı vade yapısında da var.'

AKŞAM 26/10/2010

Putin'den Transneft'e operasyon

Rusya Başbakanı Vladimir Putin, Samsun-Ceyhan petrol boru hattı projesinin Rus ortaklarından olması beklenen Transneft'in malî açıdan incelenmesi talimatı verdi.

Transneft'ten malî bilgileri en az üçer aylık aralarla Maliye Bakanlığı ile paylaşması istendi. Transneft'in yüzde 78'lik hissesi devlete ait ve ülkenin ham petrol ihracatının yüzde 93'ünü yapıyor.

ZAMAN 26/10/2010

Avustralya borsası Singapur'un

Singapur borsasını yöneten Singapur Exchange (SGX), Avustralya borsasını yöneten ASX'i 8,3 milyar dolara satın alıyor.
Birleşmeyle, 2 bin 700 şirketin işlem gördüğü bölgenin en büyük borsası oluşacak. Satış Singapur'un konumunu güçlendirirken, Avustralyalı yatırımcılara da Asya piyasalarına giriş imkanı tanıyacak. Satış açıklamasıyla ASX hisseleri yüzde 20'den fazla değer kazanırken SGX hisseleri yüzde 4,35 geriledi.

ZAMAN 26/10/2010

'İthal canlı hayvanda ve ette hastalık riski yok'

Et fiyatlarındaki büyük artışı önlemek için yurtdışından getirilen canlı hayvan ve kırmızı ette hastalık bulunduğuna ilişkin tartışmalara Tarım Bakanlığı'ndan itiraz geldi.
Koruma ve Kontrol Genel Müdürü Muzaffer Aydemir, ithal edilen canlı hayvanlarda ve kırmızı ette kesinlikle risk bulunmadığını açıkladı. Aydemir, "Hayvansal yem yedirilmediğinden emin olduğumuz ve hangi çiftlikte doğduğunu, kayıtlarıyla, annelik bilgileriyle, her türlü doğum ve sağlık sertifikalarıyla kontrol ettiğimiz hayvanları kasaplık, besilik ve damızlık olarak ithal ediyoruz." diye konuştu. Aydemir, ithalat yapılan ülkelerde görevlendirdikleri resmi veteriner hekimler aracılığıyla gerekli kontrollerin bu ülkelerde yapıldığı gibi gümrük kapılarında da çok sıkı önlemler aldıklarını aktardı. "Bir kilogram kırmızı et dahi deli dana, hormon ve kalıntı testlerinden geçmeden ülkemize sokulmamaktadır." diyen Muzaffer Aydemir, gümrüklerdeki taze soğutulmuş etle ilgili aldıkları önlemlerin bu tür etlerin raf ömrünün kısa olmasından kaynaklandığını bildirdi.
Bu etlerin ithalatında dikkat ettikleri konulara ilişkin de bilgiler veren Genel Müdür, taze soğutulmuş etin yüklenmiş olduğu ülkede alınan önlemlere ek olarak bu etlerle ilgili belgelerin eksiksiz olması gerektiğini söyledi. Aydemir, ayrıca ithalatın yapıldığı ülkenin bu etlerin sağlıklı olduğunu tam garanti etmesi gerektiğini, yine gümrüklerde görevlendirdikleri veteriner hekimlerin klinik muayeneleriyle bu konudaki her türlü gözlem ve incelemeleri sonunda bu etlerin sağlıklı olduğunun tespit edilmesi üzerine ülkeye girişine izin verildiğini anlattı.
Canlı hayvan ithalatında Dünya Hayvan Sağlık Teşkilatı'nın bilimsel kriterlerinin yanı sıra ihmal edilebilir risk grubu içerisinde saydığı ülkelerden ithalat yapıldığını bildiren Koruma Kontrol Genel Müdürü, kasaplık canlı hayvanların bir hafta içerisinde kesilmesi zorunluluğu bulunduğunu ve bu hayvanların kesiminin birinci sınıf mezbahalarda yapıldığını dile getirdi. Aydemir, kesim sırasında lenf nodülleri, bağırsağın ilgili bölümleri, sinir doku ve kafatasının hastalık taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın imha edildiğine dikkat çekerek, "İthal ettiğimiz etlerde deli dana hastalığı yüzde sıfır, milyonda sıfır. Niye? Çünkü bununla ilgili bütün tedbirleri almış durumdayız. Avrupa'da şu anda deli dana görülen vakaların yaşları 10-11-12 arasındaki sığırlar. AB 2000 yılından itibaren tüm sığır ve koyunlarına hiçbir çiftlikte hayvansal kökenli yem yedirmiyor. Bu yemlerin yedirilmesi yasaklandı." açıklamasını yaptı. Türkiye halen İsveç, Norveç, Avustralya ve Uruguay'dan canlı hayvan ithal ediyor. Bazı Avrupa ülkelerinden de kırmızı et alınıyor. ANKARA AA

ZAMAN 26/10/2010

Güncel Ekonomi Gazete Haberleri

Tüpraş uzlaşma talebini geri çekti

TÜPRAŞ, vergi inceleme raporlarıyla ilgili tarhiyat öncesi uzlaşma talebini geri çekti.
İSTANBUL - Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş (TÜPRAŞ), vergi inceleme raporlarıyla ilgili tarhiyat öncesi uzlaşma talebini geri çekti.
TÜPRAŞ'ın Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda yer alan açıklamasında, şirketin 20 Ekim 2010 tarihli özel durum açıklamasında, 2005, 2006, 2007, 2008 ve 2009 ÖTV hesap dönemleri için düzenlenen Vergi İnceleme Raporları ile bu raporlarda eleştiri konusu yapılan hususlara ilişkin 5 Kasım 2010 tarihli tarhiyat öncesi uzlaşma davetinin şirkete tebliğ edildiğinin kamuya duyurulduğu hatırlatıldı.
Açıklamada, "Şirketimiz, Maliye Bakanlığı'nın ilgili idari birimine başvuruda bulunarak, 'tarhiyat sonrası uzlaşma' dahil bütün yasal haklarımız saklı kalmak üzere 'tarhiyat öncesi uzlaşma' talebini geri çekmiştir. Konu ile ilgili gelişmeler, özel durumların kamuya açıklanmasına ilişkin düzenlemelere uygun olarak yatırımcılarımız ile paylaşılacaktır" denildi.

DÜNYA 04/11/2010

Vergi ve cezalar yüzde 7.7 zamlanacak

Vergi artışlarında esas alınacak değerleme oranı, 2011'de yüzde 7.71 olacak.
ANKARA - Bakanlar Kurulu, mevzuatın kendisine tanıdığı yetkiyi kullanmazsa, çeşitli vergi, harç ve cezalar, yeni yılda yüzde 7,71 oranında artacak.
Maliye Bakanlığınca belirlenen yeniden değerleme oranına esas teşkil eden Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) üretici fiyat endeksi, Ekim ayı sonunda, 12 aylık ortalamalara göre yüzde 7,71 oranında artış gösterdi. Vergi Usul Kanunu uyarınca her yıl yeniden değerleme oranını TÜİK'in üretici fiyatı genel endeksine göre açıklayan Maliye Bakanlığı, 2010'un oranını da bu ay içinde ilan edecek.
Çeşitli vergi ve harçlarla ilgili kanunlarda, vergi, harç ve ceza tutarlarının her yıl yeniden değerleme oranı kadar artması öngörülüyor. Kanunlarda, Bakanlar Kuruluna belirli limitler içinde bu tutarlarda değişiklik yapma yetkisi de tanınıyor.
Örneğin Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununda, "Her takvim yılı başından geçerli olmak üzere önceki yılda uygulanan vergi miktarları, o yıl için yeniden değerleme oranında artırılır. Bakanlar Kurulu, yeniden değerleme oranının yüzde 50 fazlasını geçmemek ve yüzde 20'sinden az olmamak üzere yeni oranlar tespit etmeye yetkilidir" hükmü yer alıyor.
Ancak Bakanlar Kurulu, bu yılki motorlu taşıtlar vergisi düzenlemeleri hariç, uzun yıllardır bu yetkiyi kullanmadı. 2009 yılı yeniden değerleme oranının yüzde 2,2 olarak belirlenmesi sonrasında, sadece 2010'un vergi düzenlemeleri sırasında bu yetki çerçevesinde motorlu taşıtlar vergisindeki artış yüzde 3,3 olarak belirlendi.
Yeni yılda ne olacak?
Aynı politikanın devamı halinde, motorlu taşıtlar vergisi (MTV), damga vergisi, çevre temizlik vergisi, harçlar, trafik ve vergi cezaları, 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren yüzde 7,71 oranında artacak.
Bu durumda 1-3 yaş grubunda yeralan ve motor silindir hacmi 1300 cm3'e kadar olan otomobillerin halen 405 lira olan motorlu taşıtlar vergisi, yılbaşında 436,2 liraya çıkacak. Motor silindir hacmi 1301 cm3 ile 1600 cm3 arasındaki otomobillerin vergisi de 648 liradan 697,9 liraya yükselecek.
Motor silindir hacmi 4001 cm3 ve üstünde otomobili bulunanlar ise yeni yılda 14 bin 689 lira yerine 15 bin 821,5 lira vergi verecek.
1-6 yaş grubunda ve koltuk sayısı en az 46 olan otobüslerin 1.955 lira olan yıllık vergisi 1 Ocak'ta 2 bin 105,7 liraya çıkacak. 10 bin 1 ile 20 bin kg arasında ağırlığa sahip kamyon sahiplerinden de yeni yılda 1.759 lira yerine 1.894,6 lira MTV alınacak.
Diğer vergi ve harçlar
Damga vergisindeki maktu tutarların yeniden değerleme oranı kadar arttırılması durumunda da, yıllık gelir vergisi beyannamelerindeki damga vergisi 8,29 lira olacak. Bu miktar, makbuz senetlerinde 10,66 lira olarak uygulanacak.
Harçların da aynı oranda zam görmesiyle birlikte 1 yıllık pasaport harcı yeni yılda 95 liradan 102,3 liraya çıkacak. B sınıfı sürücü belgesi harcı 252,36 lira olacak. Silah taşıma vesikası bulunanlar her yıl için 467,8 lira harç ödeyecek, silah bulundurma vesika harcı da 694,85 liradan 748,42 liraya yükselecek.
Bu arada vergi cezaları ile trafik para cezaları da, 1 Ocak 2011'den itibaren yeniden değerleme oranı çerçevesinde artacak.
Emlak vergisi
17 milyon dolayında vatandaşı yakından ilgilendiren emlak vergisine tabi değerler ise 2011 yılında yeniden değerleme oranının yarısı kadar artış görecek. Bu durumda, emlak vergisine tabi metre kare birim değerlerdeki artış yüzde 3,855 olacak.
Buna göre, Türkiye'nin en pahalı yeri olan İstanbul Anıt Caddesinde metre kare birim değer 25 bin 500 liradan 26 bin 483 liraya çıkacak. İstanbul'da İstiklal Caddesinin metre birim değeri 20 bin 771 lira, Ankara'da Atatürk Bulvarının metre kare birim değeri 4 bin 985 liraya, İzmir Konak'ta Atatürk Caddesinin birim değeri 4 bin 233,1 liraya yükselecek. Elazığ Keban'ın İstanbul'daki yalıları geride bırakan Baraj Mahallesindeki metre kare birim değer de 10 bin liradan 10 bin 385,5 liraya çıkacak.
Veraset ve intikal vergisiyle ilgili istisnalar ve dilimler de yeni yılda yeniden değerleme oranı kadar artacak.

