Yurtiçi ekonomi haberleri

TÜRKİYE EKONOMİSİ
EKONOMİK GÖRÜNÜM
• Yeni asgari ücret ile asgari geçim indirimi de
arttı
• VOB 2010'u % 30 büyüme ile tamamlayacak
• Alışveriş canlandırdı 29 milyon turist, 23
milyar dolar getirdi
• Elektriğe nisan ayına kadar zam yok
• 'Stopaj ayarı' daha çok ihraç getirecek
Alışveriş canlandırdı 29 milyon turist, 23 milyar
dolar getirdi
Turizm sektörü, 2010 yılını 29,5 milyon turist ve 23
milyar dolarlık gelirle geride bırakıyor. Hedeflerin
tutturulduğu yılda % 5’lik büyüme gerçekleşti.
Erken rezervasyonun damga vurduğu yıla, alışveriş
turizmi de hareket kattı.(ZAMAN)
'Stopaj ayarı' daha çok ihraç getirecek
Yurtdışına ihraç edilen 5 yıl vadeli tahvillerden % 0,
Türkiye'de ihraç edilen TY tahvillerinde ise % 1
stopaj uygulaması, piyasalarda olumlu karşılandı.
(DÜNYA)
Elektriğe Nisan ayına kadar zam yok
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu, yaptığı
toplantıda 1 Ocak 2011'den geçerli elektrik
fiyatlarında herhangi bir değişiklik yapılmamasına
karar verdi. (TÜRKİYE)
Yeni asgari ücret ile asgari geçim indirimi de arttı
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun belirlediği yeni
asgari ücret, işçi ve memurun aylık maaşında
asgari geçim indirimi yoluyla 5,06 lira ile 8,60 lira
arasında artış sağlayacak. 1 Ocak'ta yürürlüğe
girecek 796,5 liralık yeni brüt asgari ücret, asgari
geçim indirimi rakamlarını da değiştirecek.
(HABERX)
VOB 2010'u % 30 büyüme ile tamamlayacak
Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası (VOB) Yönetim
Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, 2010 yılını geçen yıla
BANKACILIK SEKTÖRÜ
“Öncelikle kurumsal, ticari ve KOBİ bankacılığı
yapacağız”
Millennium Bank'ı alarak Türk bankacılık sektörüne
dönen Fiba Holding'in patronu Hüsnü Özyeğin,
Finansbank'a rakip olmayacaklarını söyledi.
Özyeğin, "Biz öncelikle kurumsal, ticari ve KOBİ
bankacılığı yapacağız" dedi. (FOREKS)
Abank'a 105 milyon dolar kredi
ABank, Uluslararası Finans Kurumu (IFC),
Karadeniz Ticaret ve Kalkınma Bankası (BSTDB) ile
Hollanda Kalkınma Ajansından (FMO) 105 milyon
dolar tutarında 10 yıl vadeli sermaye benzeri kredi
sağladı. (FİNANSGÜNDEM)
• “Banka kârları 2011’de sadece % 1 artar”
• TSKB, 2 yeni kredi anlaşması imzaladı
• “Öncelikle kurumsal, ticari ve KOBİ
bankacılığı yapacağız”
• Abank'a 105 milyon dolar kredi
“Banka kârları 2011’de sadece % 1 artar”
İş Yatırım Menkul Değerler, banka kârlarında bu yıl
%18 artış görülme beklentisinin ardından, 2011
yılında kâr artış oranının %1’e gerilemesini ancak
2012 yılında tekrar artış trendine girerek artış
oranının %14 olmasını öngördüklerini açıkladı.
(VATAN)
TSKB, 2 yeni kredi anlaşması imzaladı
Kredi anlaşmalarıyla TSKB'nin, Alman Kalkınma
Bankası’ndan toplam 91,7 milyon euro tutarında 2
ayrı kredi temin ettiği bildirildi. (FOREKS)
(Milyon TL) 22.Ara 21.Ara
Değişim
(%)
Krediler 519.434 519.072 0,07
Takip. Alacaklar 20.198 20.195 0,01
Mevduat 630.219 629.052 0,19
göre % 30'a yakın bir büyümeyle 430 milyar liranın
üzerinde bir işlem hacmiyle tamamlayacaklarını
söyledi. (DÜNYA)
DÜNYA EKONOMİSİ
2010'daki büyüme 2011'de yakalanamaz
Ernst & Young'ın raporunda, 2011'in Avrupa
ekonomisi için umut vaat etmediği belirtildi.
Raporda, Avrupa Euro Bölgesi ekonomisinin bu
yılın büyük bir bölümünde güçlü bir performans
sergilemekle birlikte önümüzdeki yıl GSYH artışının
% 1,4 seviyesinde kalıp bölge ekonomisinde
yavaşlama görüleceği ifade edilerek, bölgede yer
alan 16 ülkenin büyüme ivmelerinin çok farklı
seyredeceği kaydedildi. (DÜNYA)
İngiltere'de işsizlik % 9'a ulaşabilir
Financial Times'ın haberine göre, İngiliz
hükümetinin uygulamakta olduğu kemer sıkma
politikalarına bağlı olarak 2011 yılında işsizlik
oranının % 9'a, işsiz sayısının 2,7 milyona
ulaşabileceği ifade ediliyor. (ECOKLİNİK)
Avrupa’da borçlanmak artık ABD’den daha pahalı
Avrupa’daki şirketlerin borçlanma maliyetleri,
Kıta’da baş gösteren borç krizinin yarattığı kaygının
etkisiyle, finansal krizin başlamasından bu yana ilk
defa ABD'deki rakiplerine kıyasla daha üst
seviyeye çıktı. (HÜRRİYET)
Petrol ve doğalgaz 2011’in yıldızı olacak
Piyasa uzmanları petrol ve doğalgaz tarafında
2011’de yaşanacak gelişmeler ile enerji
piyasalarının dikkat çekeceği konusunda hem
fikirler. Ham petrol tarafındaki rasyonalizyon
enerji uzmanları tarafından sektörün cazibesini
arttırdığı vurgularına neden olurken, talep
tarafının da altını çizdiler.(GAZETEPORT)
Roubini: ABD'de konut fiyatları düşecek
Kriz kahini Nouriel Roubini, bu kez konut
• 2010'daki büyüme 2011'de yakalanamaz
• Rusya'dan yatırımcılara kolaylık
• İngiltere'de işsizlik % 9'a ulaşabilir
• Avrupa’da borçlanmak artık ABD’den daha
pahalı
• Dünya motorlu taşıt üretimi % 32,5 arttı
• Petrol ve doğalgaz 2011’in yıldızı olacak
• Roubini: ABD'de konut fiyatları düşecek
• Fisher: 2011'de hayal kırıklığına hazır olun
Rusya'dan yatırımcılara kolaylık
Rusya, yabancı yatırımcı için kuralları
kolaylaştıracak. Rusya Başbakanı Putin, yabancı
yatırımcıların stratejik sektörlere girişlerine yönelik
yasayı gelecek yıl değiştirmeyi ve yabancı
işletmelerin bu sektörlere girişlerini
kolaylaştırmayı planladıklarını bildirdi. (DÜNYA)
piyasasına dair uyarılarda bulundu. Roubini,
"Konut piyasası çift dip süreci yaşıyor, fiyatların
gidebileceği tek yön aşağı" dedi. (NTVMSNBC)
Fisher: 2011'de hayal kırıklığına hazır olun
Fisher Investments kurucusu ve Forbes yazarı Ken
Fisher'a göre gelecek yıl piyasa hem boğa eğilimli
hem de ayı eğilimli yatırımcılar için hayal kırıklığı
yaratacak. Fisher, "Biraz yükseliş, biraz düşüş
yaşanacak, biraz yükseliş yaşanması daha olası
ama çok fazla değil. Boğa piyasası sürecek fakat
2012'de, 2011 daha sakin bir yıl olacak."
dedi.(FİNANSTR

Ekonomi haberleri

Halkbank 1.5 milyar lira kar etti


Banka, geçen sene eylül sonu itibariyle net karını yüzde 25 oranında artırdı.

İSTANBUL - Halkbank, 2010 yılının üçüncü çeyreği sonunda 1 milyar 511 milyon lira net kar elde etti. Banka, geçen sene eylül sonu itibariyle 1 milyar 208 milyon lira olan net karını yüzde 25,1 oranında artırdı.

Halkbank'tan, ilk 9 ay finansal sonuçlarına ilişkin yapılan yazılı açıklamada, bankanın kredi tabanını genişleterek kredi hacmini büyütme stratejisi çerçevesinde gayri nakdi kredileri de içeren toplam kredilerini 9 aylık dönemde 2009 yıl sonuna göre yüzde 25,8, geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 35,3 oranında artırarak 52,6 milyar liraya çıkardığı belirtildi.

Bankanın, reel ekonomiye desteğini artırarak devam ettirdiği ifade edilen açıklamaya göre, 2009 yıl sonuna göre toplam krediler içindeki nakdi kredilerin artışı yüzde 25,1, gayri nakdi kredilerin artışı ise yüzde 28,1 olarak gerçekleşti.

Yılın ilk 3 çeyreğinde kredilerdeki büyümede ticari ve bireysel kredilerdeki artış etkili oldu. KOBİ ve esnaf kredilerini de içeren ticari krediler 9 ay içinde yüzde 21,1 artış sergilerken, bireysel kredilerdeki büyüme yüzde 38,8'e ulaştı. Bankanın tüketici kredisi pazar payı yüzde 10,4, konut kredisi pazar payı ise yüzde 6,9 düzeyinde gerçekleşti. Halkbank'ın toplam nakdi kredi pazar payı ise 2010 Eylül sonu itibariyle yüzde 8,3'e yükseldi.

Bankanın toplam aktifleri 2009 yıl sonuna göre 14,7 artışla 69,6 milyar liraya ulaşırken, kredilerin toplam aktifler içindeki payı yüzde 53,5'ten yüzde 58,4'e yükseldi. Aynı dönemde mevduatını yüzde 17,5 artışla 51,7 milyar liraya yükselten Halkbank, mevduatın krediye dönüşüm oranını yüzde 73,9'dan yüzde 78,6'ya çıkardı.

Halkbank, 2009'un ilk 9 ayında yüzde 5,0, 2009 yılsonunda yüzde 4,9 olan takipteki kredi oranını 2010 eylül sonu itibariyle yüzde 4,1'e indirdi.

Yılın ilk 9 ayında toplam 31 şube açan bankanın eylül sonu itibariyle net karı 1 milyar 511 milyon liraya yükseldi. Özkaynakları 2009 yılsonuna göre yüzde 21,3 artış kaydeden Halkbank, 9 aylık dönemde yüzde 31,7 oranında özkaynak karlılığına ulaştı.

Dünya

”Türkiye görece büyük istihdam yarattı”


Maliye Bakanı Şimşek Türkiye'de yaşanan büyümenin diğer büyüyen ülkelere oranla daha fazla istihdam artışı sağladığını söyledi.

TBMM - Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Son bir yıl içerisinde ABD de AB de büyüdü, bir çok ülke büyüdü. Fakat bu ülkelere oranla Türkiye gerçekten önemli ölçekte, büyük dozda istihdam yarattı" dedi.

Şimşek, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, 2011 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın tümü üzerindeki görüşmeler sırasında milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan'ın "BDP'nin hazine yardımı alamadığına" ilişkin eleştirileri üzerine Şimşek, Maliye Bakanlığı olarak şu andaki kanunu uygulamakla mükellef olduklarını bildirdi.

Şimşek, "Ben eleştiride haklılık payı da görmüyor değilim. Öyle bir irade çıkar da bu değişiklik olursa o çerçevesinde yardım yapılabilir" dedi.

Borçların yeniden yapılandırmasında dürüst mükellefleri ödüllendirilmesi konusunun üzerinde hassasiyetle durduğunu söyleyen Şimşek, bu konu üzerinde çalışılmasını istediğini aktardı. Şimşek, "Beyana dayalı kısımlar üzerinde bir şeyler yapılabilir mi arkadaşlara 'çalışın' dedim ama şu an itibariyle son şekli verilmediği için bir taahhütte bulunmak istemiyorum" dedi.

Huzur ortamı, istikrar olursa, şiddete son verilirse, Türkiye'nin bundan büyük yararlar sağlayacağını belirten Şimşek, "Bugün Doğu ve Güney Doğu Anadolu'ya özel sektör yatırımlarının az gidiyor olmasında güven ortamının eksikliği çok önemli bir rol oynuyor. Varolan kaynaklarımızı daha çok insanlarımızın eğitimine, ülkemizin altyapısına, rekabet gücününün artırılmasına harcamayı kim tercih etmez ki?" diye sordu.

Şimşek, IMF İcra Direktörlerinden bir tanesinin Türkiye'ye verilmesi ihtimalinin çok yüksek görüldüğünü dile getirdi.

Güney Kore ile AB arasındaki serbest ticaret anlaşmasını yakından takip ettiklerini belirten Şimşek, Türkiye'nin de Güney Kore ile benzer anlaşması sürecinde olduğunu söyledi.

Geçmişte bazı ülkelerin AB ile serbest ticaret anlaşması yaptıktan sonra Türkiye ile bu anlaşmayı yapmayı tercih etmediğini ifade eden Şimşek, yeni yapılan anlaşmalarda Türkiye ile de bu anlaşmaların yapılmasına dair bir ifade kullanılacağını dile getirdi.

"Gönül ister ki"

Türkiye'nin çok önemli yapısal sorunlarından bazılarının çözüme kavuşturulduğunu ama bazılarının hala mevcut olduğunu ifade eden Şimşek, şöyle devam etti:

"Eğer bugün enerjide kendi kendimize yetiyor olsak cari fazla veriyoruz. Gönül ister ki enerjide daha çok verim olsun. Bunu bir kaç yıl içinde değiştirmenin imkansız olduğu ortada. Ama su kaynaklarının enerjiye dönüştürülmesi konusunda son yıllarda büyük çaba olduğunu herkes taktir ediyor. Rüzgar enerjisi, nükleer enerji konusunda gecikmiş olsak da çaba olduğu bir gerçek. Bu anlamda bir çalışma var. Ar-Ge'ye son yıllarda önemli ölçüde kaynak ayırdığımız da bir gerçek. Türkiye'nin altyapısına, insana önemli ölçüde yatırım yaptığımız ve bütçeyle bunu artırdığımız da bir gerçek. Sadece 'cek, cak'larla değil. Gerçekten biz bu sorunların da farkındayız. İşsizlik de benzer bir konu. İşsizliği sadece tespitle kalmadık. Aktif iş gücü politikaları çerçevesinde güzel bir çalışma var, çaba var."