DÜNYA 04/11/2010

Enflasyon beklenti üzerinde geldi

Ekimde TÜFE yüzde 1.83 artış gösterirken, yıllık enflasyon yüzde 9,24'ten yüzde 8.62 seviyesine geriledi.
İSTANBUL – Enflasyon ekim ayında yüzde 1.83 artış gösterirken, yıllık enflasyon yüzde 9,24'ten yüzde 8.62 seviyesine geriledi. ÜFE ise aylık bazda yüzde 1.21 oranında artarken, yıllık ÜFE artışı yüzde 9.92 oldu.
Piyasalarda ortalama TÜFE beklentisi yüzde 1.46, ÜFE beklenti ise 0.5 seviyesindeydi. Geçen yılın ekim ayında ise enflasyon TÜFE'de yüzde 2.41, ÜFE'de ise yüzde 0.28 olarak gerçekleşmişti.
TÜİK, Ekim ayı Tüketici ve Üretici Fiyatları Endeksi sonuçlarını açıkladı. Buna göre; 2010 yılı Ekim ayında 2003 Temel Yıllı Tüketici Fiyatları Endeksi'nde bir önceki aya göre yüzde 1,83, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 6,69, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8,62 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 8,45 artış yaşandı.
Çekirdek enflasyon
Ekim ayına ilişkin özel kapsamlı tüketici fiyatları endeksi göstergelerine bakıldığında, "çekirdek enflasyon" yerine açıklanan TÜFE göstergeleri geçen ay, mevsimlik ürünler hariç yüzde 0,43, işlenmemiş gıda ürünleri hariç ise yüzde 0,84 artış gösterdi.
Fiyatlar, enerji hariç yüzde 2,11, işlenmemiş gıda ürünleri ve enerji hariç yüzde 0,97 arttı. Enerji, alkollü içkiler ile tütün ürünleri hariç yüzde 2,36, enerji, alkollü içkiler, tütün ürünleri ve fiyatları yönetilen/yönlendirilen diğer ürünler, dolaylı vergiler hariç enflasyon da yüzde 2,54 arttı.
Enerji, alkollü içkiler, tütün ürünleri, işlenmemiş gıda ürünleri, fiyatları yönetilen / yönlendirilen diğer ürünler ve dolaylı vergiler hariç yüzde 1,28, enerji, işlenmiş gıda ürünleri, alkollü içkiler ve tütün ürünleri ile altın hariç yüzde 1,17, enerji, gıda ve alkolsüz içecekler, alkollü içkiler ile tütün ürünleri ve altın hariç fiyatlar yüzde 1,15 yükseldi.
Geçen aya göre en yüksek artış giyim ve ayakkabıda
Ana harcama grupları itibariyle bir ay önceye göre en yüksek artış yüzde 7,63 ile giyim ve ayakkabı grubunda gerçekleşmiştir. Ekim ayında endekste yer alan gruplardan gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 4,52, lokanta ve otellerde yüzde 1,08, çeşitli mal ve hizmetlerde yüzde 0,84, ulaştırmada yüzde 0,39, konutta yüzde 0,19, sağlıkta yüzde 0,14, eğitimde yüzde 0,09 artış meydana geldi.
Ev eşyasında yüzde -0,12, haberleşmede yüzde -0,63, alkollü içecekler ve tütünde yüzde -1,10, eğlence ve kültürde yüzde -1,14 düşüş kaydedildi.
Alkollü içecekler ve tütün yüzde 24 artış gösterdi
Bir önceki yılın aynı ayına göre TÜFE'de en yüksek artış yüzde 23,77 ile alkollü içecekler ve tütün grubunda gerçekleşti. Gıda ve alkolsüz içecekler (yüzde 17,08), lokanta ve oteller (yüzde 9,61) artışın yüksek olduğu diğer harcama grupları oldu.
ÜFE yüzde 1,21 ile hızlı yükseldi
2010 yılı Ekim ayında 2003 Temel Yıllı Üretici Fiyatları Endeksi'nde ise bir önceki aya göre yüzde 1,21, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 7,80, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9,92 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 7,71 artış gerçekleşti.
Aylık değişim tarım sektöründe yüzde 6,59, sanayi sektöründe yüzde 0,01 olarak gerçekleşti.
Tarım sektörü endeksinde, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 21,75, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 26,71 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 19,16 artış yaşandı.
Sanayi sektörü endeksinde ise bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 4,94, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 6,47 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 5,34 artış oldu.
Alt sektörlerde lider deri ürünleri
ÜFE sonuçları sanayinin alt sektörleri bazında değerlendirildiğinde en yüksek aylık artış yüzde 3,63 ile deri ürünleri imalatı alt sektöründe gerçekleşti.
Sanayinin üç sektöründen, imalat sanayi sektöründe yüzde 0,08 artış, elektrik, gaz, su sektöründe yüzde -0,30, madencilik ve taşocakçılığı sektöründe yüzde -1,17 düşüş gerçekleşti.
Bir önceki aya göre endekslerin en fazla artış gösterdiği alt sektörler, deri ürünleri imalatı (yüzde 3,63), tekstil ürünleri imalatı (yüzde 2,88), diğer ulaşım araçlarının imalatı (yüzde 1,51), kok kömürü ve rafine edilmiş petrol ürünleri imalatı (yüzde 1,13) alt sektörleri olarak sıralandı.
Buna karşılık büro makineleri imalatı (yüzde -7,06), iletişim teçhizatı imalatı (yüzde -3,89), taşocakçılığı ve diğer madencilik ürünleri (yüzde -2,96), ana metal sanayi (yüzde -2,74), ham petrol ve doğalgaz çıkarımı (yüzde -1,56) bir ay önceye göre endekslerin en fazla gerilediği alt sektörler oldu.
Bu arada 2010 yılı Ekim ayında endekste kapsanan 779 maddeden; 159 maddenin ortalama fiyatlarında değişim olmazken, 377 maddenin ortalama fiyatlarında artış, 243 maddenin ortalama fiyatlarında ise düşüş gerçekleşti.
JP Morgan: Gıda temel enflasyonu artırdı, 'çekirdek'te düşüş sürüyor
Uluslararası yatırım kuruluşu JP Morgan, Türkiye'de bugün açıklanan TÜFE rakamlarının temel enflasyonda gıda fiyatları etkisiyle bir artış gösterdiğini, çekirdek enflasyonun ise azalmaya devam ettiğini bildirdi.
Kuruluşun değerlendirmesinde TCMB'nin 2011 yılının son çeyreğine kadar beklemede kalmaya devam edeceği beklentisinin sürdüğü aktarıldı.
JP Morgan'ın Ekim ayı için aylık TÜFE artışı tahmini yüzde 1.6'ydı. Artışın önemli bir bölümünün gıda fiyatlarındaki yüzde 4.5 yükselişten geldiği ifade edilirken, son 3 ayda gıda fiyatlarında yüzde 12.7 yükseliş görüldüğünün altı çizildi.

DÜNYA 04/11/2010

Borç yapılandırma bayramdan sonra

Bakan Ergün, kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin olarak, bayramdan önce bütün çalışmaların bitirilmiş olacağını söyledi.
ANKARA - Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin olarak, bayramdan önce bütün çalışmaların bitirilmiş olacağını ve bayramdan sonra çalışmanın Parlamento gündemine gelerek, yasalaşacağını bildirdi.
Ergün, bir televizyon kanalında katıldığı programda, bu konunun konuşulmaya başlamasıyla kapsamın vergi ve sigorta primlerinin yeniden yapılandırılmasıyla kalmadığını, bütün kamu alacakları ile ilgili bir yapılandırmaya dönüştüğünü söyledi ve geniş kapsamlı bir yeniden yapılandırma paketinin çıkacağını belirtti.
Bakan Ergün, bu kapsamda, 50 milyar liralık bir gelir elde edilebileceğini ve öyle bir potansiyelin bulunduğunu da kaydetti.
Ekonomik kriz sürecinden geçildiğini ve krizin Türkiye'deki etkilerinin daha çok psikolojik olduğunu anlatan Ergün, Türkiye'nin krizden en hızlı çıkan ülkelerden bir tanesi olduğuna işaret etti. Krizin yüklerini gelecekte de taşınmaması adına bu tür yapılandırmaların son derece faydalı olacağını vurgulayan Ergün, "Bir beyaz sayfa açılmış olacak. Kriz sonrası dönemde evet bizim işimiz düzgün gidiyordu, borcumuzu ödeyecektik ama çeşitli nedenlerden dolayı ödeme yemedik diyen insanlar için çok önemli bir fırsat. Onlar için fırsat olduğu gibi kamu da birtakım alacaklarını tahsil etmiş olacak. Alacakları orada sürekli olarak bir yığın halinde durmayacak" diye konuştu.
Elde edilecek kaynağın nasıl kullanılacağına ilişkin soru üzerine de Ergün, Türkiye'nin kaynak kullanımında birkaç konuyu birden ele alması gerektiğini ifade ederek, bunlardan birinin borç konusu olduğunu söyledi.
Bakan Ergün, kamu borç stokunun minimum düzeye indirilmesi gerektiğine işaret ederek, şöyle devam etti:
"Elimize bir fırsat geçtiği zaman ilk yapmamız gereken işlerden biri kamu borçlarının daha makul bir seviyeye indirmek. Çünkü bunun bütçe üzerindeki yükleri, faiz üzerindeki yükleri çok ileri boyutlara ulaşabiliyor.
İkincisi yatırımları aksatmamak ve yatırım alanını mümkün olduğu kadar genişletmek. Türkiye'nin hala ciddi alt yapı yatırımlarına ihtiyacı var. Ulaşımda, enerjide, eğitimde, sağlıkta yatırıma ihtiyacı var. Bunlar içinde finansmana ihtiyaç var. Tahsilat, kendi öz kaynaklarımızdan borçları ve yatırımları karşılama imkanını sunmuş oluyor.
Buradan 50 milyar liralık tahsilat olursa hem bazı sosyal harcamalar, hem bazı yatırımlar hem de borçların azaltılması için dengeli bir şekilde kullanılmış olacak."
"KOBİ kredilerinde aşırı ısınma yok"
"Türkiye'de ekonomi aşırı ısınıyor" yorumlarının hatırlatılması üzerine de Ergün, tüketici ve KOBİ kredilerinde çok önemli bir genişlemenin olduğunu ancak bunları aşırı ısınma diye yorumlamak için henüz erken olduğunu söyledi. Aşırı ısınma olursa ekonomide soğutucu tedbirlerin de bulunduğunu anlatan Ergün, şöyle devam etti:
"Ama ne aşırı, ne aşırı değil ayak üstü konuşulacak bir şey değil. İşleyişi görmek lazım, etkisini görmek lazım. Rakamlar ekonominin kredi hacminin genişlemesi, tüketici, KOBİ kredilerinde genişleme olunca ekonomi ısınır, hemen buz koyalım soğutalım bunlar için acele etmemek lazım. Konuyu yakından takip etmek lazım. Tabii ki aşırı ısınmaya da neden olmaması lazım. Ateşin yükselmesi de sağlıklı şeyler değil. Bunlar yakından takip ediliyor. Şu anda bir aşırı ısınmadan, Türkiye ekonominin ateşinin yükselmesinden söz edemeyiz. Bugün itibariyle normal seyrediyor. Zaten kredi hacminin genişlemesi gerekiyor tüketici kredilerinin artması gerekiyor, sektörlerde üretimi karşılayabildiği sürece çok fazla bir problem olmayacaktır. KOBİ'ler aldığı kredileri yatırıma dönüştürdüğü sürece önemli bir sorun olmayacaktır."

DÜNYA 04/11/2010

SPK'dan Galatasaray'a para cezası

Sermaye Piyasası Kurulu, gerekli özel durum açıklamalarını yapmayan Galatasaray Sportif AŞ'ye para cezası verdi.
ANKARA - Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Galatasaray Sportif Sınai ve Ticari Yatırımlar A.Ş.'ye, alacaklarının tahsili konusunda gerekli özel durum açıklamaları yapmadığı gerekçesiyle para cezası uygulanmasına karar verdi.
SPK'nın haftalık bültenine göre, Net Holding A.Ş.'nin 500.000.000 liralık kayıtlı sermaye tavanı içinde 338.442.000 lira olan çıkarılmış sermayesinin ilan edilen ''Halka Açık Anonim Ortaklıkların Fon Çıkışı Gerektirmeyen Sermaye Azaltımı İşlemlerinde Uyulacak İlke ve Esaslar'' duyurusu kapsamında 129.442.000 lira azaltılarak 209.000.000 liraya indirilmesi ve bu çerçevede esas sözleşmesinin 4, 8 ve 9'uncu maddelerinin tadili ile Geçici 1 ve 2'nci maddelerinin kaldırılmasına uygun görüş verilmesi talebine ilişkin olarak; Holding'in A ve B grubu paylarının itfası suretiyle çıkarılmış sermayesinin 338.442.000 liradan 209.000.000 liraya indirilmesi talebinin olumlu karşılanmasına ve sermaye azaltımına konu 129.442.000 lira nominal değerli Holding paylarının Kurul kaydından çıkarılmasına karar verildi.
Kurul, yapılacak sermaye azaltımı nedeniyle Holding esas sözleşmesinin ''Uğraşı Konusu'' başlıklı 4'üncü, ''Şirketin Sermayesi'' başlıklı 8'inci ve ''Pay Senetleri ve Sermaye Piyasası Araçları'' başlıklı 9'uncu maddelerinin tadili ile ''İlk İdare Meclisi'' başlıklı Geçici 1'inci madde ve ''İlk Murakıp'' başlıklı Geçici 2'nci maddelerinin kaldırılmasına uygun görüş verilmesi talebini olumlu karşıladı.

SPK, Galatasaray Sportif Sınai ve Ticari Yatırımlar A.Ş.'nin, Galatasaray Spor Kulübü Derneğinden olan alacakları konusunda Kurul kararında belirtilen kriterlere uymaması, Galatasaray Spor Futbol İşletmeciliği Ticaret A.Ş.'nin kendisine olan borçlarına karşılık Galatasaray Profesyonel A Takımı ve Futbol Akademisini devralması nedeniyle hazırlanan değerleme raporunda kullanılan varsayımlar ve rapor hakkında herhangi bir özel durum açıklaması yapmaması ve bu işlemler hakkında genel kurula bilgi vermemesi nedeniyle Sermaye Piyasası Kanunu'nun istenen savunmasının değerlendirilmesi sonucunda; şirket hakkında toplam olarak 131.634 lira tutarında idari para cezası uygulanmasına karar verdi.
Söz konusu idari para cezasına ilişkin olarak yapılacak ilk olağan genel kurul toplantısında ortaklara bilgi verilmesi gerektiği hususunda şirketin bilgilendirilmesine, şirketin kulüpten olan alacakları ile ilgili olarak Kurulun kararına uyum sağlanması ve söz konusu karara uyum sağlanması için gerçekleştirilmesi planlanan işlemlerin özel durum açıklaması yapmak suretiyle kamuya açıklanması için konuya ilişkin Kurul kararının şirkete tebliğinden itibaren şirkete bir aylık ilave süre tanınmasına ve anılan sürenin dolmasını müteakip Kurul kararına uyum konusunda gerekli işlemlerin yapılmaması durumunda şirket ve şirketin yönetim kurulu üyeleri hakkında yeniden idari yaptırım uygulanabileceği konusunda şirketin ve yönetim kurulu üyelerinin bilgilendirilmesi kararlaştırıldı.
Kurul, Trabzonspor Sportif Yatırım ve Ticaret A.Ş.'nin ilişkili taraflardan olan alacakları konusunda kurul kararında belirtilen kriterlere belirtilen sürede uyulmaması nedeniyle şirketten ve savunma isteme tarihi itibariyle şirkette görev yapan yönetim kurulu üyelerinden SPK'nın 47/A maddesi çerçevesinde alınan savunmaların değerlendirilmesi sonucunda; şirketin yönetim kurulu üyeleri Sadri Şener, Coşkun Çebi, Hasan Yener, Mahmut Aksu ve savunma isteme tarihi itibariyle şirkette yönetim kurulu üyesi olarak görev yapmakta olan Hayrettin Hacısalihoğlu'nun herbiri hakkında ayrı ayrı olmak üzere, 2010 yılı için yasal üst sınır olan 114.464 lira tutarında idari para cezası uygulanması yönünde karar aldı.
Kurul, şirketin Trabzonspor Futbol İşletmeciliği Ticaret A.Ş.'den olan alacakları ile ilgili olarak kurul kararına uyum sağlanması ve söz konusu karara uyum sağlanması için gerçekleştirilmesi planlanan işlemlerin özel durum açıklaması yapmak suretiyle kamuya açıklanması için, konuya ilişkin Kurul kararının şirkete tebliğinden itibaren şirkete yeniden bir aylık ilave süre tanınmasına ve anılan sürenin dolmasını müteakip Kurul Kararına uyum konusunda gerekli işlemlerin yapılmaması durumunda şirket ve/veya şirketin yönetim kurulu üyeleri hakkında yeniden idari yaptırım uygulanabileceği konusunda şirketin ve yönetim kurulu üyelerinin bilgilendirilmesini kararlaştırdı.

Kurulun kararının gereğini yerine getirmeyen yönetim kurulu üyelerinin pay sahiplerine karşı sorumlu olduğunun, sorumluluğun şartları mevcut ise pay sahiplerinin zararlarını yönetim kurulu üyelerinden talep edebileceği hususunun Kamuyu Aydınlatma Platformunda ilan edilmesi suretiyle ortakların bilgilendirilmesine karar veren kurul, şirketin borçlanmasına ilişkin sınırları düzenleyen ana sözleşmesinin 33'üncü maddesine uyumu için şirkete bir aylık süre tanınmasına, şirket tarafından söz konusu sürede gerekli işlemlerin yapılmaması durumunda bu durumun hukuka aykırılığının tespiti için kurulca dava açılabileceği hususunda şirketin bilgilendirilmesi yönünde karar aldı.
Kurulun ''Özel Durumların Kamuya Açıklanmasına İlişkin Esaslar Tebliği''ne aykırı olarak yönetim kurulu üyesi Hayrettin Hacısalihoğlu'nun şirketteki görevinden istifa etmesi ile anılan kişi yerine Atıf Ömürden Yavuz'un atanması ile ilgili olarak gerekli özel durum açıklamalarını yapmayan şirketin kurulun özel durumların kamuya açıklanmasına ilişkin düzenlemelerine uyum konusunda gerekli dikkat ve özeni göstermesi hususunda uyarılması kararlaştırıldı.
Halka arzlar
SPK, Finansbank A.Ş. Koruma Amaçlı Şemsiye Fonu'na Bağlı B Tipi yüzde 100 Anapara Koruma Amaçlı Dokuzuncu Alt Fonu'nun birinci ihraç katılma paylarının halka arzına ilişkin talebini olumlu karşıladı.
HSBC Bank A.Ş. Koruma Amaçlı Şemsiye Fonu'na Bağlı B Tipi yüzde 100 Anapara Koruma Amaçlı Onikinci Alt Fonu'nun birinci ihraç katılma paylarının halka arzına ilişkin talebini olumlu karşılayan kurul, Türkiye İş Bankası A.Ş. Koruma Amaçlı Şemsiye Fonu'na bağlı ''B Tipi yüzde 100 Anapara Koruma Amaçlı Yirmibirinci Alt Fon''un birinci ihraç katılma paylarının halka arzına ilişkin talebini olumlu karşıladı.
Kurul, Özderici Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.'de halen yüzde 31,03 oranında pay sahibi konumunda bulunan Özderici Holding A.Ş.'nin; şirketin artırılması kararlaştırılan sermayesine tekabül eden payların, mevcut yatırımcılarca rüçhan hakları kullanıldıktan ve kalan paylar halka arz edildikten sonra tam ve nakden ödemek suretiyle satın alınmayan kısmını, halka arz için saptanan sürenin bitimini takip eden 3 gün içinde, Borsadaki halka arz süresinin sonundaki 3 işlem gününde Borsa birinci el pazarında gerçekleşen günlük ağırlıklı ortalama fiyatların aritmetik ortalaması üzerinden satın almayı ve satın alacağı paylar ile şirketin mevcut sermayesini temsil eden paylarından mülkiyetinde bulunanları, şirketin sermaye artırımı nedeniyle ihraç edilecek payların Kurul kaydına alındığı tarihten itibaren 1 yıl süreyle İMKB'de satmamayı beyan ve taahhüt etmiş olduğu da dikkate alınarak; şirketin 100.000.000 lira kayıtlı sermaye tavanı içerisinde, 25.800.000 lira olan çıkarılmış sermayesini tamamı nakden olmak üzere 74.200.000 lira artırmak suretiyle 100.000.000 liraya yükseltmesi nedeniyle artırılacak 74.200.000 liralık sermayeyi temsilen ihraç edilecek paylarının Kurul kaydına alınmasına ilişkin talebini olumlu karşıladı.

Kurul, ayrıca şirketin yeni pay alma hakkı kullanım süresinin başladığı günü takip eden aydan başlamak üzere izleyen her ayın en geç üçüncü işgünü sonuna kadar, sermaye artırımından elde ettiği fonu ne şekilde kullandığına dair Tebliğ hükümleri çerçevesinde söz konusu fon tükeninceye kadar özel durum açıklaması yapması gerektiği hususunda bilgilendirilmesine karar verdi.
Suç duyuruları ve para cezaları
Taksim Yatırım Ortaklığı A.Ş. (Taksim) hisse senedinde 17.09.2007-19.09.2007 döneminde gerçekleşen işlemlerin incelenmesi sonucunda; 17.09.2007-19.09.2007 döneminde Taksim hisse senedinde gerçekleştirilen kurulun ilgili maddelerinde tanımlanan suçun unsurlarını içeren fiilleri nedeniyle Ahmet Yıldırım, Mechur Çolak, Hasan Ütebay, Fevzi Şahin, Eyyüp Karaca, Adem Gizir, Ahmet Hür ve Mehmet Zeki Erdem hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi.
Bisaş Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş. (Bisaş) hisse senedinde 22.06.2007-28.09.2007 döneminde gerçekleşen işlemlerin incelenmesi sonucunda; 22.06.2007 – 28.09.2007 döneminde Bisaş hisse senedinde gerçekleştirilen kurulun ilgili maddelerinde tanımlanan suçun unsurlarını içeren fiilleri nedeniyle Ahmet Yıldırım, Mechur Çolak, Hasan Ütebay, Fevzi Şahin, Hasan Hayri Şengür, Ali Ferda İlker, Mustafa Reşit Güçerdem, İbrahim Güven, Eyyüp Koca ve Mehmet Zeki Erdem hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulması kararlaştırıldı.
Escort Computer Elektronik San. ve Tic. A.Ş. nezdinde Sermaye Piyasası Kanunu ve ilgili mevzuat kapsamında yapılan inceleme sonucunda; 2007 yılına ilişkin muhasebe kayıtlarında tespit edilen hususlar nedeniyle şirket eski Yönetim Kurulu Başkanı Halil İbrahim Özer, Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Kumru, Mali İşler Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Şengül Nükhet Kocameşe ve Satış Pazarlama Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Çoruh hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi.

DÜNYA 04/11/2010

Hazine 200 milyon liralık geri alım yapacak

12 Ocak 2011 itfa tarihli senedin geri alım ihalesinde net 200 milyon TL'lik azami geri alım yapılacak.
İSTANBUL - Hazine Müsteşarlığı, 12 Ocak 2011 itfa tarihli TRT120111T10 ISIN kondu senedin geri alım ihalesinde net 200 milyon TL'lik azami geri alım yapacak.
Hazine Müsteşarlığı'ndan yapılan açıklamada, 12 Ocak 2011 itfa tarihli TRT120111T10 ISIN kondu senedin geri alım ihalesinin yarın yapılacağını bildirdi.
Açıklamaya göre, 5 Kasım valörlü tahvilin ihalesinde geri alım azami miktarı net 200 milyon TL olacak. İhalede oluşan fiyatın piyasa koşullarını yansıtmaması durumunda azami tutardan daha düşük miktarda geri alım yapılabileceği gibi, geri alım yapılmaması da Hazine Müsteşarlığı'nın takdirinde olacak.

DÜNYA 04/11/2010

9 ayda 23 milyon turist geldi

Türkiye'ye Ocak-Eylül döneminde gelen turist sayısı yüzde 5.98 arttı.
ANKARA - Türkiye'ye Ocak-Eylül döneminde gelen turist sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5.98 artarak, 23 milyon 135 bin 201'e ulaştı.
Almanya yüzde 14.56'lık dilimle en çok turist gönderen ülke olurken, Rusya Federasyonu yüzde 12.18 ile ikinci sırada, İngiltere yüzde 10'la üçüncü sırada yer aldı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın internet sitesinden derlenen bilgiye göre, 2010 yılı Ocak-Eylül döneminde Türkiye'yi ziyaret eden yabancı sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5.98 artış göstererek 23 milyon 135 bin 201 oldu.
Bu dönemde gelen yabancı ziyaretçilerin 234 bin 720'sini (yüzde 6.73) günübirlikçiler oluşturdu. Türkiye'ye en fazla ziyaretçi gönderen ülkeler sırasıyla Almanya (yüzde 14.56), Rusya (yüzde 12.18), İngiltere (yüzde 10.00), İran (yüzde 6.40), Bulgaristan (yüzde 4.59), Hollanda (yüzde 3.80), Gürcistan (yüzde 3.50), Fransa (yüzde 3.26), Suriye (yüzde 2.86), İtalya (2.32) oldu.
Ocak-Eylül döneminde Almanya'dan 3 milyon 367 bin 586, Rusya'dan 2 milyon 818 bin 63, İngiltere'den 2 milyon 314 bin 503, İran'dan 1 milyon 481 bin 590 kişi Türkiye'ye geldi.
Yılın 9 ayında Türkiye'ye gelen yabancı ziyaretçilerin en çok giriş yaptıkları sınır kapılarının bağlı olduğu iller sıralamasında Antalya birinci, İstanbul ikinci, Muğla üçüncü sırada yer aldı.
Ocak-Eylül döneminde 7 milyon 916 bin 587 kişi Akdeniz, 5 milyon 224 bin 003 turist Marmara, 2 milyon 669 bin 745 ziyaretçi Ege bölgesini tercih etti.
Ulaşım yoluna göre Türkiye'ye giriş yapan turistlerin 20 milyon 698 bin 812'si havayolu, 8 milyon 599 bin 801'i karayolu, 57 bin 910 ise demiryolu kullandı.

DÜNYA 04/11/2010

Halkbank, anapara korumalı fon için talep topluyor

B tipi yüzde 100 anapara koruma amaçlı iki alt fon için bugünden itibaren 10 Kasım 2010 tarihine kadar talep toplanacak.
İSTANBUL - Halkbank, B tipi yüzde 100 anapara koruma amaçlı iki alt fonunu piyasaya sürdüğünü duyurdu.
Halkbank'tan yapılan açıklamada, yatırımcının tercihine göre ABD dolar kurunun (USD/TL) veya altının ABD doları cinsinden ons fiyatının (XAUUSD) yükselmesinden getiri sağlamayı hedefleyen alt fonlar için bugünden itibaren 10 Kasım 2010 tarihine kadar Halkbank şubelerinden talep toplanacağı belirtildi.
Başlangıçtaki yatırım tutarının bir kısmı ile getirisi belirlenmiş Hazine Bonosu, Devlet Tahvili alınacağından, fon sahiplerinin yatırım araçlarındaki değer kaybından etkilenmeyerek anaparaları için koruma sağlayabilecekleri dile getirilen açıklamada, minimum fon alış tutarının 3 bin TL olarak belirlendiği kaydedildi.
Halkbank Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Bilgehan Kuru, fonla ilgili yaptığı açıklamada şunları ifade etti:
"Yüzde 100 anapara koruma amaçlı fonlar, düşük faiz ortamında yatırımcılar için alternatif bir getiri imkanı sağlayacak. Anaparasını kaybetmekten endişe duyan, ancak fiyatları piyasa koşullarında dalgalanma gösteren altın, döviz, hisse senedi vb. yatırım araçlarından sağlanabilecek getirilerden de mahrum kalmak istemeyen yatırımcılar bu fonu güvenle tercih edeceklerdir.
Bu tür anapara korumalı yatırım fonlarının ihracına yatırımcı ihtiyaçları paralelinde devam edeceğiz. Bu tür anapara korumalı fonların en önemli ayırt edici özelliği, başlangıçta belirli bir vade ile ihraç edilmeleri. Bizim fonlarımızda altın yaklaşık olarak 9 ay, ABD doları ise 6 ay vadelidir. Uzman ve tecrübeli fon yönetimimiz sayesinde müşterilerimize sunduğumuz güvenli yatırım imkanının büyük ilgi göreceğine inanıyoruz."

DÜNYA 04/11/2010

Garanti'nin hisse satımı İspanyol basınında

İspanyol basını, "BBVA ve Doğuş, karşılıklı anlayış göstermeye mahkumlar" dedi.
MADRİD - İspanyol basını, Banco Bilbao Vizcaya Argentria'nın (BBVA) Garanti Bankası'nın yüzde 24,9'unu satın alarak, Doğuş Grubu ile yapacağı ortaklığa bugün geniş yer ayırırken, "BBVA ve Doğuş, karşılıklı anlayış göstermeye mahkumlar" yorumu yapıldı.
İspanya'nın yüksek tirajlı sol görüşlü gazetesi El Pais, "Garanti Bankası'ndaki alımın başarısı, Garanti'nin yönetimdeki iyi bir uyumundan geçiyor" ifadesini kullanırken, Meksika, Peru, Şili'de de yerel ortaklarla çalışan BBVA'nın Doğuş ile yaptığı ortaklığa güvendiği kaydedildi.
BBVA yetkililerine göre bu operasyonun gerçekleştirilmesinde "ikna etme gücünün anahtar olduğu" vurgulanırken, herkesin merak ettiği sorunun BBVA'nın Garanti Bankası'nın kontrolünü ele geçirip geçirmeyeceği olduğu ifade edildi.
El Pais, BBVA ve Doğuş arasındaki anlaşmayı şu şekilde değerlendirdi: "İlk 5 yıl yönetim Türklerde olacak. Ama kilit konulardaki kararlarda BBVA'nın desteğine ihtiyaç duyacaklar. Türkler eğer bu süre içerisinde hisselerini satmak isterlerse ilk satın alma hakkı BBVA'nın olacak. 5 yılın sonunda kararı BBVA verecek. BBVA sadece sermayenin yüzde 1'ini alarak kontrolü ele geçirebilecek ama her türlü halde önemli konularda Türklerle müzakere etmek zorunda kalacak".
BBVA Başkanı Francisco Gonzalez'in "Garanti Bankası'nın yönetim kontrolünü alacak mısınız?" sorusuna "Mantıklısı bu olur" diye cevap verdiği belirtilirken, buna rağmen "Herşey Garanti'ye, BBVA'ya ve dünyadaki duruma bağlı. Şu anda bunu söylemek imkansız" diye de eklediği vurgulandı.
Öte yandan ekonomi gazetelerinden "Cinco dias", BBVA'nın kriz ortamında gelişmekte olan Asya ülkelerine yoğunlaştığına dikkat çekerek, ilk Çin'deki Citic bankasının yüzde 15'ini alan BBVA'nın şimdi de gözünü Türkiye'ye diktiğini yazdı.
Gazete, BBVA'nın ilk 5 yılın sonunda Garanti Bankası'ndaki payını yüzde 1 artırarak kontrolü elinde tutma opsiyonunun yanısıra Garanti Bankası'nın yüzde 100'ünün alınması için aleni pay alım teklifi sunma olasılığını da göz ardı etmediğini savundu. BBVA Başkanı Gonzalez'in ise en azından kısa vadede aleni pay alım teklifi sunulmayacağını söylediği vurgulandı.