Bakan Şimşek, GAP'a 2010 yılında 3 milyar 961 milyon lira ayrıldığını, 2011 yılında da her ne kadar işsizlik fonuna yapılacak kesintiler düşecekse de aslında ayrılan kaynağın artırıldığını söyledi. Şimşek, "2011 yılında ödenek 4 milyar 144 milyon lirayla çıkartılıyor. 2012 yılında da benzer şekilde yüksek tutuluyor. 2010 yılında bölgesel kalkınma projelerine toplamda 6 milyar para ayırmıştık ve bunun hemen hemen tamamı harcanacak" dedi.

Son bir yıl içerisinde ABD, AB ve bir çok ülkede büyümenin yaşandığına işaret eden Şimşek, "Fakat bu ülkelere oranla Türkiye gerçekten önemli ölçekte, büyük dozda istihdam yarattı. Bu, bir gerçek" diye konuştu.

Birden fazla konutu olanların listesi çıkartılıyor

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, geçen yıl 4'den fazla gayrimenkulü olan vatandaşların listesinin çıkartılarak onlara mektup gönderilmesi talimatı verdiğini belirterek, bu yıl da 2'den fazla gayrimenkulü olanların listesinin çıkartılmasını istediğini bildirdi.

Şimşek, 2011 yılı bütçesi üzerinde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.

Türkiye'de dolaylı vergilerin milli gelire oranının yüzde 11 olduğunu belirten Şimşek, bu oranın OECD ülkelerinde de yüzde 11 civarında gerçekleştiğini söyledi.

Bakan Şimşek, kayıt dışılık ile ilgili önemli adımlar atıldığını dile getirdi.

Geçen yıl 4'den fazla gayrimenkulü olan vatandaşların listesinin çıkartılarak onlara mektup gönderilmesi talimatı verdiğini ifade eden Şimşek, "Bu çok etkili oldu. Daha önce beyanda bulunmayan 140 bin kişi beyanda bulundu. Ben şimdi arkadaşlara, '2'den fazla olana bakın' diyorum. 'Serbest kazanç elde edenlere, avukatlara, doktorlara bakın' dedim. Ben bu konuyu çok önemsiyorum. Bu kadar denetim elemanı almanın temelinde bu yatıyor" dedi.

Şimşek, Meksika'da, Brezilya'da ve ABD'de de kayıt dışılık olduğunu söyledi.

OECD ülkesi olup da Türkiye gibi gelişmekte olan bir çok ülkede kayıt dışılığın yüzde 30-40 civarında seyrettiğini belirten Şimşek, "Türkiye'de vergi yükü 2008 yılında yüzde 23,5. Biz bu oranla sadece Meksika'nın üzerindeyiz, yani vergi yükünde en düşük ülkelerden birisiyiz" diye konuştu.

Bakan Şimşek, kayıt dışılıkla mücadele etmek için vergi kaçırmanın cezasının artırılması gerektiğine işaret ederek, göreve gelir gelmez, 'vergi kaçırmadaki hapis cezalarının paraya dönüştürülmemesi' gerektiğini söylediğini ifade etti.

Yap-işlet-devlet projelerine daha fazla kaynak ayırdıklarını belirten Şimşek, bu projeler ne kadar çok ön plana çıkartılırsa, altyapı faaliyetlerinin o kadar çabuk yapılacağını bildirdi. Şimşek, buna örnek olarak İzmit-İzmir otoyolunu gösterdi.

Şimşek, yıl sonuna doğru bütçe açıklarının artmasının, kısmen hak edişlerden kaynaklandığını söyleyerek, ekonomideki yıl sonu hedeflerinde, sadece Türkiye'de sapmalar yaşanmadığını, bir çok ülkede de sapmalar yaşandığına işaret etti.

Muhalefetin haklı eleştirileri

Şimşek, muhalefetin haklı bazı eleştirileri olduğunu söyledi.

Muhalefetin, orta vadeli programının gecikmesi konusundaki eleştirilerine katıldığını belirten Şimşek, "5018 sayılı Kanunun gereğini yerine getirmemiz lazım" diye konuştu.

Bakan Şimşek, IMF'in son 12 ay içerisinde Türkiye'ye ilişkin rakamlarını 4 kez değiştirdiğini, revize ettiğini dile getirdi.

Muhalefetin ikinci bir haklı eleştirisinin de özelleştirme hedefindeki büyük sapmalar konusunda olduğunu ifade eden Şimşek, özelleştirmelerin bugüne kadar bütün hükümetler döneminde yapıldığını bildirdi. Şimşek, bu dönemde özelleştirmeden elde edilen gelirin 30 milyar dolarlık kısmının Hazine'ye verildiğini belirtti.

Maliye Bakanı Şimşek, Çin'den gelen malların gözetim ve denetime tabi tutulmasının önemine işaret etti.

Vergi gelirlerinde yüzde 10,5'lik artış öngördüklerini vurgulayan Şimşek, "Basın toplantısında sigara ile ilgili soruya cevap verirken, 'insan sağlığı daha ön plandadır' dedim. Ama iki konu karıştı. Yoksa vatandaşımızın tercihlerine, yaşam tarzına ilişkin hiç bir şekilde değerlendirme yapma konumunda değilim" diye konuştu.

"Vergiler oran olarak düşürüldü"

Mehmet Şimşek, 13 Şubat 2008'de şarap vergisinde yüzde 46'lık, bazı alkollü içkilerde de yüzde 15'lik indirim yaptıklarını, ancak sigaranın ÖTV'sinde son yıllarda ciddi miktarda artışa gittiklerini dile getirdi.

Vergilerin son dönemde oran olarak düşürüldüğünü ifade eden Şimşek, gelir vergisinde hem üst dilimde hem de alt dilimde indirime gidildiğini, KDV'nin gıda gibi bazı sektörlerde azaltıldığını söyledi.

Bakan Şimşek, bugün Türkiye'nin ihtiyacı olan memuru alabildiğini; memuruna ve emeklisine enflasyonun ötesinde imkan sağladığını, yatırımlarda da azalmaya gitmediğini kaydetti.

Şimşek, "2006'da kurumsal ek ödemesi olan memur 100 lira alıyor idiyse, olmayan 67 lira alıyordu. 2011 ocak itibariyle kurumsal ek ödemesi olan 9/1 memur 100 lira alıyorsa, olmayan 92 lira alacak. Fark 33 liradan 8 liraya düştü. Bu önemli bir gelişmedir" diye konuştu.

Dünya


İş Yatırım varantları borsada
İş Yatırım İMKB 30 Alım ve Satım Varantları, bu sabah çalınan gong ile birlikte Borsada işlem görmeye başladı.

İSTANBUL - İş Yatırım İMKB 30 Alım ve Satım Varantları İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda (İMKB) işlem görmeye başladı.

İMKB Başkanı Hüseyin Erkan, İş Yatırım Aracı Kuruluş Varantlarının İMKB'de işlem görmeye başlaması dolayısıyla düzenlenen törende yaptığı konuşmada, bu yıl halka arzlarda çok büyük gelişme yaşadıklarını ifade ederek, yapılan halka arzlar sonucunda 2010'da bugüne kadar ekonomiye 2,6 milyar liralık kaynağın sağlandığını bildirdi.

Erkan, Borsada 17 varant olduğunu, bunlardan bir tanesinin vadesinin dolduğunu hatırlatarak, bugünkü varantlarla birlikte sayının 18'e çıkacağını, varantlarda işlem hacminin gün geçtikçe arttığını anlattı.

İş Yatırım'ın bugün bir alış, bir satış varantını halka arz ettiğini hatırlatan Erkan, "Satış varantımız 400 bin adet, alış varantımız da yine 400 bin adet. Toplamda 800 bin adet" dedi.

Erkan, 2011 yılının kendileri, Türkiye, özellikle de sermaye piyasası için yeni halka arzlara vesile olacak gibi gözüktüğünü ifade ederken, "Çok sayıda başvuru ve çok büyük çapta halka arzların geleceği gözüküyor. Halka arz seferberliği çerçevesinde 23-24 Kasım'da Bursa'da halka arz zirvesi yapacağız. Özellikle Marmara bölgesindeki şirketleri davet etmek istiyoruz" şeklinde konuştu.

"Daha gideceğimiz çok yol var"

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray da Türkiye sermaye piyasalarının hak ettiği yerde ve büyüklükte olmadığını belirterek, şunları kaydetti:

"Hem büyüklük hem de enstrüman çeşitliliği olarak daha gideceğimiz çok yol var, ama 2010 yılı bizim inancımızı ve umudumuzu artırdı. Tahmin ediyorum ki 1-2 yıl içerisinde Türkiye sermaye piyasaları dünyada hak ettiği yerde olacak. Halka arzlarla ilgili çok olumlu gelişmeler bekliyoruz. İşler iyi gidiyor. Halka arzlar fevkalade başarılı gidiyor."

Akgiray, zaman içerisinde Türkiye'deki varant piyasasının çok hızlı büyüyeceğini ifade ederek, SPK'nın bu gelişmelerin arkasında olduğunu söyledi.

"Varantlar ikinci nesil ürünlerin ilk adımı olacak"

İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş. Genel Müdürü İlhami Koç ise varantların derinleşen piyasalarda yatırımcılar için yeni bir finansal enstrüman olacağına işaret ederek, "Varantlar yenilikçi ve ikinci nesil ürünlerin ilk adımı olacak" dedi.

Aracı kuruluş varantlarını yatırımcılara sunan ilk Türk şirketi olarak sektördeki öncü konumlarını da koruduklarını ifade eden Koç, hisse senetleri gibi İMKB'de işlem görmeye başlayan İş Yatırım Aracı Kuruluş Varantları için Türk yatırımcısının alışkın olduğu enstrümanlara pek benzemeyen bu ürünün yatırımcının her türlü talebine karşılık verebilecek düzeye gelmesini hedeflediklerini kaydetti.

Bir türev finansal araç olan varantların özellikle küçük yatırımcılar ve sermaye piyasalarından uzak duranlar tarafından ilgi çekeceğini düşündüklerini dile getiren Koç, varantlar ile yatırımcıların hem risklerini minimize edeceklerini hem de fiyat riskini alarak getirilerini artırabileceklerini söyledi.

Koç, varantlarla ilgili olarak şunları kaydetti:

"İsteyen yatırımcıya koruma isteyen yatırımcıya beklentileri üzerine yatırım yapma imkanı sağlayacak. Varant hem günlük al-sat ile kısa vadeli yatırımlarda hem de uzun vadeli portföy yatırımları için kullanılacak. Yatırımcılar kendi ana para korumalı portföylerini oluşturabilecek. Sadece uzun yada kısa pozisyon alınmayacak hem uzun hem de kısa pozisyon aynı anda alınabilecek.

Konuşmaların ardından İş Yatırım İMKB 30 Alım ve Satım Varantları, çalınan gong ile birlikte Borsada işlem görmeye başladı.

Dünya


Hazine 1.2 milyar lira gelir elde etti


2010 yılının üçüncü çeyreğinde KİT'lerden elde edilen temettü gelirleri toplamı 379 milyon 903 bin lira olarak belirlendi.

ANKARA - Hazine'nin 2010 yılının üçüncü çeyreğinde (Temmuz-Ağustos-Eylül) vergi dışı toplam gelirleri, 1 milyar 209 milyon 274 bin lira oldu.

Hazine Müsteşarlığı, Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT), kamu bankaları ve GSM şirketlerinden elde edilen gelirlere ilişkin cari fiyatlarla "Vergi Dışı Gelirleri" açıkladı.

Buna göre, 2010 yılının üçüncü çeyreğinde KİT'lerden elde edilen temettü (kar payı) gelirleri toplamı 379 milyon 903 bin lira, hasılat payları toplamı da 96 milyon 800 bin lira olarak belirlendi.

Kamu bankalarından Ziraat Bankası, Halk Bankası, Kalkınma Bankası ve Merkez Bankasından temettü geliri elde edilmedi, Eximbank'tan ise elde edilen toplam temettü geliri 239 milyon 689 bin lirayı buldu.

Yılın üçüncü çeyreğinde kamu bankalarından elde edilen diğer gelirler toplamı da 8 milyon 64 bin lira olarak hesaplandı.

Söz konusu dönemde GSM şirketlerinden 484 milyon 816 bin lira toplam vergi dışı gelir kaydedildi.

Buna göre, Hazine'nin yılın üçüncü çeyreğinde vergi dışı gelirler toplamı 1 milyar 209 milyon 274 bin liraya ulaştı.

Yılın ilk çeyreğinde 582 milyon 621 bin lira, ikinci çeyreğinde 3 milyar 735 milyon 805 bin lira vergi dışı gelir elde edilmişti.

Dünya

İstanbul'da enflasyon yüzde 3.09 arttı
Ekim ayında perakende fiyatlar yüzde 3,09, toptan fiyatlar yüzde 1,69 artış gösterdi.

İSTANBUL - İstanbul'da, ekim ayında perakende fiyatlar yüzde 3,09, toptan fiyatlar yüzde 1,69 oranında artış gösterdi.

İstanbul Ticaret Odasınca İstanbul ili için hazırlanan 1995 bazlı Ücretliler Geçinme İndeksine göre, perakende fiyatlar yüzde 3,09, Toptan Eşya Fiyatları İndeksine göre toptan fiyatlar ise yüzde 1,69 oranında yükseldi.

İstanbul Ticaret Odası'nca hazırlanan Fiyat İndekslerinin 2010 yılı Ekim ayının bir önceki yılın aynı ayı ile mukayesesinde perakende fiyatlar yüzde 10,19, toptan fiyatlar ise yüzde 10,48 oranında artış kaydetti.