DÜNYA 04/11/2010

Denizbank, 20 milyon dolar kredi aldı

Denizbank, JBIC ile5 yıl vadeli kredi sözleşmesi imzaladı
İSTANBUL - Denizbank, Japon İşbirliği Bankası (JBIC) ile, Ekonomik Büyüme ve Çevre Koruma Projeleri Küresel Aksiyon Programı (GREEN) kapsamında, 20 milyon dolar tutarında 5 yıl vadeli kredi sözleşmesi imzaladı.
Denizbank'ın, Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yayımlanan açıklamasında, "Denizbank, Japon İşbirliği Bankası (JBIC) ile, Ekonomik Büyüme ve Çevre Koruma Projeleri Küresel Aksiyon Programı (GREEN) kapsamında, 20 milyon dolar tutarında 5 yıl vadeli kredi sözleşmesi imzalamıştır. JBIC'ten sağlanan kredi, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji yatırımlarında faaliyet gösteren KOBİ'lerin kullanımına sunulacaktır" denildi.

DÜNYA 04/11/2010

ICBC gözünü Güneydoğu Asya'ya dikti

Jiang, "Güneydoğu Asya, sunduğu büyüme potansiyeli ile bizim odak noktamızda" diye konuştu.
İSTANBUL - Dünyanın piyasa değeri açısından en büyük bankası olan Çin Sanayi ve Ticaret Bankası (ICBC), gözünü Güneydoğu Asya'ya dikti. ICBC Başkanı Jiang Jianqing, Bangkok'ta katıldığı bir konferansta hali hazırda faaliyet göstermedikleri Güneydoğu Asya ülkelerinde satın almalar yapmak istediklerini söyledi.
Jiang, "Güneydoğu Asya, sunduğu büyüme potansiyeli ile bizim odak noktamızda" diye konuştu.
ICBC, Güneydoğu Asya ülkelerinin beşinde faaliyet gösteriyor. ICBC, gevçen yıl Tayland'da küçük ölçekli bir banka olan ACL Bank'ı 550 milyon Dolar karşılığında satın almıştı.

DÜNYA 04/11/2010

Trakya Cam'dan Mısır'a yeni yatırım

Saint Gobain Glass Egypt (SGGE) Düzcam Fabrikası bugün Mısır-Ain El Sokhna'da törenle açtı.
İSTANBUL - Trakya Cam Sanayi A.Ş'nin ortak olduğu düzcam fabrikası Mısır'da açıldı.
Trakya Cam Sanayi'nin, Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yayımlanan açıklamasında, Şişecam ve Saint-Gobain'in Mısır ve Rusya'da düzcam faaliyetlerini ortaklaşa geliştirme kararı doğrultusunda Trakya Cam'ın yüzde 14,87 oranında iştirak ettiği Saint Gobain Glass Egypt (SGGE) Düzcam Fabrikası'nın bugün Mısır-Ain El Sokhna'da törenle açıldığı belirtildi.
Açıklamada, Trakya Cam'ın, gerçekleştirdiği bu ortaklık yatırımıyla Türkiye ve Bulgaristan'dan sonra Mısır'da da yerel üretici konumuna geldiği ve düzcam alanındaki bölgesel büyüme iddiasına yönelik önemli bir adım atıldığı kaydedildi.

DÜNYA 04/11/2010

Fed, faiz oranlarını değiştirmedi

ABD Merkez Bankası Federal Reserve gösterge faiz oranlarını değiştirmeyerek yüzde 0 ila 0.25 aralığında bıraktı.
WASHINGTON - Fed'in Federal Açık Piyasa Komitesi toplantısının ardından yapılan açıklamada fazi oranlarının değiştirilmemesi kararının 1'e karşı 10 oyla alındığı ve karara karşı üyenin Hoeing olduğu belirtildi.
İskonto faizlerini de değiştirmeyerek yüzde 0.75 seviyesinde bırakan Fed, ekonomiyi canlandırmak için ABD Hazine Tahvillerinin alınacağını açıkladı. Buna ek olarak 2011 yılının ikinci çeyreğinin sonuna kadar 600 milyar dolar tutarında Uzun dönemli ABD Hazine Tahvili alınacağı vurgulandı ve yeni alımların aylık ortalama 75 milyar dolar seviyesinde olabileceği ifade edildi.
Konut kredisine endeksli yatırım araçlarının da alınmaya devam edeceğini belirten Fed, alınacak Hazine Tahvillerinin vadelerinin ise 1,5 ila 30 yıl arasında değişen tahvillerden seçileceğini belirtti.
Üretim ve istihdamdaki toparlanmanın halen çok yavaş olmaya devam ettiğine dikkat çeken Fed, son derece düşük seviyelerdeki faiz oranlarının uzun bir süre daha devam edeceğini öngördü. Buna ek olarak TÜFE ve Çekirdek TÜFE'nin hayal kırıklığı yaratacak derecede düşük seyrettiği vurgulandı.

DÜNYA 04/11/2010

ENFLASYON RAKAMLARI


Enflasyon Tablosu

AYLIK VE YILLIK ENFLASYON ORANLARI

TÜFE ÜFE
2010 YILI 2010 YILI
AY AYLIK YILLIK AY AYLIK YILLIK
Ocak 1.85% 8.19% Ocak 0.58% 6.30%
Şubat 1.45% 10.13% Şubat 1.66% 6.82%
Mart 0.58% 9.56% Mart 1.94% 8.58%
Nisan 0.60% 10.19% Nisan 2.35% 10.42%
Mayıs (-)0.36% 9.10% Mayıs (-)1.15% 9.21%
Haziran (-)0.56% 8.37% Haziran (-)0.50% 7.64%
Temmuz (-)0.48% 7.58% Temmuz (-)0.16% 8.24%
Ağustos 0.40% 8.33% Ağustos 1.15% 9.03%
Eylül 1.23% 9.24% Eylül 0.51% 8.91%
Ekim 1.83% 8.62% Ekim 1.21% 9.92%
Kasım Kasım
Aralık Aralık


TÜFE ÜFE
2009 YILI 2009 YILI
AY AYLIK YILLIK AY AYLIK YILLIK
Ocak 0.29% 9.50% Ocak 0.23% 7.90%
Şubat -0.34% 7.73% Şubat 1.17% 6.43%
Mart 1.10% 7.89% Mart 0.29% 3.46%
Nisan 0.02% 6.13% Nisan 0.65% (-)0.35%
Mayıs 0.64% 5.24% Mayıs (-)0.05% (-)2.46%
Haziran 0.11% 5.73% Haziran 0.94% (-)1.86%
Temmuz 0.25% 5.39% Temmuz (-)0.71% (-)3.75%
Ağustos (-)0.3% 5.33% Ağustos 0.42% (-)1.04%
Eylül 0.39% 5.27% Eylül 0.62% 0.47%
Ekim 2.41% 5.08% Ekim 0.28% 0.19%
Kasım 1.27% 5.53% Kasım 1.29% 1.51%
Aralık 0.53% 6.53% Aralık 0.66% 5.93%
TÜFE ÜFE
2008 YILI 2008 YILI
AY AYLIK YILLIK AY AYLIK YILLIK
Ocak 0.80% 8.17% Ocak 0.42% 6.44%
Şubat 1.29% 9.10% Şubat 2.56% 8.15%
Mart 0.96% 9.15% Mart 3.17% 10.50%
Nisan 1.68% 9.66% Nisan 4.15% 14.56%
Mayıs 1.49% 10.74% Mayıs 2.12% 16.83%
Haziran (-)0.36% 10.61% Haziran 0.32% 17.03%
Temmuz 0.58% 12.06% Temmuz 1.25% 18.41%
Ağustos (-)0.24% 11.77% Ağustos (-)2.34% 14.67%
Eylül 0.45 % 11.13% Eylül (-)0.90% 12.49%
Ekim 2.60 % 11.99 % Ekim 0.57% 13.29%
Kasım 0.83 % 10.76% Kasım (-)0.03% 12.25%
Aralık (-)0.41% 10.06% Aralık (-)3.54% 8.11%
TÜFE ÜFE(TEFE)
2007 YILI 2007 YILI
AY AYLIK YILLIK AY AYLIK YILLIK
Ocak 1,00% 9,93% Ocak (-)0,05% 9,37%
Şubat 0.43% 10.16% Şubat 0.95% 10.13%
Mart 0.92% 10.86 Mart 0.97% 10.92%
Nisan 1.21% 10.72% Nisan 0.80% 9.68%
Mayıs 0.50% 9.23% Mayıs 0.39% 7.14%
Haziran (-)0.24% 8.60% Haziran (-)0.11% 2.89%
Temmuz (-)0.73% 6.90% Temmuz 0.06% 2.08%
Ağustos 0.02% 7.39% Ağustos 0.85% 3.72%
Eylül 1.03% 7.12% Eylül 1.02% 5.02%
Ekim 1.81% 7.70% Ekim (-)0.13% 4.41%
Kasım 1.95% 8.40% Kasım 0.89% 5.65%
Aralık 0.22% 8.39% Aralık 0.15% 5.94%
TÜFE ÜFE(TEFE)
2006 YILI 2006 YILI
AY AYLIK YILLIK AY AYLIK YILLIK
Ocak 0,75% 7,93% Ocak 1,96% 5,11%
Şubat 0,22% 8,15% Şubat 0,26% 5,26%
Mart 0,27% 8,16% Mart 0,25% 4,21%
Nisan 1.34% 8.83% Nisan 1.94% 4.96%
Mayıs 1.88% 9.86% Mayıs 2.77% 7.66%
Haziran 0.34% 10.12% Haziran 4.02% 12.52%
Temmuz 0.86% 11.69% Temmuz 0.85% 14.34%
Ağustos (-)0.44% 10.26% Ağustos (-)0.75% 12.32%
Eylül 1.29% 10.55% Eylül (-)0.23% 11.19%
Ekim 1.27% 9.98% Ekim 0.45% 10.94%
Kasım 1.29% 9.86% Kasım (-)0.29% 11.67%
Aralık 0.23% 9.65% Aralık (-)0.12% 11.58%
TÜFE ÜFE(TEFE)
2005 YILI 2005 YILI
AY AYLIK YILLIK AY AYLIK YILLIK
Ocak 0,55% 9,23% Ocak -0,41% 10,70%
Şubat 0,02% 8,69% Şubat 0,11% 10,58%
Mart 0,26% 7,94% Mart 1,26% 11,33%
Nisan 0,71% 8,18% Nisan 1,21% 10,17%
Mayıs 0,92% 8,70% Mayıs 0,20% 5,59%
Haziran 0,10% 8,95% Haziran -0,48% 4,25%
Temmuz -0,57% 7,82% Temmuz -0,74% 4,26%
Ağustos 0,85% 7.91% Ağustos 1.04% 4.32%
Eylül 1.02% 7.99% Eylül 0.78% 4.38%
Ekim 1.79% 7.52% Ekim 0.68% 2.57%
Kasım 1.40% 7.61% Kasım -0.95% 1.60%
Aralık 0.42% 7.72% Aralık -0.04% 2.66%
TÜFE TEFE
2004 YILI 2004 YILI
AY AYLIK YILLIK AY AYLIK YILLIK
Ocak 0,70% 16,20% Ocak 2,60% 10,80%
Şubat 0,55% 14,28% Şubat 1,64% 9,14%
Mart 0,89% 11,83% Mart 2,10% 7,97%
Nisan 0,59% 10,18% Nisan 2,65% 8,91%
Mayıs 0,38% 8,88% Mayıs -0,03% 9,56%
Haziran -0,13% 8,90% Haziran -1,05% 10,53%
Temmuz 0,22% 9,57% Temmuz -1,52% 9,44%
Ağustos 0,58% 10,04% Ağustos 0,79% 10,52%
Eylül 0,94% 9,00% Eylül 1,85% 12,50%
Ekim 2,22% 9,86% Ekim 3,23% 15,48%
Kasım 1,54% 9.79% Kasım 0.75% 14.4%
Aralık 0,45% 9,32% Aralık 0,13% 13,84%


TÜFE TEFE
2003 YILI 2003 YILI
AY AYLIK YILLIK AY AYLIK YILLIK
Ocak 2,60% 26,40% Ocak 5,60% 32,60%
Şubat 2,30% 27% Şubat 3,10% 33,40%
Mart 3,10% 29,40% Mart 3,20% 35,20%
Nisan 2,10% 29,50% Nisan 1,80% 35,10%
Mayıs 1,60% 30,70% Mayıs -0,60% 33,70%
Haziran -0,20% 29,80% Haziran -1,90% 29,60%
Temmuz -0,40% 27,40% Temmuz -0,50% 25,60%
Ağustos 0,20% 24,90% Ağustos -0,20% 22,70%
Eylül 1,90% 23% Eylül 0,10% 19,10%
Ekim 1,40% 20,80% Ekim 0,60% 16,10%
Kasım 1,60% 19,30% Kasım 1,70% 16,20%
Aralık 0,90% 18,40% Aralık 0,60% 13,90%

DÜNYA 04/11/2010

Freddie Mac, 4,1 milyar dolar zarar etti

Üçüncü çeyrekte şirket hisse başına 1,25 dolar zarar etti.
WASHINGTON - ABD'li tutsat (mortgage) devi Freddie Mac, 4,1 milyar dolar zarar etti.
Freddie Mac yetkililerince yapılan açıklamada, temmuz-eylül dönemini kapsayan üçüncü çeyrekte şirket hisse başına 1,25 dolar zarar ettiğini belirtilerek, Hazine Bakanlığı'ndan 100 milyon dolar ek yardım talep edeceğini ifade edildi.
Şirket, geçen yılın aynı döneminde 6,7 milyar dolar, hisse başına 2,06 dolar zarar açıklamıştı. Freddie Mac, yılın ikinci çeyreğinde 6 milyar dolar zarar etmiş, hükümetten 1,8 milyar dolar daha yardım istemişti.
ABD yönetiminin 2008 yılında el koyduğu tutsat devleri Fannie Mae ve Freddie Mac, ABD konut piyasasının sağlıklı işlemesi için kritik öneme sahip bulunuyor.

DÜNYA 04/11/2010

SGK borçları güncellenecek

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, önceki dönemlerde henüz primini yatıramamış veya yatırmamış olanların borçlarını ÜFE ya da TÜFE şartlarına göre güncelleyeceklerini bildirdi.
Dinçer, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Konya İl Müdürlüğünü ziyaret etti. SGK İl Müdürü Özge Songül ile katları gezen Dinçer, bazı vatandaşlarla sohbet etti, onlara hizmet anlamında sorun yaşayıp yaşamadıklarını sordu. Vatandaşların bekleme, iş uzaması gibi bir sorunla karşılaşmadıklarını gözlemleyen Dinçer, daha sonra Songül'ün odasına çıkarak çalışmalar ve yenilenen kurum binası hakkında bilgi aldı.

Bir gazetecinin devlet kurumlarının alacaklarının yapılandırılması konusunda SGK'nın nasıl bir çalışma yapacağını sorması üzerine Dinçer, "Evet, yeniden yapılandırma kanununda SGK'nın prim alacakları yapılandırılacak. Adına yeniden yapılandırma desek de gerçekte yapılan çalışma daha önce yapılmış olan yapılandırmalardan oldukça farklı. Bunun altını çizmek istiyorum" dedi.

Tek seferlik yapılan bir uygulamadan çok bundan sonra takip edilecek yeni tahsilat sistemini oturtmaya çalıştıklarını anlatan Dinçer, "Yeni tahsilat sistemini oluştururken de bundan önceki birikmiş sorunları da aynı mantıkla çözeceğiz. Ana hatlarıyla yapmaya çalıştığımız şey bu" diye konuştu.

RADİKAL 04/11/2010

Petrol Ofisi, EPDK cezasını ödedi

Petrol Ofisi, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (EPDK) uyguladığı para cezasını ödedi.
Petrol Ofisi'nden Kamuyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) gönderilen yazıda, “EPDK'nın şirketimiz aleyhine uyguladığı 29.400.000 TL tutarındaki idari para cezasının yüzde 25'lik indirimli tutarı olan 22.050.000 TL, yasal itiraz haklarımız saklı tutularak bugün ödenmiştir” denildi.

RADİKAL 04/11/2010

Merkez Vakfı’na da 4 milyarlık piyango

Doğan Grubu’na yaklaşık 1.8 milyar liralık avantaj sağlaması beklenen yeniden yapılandırma yasa tasarısının, geçtiğimiz günlerde ihtiyati haciz kararı alınan Merkez Bankası Vakfı’nı da 4 milyar liralık borçtan kurtaracağı belirtildi.
star’ın Maliye Bakanlığı kaynaklarından edindiği bilgiye göre, mevcut ödeme kolaylığı düzenlemesinde, ihtilaflı dosyalarda, vergi cezasının ve faizlerin tamamen silinmesi ve ana paranın da yarısının ödenmesi öngörülüyor.
DOĞAN BORSADA TAVAN YAPTI
Buna göre, Maliye’nin yaklaşık 5 milyar lira vergi cezası kestiği Merkez Bankası Vakfı da bu düzenlemeden yararlanacak. Vakfın, 5 milyar liralık borcun 2 milyar liralık kısmı anaparadan oluşuyor. Yeniden yapılandırma ile birlikte söz konusu anapara da 1 milyar liraya düşecek. Öte
yandan, star’da dün yer alan haberde Doğan Grubu’nun 2.5 milyar liralık vergi borcunun 650 milyon liraya düşeceği yer alması, piyasalara da bomba gibi düştü. Doğan Yayın Holding yüzde 13.57 ile dün borsada en çok artan hisse olurken diğer grup şirketlerinin hisseleri de arttı

STAR 04/11/2010

Vergi ve primden 50 milyar bekleniyor

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin olarak, bayramdan önce bütün çalışmaların bitirilmiş olacağını ve bayramdan sonra çalışmanın Parlamento gündemine gelerek, yasalaşacağını söyledi.
Ergün, bir televizyon kanalında katıldığı programda, 50 milyar liralık bir gelir elde edilebileceğini ve öyle bir potansiyelin bulunduğunu da kaydetti. Krizin yüklerini gelecekte de taşınmaması adına bu tür yapılandırmaların son derece faydalı olacağını vurgulayan Ergün “Bir beyaz sayfa açılmış olacak. İnsanlar için çok önemli bir fırsat” dedi.

STAR 04/11/2010

Enflasyon domatesle kızardı vergilere % 7.7 artış göründü

Enflasyon gıda ve giyim fiyatlarındaki artışın etkisiyle ekim ayında beklentileri aşarak yüzde 1.83 oldu. Yıllık bazda ise yüzde 9’un altına düştü. Gelecek yıl vergi, harç ve cezalara da yüzde 7.7 artış gündeme geldi
Enflasyon ekim ayında domates başta olmak üzere gıda fiyatlarındaki artışın etkisiyle ocaktan bu yana aylık bazda 9 ayın zirvesine çıkarken, yıllık bazda düşüşe geçti. TÜİK’in verilerine göre TÜFE’de yüzde 1.83, ÜFE’de yüzde 1.21’lik artış görüldü. Yıllık enflasyon aylık bazdaki yükselişe rağmen TÜFE’de yüzde 8.62’ye geriledi. ÜFE’de ise yıllık enflasyon yüzde 9.92’ye yükseldi. Eylül ayında yıllık TÜFE yüzde 9.24 olmuştu. Ekim ayı enflasyonunun bir diğer önemi de gelecek yıl vergi, harç ve cezalarda uygulanan yeniden değerleme artış oranına temel esas oluşturmasıydı. TÜİK’in ekim ayı enflasyon verileri çerçevesinde vergilerin artışında kullanılacak yeniden değerleme oranı 2011 yılında yüzde 7.71 olacak. Ekim ayında enflasyonun beklentileri aşmasındaki temel neden yüzde 4.52 olarak gerçekleşen gıda ve alkolsüz içki kalemi ile yüzde 7.63 artan giyim ve ayakkabı kaleminden geldi. Ekim ayının zam şampiyonu yüzde 112’lik artışla yine domates oldu. Onu yüzde 33.58 ile kabak, yüzde 27.72 ile bayan kazağı, yüzde 23.36 ile patates izledi. Ekim’de fiyatı en çok düşen ürün yüzde 31.14’le limon olarak belirlendi.
YIL SONU HEDEFİNDE SORUN YOK
Analistler TÜFE’nin ekimde beklentilerin üzerindeki artışına karşın yıllık enflasyonun gerilemeye devam ettiğini belirtirken, Merkez Bankası’nın yakından takip ettiği ‘I’ çekirdek göstergesinde yıllık enflasyon oranının yüzde 2.50 ile tarihin en düşük seviyesine gerilemiş olması da, para politikası tarafında değişiklik olmayacağı görüşünü teyit ettiğini düşünüyorlar. Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün de mevsimsel bazı artışlar veya azalışlar olsa da 2010 yılı sonu enflasyonunda yüzde 7.5 olan hedefin tutacağına inandığını söyledi.
2011’de en düşük Taşıt Vergisi 436 lira
• Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından dün açıklanan ekim ayı enflasyon verileri çerçevesinde vergilerin artışında kullanılacak yeniden değerleme oranı da belli oldu. Bakanlar Kurulu, mevzuatın kendisine tanıdığı yetkiyi kullanmazsa, çeşitli vergi, harç ve cezalar, yeni yılda yüzde 7.71 oranında artacak. Oran değişmezse, 1-3 yaş grubunda yeralan ve motor silindir hacmi 1.300 cm3’e kadar olan otomobillerin halen 405 lira olan motorlu taşıtlar vergisi, yılbaşında 436 liraya çıkacak. Motor silindir hacmi 1301 cm3 ile 1600 cm3 arasındaki otomobillerin vergisi de 648 liradan 697 liraya yükselecek.
Harçların da aynı oranda zam görmesiyle birlikte 1 yıllık pasaport harcı yeni yılda 95 liradan 102,3 liraya çıkacak. B sınıfı sürücü belgesi harcı 252 lira olacak. 17 milyon dolayında vatandaşı yakından ilgilendiren emlak vergisine tabi değerler ise 2011 yılında yeniden değerleme oranının yarısı kadar artış görecek. Bu durumda, emlak vergisine tabi metre kare birim değerlerdeki artış yüzde 3.85 olacak. Buna göre, Türkiye’nin en pahalı yeri olan İstanbul Anıt Caddesi’nde metrekare birim değer 25 bin 500 liradan 26 bin 483 liraya çıkacak. Elazığ Keban’ın İstanbul’daki yalıları geride bırakan Baraj Mahallesindeki metrekare birim değer de 10 bin liradan 10 bin 385 liraya çıkacak.

STAR 04/11/2010

İstanbul ve Atina’da aynı anda alım fırsatı

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası ile Atina Borsası’nda işlem gören hisselerden oluşturulan GT-30 yatırım fonu her iki borsada da işlem görmeye başladı.
GT-30 için yapılan gong çalma törenine İMKB Başkanı Hüseyin Erkan, Finansbank Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Aras, Finansinvest Genel Müdürü Zafer Onat ve Finansportföy Genel Müdürü Özgür Güneri katılırken törene Atina Borsası Başkanı Socrates Lazaridis de video konferansla bağlandı. Törende konuşan Ömer Aras, Finansbank’ın halka arzını yapacak konsorsiyumu yakında açıklayacaklarını söyledi.

STAR 04/11/2010

Notumuz yükselecek işaretlerini alıyoruz

Antalya’da düzenlenen 16. Dünya Verimlilik Kongresi’ne katılan Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Türkiye’nin ekonomik ikliminin düzeldiğini belirterek, ilk defa Türkiye’nin yatırım yapma reytingine yükselebileceğinin işaretlerini almaya başladıklarını söyledi.
Sabancı konuşmasında ‘özelleştirmelere tam hızla devam’ çağrısı da yaptı. Sabancı “Sürdürülebilir verimlilik için daha çok çalışmalıyız” dedi. Toplantıda konuşan Sanayi Bakanı Nihat Ergün de Türkiye’de verimliliğin büyümeye katkısının yüzde 20’lere ulaştığını söyledi. Toplantıda konuşmaların ardından Sabancı’ya Dünya Verimlilik Ödülü takdim edildi. • AA

STAR 04/11/2010

ABD iki koldan piyasaları sallamaya devam ediyor

ABD'de tamamlanan seçimler ve FED'in dün açıkladığı varlık alım programı öncesi dünya piyasalarında hareketlilik yaşandı. Asya borsaları yükselirken, dolar değer kaybetti. FED ise faizi değiştirmezken, 8 ayda 600 milyar dolarlık tahvil alım kararı aldığını açıkladı
Dünyanın en büyük ekonomisinin deflasyon sıkıntısıyla karşı karşıya kalabileceğinden endişe eden ve ülkede 14.9 milyona ulaşan işsiz sayısını aşağı çekmek isteyen FED'in açıkladığı varlık alım programı ve ülkede sona eren seçimler dünya borsalarında hareketli saatler yaşanmasına yol açtı. FED'den gelen yeni teşvik paketinin miktarıyla ilgili beklentiler, dün 1.40'ın üzerine çıkan avro/dolar paritesini yeniden 1.40'ın altına çekerken, doların yen ve sterlin karşısında yükselmesini sağladı. Dolar/TL içeride 1.40'lı seviyelerden işlem görürken, avro/TL ise 1.97'ye kadar geriledi.
ASYA BORSALARI YÜKSELİŞTE
Yatırımcılar her ne kadar FED'in adımı öncesinde temkinli hareket etse de Asya borsaları günü yüksek seviyelerde kapattı. Japonya borsası resmi tatil yüzünden kapalıydı ancak Çin ve Güney Kore'de yüzde 1'in üzerine artışlar görüldü. Borsaların yükselmesine, ABD'deki ara seçimlerde Cumhuriyetçilerin zaferle ayrılması da etki etti. Petrol ise, hem FED'den gelecek ikinci bir teşvik paketi hem de bu sabah sona eren ABD'deki ara seçimlerin sona ermesinin ardından 84 doların üzerine çıktı. Geçtiğimiz aylarda 1.387 dolarla tarihi rekor kıran altının ons fiyatı son iki haftada gördüğü en yüksek seviye olan 1.365 dolardan 32 dolarlık düşüşle, 1.333 dolara geriledi.
600 MİLYAR DOLARLIK TAHVİL ALINACAK
FED ise Türkiye saatiyle 21.00 sularında merakla beklenen kararını verdi. Faiz oranlarını yüzde 0-0,25 aralığında sabit tutma kararı alan FED, 2011 yılı Haziran ayına kadar 600 milyar dolarlık bono ve tahvil alacağını açıkladı. ABD ekonomisinde toparlanma hızının hala yavaş olduğuna dikkati çekilen açıklamada FED'in kredi musluklarının açılmasını teşvik etmek ve işsizlikle boğuşan ekonomiyi desteklemek için (ihtiyaç duyuldukça) ayda ortalama 75 milyar dolar tutarında yeni hazine bonosu ve tahvil alımı gerçekleştireceği belirtildi.
Kahin kara tablo çizdi
New York Üniversitesi ekonomi profesörü Nouriel Roubini, Cape Town'da yaptığı konuşmada ABD büyüme rakamlarının da yıl sonunda yüzde 1 seviyelerinde olacağını dile getirdi. "Sandık heyecanı yaşayan ABD'de Temsilciler Meclisi Cumhuriyetçilerin kontrolünde daha fazla teşvikin önünü kapatıyor" diyen Roubini, çift dipte FED'in parasal genişleme rakamının etkili olacağını söyledi. Roubini, gelecek yılın acı dolu geçeceğini dile getirdi.
ABD ekonomisinin geleceği için dört kritik soru ve cevapları
ABD'de sona eren seçimlerin, ekonomiye etkileri konusunda bazı beklentilere, uzmanlar tarafından cevaplar verildi. İşte bu soru ve cevapları:
1--Ekonomide çöküş yaşanacak mı?
Büyük ihtimalle hayır. Büyümenin itici motoru durumunda olan tüketici harcamaları güçlü görünüyor ancak istihdam ve konut piyasasında iyileşme görülene kadar bu alanda önemli gelişme beklenmiyor.
2- İşe alımlar artacak mı?
ABD'de işsiz olan, tam zamanlı çalışmayan ya da iş bulma ümidini yitirenlerin toplam sayısı 25 milyonu geçmiş durumda. Bazı analistler, seçimlerin geride kalmasıyla bir belirsizliğin ortadan kalktığına ve bunun da yeni işe alımlar konusunda şirketleri cesaretlendireceğini savunuyor.
3- Wall Street sonucu beğenecek mi?
Önceki durumların aksine, sonuç bu sefer Wall Street'in pek hoşuna gitmeyebilir. ABD piyasaları, Cumhuriyetçilerin güçlenmesinin, yönetimi iş dünyasının dilinden daha iyi anlayan bir anlayışa doğru yönlendireceği beklentisiyle dün yükseliş kaydetti.
4- FED'in duruşu nasıl olacak?
Mevcut durum ABD yönetimi tarafından uygulamaya konulan teşvik paketlerinin etkisi azaldıkça, ekonominin zayıfladığını gösteriyor. Ekonomik toparlanmanın daha fazla yavaşlaması durumunda, FED'in müdahale araçlarının da artık sınırlı kalacağı görüşü hakim.
YENİŞAFAK 04/11/2010
İspanya'dan BBVA ve Garanti'ye karşılıklı anlayış mahkumiyeti
BBVA ve Garanti ortaklığı İspanya basınında geniş yer bulurken yapılan yorumlarda ortaklık şartlarının her iki bankayı da mahkum ettiği vurgulandı