Söz konusu indekslerde 24 aylık serilerden oluşan yıllık ortalama artış hesabına göre 2010 yılı Ekim ayında 1995 bazlı Ücretliler Geçinme İndeksi yıllık ortalama yüzde 10,25, Toptan Eşya Fiyatları İndeksi ise yıllık ortalama yüzde 8,07 oranında arttı.

Dünya


Karadeniz'de dünya devi petrol arayacak


Bakan Yıldız, Karadeniz'deki petrol arama çalışmaları konusunda dördüncü bir şirketin geleceğini belirterek, "Görüşmeler başlıyor. Dünya devlerinden bir tanesi" dedi.

İSTANBUL - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Karadeniz'deki petrol arama çalışmaları konusunda dördüncü bir şirketin geleceğini belirterek, "Görüşmeler başlıyor. Dünya devlerinden bir tanesi" dedi.

Yıldız, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) tarafından düzenlenen Türk-Avrasya İş Konseyleri Genel Kurul Toplantısının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Karadeniz'deki petrol arama çalışmalarına ilişkin, Karadeniz'in Hazar gibi veya Hazar'dan da daha etkili olabilecek bir deniz olduğunu, arama faaliyetlerinin devam ettiğini dile getiren Yıldız, şu ana kadar bu konuda 3 şirketin somut çalışmaları ve anlaşmaları bulunduğunu anımsattı.

Bu çalışmaların daha süreceğini, bundan sonra da mutlaka gelecek firmaların olacağını ifade eden Yıldız, şu bilgileri verdi:

"Biz TPAO'nun faaliyetlerinden elde ettiğimiz karları arama kalemlerine ve bütçesine aktarıyoruz, bu çok önemli bir şey. Çünkü biz arayarak mutlaka ümit ettiğimiz, inandığımız sonuca inşallah ulaşacağız. Tabii ki matkabın ucu petrole değmeden her türlü açıklamanın aslında çalışanlara ve sektöre zararlı olduğunu söyleyebilirim. Ancak ümitli olduğumuzu ve bu çalışmalarla alakalı gayretlerimizin eksilmeden devam ettiğini tekrar edebilirim."

Bakan Yıldız, Karadeniz'deki petrol aramalarında dördüncü bir şirketin gelmesine ilişkin bir soru üzerine de, "Gelecek inşallah. Görüşmeler başlıyor. 2011 için hazırlıklarımızı yapıyoruz. Dünya devlerinden bir tanesi" dedi.

Aramalara ilişkin 2011 bütçe hedefi konusunda da ise Yıldız, "Bulunduğumuz rakamdan her zaman daha fazlasını aktaracağız. Artık aramalar için 1 milyar doların üzerindeki rakamları konuşuyoruz" dedi.

Yıldız, Karadeniz'deki çalışmaların bitirildikten sonra eş zamanlı olarak Akdeniz'e gireceklerini, 2011'de böyle bir çalışmalarının bulunduğunu bildirdi.

Dünya

Akbank Ödeme Sistemlerine Mehmet Sindel atandı

Ödeme Sistemlerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığına Mehmet Sindel getirildi.

İSTANBUL - Akbank'ta Ödeme Sistemlerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığına Mehmet Sindel getirildi.

Akbank'tan yapılan yazılı açıklamaya göre, Akbank'a katılmadan önce HSBC Bireysel Pazarlama Grup Başkanı olan Sindel, onun öncesinde Doğuş Otomotiv'de Kurumsal İletişim ve Stratejik Pazarlama Koordinatörlüğü, Garanti Ödeme Sistemleri'nde Kart Pazarlama ve Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevlerinde bulundu.

Bu arada Akbank Çağrı Merkezi, IMI Conferences tarafından düzenlenen "İstanbul Çağrı Merkezi Ödülleri 2010"da, "200'den fazla koltukla en iyi çağrı merkezi" ve "yılın en iyi müşteri temsilcisi" kategorilerinde ödüle layık görüldü.

Dünya


Ege Palas 19.5 milyon liraya satıldı

Otelin yeni sahibi Ankara merkezli Açılım İnşaat oldu.

İZMİR - İzmir'in en büyük otelleri arasında yer alan Ege Palas Oteli, İzmir 3. İcra Müdürlüğü'nde yapılan ihalede 19 milyon 500 bin liraya Ankara merkezli Açılım İnşaat Ticaret Sanayi Limited Şirketi'nin oldu.

Mazhar Zorlu Holding bünyesindeki Ege Plast ve Ege Yıldız şirketlerinin İş Bankası'na olan 10 milyon liralık borcuna karşılık ipotek verilen Ege Palas Oteli, borçların ödenmemesi nedeniyle İzmir 3. İcra Müdürlüğü tarafından satışa çıkarıldı.

Alsancak semtinde bin 879 metrekare alan üzerine kurulu 21 katlı ve 116 odalı Ege Palas Oteli'nin ihalesine avukatları aracılığıyla giren iki alıcının yanı sıra İş Bankası da katıldı. 18 milyon 452 bin 310 lira muhammen bedeli bulunan otelin açık artırması 11 milyon 110 bin lirayla açıldı. Açık artırma sonucu Ankara merkezli inşaat şirketi olan Açılım İnşaat Ticaret Sanayi Limited Şirketi, 19 milyon 500 bin lira bedelle otelin yeni sahibi oldu.

İhaleyi takip eden şirket sahibi Mehmet Yalçın açıklama yapmadı.

Otelin Genel Müdürü Sevda Zorlu ise otel üzerinde yıkım kararı bulunduğunu, bina üzerinde yapılacak her tür işlem için Kültür Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu'ndan izin alınması gerektiğini belirterek otele buna rağmen alıcı çıkmasının kendisini şaşırttığını ifade etti.

Zorlu, şunları söyledi:

"Başka şirketlerin borcundan dolayı otelin satılması çok üzücü. Ancak unutmayalım ki otelin işletmesi değil binası satıldı. İşletme hakkı halen Ege Turizm Şirketi üzerinde. Otelin işleyişinde, organizasyonların düzenlenmesinde ve programlarda hiçbir değişiklik olmayacak."

İş Bankası'nın avukatları ise Finansal Yeniden Yapılandırma sistemi içinde yer alması nedeniyle satışın KDV'den muaf olarak yapıldığını, bunun ihaleye olan ilgiyi artırdığını söyledi.

İhalede muhammen bedelin üzerine çıkılmasının önemli bir başarı olduğunu söyleyen avukatlar, ihale öncesi satışın 15 milyon lira civarında gerçekleşmesini beklediklerini, çıkan rakamın umduklarının çok üzerinde olduğunu ifade ettiler.

İhaleyi kazanan Açılım İnşaat şirketinin, Elazığ ve Ankara'da merkezleri bulunan Açılım Grubu'nun iştiraki olduğu belirtildi.

Dünya


Otomotivde fiyatlar arttı, cepten çıkan para azaldı


Otokoç Genel Müdürü Görgün Özdemir, otomotiv satışıyla ilgili olarak, "Kredi faizlerindeki düşüş tüketiciyi teşvik etti" dedi.

ADANA - Türkiye'nin önde gelen otomotiv perakendecisi ve araç kiralama şirketi Otokoç Otomotiv Ticaret ve Sanayi A.Ş Genel Müdürü Görgün Özdemir, son iki yılda araç fiyatları yüzde 10-15 artarken, tüketicinin cebinden çıkan paranın yüzde 10 azaldığını bildirdi.

Özdemir, bir etkinliğe katılmak üzere geldiği Adana'da, 2008'den bugüne otomotiv sektörünü değerlendirerek, "Global krizle birlikte çok kötümserdik. Ancak, otomobil satışlarındaki artış bizi bile şaşırttı" dedi.

2008'in son çeyreğinde otomotiv sektörü olarak morallerinin çok bozuk olduğunu hatırlatan Özdemir, "2009 yılına da öyle başladık. İlk üç ay çok kötü geçti. Ancak, 2009'un Mart ayından itibaren hükümet ÖTV teşviki yayınladı. Dolayısıyla, 2009 yılını 573 bin adetlik bir pazarla kapattık" dedi.

Özdemir, Türkiye'nin ortalama otomotiv pazarının 650 bin adet olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Dolayısıyla aradaki yaklaşık 75 bin adetlik fark morallerimizi düzeltti. Ama biz şöyle düşünüyorduk, 2010 yılında araç satın alacak müşterilerin 2009 yılında bu alımlarını ÖTV teşviki nedeniyle öne çektiğini düşünüyorduk. Bu nedenle 2010 yılına başlarken de otomotiv pazarının 500 bin adet olacağını öngördük. Yani 2009'daki 573 binden 520 bine gerileyeceğeni öngörmemize rağmen öyle olmadı."

Özdemir, 2010 yılına başlarken de önemli gelişmeler olduğunu, dövizin düşmesi, banka faizlerinin gerilemesi, istikrar ortamının sağlanması, tüketici güven endeksindeki olumlu gelişmelerin katkısıyla otomotiv pazarının hız kesmediğini belirterek, şunları kaydetti:

"Tüm bu gelişmelerin etkisiyle son iki yılda, yani 2008'in eylül ayı ile 2010 eylül ayını karşılaştırdığımızda, araç fiyatları yüzde 10-15 artarken, tüketicinin cebinden çıkan para yüzde 10 azaldı. Çünkü, araç fiyatları genelde euro'ya endeksli. euro'ya baktığımızda da geçen seneye göre yüzde 10-15 değer kaybettiğini görüyoruz. Dolayısı ile bu araç fiyatlarına doğrudan yansıdı. Ayrıca, kredi faizlerindeki düşüş tüketiciyi teşvik etti. Çünkü, araç satışlarının yüzde 80-85'i banka kredileriyle yapılıyor. Faiz oranlarının 2,40'dan yüzde 0,90'lara inmesinden dolayı aracın satış fiyatı artarken tüketicinin cebinden çıkan para azaldı. Bütün bunlar satışları tetikleyen önemli bir unsur oldu."

"Bu yılı 750 bin adet satışla kapatacağımızı öngörüyoruz"

Özdemir, yılın bitmesine yaklaşık 2 ay kaldığını, otomotiv sektörünün bu yılı 750 bin adetlik satışla kapatacağını öngördüklerini belirterek, şöyle devam etti:

"Bize göre, tüketiciyi tetikleyen en önemli unsur ekonomik istikrar oldu. Tüketiciler geleceğe güvenle bakıyor, araç satışları hız kesmeyecek. Tüketici güven endeksini takip ederseniz her geçen gün her ay arttığını görüyorsunuz. Oysa, 2008'in sonu ve 2009'da insanlar 'işimden olurum' endişesiyle harcamıyordu, şimdi bu kaygılar kalmadı. Ekonomi büyüyor, şirketler büyüyor, araca talep artıyor veya yenileniyor. Bütün bu faktörler bir araya geldiği zaman bu pazar hakikaten bizim beklentilerimizin çok üstünde gelişiyor."

Özdemir, Türkiye'de yıllık yapılan satışların yüzde 9'unu Otokoç'un gerçekleştirdiğini anımsatarak, "Bu nedenle piyasayı çok yakından takip ediyoruz. İkinci el piyasası da iyi gidiyor. Türkiye'de bugün 1 tane yeni araç satılıyorsa ikinci el 3 tane satılıyor. Birinci el de satsa, ikinci el de satsa herkes bundan para kazanıyor. Otomobili üreten kazanıyor, yan sanayi kazanıyor, sigortacı kazanıyor, bankacı kazanıyor. Dileğimiz, bu sektördeki mevcut tablonun önümüzdeki yıllarda da devam etmesi" dedi.

Dünya

Anadolu inovasyona odaklandı

Gama Ticaret, ordu için seyyar hastane; Airfel görme engelliler için özel kombi üretti.

ANKARA / GAZİANTEP / İZMİR - Sanko Grubu şirketlerinden Airfel, Adapazarı Hendek'teki tesislerinde konvansiyonel cihazlardan yüzde 108 daha verimli kombi geliştirdi. Görme engelli ve yaşlı aile bireylerinin de kullanabilmesi için tasarlanmış kontrol paneli bulunan kombi, güneş enerjisi sistemleri ile de entegre.

Gama Ticaret, 2 saatte kurulabilen seyyar cerrahi hastanesi ve 1 saat 15 dakikada kurulabilen mobil ilkyardım istasyonu üretti. Hastane ve ilkyardım istasyonu, savaş ve çatışma dışında, deprem, sel gibi doğal afetlerde de acil müdahaleler gerçekleştirmeye olanak sağlayacak.

İzmirli Polser firması, Tekstil Araştırma Derneği Başkanı Profesör Işık Tarakçıoğlu'nun geliştirdiği hava ısıtıcı güneş kolektörlerinin seri üretimine başladı. Polser, çatıdan elektrik enerjisi üretimi sağlayacak çatı örtü sistemini ise piyasaya sunmaya hazır.

Airfel'den görme engelliler için özel kombi

Sanko Holding şirketlerinden Airfel, Adapazarı Hendek'te ürettiği yeni yoğuşmalı kombi modeli Digifel Premix ile konvansiyonel cihazlara göre yüzde 108 daha fazla verim sağlamayı hedefliyor. Yıllık yüzde 20 yakıt tasarrufu sağladığı belirtilen cihazın görme engelli ve yaşlı aile bireylerinin kullanımı için özel tasarlanmış kabartmalı kontrol paneli bulunuyor. Ürün, güneş enerjisine de entegre çalışabilme özelliğiyle de dikkat çekiyor.

Adapazarı Hendek'te 50 bin metrekare kapalı alana sahip tesislerinde yeni yoğuşmalı kombi modeli Digifel Premix'i son teknolojiyle üretmeye başladıklarını belirten Airfel Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Önder, "Kendi tesisimizde Türk mühendislerle geliştirdiğimiz son teknoloji ürünü Digifel Premix yoğuşmalı kombinin üretimini, Avrupa standartlarında gerçekleştirdik.