İspanyol basını, Banco Bilbao Vizcaya Argentria'nın (BBVA) Garanti Bankası'nın yüzde 24,9'unu satın alarak, Doğuş Grubu ile yapacağı ortaklığa geniş yer ayırırken, 'BBVA ve Doğuş, karşılıklı anlayış göstemeye mahkumlar' yorumu yapıldı. İspanya'nın yüksek tirajlı sol görüşlü gazetesi El Pais, 'Garanti Bankası'ndaki alımın başarısı, Garanti'nin yönetimdeki iyi bir uyumundan geçiyor' ifadesini kullanırken, Meksika, Peru, Şili'de de yerel ortaklarla çalışan BBVA'nın Doğuş ile yaptığı ortaklığa güvendiği kaydedildi.
ŞİMDİ KONTROL MERAKI BAŞLADI
BBVA yetkililerine göre bu operasyonun gerçekleştirilmesinde 'ikna etme gücünün anahtar olduğu' vurgulanırken, herkesin merak ettiği sorunun BBVA'nın Garanti'nin kontrolünü ele geçirip geçirmeyeceği olduğu ifade edildi. Öte yandan ekonomi gazetelerinden 'Cinco dias', BBVA'nın kriz ortamında gelişmekte olan Asya ülkelerine yoğunlaştığına dikkat çekerek, BBVA'nın şimdi de gözünü Türkiye'ye diktiğini yazdı.
'Kontrolü ele almalıyız'
BBVA Başkanı Francisco Gonzalez'in 'Garanti Bankası'nın yönetim kontrolünü alacak mısınız?' sorusuna 'Mantıklısı bu olur' diye cevap verdiği belirtilirken, buna rağmen 'Herşey Garanti'ye, BBVA'ya ve dünyadaki duruma bağlı. Şu anda bunu söylemek imkansız' diye de eklediği vurgulandı.

YENİŞAFAK 04/11/2010

Asya'nın kalbine de vizeler kaldırılıyor

Afganistan'ı "Asya'nın kalbi" olarak tanımlayan Bakan Davutoğlu'nun daha çok yatırım için vizesiz seyahat talebine mevkidaşı Rassoul'dan olumlu cevap geldi

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Afganistan'ı "Asya'nın kalbi" olarak tanımladı ve Türk girişimcilerin şimdiden orada daha fazla yer alması tavsiyesinde bulundu. Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihindeki en büyük dış yardım programını Afganistan'da başlattığını ve son 5 yılda bu ülkeye 250 milyon dolarlık yatırım yaptığını hatırlatan Bakan Davutoğlu, "Şimdi Afganistan'a yerleşmemiz demek Asya'nın kalbine yerleşmemiz demektir. Dünyanın gelişen ülkeleri olan Hindistan Çin gibi ülkelere yakın omak demektir" ifadelerini kullandı.
SIKINTILAR ÖNEMİN GÖSTERGESİ
Davutoğlu, dün İstanbul'da düzenlenen IV. Afganistan Bölgesel Ekonomik İşbirliği Konferansı Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Afganistan'ın sıkıntılarının değerini düşürmediğini vurgulayarak şöyle devam etti: "Bilakis bunlar, bu ülkenin ne kadar değerli olduğunun göstergesi." Davutoğlu, 238 milyon dolarlıkiki ülke arasındaki ticaret hacminin daha da gelişmesi için vize ve mevzuat problemlerinin kaldırılması gerektiğini kaydetti. Bunun üzerine mevkidaşı Dr. Zalmai Rassoul "Umuyorum vizeler bir gün kalkmış olur" diyerek olumlu sinyal verdi.
Türkler 3 milyar dolarlık ülkesel katkı sağlamakta
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türk girişimcilerinin bölgede güvenlik konusunu bahane etmeden yatırım yaptıklarını, ancak vize ve bürokrasi gibi sıkıntılardan yakındı. Türk girişimcilerin 2002'den bu yana Afganistan'da toplam 3 milyar dolar değerinde 355 proje gerçekleştirmiştirdiğini kaydeden TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu "Girşimcilerimizin Afganistan'a ziyaret konusunda vizeden kaynaklanan ciddi sorunları var. Bunların halledilmesi ülkeler için de önemli olacaktır" dedi.

YENİŞAFAK 04/11/2010

HALKBANK'ın anapara korumalı fonu devrede

Halkbank Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Bilgehan Kuru: Yatırımcılar anapara korumalı fonlarımız sayesinde daha da güvencede olacaklar


Halkbank, B tipi yüzde 100 anapara koruma amaçlı iki alt fonunu piyasaya sürdüğünü duyurdu. Halkbank'tan yapılan açıklamada, yatırımcının tercihine göre ABD dolar kurunun (USD/TL) veya dünden itibaren 10 Kasım 2010 tarihine kadar Halkbank şubelerinden talep toplanacağı belirtildi. Başlangıçtaki yatırım tutarının bir kısmı ile getirisi belirlenmiş Hazine Bonosu, Devlet Tahvili alınacağından, fon sahiplerinin yatırım araçlarındaki değer kaybından etkilenmeyerek anaparaları için koruma sağlayabilecekleri dile getirilen açıklamada, minimum fon alış tutarının 3 bin TL olarak belirlendiği kaydedildi.
ALTERNATİF GETİRİ İMKANI
Halkbank Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Bilgehan Kuru, 'Yüzde 100 anapara koruma amaçlı fonlar, düşük faiz ortamında yatırımcılar için alternatif bir getiri imkanı sağlayacak" diyerek şunlara dikkat çekti: " Anaparasını kaybetmekten endişe duyan, ancak fiyatları piyasa koşullarında dalgalanma gösteren altın, döviz, hisse senedi vb. yatırım araçlarından sağlanabilecek getirilerden de mahrum kalmak istemeyen yatırımcılar bu fonu güvenle tercih edeceklerdir. Bu tür anapara korumalı yatırım fonlarının ihracına yatırımcı ihtiyaçları paralelinde devam edeceğiz."
TBB'den sahte site uyarısı
Türkiye Bankalar Birliği (TBB), kredi kartı müşterilerine yönelik olarak açılan sahte internet sitelerine ilişkin uyarıda bulundu. Duyuruda son günlerde TBB'nin adı kullanılarak banka müşterilerinin kredi kartı borçlarını öğrenebileceklerini belirten sahte internet siteleri açıldığı kaydedildi. Kartı sahiplerini dolandıranlara yönelik hukuki sürece de dikkat çekildi.

YENİŞAFAK 04/11/2010

Tarımda fiyatlar arttı enflasyon zirve yaptı

Tarım ürünlerinde yaşanan fiyat artışları Ekim ayı enflasyon rakamlarını son 9 ayın zirvesine çıkardı. TÜİK'in açıkladığı Ekim ayı enflasyon verilerine göre TÜFE 1,83, ÜFE ise 1,21 arttı. Ekim ayının zam şampiyonu kilosu 11 TL'ye kadar çıkan domates olurken, kabak ise ikinci oldu
Küresel krizde aldığı narkozun etkisiyle uzun bir süredir uykuda olan enflasyon canavarını tarım ürünleri azdırdı. Türkiye ekonomisinin en büyük sorunlarından birisi olan ve parayı pula çevirmesi nedeniyle canavar olarak nitelendirilen enflasyon rakamları Ekim ayında son 9 ayın zirvesine çıktı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ekim ayında tüketici fiyatları endeksinin (TÜFE) yüzde 1,83, üretici fiyatları endeksinin (ÜFE) ise yüzde 1,21 arttığını açıkladı. Geçen yılın aynı ayında yıllık enflasyon TÜFE'de yüzde 5,08, ÜFE'de ise yüzde 0,19 oranında artmıştı. TÜİK'in 2003 baz yıllık verilerine göre, Ekim ayı itibarıyla yıllık enflasyon ise TÜFE'de yüzde 8,62, ÜFE'de yüzde 9,92 oldu.
MERKEZ BANKASI'NIN TAHMİNİ TUTMADI
Merkez Bankası'nın ekim ayı ikinci beklenti anketinde TÜFE beklentisi yüzde 1,15 artış düzeyindeydi. Söz konusu ankette yıl sonu enflasyon beklentisi de yüzde 7,60 olarak belirlenmişti. Ekime ilişkin fiyat artış piyasa beklentileri, TÜFE'de aylık yüzde 1,43 ÜFE'de ise yüzde 0,5 düzeyindeydi. TUİK'in Ekim ayı enflasyon rakamları Merkez Bankası'nın tahminlerinde yanıldığını ortaya koyarken, ekim ayı itibariyle yıllık enflasyon, geçen yılın aynı ayının TÜFE'de 3,54 puan, ÜFE'de 9,73 puan üstünde gerçekleşti.
TARIM ÜRÜNLERİ TETİKLEDİ
TÜFE'de ana harcama grupları itibariyle bir ay önceye göre en yüksek artış yüzde 7.63 ile giyim ve ayakkabı grubunda gerçekleşti. Ekim ayında en fazla artış yüzde 112 ile domates oldu. Onu yüzde 33.58 ile kabak, yüzde 27.72 ile bayan kazağı, yüzde 23.36 ile patates, yüzde 23.14 ile dolmalık biber, yüzde 22.19'la çocuk kabanı, yüzde 19.77 ile salça izledi. Ekim'de fiyatı en çok düşen ürün yüzde 31.14'le limon olarak belirlendi.
BİR YILLIK ARTIŞ YÜZDE 26
Türkiye'de tarım sektöründe fiyatlar Ekim ayında, bir önceki aya göre yüzde 6,59 arttı. TÜİK'e göre, Ekim ayında tarımda fiyatlar, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 21,75, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 26,71 arttı. Tarım sektörü alt kalemleri itibariyle incelendiğinde, tarım, avcılık, ormancılıkta bir önceki aya göre fiyatlar, yüzde 6,67, balıkçılıkta yüzde 0,92 yükseldi. Geçen yılın Ekim ayına göre değişime bakıldığında ise tarım, avcılık, ormancılıkta yüzde 27,98 artış, balıkçılıkta ise yüzde 21,49 düşüş gözlendi.
Zammın şampiyon ili Şanlıurfa
Ekim ayı enflasyon rakamlarına göre tüketici fiyatlarında aylık bazda en fazla artışın meydana geldiği bölge, yüzde 3,52 ile Şanlıurfa ve Diyarbakır bölgesi oldu. Fiyatlar Ekim ayında Mardin, Batman, Şırnak ve Siirt'te yüzde 3,14, Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye'de yüzde 2,49 ve Adana, Mersin bölgesinde yüzde 2,39 arttı. Ekimde fiyatların en az arttığı bölge ise yüzde 1,07'lik artışın kaydedildiği Aydın, Denizli, Muğla olarak belirlendi. Ekimde İstanbul'da fiyatlar, yüzde 1,92 arttı.
Tahtını kimseye kaptırmadı
Eylül ayının zam şampiyonu olan domates koltuğunu Ekim ayında kimseye kaptırmadı. Bir ara 11 TL'ye kadar çıkan damatesin kilosu Ekim ayı toplamında yüzde 112 arttı. Domatesin yanısıra kabak, patetes gibi tarım ürünlerinde de ciddi fiyat artışları görüldü. Kabakta yüzde 33,8, patateste yüzde 23,14, dolmalık biberde ise yüzde 22,19'luk artış yaşandı

YENİŞAFAK 04/11/2010

Yıl sonu hedefini tutturacağız

Enflasyon rakamlarında mevsimsel bazı artışların yaşanabileceğini belirten Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, "Biz 2010 yılı sonu enflasyonunda yüzde 7,5'luk hedefin tutacağını düşünüyoruz" dedi

Ekim ayı enflasyon rakamlarını değerlendiren Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, mevsimsel bazı artışlar veya azalışlar olsa da 2010 yılı sonu enflasyonunda yüzde 7,5 olan hedefin tutacağına inandığını bildirdi. Bir televizyon kanalında konuşan Ergün, enflasyon rakamlarında mevsimsel veya dönemsel bazı artışlar ve azalışlar olabileceğine işaret ederek, önemli olanın 2010 yılı toplamında enflasyonun ne olacağı ve hedeflere nasıl bir paralellik göstereceği olduğunu söyledi. Okulların yeni açılmış olması, yeni sezon tekstil ürünlerinin piyasaya sürülmüş olması, kışa hazırlık, gıda fiyatlarındaki mevsimsel artışlar gibi nedenlerin önemli etkiler meydana getirdiğine dikkat çeken Ergün, özellikle tarımsal ürün fiyatlarının mevsimsel değişikliklere çok açık olduğunu kaydetti.
DÖNEMSEL ARTIŞLAR YAŞANABİLİR
Ergün, 'Biz mesela tarımda maliyetleri düşürerek, fiyatları düşük tutma imkanına sahibiz. Ama bir don olduğu zaman, bir sel olduğu zaman, bir kuraklık olduğu zaman o fiyatları orada tutma imkanı olmayacaktır. Dolayısıyla bu mevsimsel etkiler kısmen enflasyon rakamlarını aylık ve dönemsel olarak beklentilerin üzerine çıkartabiliyoruz, ama toplama bakmamız gerekiyor' diye konuştu. Sanayi Bakanı, 'Bazı dönemsel artışlar olabilir, fakat biz 2010 yılı sonu enflasyonunda yüzde 7,5'luk hedefin tutacağını düşünüyoruz. Büyük bir sapma olmayacaktır enflasyon hedefinde' dedi.