Tüketicilerin ısınma ve sıcak su ihtiyacını maksimum yakıt tasarrufuyla karşılamak amacıyla piyasaya hızlı bir giriş yapıyoruz" dedi. Önder, "Digifel Premix, konvansiyonel cihazlara göre yüzde 108 verimle çalışarak yıllık yaklaşık yüzde 20 yakıt tasarrufu sağlıyor. Görme engelli ve yaşlı aile bireylerinin kullanımı için özel tasarlanmış kabartmalı kontrol paneli, LCD ekran kolaylığı, estetik görünümü, en üst düzeyde ısıl verimi ve gerçek tasarrufu bir arada sunan bu ürün, 3 yıl garantiyle satılıyor" şeklinde konuştu.

Digifel Premix'in istenildiğinde dış hava sıcaklığına göre oda sıcaklığını ayarlayabildiğini vurgulayan Önder, "Kullanıcılarına PrEN 13203 standardının en yüksek değeri olan 3 yıldızlı sıcak su konforu sunan Digifel Premix yoğuşmalı kombiler, Türkiye'de üretilen yoğuşmalı kombiler içerisinde bir ilk olarak 10 adete kadar kaskat (çoklu kazan) uygulamasıyla ve harici bir modül ile güneş enerjisine de entegre çalışabiliyor" bilgisini verdi. Önder, "Yeni ürünümüz, düşük emisyon değerleri ile çevreci bir ürün olarak da dikkat çekiyor. Digifel Premix, düşük karbonmonoksit ve düşük karbondioksit değerleri ile yanma sonucu oluşacak sera gazları salınımını minimize ederek, gelecekte daha temiz bir dünya için çalışıyor" diye konuştu.

Gama Ticaret, ordu için seyyar hastane üretti

Savunma Sanayi Müsteşarlığı'nın (SSM) yürüttüğü Türk Silahlı Kuvvetleri'nin hizmetine sunulacak seyyar cerrahi hastanesi ve mobil ilkyardım istasyonu projesi tamamlandı.

Gama Ticaret tarafından 2 saatte kurulabilen hastane, 1 saat 15 dakikada kurulabilen mobil ilkyardım istasyonu üretimi gerçekleştirildi. Gama Ticaret ve Turizm AŞ Genel Müdür Yardımcısı Hasan Namal, bu hastane ve istasyon ile savaş ve çatışma dışında, deprem, sel gibi doğal afetlerde de acil müdahaleler gerçekleştirilebileceğini vurguladı.

Namal'ın verdiği bilgilere göre, seyyar cerrahi hastanesi ile (SCH); savaş ve olağanüstü durumlarda ileri cerrahi müdahaleleri gerçekleştirilebiliyor. Hastaneden

bağımsız bir sistem olarak faaliyet gösterecek olan mobil ilkyardım istasyonunda ise hasta ve yaralılar için triaj (çok sayıda yaralı bulunan durumlarda yaralıların önceliklendirilmesi ve kodlanması) yapıldığı belirten Namal, "Hafif yaralıların gerekli tedavilerinin yapılarak cephe hattına gönderildiği, ağır yaralılar için hayat kurtarıcı acil ilk yardım, ileri yaşam desteği ve kanama durdurucu cerrahinin yapıldığı ve hastaların süratle hastanelere sevk edildiği ve bu amaçla tahliye hazırlıklarının yapıldığı tam donanımlı bir ilk yardım merkezi olarak hizmet verecek. İlk Yardım İstasyonunun acil servis ve ameliyathane bölümleri ise 1 saat 15 dakikada fonksiyonel

hale geliyor" diye konuştu.

"Projedeki birçok kalemin imalatı Türkiye'de"

Sistemin yapısının alüminyum, özel alaşım çelik ve çelik konteyner ile şişme tip çadırlardan oluştuğunu belirten Namal, "Sistemi oluşturan tüm unsurlar ise yine proje kapsamında tedarik edilen taktik tekerlekli araçlarla hizmet yerlerine taşınıyor" dedi. Projede yer alan birçok kalemin imalatının Türkiye'de olduğunu ifade eden Namal, detay mühendislik çalışmalarının önemli bir bölümünün ve entegrasyon işlemlerinin ise tamamının Türkiye'de gerçekleştiğini dile getirerek, "Gama Holding ve Savunma Sanayi Müsteşarlığı işbirliği ile hayat bulan bu proje, olağanüstü durumlarda üstün teknoloji ve hızlı müdahaleyle hastalara ve yaralılara umut ışığı olacak" dedi. Namal, gerek yurt içi, gerekse de yurtdışı pazarlarda, bu ve benzeri projelerin önemli yüklenicilerinden biri olarak ülke ihracatına katkı sağlamayı hedeflediklerini belirtti.

Polser, 2 yeni ürünle güneşi yere indirecek

Camelyaf takviyeli polyester (CTP) çatıcephe kaplama sistemleri imalatı yapan Polser, yeni geliştirdiği iki yeni ürünüyle güneş enerjisini müşterilerinin hizmetine sunuyor.

Güneş enerjisini sıcak havaya dönüştüren tekstil esaslı hava ısıtıcı güneş kolektörlerinin satışına başlayan Polser, çatıdan elektrik enerjisi üretimi sağlayacak çatı örtü sistemini ise önümüzdeki yıl pazara sunmaya hazırlanıyor.

Çınar Şirketler Grubu bünyesinde faaliyet gösterdiklerini söyleyen Polser Genel Müdürü Ahmet Çınar, Ürün yelpazesini geliştirmek için çabalarının sürdüğüne dikkat çeken Çınar, "İki yeni ürünümüzden birini pazara sunmaya başladık. Bunlardan biri Tekstil Araştırma Derneği Başkanı Prof. Dr. Işık Tarakçıoğlu tarafından geliştirilen ve patenti de kendisine ait olan hava ısıtıcı güneş kolektörleri. Sıcak havaya ihtiyaç duyulan her yerde kullanılabilecek bu sistem, 20 derece giren havayı 80 dereceye kadar çıkarıyor. Yeni tanınmaya başlayan bu ürünü önce kurutulmuş meyve ve sebze üreticileri keşfetti. Enerji tüketimi olmayan, ilk yatırım maliyeti dışında gider istemeyen bu sistem yaş meyve ve sebzeyi çok daha hızlı ve hijyenik şekilde kurutuyor" dedi.

Ege'de 34 bin ailenin kurutulmuş meyve konusunda faaliyet gösterdiğini söyleyen Çınar, şöyle konuştu: "Yaş meyve ve sebze güneşe serme yoluyla kurutuluyor. Bu hem uzun zaman alıyor, hem de ürün bu süre zarfında her türlü zararlı dış etkiye açık oluyor.

Bu sistemde ise kontaminasyon tehlikesi yok. Bin 500 TL maliyetle kurulabilecek bu sistem şimdiden çok büyük ilgi görmeye başladı. Şu an yerel ve bölgesel distribütörlükler oluşturmaya çalışıyoruz. Akdeniz havzasından yaygınlaşacağını tahmin ediyoruz. Şimdiden değişik model ve daha yüksek kapasiteli sistemler üzerine çalışmalara başladık."

Elektrik üreten çatı

Bir diğer yeni ürünlerinin elektrik enerjisi üretecek olan fotovoltaik sistem entegre edilmiş çatı örtü sistemi olduğunu dile getiren Çınar, "Bu sistem fotovoltaik hücrelerin çatıya monte edilmesi esasına dayanıyor.

Yani normalde ayrı ayrı olan iki uygulamayı birleştiriyoruz. Bu da maliyetin yüzde 40 düşmesini sağlıyor. Ar-Ge süreci devam eden bu ürünü önümüzdeki yıl pazara sunmayı hedefliyoruz. Yenilenebilir Enerji Kanunu çıkıp, teşvikler netleşince bu ürünün büyük ilgi göreceğini düşünüyoruz. Halihazırda konutlar, sanayi tesisleri ve özellikle elektrik şebekesinin bulunmadığı bölgelerde tercih edilebilecek bir sistem" diye konuştu. Polser'in sadece Türkiye'de değil Avrupa'da da takip edilen bir firma haline geldiğine dikkat çeken Çınar, şunları söyledi:

"Polser, Ar-Ge yapan, yeri ürünler geliştiren, sektöre yön veren firma pozisyonunda. İleride bu trend hızlanarak sürecek. Tercih edilir olmak için kuruluştan bu yana sürekli kendimizi geliştirdik."

Polimar, lüks ürünlere yöneldi

Grup şirketlerinden Polimar'ın da ürün yelpazesini genişlettiğini belirten Ahmet Çınar, "Polimar'ı daha geniş bir alana taşımak için hazırlıklarımız sürüyor. Üretim alanımız yetersiz . Krizde bizimle aynı işi yapan şirketlerin önemli bir bölümü elenince iş hacmimiz arttı. Kapasitemiz yanında ürünlerimizi de geliştirmek için çalışma başlattık. Daha lüks ürünlerin imalatına geçtik. Bu konuda çok güzel bir seri çıkaracağız. Artık prestij projelerinde görev alıyoruz. Ayrıca yaşlı, hasta ve sakatlar için banyo aksesuarları üretin bir İtalyan firmasının bayiliğini aldık. Bunu da Ege bölgesine sunmak üzere ürün yelpazemize kattık" dedi

Dünya

Garanti'ye İspanyol ortak


GE ile anlaşan BBVA, Garanti Bankası'ndaki yüzde 24.9 payı aldı. Doğuş da Garanti'nin yüzde 6,29'unu BBVA'ya devrediyor. Garanti Bankası'nı Doğuş ve BBVA ortak yönetecek.


İSTANBUL - İspanyol bankası BBVA, Garanti Bankası'ndaki General Electric hisseleri için anlaştığını ve Garanti Bankası'ndaki yüzde 24.9 payı 5.8 milyar dolara aldığını açıkladı. Diğer yandan Garanti Bankası da hisse devrinin ardından Doğuş Grubu'nun Garanti'deki payının yüzde 24.89 olacağını duyurdu.

Doğuş Holding, Garanti Bankası'nın çıkarılmış sermayesinin yüzde 6,29'una karşılık gelen toplam 264 milyon 188 bin 400 nominal TL değerde Garanti Bankası hissesini Banco Bilbao Vizcaya Argentaria (BBVA) satmak üzere hisse devir sözleşmesi imzaladı.

Satışa konu hisselerin toplam bedeli 2 milyar 62 milyon dolar olarak belirlendi.

Dünya

Petek, 2011’de üretiminin %40’ını ihraç etmeyi hedefliyor

Firma olarak, 2011 yılında üretim sahalarını büyütmeyi ve yeni makine yatırımları yapmayı planladıklarını belirten Petek Şirketler Grubu Genel Müdürü Ercan Bunyak, şu an yüzde 30 olan ihracat kotalarını ise yüzde 40’a çıkarmayı hedeflediklerini kaydetti.
Petek Şirketler Grubu Genel Müdürü Ercan Bunyak, firma olarak, 2011 yılında üretim sahalarını büyütmeyi, yeni makine yatırımları yapmayı ve Ar-Ge çalışmalarına hız vermeyi planladıklarını söyledi. Bunyak, aynı yıl için şu an yüzde 30 olan ihracat kotalarını ise yüzde 40’a çıkarmayı hedeflediklerini kaydetti.

Firma hakkında bilgi veren Ercan Bunyak, “Petek Banyo Sistemleri, 1982 tarihinde İstanbul’da kuruldu. 1999 yılında İzmir, 2003 yılında Ankara ve 2004 yılında Antalya Bölge Müdürlükleri hizmete açıldı. Grup, bugün itibariyle Türkiye genelinde 81 ilde 400’ün üzerinde bayi ağına sahip. Ahşap, metal aksesuarlar ve klozet kapakları olmak üzere iki ayrı fabrikada toplam 12 bin metrekare kapalı alanda, 200’ün üzerinde personel ile ISO 9001:2008 kalite yönetim sistemi, CE ve TSE normlarında üretim yapmaktadır. Yıllık kapasitesi ise 112 bin modüldür.”

Grubun, Belçika, İngiltere, Macaristan, Yunanistan, Moldova, Bulgaristan, Gürcistan, Azerbaycan, Arnavutluk, Ukrayna, Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan, Makedonya, KKTC, Rusya, İran, Fransa, Sırbistan, Libya, Malta, Lübnan, Bosna- Hersek, Ürdün, S.Arabistan, Katar ve İsveç gibi toplam 28 ülkeye ihracat yaptığını belirten Bunyak, üretimlerinin yüzde 30’unu ihraç ettiklerini kaydetti.

“İhracat yapmayan firmaların nakit akışını dengelemesi zor”

Petek banyo sistemlerinin, tüketiciye yapı marketler ve Türkiye genelinde 400’ün üzerinde bayi ağı ulaştığını kaydeden Bunyak, ihracata yönelik olarak ise, şunları söyledi: “Türk ekonomisinin lokomotifi ihracat. Avrupa pazarı, ihracat konusunda önemli ama biz özellikle Ortadoğu’nun da söz sahibi olacağını düşünüyoruz. İhracat yapmayan firmaların her gün değişen piyasa şartlarında nakit akışını dengelemesi oldukça zor. Ayakta kalmak isteyen her firma ihracat yapmalı.”

Dünya-Kobiden

Uzakdoğu’yu hedefleyen Wagner, sofistike ürünlere yönelecek

Yakın bir gelecekte dünyanın en büyük otomotiv üreticisinin Çin olacağını kaydeden Hilmi Ünsal, 2011 yılında hızla büyüyerek Uzakdoğu pazarından daha fazla pay almayı hedeflediklerini vurguladı.
Uzakdoğu pazarından daha fazla pay almayı hedefleyen Wagner Kablo, yılda ortalama yüzde 20 büyüme sağlamayı amaçlıyor. 1993’den beri Antalya Serbest Bölgesi’nde kablo grupları üretiminde faaliyet gösteren Wagner Kablo, 10 milyon Euro’luk satış hacmi ile 250 kişiye istihdam sağlıyor. Satışlarının yüzde 100’e yakın bölümünü ihracat eden firma, hammadde girdi ihtiyacının önemli kısmını yurtdışından karşılamakla birlikte giderek artan oranda yurtiçinden de mal alıyor.

Son iki yılda 500 bin Euro civarında yatırım yaptıklarını kaydeden Wagner Kablo’nun Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Ünsal, “Bu yatırımlar ile fabrikamızın kapasitesini ve makine sayısını artırdık. Krizin en yoğun olduğu zamanlarda bile ara vermeden yatırımlara devam ettik" dedi.

2011 yılında hızla büyüyerek Uzakdoğu pazarından daha fazla pay almayı hedeflediklerini bildiren Ünsal, yakın bir gelecekte dünyanın en büyük otomotiv üreticisinin Çin olacağını kaydetti. Kaliteli üretim yaparak bu pazarlarda yer almanın mümkün olabileceğine değinen Ünsal, “Biz de payımızı artırmayı ve ortalama yılda yüzde 20 büyüme sağlamayı amaçlıyoruz. Daha sofistike ürünlere yöneleceğiz. Bu büyümenin gerektirdiği kapasite artışı ile makine ekipmanlarının ilavesi ve yenilenmesi için çalışmalarımız olacak” şeklinde konuştu

Otomotiv sektörünün toplam üretimlerinin yüzde 70’ini oluşturduğunu kaydeden Ünsal, Türkiye’de kaliteli komponent üreticilerinin sayısının giderek arttığını söyledi. Ağırlıklı olarak otomotiv yan sanayi olarak üretimi sürdürdüklerine değinen Ünsal, “Dünyaca ünlü otomotiv firmaları Daimler-Chrysler, BMW, Audi, VW, Volvo'nun çeşitli araçlarının yanı sıra beyaz eşya üreticisi Bosch'un buzdolapları için kablo grubu imalatı yaptık. İhraç edilen ülkeler ağırlıklı AB ülkeleri olmakla beraber son iki yılda ABD, Meksika, Malezya ve hatta Çin buna ilave oldu. Kalite konusunun bu sektör için çok önemli olması nedeniyle başlangıçtan beri sistemli çalışmalar yürütüyoruz. Rakiplerden farklılığı yüksek kaliteli üretimle sağlamayı hedefledik. Son yıllarda Asya’da büyüyen bir pazar payımız bulunuyor” diye konuştu.

Krizin etkisini azaltma yönünde dışarıda fırsat ve pazar aradıklarını bildiren Ünsal, “Maliyetleri düşürmek yönünde yalın üretim tekniklerini kullanarak başarılı olduk. 2010 yılına zaten iyi bir başlangıç yapıldı. Bu dalgalanmalar sürecek. İnişler ve çıkışlar olacak. Ancak 2010 yılının 2009’dan daha iyi bir yıl olacağına inanıyoruz” dedi.

“Başarının sürmesi için stratejik bakışa ihtiyaç var”

Türk otomotiv sektörünün son 10 yılda çok büyük başarılara imza attığını bildiren Ünsal, şunları söyledi: “Yılda 1 milyon araç üretimini geride bıraktık. Türk otomotiv sektörü ihracatı 10 kattan fazla büyüdü. Bu başarının sürdürülebilmesi için bundan sonra yeni bir stratejik bakışa ihtiyaç var. Bundan sonraki artışlar daha zor olacak. Firmaların Ar-Ge merkezlerini buraya taşımak dizayn merkezleri yaratmak gibi daha kalıcı hedeflere yönelmemiz lazım. Halen dalgalanmalardan fena etkileniyoruz. Şoklara karşı direncimiz fazla değil. Direnci artırıcı çözümlere, arayışlara ihtiyacımız var. Şu an sektörün önemli gündem maddesi değerli TL ve bundan dolayı ihracatçılarımızın zorlanmasıdır.”

Sektörde yasal düzenlemelere ya da yeni teşviklere gereksinim duyulduğunu söyleyen Ünsal, şunlara dikkat çekti: “Firmamız serbest bölgede yer alıyor. En önemli şikayetimiz mevzuatın sık değişmesi ve yatırımların başında söz verilen teşviklerden geri dönülmesi . Serbest bölgelerde şu anda bazı vergi muafiyetleri açısından yüzde 85 ve üzeri ihracat şartı getirildi. Daha önce böyle bir oran söz konusu değildi. Bu oranın Bakanlar Kurulu’nun yetkisi dahilinde olan yüzde 50’ye çekilmesi ve hatta tekrar sıfırlanması şu andaki öncelikli hedefimiz.”

Katı çalışma mevzuatının bir diğer sorun olduğuna değinen Ünsal, bu ölçüde katı bir sistemin istihdamın artmasına engel teşkil ettiğini kaydetti. “Ülke olarak üretimi ve istihdamı arttırmak istiyorsak bu konu yeniden ele alınmalı ve konsensüs dahilinde bazı reformlar yapılmalıdır” diyen Ünsal, üretim ve istihdamı artırarak iş piyasasını geliştirmeye odaklanmak ve daha liberal bir piyasa oluşturmak gerektiğini dile getirdi. Avrupa’dan yatırımcıyı çekmenin tam zamanı olduğuna dikkat çeken Ünsal, “Rakip ülkelerden önce bu işin peşine düşmeli ve bir anlamda Çin’in yaptığını bu bölge için biz yapmalıyız” yorumunda bulundu.

Dünya-Kobiden

Şahin Paslanmaz, Ar-Ge ile ürün geliştirme hazırlığında

Sektördeki 30 yıllık deneyimiyle şekerli ürünler, süt ve kimya sektörlerine yönelik hizmet veren Şahin Paslanmaz Metal Sanayi, imalat sürecine hız kazandıracak Ar-Ge çalışmalarına 2010’da da devam ediyor. Firma Sahibi Mehmet Zeki Şahin, imalat aşamasında dışa bağımlılığı azaltacak ve kendilerine zaman kazandıracak bir makine çalışmasının halen sürdüğünü ifade etti.

1980 yılında küçük bir atölyede imalata başladıklarını belirten Mehmet Zeki Şahin, gün geçtikçe artan fırsatları değerlendirerek iş hacmini büyüttüklerini ve şu anda bin metrekare kapalı alanda imalat yapmaya devam ettiklerini söyledi. Ana faaliyet alanlarının üçe ayrıldığını vurgulayan Şahin, “Şekerli ürünler, süt ve kimya sektörlerine hizmet veriyoruz. Şekerli mamuller sektöründe, çikolata, lokum, sert-yumuşak şeker, reçel, pekmez başta olmak üzere bu ürünlerin imalatında kullanılan makine ve ekipmanları üretiyoruz. Süt sektöründe, süt pişirme ve soğutma kazanları, peynir ve yoğurt başta olmak üzere süt işleme makine ve taşıma ekipmanlarını imal ediyoruz. Bunlara ek olarak kimya sektörüne sıvı ve toz deterjan üretim hatlarını komple bir tesis olarak üretiyoruz” dedi.

Kalite ve müşteri odaklı imalatı benimsedikleri için 2010 öncesi krizi herhangi bir küçülme kaydetmeden geçirdiklerini dile getiren Şahin, 2010 yılı itibariyle ise Rusya ve Özbekistan başta olmak üzere ihracata hız kazandırdıklarını kaydetti. Şahin, 2011 yılı için yurtdışı projelerine ağırlık kazandırmayı hedeflerini belirtti.

Değişen piyasa şartlarına ve değişen ihtiyaçlara hızla cevap vermeyi ilke edindiklerini ifade eden Şahin, “Türkiye’de bir ilke imza atarak şeker pancarı numune alma, fire tespit ve polar analiz laboratuarları ile şeker fabrikalarına ful otomatik bir tesis imalatı yaptık. Bunların yanında özel çikolata filtre imalatlarımız başta olmak üzere proje bazlı imalat yapmaktayız” diye konuştu.

2009’da imalat sürecine hız kazandıracak Ar-Ge çalışmaları yaptıklarını söyleyen Şahin, imalat aşamasında dışa bağımlılığı azaltacak ve kendilerine zaman kazandıracak bir makine çalışmasının halen sürdüğünü ifade etti.

Kriz döneminde piyasalarda yaşanan ekonomik sıkıntılara rağmen, yeni ürün çalışmalarına başladıklarını dile getiren Şahin, lokum kesme ve pudra değirmeni makinelerini de ürün portföyüne katarak komple bir lokum üretim hattı ile müşterilerine anahtar teslimi çözümler sunduklarını kaydetti.

İhracatta yeni pazar arayışları

İş hacminin artmasıyla ek tesis arayışına girdiklerini belirten Şahin, şunları kaydetti:

“İhtiyaçlarımıza ve bütçemize uygun bir tesis bulabilmemiz durumunda şu anki fabrikamızı, ürettiğimiz makinelerin test üretim yeri haline dönüştürmeyi hedefliyoruz. Tüm bu projelerle eş zamanlı olarak Ortadoğu’ya, Balkan ülkelerine ve Türk cumhuriyetlerine ihracatlarla yeni açılımlar yapmayı hedefliyoruz. Sektörde Ar-Ge çalışmalarına yeterince önem veren firmaların sayısı oldukça az. Alışılmış düzenlerin dışına çıkmak istemiyorlar. Biz, proje bazlı çalıştığımız için müşterilerimizin taleplerine rahatlıkla cevap verebiliyoruz. Halen bazı müşterilerimiz, insan gücü ve manuel olarak kullanım gerektiren makineler talep ediyor. İlerleyen zamanlarda ise bu taleplerin değişeceği ve otomasyon sistemiyle üretim yapan makine taleplerinin artacağı inancındayız.”

ISO 9001 kalite belgesi ve CE Avrupa uygunluk belgelerine sahip olduklarını ifade eden Şahin, Avrupa kalitesinde üretim yaptıklarını, ürünlerini inceleyen bazı Avrupa firmalarıyla işbirliği görüşmelerinin ise sürdüğünü kaydetti.

Sektörde yaşanan en önemli sorunu bazı firmaların kısa soluklu çözümler üretmesi olarak ifade eden Şahin, “Bizce çözüm müşteriyi doğru yönlendirmek ve müşterinin ne istediğini doğru bir biçimde anlamasını sağlamaktır” dedi.

Dünya-Kobiden

Türkiye'de e-ticaret patlama yaptı

E-ticaret çeyrek bazında tarihinde ilk defa 3 milyar TL'nin üzerine çıkarak 3,77 milyar TL olarak gerçekleşti.

BKM tarafından açıklanan son verilere göre 2010 Eylül e-ticaret rakamı, 1 milyar 126 milyon TL oldu. E-ticaret çeyrek bazında tarihinde ilk defa 3 milyar TL'nin üzerine çıkarak 3,77 milyar TL olarak gerçekleşti. Böylece yıllık 10 milyar TL sınırına 3. çeyrek sonunda çok yaklaşmış oldu.

E-ticaret alanındaki deneyimiyle pek çok sektörün lider kuruluşuna hizmet veren Projesoft'un Genel Müdürü Yüksel Eminoğlu son açıklanan e-ticaret rakamlarını yorumladı.

Eminoğlu yaptığı değerlendirmede, "BKM tarafından açıklanan 2010 Eylül rakamları Türkiye'nin e-ticaret konusunda gösterdiği hızlı gelişimi açıkça gösteriyor. Eylül ayında yaklaşık 1,13 milyar TL tutarında e-ticaret işlemi gerçekleşerek, toplam yurtiçi işlem hacmi 3. çeyrek sonunda ilk defa 10 milyar TL sınırına çok yaklaştı. 2009 yılında 63,15 milyon olan toplam işlem sayısı, 2010 yılının ilk 9 ayında bir önceki yılı yaklaşık 600 bin adet aşarak 63,77 milyon olarak gerçekleşti. Son veriler bize e-ticaretin geleceğin ticaret yöntemi olacağı konusunda ciddi ipuçları veriyor" dedi.

2009 -2010 arası e-ticaret verileri incelendiğinde; 2009 ve 2010 3. çeyrekler karşılaştırıldığında toplam işlem tutarı yüzde 65,8 artarak 3 milyar 772 milyon TL olarak gerçekleşti. E-ticaret tarihinde ilk defa bir çeyrekte 3 milyar TL sınırı aşıldı. İşlem sayısı 2009 yılında 63,15 milyon adet iken, 2010'nun ilk 9 ayı sonunda 63,77 milyon adet olarak gerçekleşti. 2009 e-ticaret tutarı 8 milyar 431 milyon TL iken, 2010'nun 3. çeyreği sonunda yaklaşık 9,5 milyar TL oldu. 2009 Eylül ayında 728,88 milyon TL olan e-ticaret hacmi, 2010 Eylül ayında yüzde 54,5 artarak 1 milyar 126 milyon TL'ye ulaştı. Bir önceki çeyreğe göre toplam e-ticaret tutarı artışı yüzde 29. İşlem başı tutar 2009'un 3. çeyreğinde yaklaşık 143 TL iken, 2010'da 157,7 TL'ye yükseldi.

Bu sonuçların internetin, firmaların işleyişinde, bireylerin hayatlarında giderek daha fazla önem kazandığının açık bir göstergesi olduğunu belirten Eminoğlu, "Yükselen e-ticaret rakamları ve değişen tüketici ihtiyaçları firmalardan gelen talebin de artmasına yol açıyor. Konusunda uzman, uygun çözümler öneren ve satış sonrası hizmeti eksiksiz veren firmalar müşteri gözünde ön plana çıkıyor. Gün geçtikçe çok farklı sektörlerden e-ticaret ile ilgili talep alıyoruz. Projesoft olarak e-ticaret ile ilgilenen firmalara kendi yazılımlarımız ile daha verimli, ekonomik B2B ve B2C çözümler üretiyoruz" dedi.