YENİŞAFAK 04/11/2010

'Borcu yarı yarıya azalabilir' yorumu hisseleri uçurdu

EKONOMİ yönetiminin halen üzerinde çalıştığı vergi ve SSK prim borçlarının yeniden yapılandırılmasına yönelik tasarında çalışmalar sürerken, üst düzey bir ekonomi yetkilisi bu uygulamadan Doğan Grubu'nun da yararlanabileceğini söyledi. Reuters'a bilgi veren yetkili, düzenleme üzerinde halen çalışıldığını ve henüz son şeklinin verilmediğini belirterek, 'Ancak mevcut taslağa göre Maliye Bakanlığı ile vergi mükellefinin uzlaşamadığı ve vergi mahkemelerinde devam eden ihtilaflı dosyalarda vergi ceza ve faizlerinin silinmesi öngörülürken, anaparanın da yarısı silinmesi hükme bağlanıyor. Bu düzenleme genele uygulanacak, tabi Doğan Grubu'nun mahkeme süreci devam eden ihtilaflı borçları için de bu uygulanabilecek' dedi.

AKŞAM 04/11/2010

Ön çalışma yapılıyor, halka arzı 2011 başında yapabiliriz

Finansbank'ın halka arzında takvim belli oluyor. Yönetim Kurulu Başkanı Aras, 'Halka arzı gerçekleştirecek konsorsiyumu yakında açıklarız' diye konuştu
İMKB ve Atina Borsası'nda 'Finansbank GT-30 A Tipi borsa yatırım fonu'nun bugün işlem görmeye başlaması nedeniyle düzenlenen toplantı öncesinde Reuters'a konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Aras, halka arzı 2011 başında gerçekleştirmek istediklerini belirterek, 'Şu anda görüşmeler sürüyor. Önümüzdeki günlerde bir açıklama yapacağız. Yapılacak olan açıklama konsorsiyumla ilgili olacak. Bir konsorsiyum kurulacak. Yönetici bir banka seçilecek. Süreç hızlı bir şekilde devam edecek. Halka arzla ilgili ön çalışmalar yapılıyor' dedi.
GT-30'un Türkiye'de benzeri bulunmuyor
BİRDEN fazla piyasaya yatırım yapan, Türkiye'deki ilk borsa yatırım fonu, GT-30 İMKB'de ve Atina Borsası'nda işlem görmeye başladı. GT-30, Türkiye'de, Finansbank iştiraki Finansportföy tarafından yönetilecek ve Türk Lirası bazında İMKB'de işlem görecek.
Garanti için çok önemli
İSPANYA'nın ikinci büyük bankası BBVA'nın Garanti Bankası'na ortak olmasıyla ilgili değerlendirmelerde de bulunan Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Aras 'Garanti Bankası için çok önemli bir işlem oldu. Yapılan anlaşma gösteriyor ki, bankanın kontrolü belli bir süre sonra BBVA'ya geçecek. Bu da Türkiye'deki yabancı banka oranını artırmış oluyor' diye konuştu.

AKŞAM 04/11/2010

Türkiye'nin ekonomik iklimi düzeldi, yatırım yapılır notu alabiliriz

Büyüme rakamlarının tüm dünyaya örnek gösterildiğini, enflasyonun da kontrol altında tutulduğunu söyleyen Güler Sabancı, ekonomik iklimin düzeldiğini söyledi

SABANCI Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, 16. Dünya Verimlilik Kongresi ve 2010 Avrupa Verimlilik Konferansı'nda konuştu. Sürekli daha iyiyi arama, iyileştirme, geliştirme, operasyonel mükemmellik yolunda ilerlemenin Sabancı Holding'in çalışma kültürünün bir parçası olduğunu söyleyen Güler Sabancı, Sabancı'da verimliliğin, başarının tarifi olduğunu ifade ederek, 'Biz bunu bir kültür olarak benimsedik' dedi.
Türkiye'nin ekonomik ikliminin düzeldiğini ifade eden Sabancı, şunları kaydetti:

KREDİ İMKåNI ARTIYOR
'Büyüme rakamlarımız tüm dünya ülkelerine örnek seviyelerde. Enflasyon kontrol altında devam ediyor; dolayısıyla da düşük faiz ve uzun vadeli kredi imkanları artıyor. İlk defa yatırım yapma ratingine yükseleceğimizin işaretlerini alıyoruz.'
Özelleştirmelere devam etmeliyiz
BÜTÜN bunlara rağmen sürdürülebilir verimliliği yakalamak için çok daha fazla çalışılması gerektiğini söyleyen Sabancı, 'Özelleştirmelere tam hızla devam etmeliyiz ki şirketlerimiz daha verimli çalışsın, hedeflerini tuttursun, şeffaflığı yakalasın' dedi. Gelişmekte olan ülkeler için en büyük riskin, büyük cari açık ve dışarıdan gelen sıcak para olduğu uyarısında bulunan Sabancı, 'Bu açıdan dünyadaki gelişmelere hassas olmalıyız' diye konuştu.

AKŞAM 04/11/2010

BBVA ve Doğuş, birbirlerine anlayış göstermeye mahkumlar

El Pais, BBVA Başkanı Gonzalez'e 'Garanti'nin kontrolünü alacak mısınız' diye sordu. Cevap ilginç: 'Mantıklısı bu olur'
İSPANYOL basını, Banco Bilbao Vizcaya Argentria'nın (BBVA) Garanti Bankası'nın yüzde 24.9'unu satın almasına geniş yer ayırırken, 'BBVA ve Doğuş, karşılıklı anlayış göstemeye mahkumlar' yorumu yapıldı. İspanya'nın yüksek tirajlı sol görüşlü gazetesi El Pais, anlaşmayı şu şekilde değerlendirdi: 'İlk 5 yıl yönetim Türklerde. Türkler bu süre içerisinde hisselerini satmak isterlerse satın alma hakkı BBVA'nın olacak. 5 yılın sonunda kararı BBVA verecek. BBVA Başkanı Francisco Gonzalez'in 'Garanti Bankası'nın yönetim kontrolünü alacak mısınız?' sorusuna 'Mantıklısı bu olur' diye cevap verdiği belirtilirken, buna rağmen 'Her şey Garanti'ye, BBVA'ya ve dünyadaki duruma bağlı' diye de eklediği vurgulandı.
Yüzde 100'ü için teklif yapabilir
GAZETE, BBVA'nın ilk 5 yılın sonunda Garanti Bankası'ndaki payını yüzde 1 artırarak kontrolü elinde tutma opsiyonunun yanı sıra Garanti Bankası'nın yüzde 100'ünün alınması için aleni pay alım teklifi sunma olasılığını da göz ardı etmediğini savundu. BBVA Başkanı Gonzalez'in ise en azından kısa vadede aleni pay alım teklifi sunulmayacağını söylediği vurgulandı.

AKŞAM 04/11/2010

Kredi Butik paketleri yenilendi

Yaklaşan Kurban Bayramı öncesinde müşterilerinin nakit ihtiyaçlarını karşılamaları için ING Bank, Kredi Butik paketlerini yeniledi. Kampanya kapsamında müşteriler yüzde 0.75'ten başlayan faizle 100 bin TL'ye kadar kredi kullanabilecek. Ayrıca kredilerini masraf ödemeden kullanmak isteyenler için yüzde 0.99 faiz oranından başlayan kredi seçenekleri bulunuyor.

AKŞAM 04/11/2010

H - M ilk gün kuyruk bekliyor; 'moda global, Türkiye'de de İsveç'te de tüketici aynı' diyor

Cumartesi günü Türkiye'deki ilk mağazasını açacak perakende devi H&M'in Türkiye Müdürü Lief Spang'den 'Türkiye pazarı farklı, H&M'in işi zor' diyen Türk perakendecilere yanıt: Biz de onlara meydan okuyoruz. Dünyanın her yerinde bu işi başardık. Moda globaldir, müşteri her yerde aynıdır
Perakende devi İsveçli Hennes&Mauritz (H&M) Türkiye pazarındaki ilk mağazasını cumartesi günü İstanbul Bayrampaşa Forum Alışveriş Merkezi'nde açacak. Uygun fiyat politikası ile kısa sürede girdiği pazarlarda etkin olan marka, Türkiye'ye de oldukça iddialı giriyor. Açılışta uzun kuyruklar bekleyen H&M, cumartesi gününe personele ek olarak 20 kişilik destek, 30 kişilik güvenlik ekibi ve ekstra stokları ile hazırlanmış. H&M Türkiye Müdürü Lief Spang, 'Türk tüketici H&M'i çok iyi tanıyor. Yoğun ilgi bekliyoruz' dedi. Spang, Hongkong'daki açılışlarında 2 hafta boyunca her gün 2 bin kişiden oluşan kuyruk olduğu hatırlattı. 'Türkiye pazarı farklı, H&M'in işi zor' diyen Türk perakendecilere de cevap veren Spang, 'Biz de onlara meydan okuyoruz. Dünyanın her yerinde bu işi başardık. Moda globaldir, müşteri her yerde aynıdır' diye konuştu.
Nişantaşı ve Bağdat'ta olmak istiyoruz
İSTANBUL Forum'un ardından, İstinye Park, Forum Marmara ve Saphire'de mağaza açacaklarını söyleyen Spang, uygun metrekarede cadde mağazası arayışlarını da sürdürdüklerini söyledi. 'Cadde mağazası açtığımız an orası amiral gemimiz olacak' diyen Spang, Nişantaşı ve Bağdat Caddesi'nde bulunmak istediklerini sözlerine ekledi.
Prada-H&M kombine
LIEF Spang, 'Her gelir grubundan müşterimiz var. Zaten, tüketici her şeyini H&M'den alsın demiyoruz. Prada bir pantolonla H&M tişörtü kombine edebiliyorlar' diyor.
Taksitli alışverişe şaşırdık
DAHA önce hiçbir ülkede perakende sektöründe taksitli alışveriş görmediğini belirten Spang şöyle devam etti: Perakendede taksit gerçekten şaşırtıcı. Her pazarın kendine göre dinamikleri var. Türkiye'de tüm firmalar taksit yapıyor. Biz de buna uyum sağlayacağız. Açılıştan itibaren 3 taksit yapacağız.

AKŞAM 04/11/2010

Yeni hat açtı 80 kişiye yeni iş sağladı

Arbella yeni yatırıma imza atarak, 200 kişi olan çalışan sayısını 280'e çıkarma kararı aldı. Arbella Makarna Genel Müdür Yardımcısı Levent Kavak, bu yatırımın tamamlanmasıyla 5. hatlarının devreye girmiş olacağını açıkladı. Böylece yıllık 160 bin ton kapasiteye ulaşmış olacaklarına dikkat çeken Kavak, 'Türkiye'de tek çatı altında en yüksek üretim kapasitesine ulaşmış olacağız' diye konuştu. Bu yatırımın ardından yaklaşık yüzde 40 personel artışı gerçekleştireceklerini kaydeden Kavak, mevcutta çalışmalarını 200 kişi ile sürdürdüklerini dile getirdi.

AKŞAM 04/11/2010

400 bin çiftçi, hava durumunu cep telefonundan öğreniyor

Çiftçiler de teknolojiye ayak uydurdu. Turkcell'in çiftçi paketine abone olan 400 bin tarım işçisi, domates fiyatlarının yükselmesine sebep olan güveden, 'Yarın yağmur yağacak mı?' sorusuna kadar birçok bilgiye cep'ten ulaşıyor. Bereketli tarife sayesinde de mobil eğitimler alıyor
Cep'te 3. neslin yeniliklerinden çiftçiler de faydalanmaya başladı. Tarımla ilgili tüm bilgileri cep'ten takip eden çiftçilerin sayısı beş ayda 400 bine ulaştı. Tarım işçileri, ürünün verimi artırmaya yönelik mobil eğitimler, lokasyona özel günlük hava durumu, Türkiye'den ve dünyadan haberler, ürüne özel bilgileri telefonuna gelen mesajdan öğreniyor.
İletişim şirketi Turkcell, 'çiftçi paketi'nin geldiği noktayı paylaşmak ve yöre çiftçileriyle görüşmek üzere Adana'da bir etkinlik düzenledi. Adana Çiftçiler Birliği'nde gerçekleştirilen toplantının ardından katılımcılar üretim yapılan tarlalara ziyarette bulunarak, söz konusu paketteki uygulamalar hakkında yerinde bilgi edinme fırsatı buldu. Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Burak Sevilengül, "Şirket olarak Türkiye çiftçisinin hayatına değer, bereketine bereket katmaya devam ediyoruz. 5 ayda 400 bin üyeye ulaştığımız 'çiftçi paketi'nin avantajlarını gün geçtikçe daha da ileri taşımak için yoğun bir çaba içindeyiz. İndirim fırsatlarının yanı sıra bereketli tarife, konuma özel zirai hava durumu, ürüne yönelik bilgi paketi ve mobil eğitimler sunuyoruz." dedi. Yaptıkları çalışmalara örnek veren Sevilengül, ekim ayında domates fiyatlarının bir anda yükselmesine neden olan 'yaprak galeri güvesi' hakkında hemen bir mobil eğitim müfredatı oluşturduklarını ve 3 günde 165 bin çiftçiye ulaştırdıkları bilgisini verdi. 'Çiftçi paketi' üyelerine sunduğu mobil eğitim fırsatıyla dünyanın en büyük 'Tarım' konulu özel dershanesini oluşturduklarını savunan Sevilengül, eğitimlerini 6 ayda toplam 1 milyon kez çiftçilere ulaştırmayı hedeflediklerini aktardı.
'Çiftçi paketi'ne kayıt olmak için kısa mesaj atmak yeterli. Paket içindeki 'Konuma özel zirai hava durumu' hizmetiyle çiftçilere; 3 günlük en yüksek ve en düşük sıcaklık durumu, nem durumu, rüzgâr durumu, don bilgisi ve yağış miktarı iletiliyor. Çiftçi paketi üyeliği başlatıldığında müşterinin konumu otomatik olarak belirleniyor ve özel zirai hava durumu paketi ücretsiz olarak tanımlanıyor. 'Ürüne özel bilgi paketi' kapsamında; çiftçilerin çalışma alanları olan tarla bitkileri, meyvecilik, sebzecilik, hayvancılık ve organik tarım konularında kişiye özel ilgili konu başlığında bilgi ve haberler günlük SMS ile iletiliyor. Bu yıl içinde tarife paketinin içeriği daha da detaylandırılacak. Ayrıca bilgilendirme başlıklarına bölgesel alım-satım fiyatları da eklenerek, çiftçilere kendi bölgelerindeki seçtikleri ürüne ait hal fiyatları verilecek. 'Profile özel mobil eğitim' ile paket üyelerine dünyanın en büyük 'tarım' konulu özel dershanesi ücretsiz sunuluyor ve belirli dönemlerde dünyadaki gelişmeler ışığında kendi alanlarına yönelik yeni tekniklerin, çözümlerin anlatıldığı mobil eğitimler gönderiliyor. Ayrıca çiftçilere özel sunulan 'Çiftçi tarifesi' ise faturalı hatlar için yurtiçi her yöne 500 dakikası ayda sadece 29 TL, faturasız hatlarda 5 dakikası 30 kuruş. Diğer yönleri aramanın dakikası da yine 30 kuruş.