Akşam

Halka arzda yıl sonunda 4 milyar TL'yi bulabiliriz 2011 hedefi 10 milyar TL

Halka arzlar sonucunda, 2010'da bugüne kadar ekonomiye 2.6 milyar liralık kaynağın sağlandığını bildiren İMKB Başkanı Erkan, '2011'de sayı artacak. Gelecek yıl yapılması planlanan 30 halka arzdan 10 milyar TL bekliyoruz' dedi



İş Yatırım İMKB 30 Alım ve Satım Varantları İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda (İMKB) işlem görmeye başladı. İMKB Başkanı Hüseyin Erkan, İş Yatırım Aracı Kuruluş Varantlarının İMKB'de işlem görmeye başlaması dolayısıyla düzenlenen törende yaptığı konuşmada, bu yıl halka arzlarda çok büyük gelişme yaşadıklarını ifade ederek, tahvil halka arzlarıyla birlikte bu sene 2.6 milyar liraya ulaştıklarını belirtti. Erkan, Borsada 17 varant olduğunu, bunlardan bir tanesinin vadesinin dolduğunu hatırlatarak, bugünkü varantlarla birlikte sayının 18'e çıkacağını, varantlarda işlem hacminin gün geçtikçe arttığını anlattı. İş Yatırım'ın bugün bir alış, bir satış varantını halka arz ettiğini hatırlatan Erkan, 'Satış varantımız 400 bin adet, alış varantımız da yine 400 bin adet. Toplamda 800 bin adet'' diye konuştu

Referandum süreci halka arzları erteletti
ERKAN 'Emlak Konut GYO'nun halka arzı olursa bu yıl tahvil halka arzlarıyla birlikte toplam 4 milyar lirayı geçeceğiz. Seneye 10 milyar liranın üzerine çıkarız. Sayı da 30'un üzerine çıkar. Yıl sonuna kadar yaklaşık 7 şirket halka arz gerçekleştirirken, halka arz edilen şirket sayısı da yıl sonunda 25'i aşacak. Ben 30 olarak tahmin ediyordum ancak referandum sürecinde duraksama oldu' dedi.

Vergilendirmede yeni düzenleme şart
İŞ YATIRIM Menkul Değerler Genel Müdürü İlhami Koç, varantların katma değer vergisi uygulaması üzerindeki belirsizliğin bir an önce kaldırılması gerektiğini söyledi. Koç, 'Varantların başarısını sağlamak için hala atılması gereken adımlar var. Örnek olarak varantların vergilendirilmesi hakkında yeni bir düzenleme yapılmasının gerektiğini düşünmekteyiz. Dayanak varlığı Türk hisse senetleri olan varantlardan yüzde 10 stopaj kaldırıldı ama en önemlisi, varantların katma değer vergisi uygulaması üzerindeki belirsizliğin bir an önce kaldırılması gerekmektedir' dedi.

Kapalı tahtalar üzerinde kafa yoruyoruz
SPK Başkanı Vedat Akgiray, işlem sırası kapalı şirketlerin İMKB'deki tahtalarının açılması çalışmalarında önemli bir aşamaya gelindiğini ve uygulamanın gelecek sene başlayabileceğini açıkladı.
Akgiray, şu aşamada hangi şirketleri kapsayacağını bilmediklerini söyledi. İMKB'de tahtası kapanan şirketler arasında ÇEAŞ ve Kepez gibi şirketler yer alıyor.

Akşam

Bayramda kredi yarışı tüketiciye yaradı, faizler yüzde 0.38'e kadar düştü

KURBAN Bayramı'nın bu yıl hafta sonlarıyla birleşmesi nedeniyle tatilin 9 güne çıkacak olması ve tavan yapan et fiyatlarının kurbanlık fiyatlarını da yükseltmesi, bankaların iştahını kabarttı. Özel seçenekleri devreye sokan bankalar, cazip koşularla 'bayram kredisi' veriyor. Yüzde 0.38 faizle ve 84 aya varan taksitlerle sunulan krediler yüz binlerce ailenin kararını etkileyecek türden. İşte kredi seçenekleri:


VAKIFBANK: 'Geleneksel Bayram Kredisi' olarak başlattığı uygulamada, 5 bin TL'den 40 bin TL'ye kadar kredi veriliyor. 12 ay vadeli 5 bin TL'lik kredinin aylık faiz oranı yüzde 0.62. 84 ay vadeli 40 bin TL'lik kredinin faiz oranı yüzde 1.10'u buluyor. 'Kefilsiz' kredinin limiti 70 bin TL'ye kadar yükseltilebiliyor. Bu durumda 60 ay vade ve 0.94 aylık faiz uygulanıyor.

HALK BANKASI: Aylık 112 TL taksitli, 60 aya varan vadeli, 5 bin TL kredi veren banka, masrafsız kullandırdığı 10 bin TL'lik kredi için ise aylık yüzde 0.99 faiz alıyor. 24 aylık taksitlerde faiz oranı 5 bin TL'lik kredide yüzde 0.75'e düşüyor. 2 ay taksit erteleme seçeneği de sunarak, taksitlerin 2011'den itibaren ödenmesi imkanı tanıyor.

DENİZBANK: 15 bin TL'ye kadar 36 aya varan vadeyle kredi veriliyor. 12 Kasım'a kadar sürecek uygulamada, 5 bin TL'lik krediye 12 ay vade ve %1.09 faiz var. 10 bin TL'lik krediye, 24 ay vade ve %1.29 faiz konuluyor.

Aylık yüzde 1.15 faizli, 36 ay vadeli ve 20 bin TL'ye kadar kredi veren banka, 10 bin TL'ye kadar olan tutarlarda vadeyi maksimum 24 ay, 10 bin TL üzerindeki tutarlarda ise vadeyi 36 ay olarak uyguluyor.

HSBC: 30 bin TL'ye kadar 36 aya varan vadelerle masrafsız bayram kredisi veren HSBC'de faiz oranları 10 bin TL'ye kadar yüzde 0.99; 10 bin TL üzeri yüzde 1.09 olarak uygulanıyor.

ŞEKERBANK: Banka, 4 ay taksit ertelemeli sunduğu uygulamada, 60 aya varan vade ve 0,80'den başlayan faiz seçeneği veriyor. Tutar aralığına göre dört seçenek sunan banka, 3- 24 ay vade seçeneğinde 30 bin TL'ye kadar kredi talepleri için yüzde 0.80 faiz uyguluyor. 25-60 ay vade seçeneği içeren kredilerde faizler 0.90- 0.95 aralığında değişiyor.

EUROBANK TEKFEN: Yüzde 0.99 faiz oranı ve 99 TL komisyondan başlayan fiyatlarla kredi veriliyor. İlk taksitin ocakta ödenebileceği kampanya 15 Kasım'da sona erecek.

TEKSTİLBANK: 15 bin TL'ye kadar 36 ay vadeli kredisi kullandıran bankada faiz oranları yüzde 0.99. Bankada faiz tek uygulanıyor ancak dosya masrafı çekilecek krediye göre değişiyor.

ZİRAAT BANKASI: 12 Ekim'den itibaren masrafsız, 1-36 ay arası vadelerde yüzde 0.99 faiz; 60 aya varan vadelerde de yüzde 1.05 faizle tüketici kredisi veriliyor.

Akşam

Telekomünikasyona yapılan yatırım 2009 yılında 5 milyar TL'yi buldu

İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen 24. IPMA Dünya Kongresi Türkiye'de telekomünikasyon alanında faaliyet gösteren şirketlerin yöneticilerini buluşturdu. Turkcell, Türk Telekom, Vodafone ve Avea yöneticileri toplantıda yaptıkları konuşmalarda sektöre yapılan yatırımlara dikkat çekti


- Türk Telekom Genel Müdürü Gökhan Bozkurt: 'Ülkemizi bulunduğu bölgede iletişim merkezi haline getirmenin temellerini atıyoruz. Türkiye enerji hatlarında olduğu gibi, iletişimde de önemli coğrafi konuma sahip. Petrol ve doğalgaz alanında Türkiye'nin bölgesinde elini güçlendiren projelerin benzerleri, iletişim alanında neden olmasın.'
n Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkanı Serpil Timuray: Geçtiğimiz 2 yıl içinde Avrupa çapındaki yatırımlar sıralamasında Türkiye pazarı ilk 3 sırada yer almaktadır. Bu yatırımlar sayesinde Vodafone Türkiye, Vodafone Avrupa'da en hızlı büyüyen pazar oldu. Proje yönetimi hem dünyada etkin olmayı hem de kaynak etkinliği sayesinde tasarruf etmeyi sağlamaktadır.
- Avea Genel Müdürü Erkan Akdemir: Dünyada sektörün büyüklüğü 4 trilyon dolar. Sadece 2009'da sektöre 5 milyar TL yatırım yapıldı. Bu neredeyse Türkiye'ye bir yılda giren yabancı sermaye tutarının yarısı. Avea olarak tamamlamış olduğumuz Ar-Ge projeleri toplamı 60'ın üzerindedir. 2010'da 20 projeyi daha tamamlamayı düşünüyoruz.
- Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv: Son 8 yılda Türkiye'de ulaşım ve telekomünikasyon alanında yapılan gelişmeleri Cumhuriyete çok büyük bir hizmet olarak görüyoruz. Bugün Türkiye'nin dört bir ucundan, Diyarbakır'dan, Van'dan, Karadeniz'den Paris'ten, Londra'dan, başka birçok yerden daha hızlı mobil internet ulaştırıyoruz. Teknolojinin hızlı değişimiyle insanlara fark yaratmaya devam edeceğiz.

Akşam

Eskişehir’in kiremitini Togo’ya taşıdı, elektrik üreten çatıya da giriyor

Türkiye’nin en eski kiremit üreticilerinden Kılıçoğlu’nda dördüncü kuşak olarak koltuğa oturan Barış Özaydemir, son 2 yılda pazarlama odaklı stratejiyle şirketin cirosunu 32 milyon liraya taşıdı, Mısır, Libya, İran, Suriye ve Togo’ya kadar kiremit ihraç etmeye başladı. Şimdi de güneşten ısı ve elektrik üreten çatı sistemlerini anahtar teslimi kurmaya başlıyor.


AİLE şirketlerinin kuşak değiştirirken genellikle büyük sıkıntılar yaşadığı ülkemizde Eskişehirli Kılıçoğlu Kiremit çok pozitif bir örnek sergiliyor. Türkiye’nin en eski ve kapasitesi pazar payı itibariyle en büyük kiremit üreticilerinden Kılıçoğlu’nda dördüncü kuşak olarak 5 yıldır yönetimde etkin olan Barış Özaydemir, önce üretimle ilgili yeni yatırımları tamamladı, son 2 yılda da pazarlama odaklı stratejiyle şirketin cirosunu 32 milyon liraya taşımayı başardı.
Aktif sayısı 500’ü aşan klasik ‘satıcı’ bayilerin dışında, çatı için 20 teknik servis ve ülke genelinde geniş tabanlı bir usta kulübü de kuran Özaydemir, yeni satış kanalı yapı marketlerin tamamına hızla yayıldı. Pek rantabl olmasa da Mısır, Libya, İran, Suriye ve Togo’ya kadar kiremit ihraç etmeye başladı. Çatı işinin binaların ısı yalıtım ‘mantolama’ işiyle aynı anda yenilendiğini dikkate alan Barış Özaydemir, mantolama işini de pakete dahil etti. Şimdi de güneşten ısı ve elektrik üreten çatı sistemlerini anahtar teslimi kurmaya başlıyor.
Yılda 60 milyon kiremit
Barış Özaydemir, şöyle başlıyor anlatmaya: “Biz fabrikayı büyütüyoruz, yerimiz geniş, kapasiteyi artırıyoruz. Şu anda üretim kapasitemiz yıllık 60 milyon adet. Bunu yakında 90 milyon adete çıkaracağız. 60 milyon adet; yılda 4 milyon metrekare çatı kapasitesi demektir.”
Kiremit pazarında geleneksel bayilik sisteminin sadece ‘satıcı’ özelliği taşıdığını anlatan Özaydemir, bu yapının değiştiğini belirtiyor ve şöyle devam ediyor:
Çatı için teknik servis
“Müşteri artık garantili çatı uygulamaları istiyor. Bize ulaşan müşterimize anahtar teslimi teknik servislerimizle hizmete başladık. Mühendis ve mimarlardan oluşan teknik servislere showroom kurmaları için de destek oluyoruz. Şu anda büyük şehirlerimizde 20 kadar oldu. Anahtar teslimi çatıyı yapıp çıkıyorlar. Bayiler teknik anlamda hizmet sunmaya pek istekli değiller. O yüzden bu yapıyı da geliştiriyoruz. Müteahhit kanalı da son yıllarda çok öne çıktı ve buraya da özel bir yapı kurduk. Klasik bayi pazarımız da halen devam ediyor. Onlara da daha fazla prim sistemi uyguluyoruz. Usta kulübü de kurduk ki uygulayıcılar bazında da network’ümüz genişlesin. Yurt genelinde 200’e yakın ustamız var. Bunlara ek olarak bütün yapı marketlere de girdik.”

2 milyon kiremit ihraç ediyoruz

KILIÇOĞLU Kırmızı Grup Başkanı Barış Özaydemir, kiremit işinde 250 kişilik istihdamları olduğunu belirtiyor ve “2009’da 30 milyon lira ciro yaptık. Bu yıl 32 milyon liraya gidiyoruz ki bu 2008 yılı ciromuza yakın” diyor. Özaydemir, şöyle devam ediyor: “İhracatı da çok önemsiyoruz. Mısır ve Irak iyi pazarımız. Libya, Suriye hatta Togo’ya kadar kiremit gönderiyoruz. Bu yıl 2 milyon adeti aşıyoruz. İç pazarda çatıda güneş enerjisi işine girdik ve sıcak su üretimine özel ürünleri sunmaya başladık. Çatıda güneşten elektrik üretimine de hazırız. Yasal zemini bekliyoruz. Kiremitçi ve çatıcı olarak ısı ve elektriği paket yapacağız. Bizim bu konuda büyük bir ajantajımız var. Pek çok dünya markasına elektronik yan sanayi üreten bir şirketimiz de var. O işin başında da ağabeyim Burak
Bey var.”

Atatürk’ün isteğiyle kuruldu

KILIÇOĞLU Toprak Sanayi ve Ticaret A.Ş., Atatürk’ü isteğiyle kurulmuş bir şirket. Deliormanlı Sabri Kılıçoğlu ilk girişimi 1927’de başlatmış. Üçüncü kuşakta damat Savaş M. Özaydemir 1992’de fabrikayı devralmış. Özaydemir, kuruluş öyküsünü şöyle özetliyor: “Atatürk, Eskişehir’den birkaç kişiyi topluyor ve ‘şu kiremit işini halledin, rezil oluyoruz’ diyor. Fırıncı Sabri Bey imkansızlıklara rağmen fabrikayı dörtdörtlük kurmuş. 1942’de de Selanik göçmeni Murat İnce’yi işin başına geçirmiş. Murat İnce’yle fabrikayı 1949-54 arasında yenilemiş. Sabri Kılıçoğlu’nun tek oğlu 1974’te bir kazada ölmüş. 1992’ye kadar profesyonellerce yönetilen tesis o yılın mart ayında bana devredildi.”

Onduline, ABD’li rakibini aldı, bizden uzman gitti

TÜRKİYE’de en başarılı yabancı sermaye yatırımlarından biri haline gelen Onduline Avrasya, Fransız Onduline Grubu’nun dünya operasyonları için de önemli oyuncu haline geldi. Hafif çatı kaplama malzemelerinde uzman Onduline, ABD’deki en büyük rakibi Tallant’ı satın aldıktan sonra bu şirketin ve pazarın yeniden yapılanması için Türkiye’den uzmanlara görev verildi. Ürünleri 100’den fazla ülkede satılan ve uluslararası pazarlarda 40 şirket ve 10 fabrikayla faaliyet gösteren Onduline’in dünya genelindeki en başarılı operasyonunun Türkiye olduğu belirtiliyor. Onduline Grubu’nun İcra Kurulu’na da atanan Onduline Avrasya Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Karahan, ABD’deki satın almanın 35 milyon dolarlık bir operasyon olduğunu belirterek, “Onduline Avrasya 25 ülkeli bir grup oldu. Kuzey Amerika’da (A.B.D. ve Kanada) lider Tallant Industries idi. Talant, ABD ve çevresinde hızla büyüyecek. Bu operasyon için biz Türkiye’den uzman gönderip destek vereceğiz” dedi. Avrasya bölgesinin ağırlığının artması nedeniyle kendisinin de Onduline İcra kurulu’na alındığını hatırlatan Karahan, “Türklerin etkinliği grupta da hızla artıyor. Paris’teki Ar-Ge’de, tasarımda iki Türk görevlendirildi. Malezya başta olmak üzere Asya’daki fabrikaların yeniden yapılanması için de bizim üst yöneticilerimiz çalışacak. Çünkü sanayici tecrübemiz de ciddi boyutlara ulaştı” diye konuştu.

Çocuklara organik ürün eğitimi veriyor

ANKARA’da faaliyet gösteren Promim Ltd.’in sahibi Fatma Ceyhan, organik gıda ticareti için kurduğu Tümorganik ile sertifikalı gıda, temizlik, kişisel bakım, oyunca ve tekstil ürüleri satıyor. Yukarı Ayrancı’da biri organik pazarda olan 2 mağazada satış yapan Fatma Ceyhan, “Biz hem tüketici hem üretici tarafın organik ürünler konusunda bilinçlenmesini önemsiyoruz. Özellikle çocuklara dönük eğitim faaliyetlerimizi de büyütüyoruz” dedi. 2-6 Kasım arası Ankara Swissotel’de “Organik Ürünler ve Sağlıklı Yaşam Haftası” düzenleyeceklerini de belirten Ceyhan, “Organik ürünlerin sağlıklı bir yaşam için önemini görsel sunumla anlatacğız. Uzmanlarımız soruları detaylı yanıtlayacak” dedi.

Hürriyet

Dolandırıcı sanılan reklam emeklilik şirketlerinin çıktı

Vergi avantajına dikkat çekmek isteyen bireysel emeklilik şirketleri oldukça sıradışı bir kampanya başlattı.

Kampanyanın tanıtımı için gönderilen videoda para dağıtan adam, “Tek yapmanız gereken zırhlı aracın yanına gelmek” diyor.

Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda 100 TL getiren herkese 125 TL veren bir adam merak uyandırdı. Para dağıtma aracı, bugün de Cevahir Alışveriş Merkezi’nde olacak.
Videoları internette izlenme rekorları kıran kampanyanın ‘vergi avantajına’ dikkat çekmek isteyen bireysel emeklilik platformunun hazırladığı öğrenildi. Kampanyayla ilgili olarak gazetelere gönderilen bir mektupla birlikte videoda para dağıtan adam şunları söylüyor: “Beni tanımıyorsun ama tanımayı en çok sen isteyeceksin. Nedeni basit, 100 TL getirene 125 TL vereceğim. Tek yapman gereken şey benim ve içi para dolu zırhlı aracımın yanına gelmek.”

Üyelerin 3’te 2’si kullanmıyor
Bazı gazeteciler polisi arayarak ‘dolandırıcılık yapıldığı’ yönünde haberler yaptı. Ancak, bunun bir reklam kampanyası olduğu anlaşıldı.
Bu arada, para dağıtımının yapıldığı görüntülerin daha sonra televizyonlarda yayımlanacak reklam filminde kullanılması planlanıyor. 2 milyon 223 bin kişinin üye olduğu ve 11.5 milyar TL’lik fon birikiminin bulunduğu bireysel emeklilikte vergi avantajı yeterince kullanılmıyor.
Bireysel emeklilik üyelerinin yaklaşık 3’te 2’si vergi avantajından yararlanmıyor. Vergi avantajının bilinirliğinin artmasının sektöre katkı yapacağı düşünülüyor. Ödenen katkı payları, maaşın yüzde 10’unu ve brüt asgari ücretin yıllık tutarını aşmamak koşuluyla gelir vergisi matrahından düşürülüyor. Kişiler, ödedikleri primin makbuzunu her ay muhasebeye vererek vergi indiriminden yararlanabiliyor. Yani, 100 TL ödeyen bir kişi yüzde 20’lik vergi dilimindeyse, ödediği 100 TL’nin 20 TL’sini vergi avantajı olarak geri alıyor.

Milliyet

‘Kısa vadede sermaye girişini kısıtlama adımı atmayacağız’

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, kısa vadede Türkiye’nin ülkeye sıcak para girişini kısıtlamaya yönelik yeni önlemler almayı düşünmediklerini söyledi.
Beyrut’ta düzenlenen bir konferansa katılan Yılmaz, Bloomberg haber ajansına yaptığı açıklamada, gelecekte bu tür bir önleme başvurulup başvurulmayacağına ilişkin soruya, “Gelecekte bu tür önlemlerin alınması konusu sermaye girişinin gücüne bağlı olacaktır” dedi.
Haberde, dolardaki değer kaybına bağlı olarak Türk lirasının diğer gelişmekte olan ülkelerin para birimleri gibi değer kazandığına dikkat çekildi. Haberde Türk sanayicilerinin hükümetten ve Merkez Bankası’ndan bu duruma müdahale etmesini istediği de hatırlatıldı. Kur savaşlarının patlak vermesinin ardından para birimleri değer kazanan birçok gelişen piyasa ekonomisi piyasalara müdahale gereksinimi duydu. Brezilya, yabancıların yaptığı tahvil alımlarına uygulanan stopaj vergisini artırdı.
Tayland da benzer bir uygulamaya gitti. Güney Kore ve Endonezya merkez bankaları ise sıcak para girişini yavaşlatmak için yeni önlemleri değerlendiriyor.

Milliyet

Ege Palas icradan satıldı taraflar kafa karıştırdı

Ege Palas, dün 19.5 milyon TL’ye Açılım İnşaat’ın oldu. Ancak, İş Bankası’nın da yer aldığı ihalede tarafların söyledikleri kafa karıştırdı

İzmir’in en büyük otelleri arasında yer alan ve Zorlu Ailesi’ne olan Ege Palas Oteli, dün icradan satışa çıkarıldı. Ankara merkezli Açılım İnşaat Ltd. Şti’ye 19 milyon 500 bin TL’ye satıldı. 15 dakikalık süreç boyunca Açılım İnşaat ile ihaleye alacaklı olarak giren İş Bankası arasında fiyatlar ciddi bir yükselişe geçti. İhalenin kazanan ismi Açılım İnşaat olurken, ihale sonucu açıklanır açıklanmaz Mazhar Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Zorlu, sonuçlara itiraz edip kanuni haklarını sonuna kadar kullanacaklarını vurguladı.
Ege Palas Oteli, dün İzmir 3’üncü İcra Dairesi’nde açık artırmayla satışa çıktı. Yaklaşık 10 milyon TL alacağından dolayı oteli satışa çıkaran İş Bankası avukatlarının da hazır bulunduğu ihale, saat 11.15’te başladı. İhaleye girme koşulunu yerine getiren beş şirketin avukatı da hazır bulundu.

İş Bankası, 12 milyonda çekildi
Daha önce 18 milyon 452 bin TL tahmini bedel ve ihaledeki başlangıç fiyatı olarak 11 milyon 110 bin TL rakamlarının açıklandığı ihale, İcra Müdürü’nün odasında gerçekleştirildi.
Giriş fiyatının ise 3 milyon 491 bin TL olan ihalenin süresi 15 dakika ile sınırlandı. Ve ihale bu süreçte de sonuçlandırıldı. İhaleye alacaklı giren İş Bankası hukukçuları, teklifleriyle fiyatın karşılıklı olarak artmasını sağlarken, 12 milyon TL’den sonra fiyat vermeyerek çekildiler.
İş Bankası hukukçularının çekilmesini takiben, ihale sürecindeki diğer isimler, Açılım İnşaat’ın avukatlarıyla yarışmaya başlayarak, fiyatı yükseltmeye devam etti. Ancak, kazanan taraf, 19 milyon 500 bin TL ile Açılım İnşaat oldu.



İHALEDE?TARAFLARIN TEPKİLERİ NE OLDU?



AÇILIM’IN SAHİBİ AÇIKLAMA YAPMADI
Satış sonrası Açılım İnşaat’ın sahibi işadamı Mehmet Yalçın açıklama yapmadan Adliye’den ayrılırken, borçlu ve alacaklı durumunda olan hukukçular, satışın bu kadar yüksek olmasını beklemediklerini, tahmini bedelin üzerinde satış olmasının çok iyi olduğunu ifade ettiler. Hukukçular, satışın KDV’den muaf olmasının beklenenin üzerinde fiyat oluşmasına yol açtığı görüşünde birleşti.

İŞ BANKASI AVUKATLARI: UMDUĞUMUZUN ÜZERİNDE
İş Bankası’nın avukatları ise Finansal Yeniden Yapılandırma sistemi içinde yer alması nedeniyle satışın KDV’den muaf olarak yapıldığını, bunun ihaleye olan ilgiyi artırdığını söyledi.
İhalede tahmini bedelin üzerine çıkılmasının önemli bir başarı olduğunu söyleyen avukatlar, ihale öncesi satışın 15 milyon lira civarında gerçekleşmesini beklediklerini belirterek, şu ifadeyi kullandılar: “Çıkan rakam, bizim umduğumuzun çok üzerinde gerçekleşmiştir.”

OTEL MÜDÜRÜ, ‘İŞLETME HAKKI BİZDE’ DEDİ
Ege Palas Genel Müdürü Sevda Zorlu ise otelin bina satışının yapıldığını, işletme hakkının kendilerine ait olduğunu vurguladı. Zorlu, “Ne müşterilerin ne çalışanların satış nedeniyle mağduriyeti söz konusu değil. İşin başındayız, aynı programla çalışmayı sürdüreceğiz” dedi.



HOLDİNG BAŞKANI: SATIŞI DÜŞÜRECEĞİZ
Öte yandan Mazhar Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Zorlu, Ege Palas Oteli’nin satışına itiraz edeceklerini belirterek, “İtiraz ediyoruz, çünkü problem var. Satışın düşürülmesiyle ilgili hukuki haklarımızı kullanacağız. Prosedürde eksiklikler var. Bankayla görüşmelerimiz olumlu. İşlem başladığı için geri çekilemedi. Kanuni haklarımızın sonuna kadar geçerli. Satışın düşeceğini ümit ediyoruz” diye konuştu.
Zorlu, daha önceki açıklamalarda İş Bankası yönetimine satışın geri alınması için teklif sunduklarını ve çözüm için uğraş verdiklerini, zaten borçları da düzenli olarak ödediklerini belirtmişti.


NEFES NEFESE 15 DAKİKA

- Ege Palas Oteli’ne ilk fiyatı, Ankara ve Elazığ’da merkezleri bulunan Açılım İnşaa verdi. Avukat Berrin Burcu Çoruh’un teklif ettiği rakam 11 milyon 115 bin TL oldu.

- Elde edilen bilgilere göre, ihaleye alacaklı olarak giren İş Bankası hukukçuları da teklifleriyle fiyatın karşılıklı olarak artmasını sağladı. Ancak, İş Bankası avukatları, 12 milyon TL’den sonra ihaleye fiyat vermedi.

- En son, Açılım İnşaat’ın avukatı, 19 milyon 500 bin TL vererek ihalede son rakamı söyledi. Ege Palas Oteli, bu fiyatın üzerine çıkan olmayınca Açılım İnşaat’ın oldu.


ALAN TARAF KİM, SATILAN KİM?
AÇILIM GRUP: Açılım?Grup, kendini Ankara ve Elazığ merkezli bir şirket olarak nitelendiriyor. İnşaat, petrol, demiryolu, karayolu ve enerji santralleri alanlarında pek çok projeyi hayata geçiren şirket, geçtiğimiz günlerde Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın da katılımıyla gerçekleşen Kemalpaşa- Turgutlu arasındaki demiryolu bağlantı hattının da yüklenicisi olmuştu.
Türkiye’nin çeşitli yerlerinde, baraj, viyadük ve köprü çalışmaları da bulunan Açılım Grup, halen Malatya- Elazığ arasındaki yolların da beton asfaltlama işlerini yapıyor.

EGE PALAS: İzmir’in en büyük otelleri arasında yer alan Ege Palas Oteli, Mazhar Zorlu Holding bünyesinde kurulan en önemli yapı taşlarından birisi. Ege Palas Otel, 2003 yılında Kemal ve Nafiz Zorlu kardeşlerin işlerini ayırmasıyla Nafiz Zorlu’nun yönetimindeki şirketlerde kaldı.
Ege Palas, Kemal Zorlu yönetimindeki Ege Plast ve Ege Yıldız’ın İş Bankası’na ve taksitlendirmeye giren borçlarındaki ödeme aksaklıkları nedeniyle daha önce de ihaleye çıkarılmış, ancak ödemenin yapılması nedeniyle ihale gerçekleşmemişti.