ZAMAN 04/11/2010

Pegasus Kart alana bilet bedava

Pegasus Havayolları ve HSBC Bank, 1 Kasım-31 Aralık tarihleri arasında ilk kez Pegasus Kart alacak müşterilere yönelik bir kampanya hazırladı.
Pegasus Kart'a yaptığı başvurusu onaylananlar, SMS veya e-mail ile iletilen şifreyi kullanarak vergiler dahil hiçbir ücret ödemeden yurtiçi veya yurtdışı tek yön uçma fırsatı elde edecek. 1 Kasım-31 Aralık tarihleri arasında Pegasus Kart'a başvurup başvurusu onaylananlar, iç veya dış hatlarda mart ayı sonuna kadar bir seferlik tek yön uçuş hakkı kazanacak.

ZAMAN 04/11/2010

150. şubesini Sirkeci'de açtı

19 ilde 14 yıldır faaliyet gösteren Domino's Pizza, 150. şubesini Sirkeci'de açtı.
Domino's Pizza Türkiye Genel Müdürü Aslan Saranga, 5 yıl içinde şube sayısını 500'e çıkarmayı hedeflediklerini belirtti. Domino's Pizza'nın 2 bin 300 kişiye istihdam sağladığını ifade eden Saranga, 500. şubeyle birlikte bu rakamın 10 bine ulaşacağını söyledi. Saranga, "Bu yıl Türkiye genelinde 11 milyon TL yatırım yaptık. Yıl sonuna dek 5 milyon TL daha yatırım yapacak ve şube sayımızı 161'e ulaştıracağız." dedi.

ZAMAN 04/11/2010

Çin'in büyüme tahmini yükseldi

Dünya Bankası, Çin'in bu yıl ve 2011'deki ekonomik büyümesine ilişkin tahminini, ülke ekonomisindeki güçlü iç temellerin küresel ekonomide beklenen yavaşlamanın telafisine destek olacağı düşüncesiyle yükseltti
Çin için hazırladığı çeyrek dönemlik raporda bu yıl yüzde 10 büyüme kaydedeceğini belirten Banka'nın daha önceki tahmini yüzde 9,5 seviyesindeydi. Yüzde 8,5 olarak açıklanan 2011 büyüme tahmini de yüzde 8,7'ye yükseltildi.

ZAMAN 04/11/2010

İstihdamdaki hızlı artış SGK'nın kasasını doldurdu

İşsizlikteki hızlı düşüş, sosyal bir sorunun çözülmesinin yanı sıra devletin kasasını da doldurmaya başladı. Kriz döneminde tarihî rekor kıran işsizliğin yeniden yüzde 10'lar seviyesine inmesiyle birlikte prim gelirleri artarken sosyal güvenlik açıkları uzun yıllardan sonra ilk kez azaldı. Yılbaşından bu yana bir milyona yakın sigortalının sisteme dahil edilmesi gelirlerin artmasında etkili oldu. 2010 yılında prim gelirlerinin 14 milyar lira artarak 72 milyar TL'ye çıkması tahmin ediliyor.
İşsizlikteki azalma ile birlikte artan sigortalı sayısı, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) prim gelirlerinde doping etkisi yaptı. Geçen yıl 58 milyar olarak gerçekleşen SGK'nın prim geliri, 2010 yılında 72 milyar TL olarak öngörülüyor. Böylece sürekli artan sosyal güvenlik açığı ilk kez gerileyecek. 2009'da 29 milyar TL olan sosyal güvenliğe bütçe transferi, 2010'da 28 milyar TL'ye inecek. Bu tabloda en önemli rolü, yılbaşından beri 1 milyonun üzerinde artan sigortalı sayısı oynuyor. Bu kişiler için kuruma ödenmeye başlanan sigorta primleri, kamu için çok önemli bir kaynak oluşturdu.
İşsizlikteki düşüş, sosyal bir sorunun çözülmesinin yanı sıra devletin kasasını da doldurmaya başladı. Kriz döneminde tarihi rekor kıran işsizliğin yeniden yüzde 10'lar seviyesine inmesiyle birlikte prim gelirleri artarken sosyal güvenlik açıkları uzun yıllardan sonra ilk kez azalıyor. İşsizlikteki hızlı düşüşün yanı sıra kayıt dışı istihdamla mücadelede sağlanan başarı, sigortalı sayısında çok önemli artış getirdi. Bu durum, hükümetin 2010 gerçekleşme tahminlerini ve 2011 beklentilerini içeren "2011 Yılı Programı'na yansıdı. Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren programa göre 2008'de 56 milyar olan prim gelirleri, 2009'da ancak 58 milyara yükseldi. 2010'da ise 72 milyar olarak öngörülüyor. 2011 hedefi ise 82 milyar TL. Buna göre 2010'da prim gelirleri geçen yıla kıyasla tam 14 milyar TL artış gösterdi. Artışın 2011'de de 10 milyar TL ile sürmesi öngörülüyor.
Türkiye, bir yandan işsizlikle mücadele ederken bir yandan da kayıt dışına karşı çok sıkı tedbirler aldı. Bankalardan ve 14 adet kamu kurum ve kuruluşundan işlemi yapılan kişilerin TC kimlik numaralarıyla birlikte mesleki bilgileri de alınmaya başlandı. Bu bilgiler SGK'ya aktarılarak sigortalılık kontrolleri yapıldı. Ayrıca internet sağlayıcıları, Türk Telekomünikasyon AŞ ve GSM operatörlerinden de işlemi yapılan kişilerin TC kimlik numaralarıyla birlikte mesleki bilgileri de alınmaya başlandı. Bu kişilerin de sigortalılık kontrolleri yapılarak kayıt dışı çalışmaları engelleniyor. Alınan bu tedbirler, bir yandan mevcut kayıt dışını azaltırken esas etkiyi yeni çalışmaya başlayanların sigortalı olarak çalıştırılmasında gösterdi.
Bu tedbirler sonucu yılbaşında 8 milyon 874 bin olan sigortalı sayısı, şubat ayında 8 milyon 900 bine yükseldi. Sonraki 6 aylık dönemde de hep artış gösterdi. Temmuz verilerine göre ise SSK'lı sayısı 9 milyon 976 bine çıktı. Her ay ortalama 200 bin olmak üzere 6 ayda tam 1 milyon 76 bin kişi artan sigortalı sayısı, kurumun prim gelirlerindeki iyileşmenin temel kaynağı oldu. Ayrıca kayıtlı istihdamda sağlanan artışın katkısıyla sosyal güvenlik prim tahsilatının artmasından dolayı 2010 yılı toplam sosyal güvenlik transferlerinin, başlangıç ödeneğinin 1,5 milyar TL altında gerçekleşmesi bekleniyor.

ZAMAN 04/11/2010

OECD: Ekonomik toparlanma yılbaşından beri yavaşladı

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD), küresel ekonomik toparlanma hızının yılbaşından bu yana yavaşladığını açıkladı. Teşkilat, bu yavaşlamanın OECD ülkelerinde beklenenden daha belirgin olduğunu bildirdi

Merkezi Paris’te bulunan OECD’nin yayımladığı ‘Ekonomik Görünüm Raporu’nda, küresel ekonomik toparlanmanın kırılgan ancak genel anlamda yolunda olduğu vurgulanarak, özellikle vergi teşviklerinin düşük olması nedeniyle ticari değişim ve faaliyetlerdeki büyümenin yıl başından bu yana zayıfladığına dikkat çekildi.

2012’ye kadar faiz artırmasınlar
OECD Genel Sekreteri Angel Gurria, düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklamada, ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) 2012 yılının ilk yarısına kadar faiz artırmaması gerektiğine dikkat çekti. Gurria borcu yüksek ülkelerde hükümetlerin kamu açığının ve borçlarının Gayri Safi Yurt içi Hasıla’ya (GSYH) oranları konusunda hedef belirlemesi ve borç seviyesini kabul edilebilir düzeye çekmek için çaba göstermesi gerektiğini vurguladı. Son dönemde dolardaki değer kaybına bağlı olarak gelişmekte olan ülkeler arasında kızışan kur savaşlarına da değinen Gurria, tek başına kur oranı ayarlamalarının küresel dengesizlikleri çözmeyeceğini aksine korumacılığı artıracağını belirtti.
OECD, 2011 yılı için birlik ülkelerinin büyüme beklentilerini de düşürdü. Buna göre, kuruluş 2011 yılı için OECD büyüme beklentisini yüzde 2.80’den yüzde 2-2.5 arasına indirdi. Ayrıca ABD için büyüme beklentisi yüzde 3.2’den yüzde 1.75-2.25 seviyesine düşürüldü. Raporda, OECD Bölgesi’nde bu yıl yüzde 2.5-3, 2012’de ise yüzde 2.5-3 aralığında büyüme beklendiği belirtildi.
OECD’nin mayıs ayında yayımladığı bir rapora göre, OECD Bölgesi’nin bu yıl yüzde 2.7, gelecek yıl ise yüzde 2.8 büyüyeceği tahmin edilmişti.

MİLLİYET 04/11/2010

Finansbank’ın GT-30’u işlem görmeye başladı

Birden fazla piyasaya yatırım yapan borsa yatırım fonu GT-30 dünden itibaren İMKB’de ve Atina Borsası’nda işlem görmeye başladı

GT-30 Türkiye’de Finansbank’ın iştiraki Finansportföy tarafından yönetilecek ve TL bazında İMKB’de olacak.
Yunanistan’da işlem görecek GT-30 da aynı şekilde NBG Portföy Yönetimi tarafından yönetilecek ve euro bazında, Atina Borsası’nda (ATHEX) işlem görecek.
GT-30 yatırımcıya sunulan likit bir enstrüman olduğu için kolaylıkla alıp-satma, getiriye ortak olma ve riski dağıtma imkânı sağlıyor. GT-30 Endeksi, 30 hisse senedinden oluşuyor. İMKB ve ATHEX gibi bağlı oldukları borsalarda işlem gören hisse senetlerinin, piyasa değerleri üzerinden hesaplanıyor. Her iki borsadan endeks kapsamında maksimum 4’ü banka olmak üzere 15’er şirkete ait hisse senedi bulunuyor.

MİLLİYET 04/11/2010

Pakistan'ın elektriği Karadeniz Holding'den

Karadeniz Holding bünyesindeki Karadeniz Enerji Grubu tarafından inşa edilen 220 MW gücündeki üçüncü enerji gemisi (Powership), "Karadeniz Powership Kaya Bey", Dostluk Enerjisi Projesi kapsamında Pakistan'ın elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yola çıktı. Karadeniz Holding Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada, geminin sel felaketi nedeniyle elektrik sıkıntısı yaşayan Pakistan'a Kurban Bayramı'nda ulaşacağı belirtildi. Karadeniz Holding Powership Projesinin ilk 2 gemisi; Karadeniz Powership Rauf Bey ile Karadeniz Powership Doğan Bey, Irak'ta hali hazırda elektrik üretiyor. Karadeniz Holding, ilk 4 gemi ile toplam 675 MW enerji kapasitesine ulaşmayı hedefliyor.

SABAH 04/11/2010

Garanti’de kim hakim olacak

İspanyol bankacılık devi Banco Bilbao Vizcaya Argentria’nın (BBVA), Garanti Bankası’nın yüzde 24.9 hissesini alarak Türkiye’ye girişi İspanya ve uluslararası basında geniş yer buldu.


Yapılan değerlendirmelerin kilit noktası ile, Garanti Bankası’nda BBVA’nın kontrolü ele alıp almayacağı yönünde oldu. İspanyol basınında BBVA’nın Doğuş Grubu ile yapacağı ortaklık konusunda, “BBVA ve Doğuş, karşılıklı anlayış göstermeye mahkumlar” yorumları yapılırken bir yandan da Garanti Bankası’nda gelecekte yönetimin kime geçeceği konusuna ilişkin değerlendirmelere yer verildi. İspanya’nın yüksek tirajlı gazetesi El Pais, BBVA Başkanı Francisco Gonzalez’in “Garanti Bankası’nın yönetim kontrolünü alacak mısınız” sorusuna, “Mantıklısı bu olur” diye cevap verdiği belirtilirken, buna rağmen, “Herşey Garanti’ye, BBVA’ya ve dünyadaki duruma bağlı. Şu anda bunu söylemek imkansız” diye de eklediği vurgulandı. El Pais, “Garanti Bankası’ndaki alımın başarısı, Garanti’nin yönetimdeki iyi bir uyumundan geçiyor” ifadesini kullanırken, Meksika, Peru, Şili’de de yerel ortaklarla çalışan BBVA’nın Doğuş ile yaptığı ortaklığa güvendiği kaydedildi. Bu operasyonun gerçekleştirilmesinde “ikna etme gücünün anahtar olduğu” vurgulanırken, herkesin merak ettiği sorunun BBVA’nın Garanti Bankası’nın kontrolünü ele geçirip geçirmeyeceği olduğu ifade edildi.

WSJ: BBVA’nın Türkiye yatırımı pek olağan değil

ABD merkezli Wall Street Journal (WSJ) gazetesinde ise Garanti Bankası’nın hisselerinin BBVA tarafından alınması haberlerinde Türkiye ekonomisine ilişkin analizlere de yer verildi. Gazetede yer alan analizde 5.9 milyar dolarlık BBVA-Garanti anlaşması üzerinde durulurken, “BBVA’nın yapacağı yatırım pek olağan değil, çünkü son dönemde uluslararası doğrudan yatırımlar Türkiye’ye akmıyor” yorumunu yapıldı.

HÜRRİYET 04/11/2010