Milliyet

15 günde 101 konut sattı, kendisi de şaşırdı

Beylikdüzü’nde temelini attığı Newresidence projesinde kendisinin de beklemediği bir satış grafiğini yakalayan Mintek Yapı, 453 konutluk projenin yaklaşık yüzde 25’ini 15 günde yeni sahipleriyle buluşturdu.

Lansmanı takiben iki haftalık süreç içinde 453 konutluk projenin 101’ini satan Mintek Yapı, kısa süre içinde tüm konutları satarak farklı projelere yelken açmayı planlıyor.
İstanbul Beylikdüzü’nde gerçekleştirilen projenin altyapısı , sosyal olanakları ve alışveriş alanları ile farklı bir konsette tasarlandığını belirten Mintek Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Ekşi, “Buraya yerleşmeyi planlayan kitleye stresten uzak ve zamanı en verimli şekilde değerlendirebilecekleri tüm imkanları sunuyoruz. Projede yaşam kalitesini ön planda tuttuk. Yarattığımız projede sosyal ve sosyal ve sportif imkanların yanı sıra alışveriş yapmak da çok kolay olacak. Çünkü, yakınında pek çok AVM yer alıyor. Bu arada ulaşımda kolaylık sağlaması açısından konumuna da çok dikkat ettik. E5, toplu taşıma araçları ve planlanan metrobüs durağına 950 metre mesafede. Yine planlanan metro istasyonuna 800 metre ve Atatürk Havalimanı’na ise 20 dakika uzaklıkta ” diye konuştu.


MAKSİMUM FİYAT 95 BİN 400 TL

Mintek Yapı’nın geliştirdiği Newresidence projesi, toplam 48 bin metrekare arsa üzerinde geliştirildi. Projenin inşaat sahası ise 5 bin metrekare. Newresidence’de minimum fiyat 39 bin TL, maksimum fiyat ise 95 bin 400 TL olarak etiketlendi. Daire alanları 49 ile124 metrekare arasında değişirken, projede altı farklı tipte konut bulunuyor.

Milliyet

45 gün içinde 875 yeni aile, projede yer aldı

Avrupa yakasında yer alan üç projesinde başlattığı ‘3-0 kampanyası’nı 31 ekim tarihinde sona erdiren Fiyapı, 45 gün süren kampanya boyunca toplam 630 daire sattı.

Satışı devam eden ancak 3-0 kampanyasının uygulanmadığı Fi-Yaka Gebze projesinde ise 245 daire satılırken firma 45 gün içinde böylece 875 konut satışına ulaştı. Şirketin ulaştığı ciro ise 105 milyon TL oldu.
Kampanya Bahçeşehir’deki Fi-Side projesi, Beylikdüzü’nde inşaatı büyük ölçüde tamamlanan Fi-Tower ve yine Beylikdüzü’ndeki Fi-Life projesinde uygulandı.


Konutlarından sonra ofisleri de ilgi gördü
Ntepe projesindeki 40 dükkân ve 40 ofisin yüzde 30’u iki ayda satıldı. Ntepe’de 80 metrekarelik ofislerin fiyatı 150 bin ile180 bin TL arasında değişirken büyüklüğü 40 metrekare ile 3 bin metrekare arasındaki dükkânların fiyatı ise 200 bin TL ile 2 milyon 500 bin TL TL arasında değişiyor.
Özyurtlar İnşaat’ın, Esenyurt ile Bahçeşehir’in kesiştiği noktada yer alan Ntepe projesinde önce konutlar satışa çıkarılmıştı. Ofis ve dükkan satışlarına ise eylül ayında başlanmıştı. Açıklamalara göre, yapımına Aralık 2009’da başlanan Ntepe’de hayat gelecek yıl eylül ayında başlayacak.


Türkiye’deki ofislerde saat 6 yönünü gösterdi
Araştırma şirketi Jones Lang LaSalle’in ‘Üçüncü Çeyrek Avrupa Ofis Saati Raporu’ isimli raporu, yılın üçüncü çeyreğinde A Sınıfı ofis kiralarının yavaş da olsa büyümeye devam ettiğini ortaya çıkardı. Türkiye’deki ofis pazarını değerlendiren Jones Lang LaSalle Türkiye Yönetici Direktörü Alan Robertson yaptığı açıklamada, “İstanbul pazarını 3. çeyrek Jones Lang LaSalle Avrupa ofis saati üzerinde saat 6 yönünde konumlandırdık. Çünkü pazarın tam değişim noktasında durduğuna inanıyoruz. Ekonomik kriz nedeniyle düşen kira oranları 2010’un başından bu yana İstanbul’da dengeye kavuştu”dedi.


Gözler Eyüp’teki 24.4 milyon liralık arsada

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Eyüp’te 24 milyon 480 bin TL tahmini bedelle satışa çıkardığı arsaya büyük grupların ilgi göstermesi bekleniyor. 13 bin 600 metrekare büyüklükteki arsa, imar planlarında, özellikle ticaret ve konut alanı olarak gösterilmesi nedeniyle ilgi çekecek.
Geçici teminatı 734 bin 404 TL olarak belirleyen arsa için düzenlenen ihale, 24 Kasım 2010 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde gerçekleştirilecek.

Milliyet

Nestle ihracata yükleniyor

Nestle Grubu Genel Müdürü Devrim Cöbek, son 3 yılda çikolata ihracatlarını 4’e katladıklarını, bu yıl daha da artırmayı hedeflediklerini kaydetti.

Cöbek, “10 yıl içerisinde de bu büyüme oranlarımızın sürmesini bekliyoruz. Yeni ürün çeşitleri geliştirmek, fiyat ve kalitede fark yaratmak için çeşitli projeler üzerinde Ar-Ge çalışmalarımızı aralıksız sürdüreceğiz” diye konuştu.
Nestle ve Tema Vakfı, Gaziantep, Şanlıurfa ve Adıyaman’da ortaklaşa yürüteceği 1.5 milyon TL’lik “Fıstığımız bol olsun” projesini başlattı. Projeyle çiftçilere uygulama tabanlı eğitim verilecek, Antep fıstığı ağacından daha fazla üretim elde edilmesi sağlanacak. TEMA Vakfı Genel Müdürü Orhan Doğan, Nestle ile hayata geçirdikleri projenin bölgede bir sinerji oluşturacağına ve benzeri örnek projeve üretimin önünü açacağına inandığını ifade etti.

Milliyet

H&M fiyat avantajıyla geliyor ‘Çılgın Türkler’ korkmuyor
Perakende devi H&M’in açılışına sayılı günler kaldı. Tüketiciler girdiği pazarlarda ‘uygun fiyat’ stratejisiyle pazardaki dengeleri değiştiren H&M koleksiyonunu bekliyor. Yerli rakipleri ise İsveçli devden endişe duymuyor

2009 cirosu 17.4 milyar doları bulan, moda endüstrisine yön veren global perakende devi İsveçli Hennes&Mauritz (H&M), 6 Kasım Cumartesi günü ilk mağazasını “Forum İstanbul”da açıyor. Girdiği pazarlarda ‘uygun fiyat’ stratejisiyle bir anda perakende sektörünü hareketlendiren H&M’in Türkiye’de de piyasaya ciddi hareket getirmesi bekleniyor. H&M’in Türkiye’de satışa çıkaracağı koleksiyonda fiyat aralığı 19-129 TL olacak.
H&M’in Türkiye’de fast-fashion (hızlı moda) alanında iş yapan yerli rakipleri arasında LC Waikiki, Koton, Collezione, Tiffany, Seven Hill ve RodiMood dikkat çekiyor. Marka temsilcileri, H&M’in ilk başta sektörde bir hareketlilik yaratacağını ardından tıpkı Zara ve Mango’da olduğu gibi bir süre sonra taşların yerine oturacağını ifade ediyor.
Sektörde uluslararası bir devle rekabet deneyimi yaşama heyacanı hakim. Türkiye’deki sermayesini eylül sonunda 395 bin liradan 40 milyon liraya çıkaran şirketin yaptığı bu artış hızlı bir mağazalaşma girişiminin sinyali olarak yorumlanıyor. Şirket Forum İstanbul’dan sonra Torium AVM’de de mağaza açacak.
Sendikalarla e-diyalog
H&M’in Türkiye’deki internet sitesinde de ilginç mesajlar var. Sitede şirketin sendikalarla açık ve yapıcı diyalog konusunda gayet olumlu deneyimleri olduğu da vurgulanmış.


‘Rekabet, markaları diri tutar’

Vahap Küçük LC Waikiki
“H&M Avrupa’da kuvvetli bir marka. İster istemez Türkiye’de kendi kulvarındaki markaları etkileyecektir. Bunun yanı sıra rekabet, her zaman diri tutar. Bu da yerli markaların daha bilimsel çalışmasını, müşteri odaklı olmasını ve verimlilik konusunda daha hassas olmasını sağlayacak. Global dünyada rekabetten kaçış yok. Bugün H&M, yarın başka bir marka gelebilir. Sonuçta Türkiye önemli bir pazar. H&M’in gelişi sektöre hayırlı olsun.”


Yılmaz Yılmaz - Koton

‘İşleri kolay değil’
“Koton olarak zaten H&M ile dünyanın pek çok ülkesinde aynı alışveriş merkezinde (AVM) bulunuyoruz. Bu nedenle Türkiye’de bir AVM’de biraraya gelmemiz bizim için yeni bir şey değil. Biz çizgimizi rakiplere göre değil, müşterilere göre belirleriz. Ayrıca ne kadar çok rekabet olursa sektör o kadar güçlenecektir. Hep beraber pastayı büyütürüz. Türkiye’de organize perakendenin payı toplam içinde yüzde 40. Dünyada ise bu oran yüzde 80. Pasta henüz paylaşılmış değil. Herkes gelebilir. Hoş gelebilir. Ama işleri kolay değil.”


Ekrem Akyiğit Collezione

‘Hızdan yana avantajlıyız’

“Yeni markalar pazara yeni bir dinamizm getirirler. Müşteriler için avantaj olacaktır. Yerli markalar da kendilerini test etme şansı bulacaklar. Yurtdışındaki rakipleri zaten bu bilinen uluslaralası markalar.
Önce dezavantaj gibi görünse bile bu rekabet, firmaların gelecekte uluslararası pazarlarda rekabet deneyimlerini artıracaktır. Sonuçta çeviklik ve hız yönünden yerli markalar olarak daha avantajlıyız.”


Nüvit Alyanak - Tiffany

‘Talep için faydalı’
H&M perakende sektöründe dünya çapında çok dinamik etkili ve önemli bir marka. Ancak, Türkiye’ye gelmiş olmaları Türk perakendesi için önemli bir adım olmakla birlikte markamız açısından özellikle tehdit olarak algılanmamakta. Çünkü, perakende pazarında talep oluşumuna hız kazandıracak olması biz ve diğer yerli markalar için de faydalı bir sonuç olacaktır.


Günseli Ünlütürk - Jimmy Key

‘Büyükşehirler dışında olamazlar’

“Giyim perakende pazarını mutlaka etkileyecektir. Özellikle fiyat seviyesi çok düşük olan markalardan pay alma ihtimali büyük. Pazara çok büyük bir oyuncu daha girmiş olacak. Fiyat seviyelerinde referans noktası olması söz konusu. Markanın dezavantajı lokal bir anlayışı olmayışı. Büyük markaların büyükşehirler dışında olma ihtimali zayıf. Bunun da bizler için avantaj olduğunu düşünüyoruz.”


Ahmet Can - RodiMood

‘Tüketici için seviniyoruz’
“H&M’in sektöre girmesinin Türk giyim perakendesi adına oldukça olumlu olacağını düşünüyoruz. Tüketicilerimizin daha çok alternatifle karşılaşacağını düşünerek seviniyoruz. Pazarı daha dinamik ve tutacağı kesin. Rodimood olarak piyasadaki payımızı artırmak adına H&M tarafından sektörümüze sunulacak olan pozitif etkileri markamıza adapte ederek en yüksek değerli hizmet ve ürün gamını oluşturma çalışmalarımıza devam edeceğiz.

Milliyet

İhracatçı rekor için pozitif ayrımcılık istedi

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, ihracatçılara pozitif ayrımcılık uygulanması gerektiğini belirterek, ?Büyüyen devlet bütçesinden ihracatçıların uluslararası rekabet gücü kazanması için daha fazla pay ayrılmalı? dedi.




Büyükekşi, Sivas Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu'nda, ekim ayı ihracat rakamlarının açıklandığı toplantıda yaptığı açıklamada, her ay ihracat rakamlarını farklı bir ilde açıkladıklarını, ihracatçıların heyecanını bizzat yerinde görme fırsatını yakaladıklarını söyledi.
İhracat rakamlarını açıklamayı, istatistiki bilgi vermenin ötesinde ihracatın gündemini Anadolu'ya, Anadolu'nun gündemini İstanbul'a taşıdıkları için çok önemli bir etkinlik olarak gördüklerini ifade eden Büyükekşi, “Sivas, ihracatta atılım yapan illerimiz arasında ön sıralarda. Sivas, 2010 yılının ilk 9 ayında ihracatını yüzde 62 artırarak 41,5 milyon dolara yükseltti. Yıl sonunda 50 milyon dolar barajını da kolayca aşacak” diye konuştu.

2023 için büyeme hedefi 500 milyar dolar
Sivas'ın 2010 yılında kaydettiği başarıyı oldukça önemli bulduklarını dile getiren Büyükekşi, şöyle devam etti:
“Çünkü 2002 yılında Sivas'ın ihracatı sadece 8 milyon dolardı. 8 senede Sivas ihracatının geldiği nokta olumlu. Ancak, Türkiye'nin coğrafi olarak en büyük ikinci ilinin ihracatı bu seviyelerde olmamalı. Sivas'ın potansiyeli çok daha yüksek. Mevcut büyüme hızı ile devam edilirse, 2023 yılında 350 milyon dolarlık bir hedefi yakalayabilir. Ama Türkiye'nin hedefi 500 milyar dolar ihracat. Sivas'ın hedefi de en azından 1 milyar dolar olmalıdır. Niye ihracat? Çünkü ihracat demek, üretim demek. İhracat demek, istihdam demek. İhracat demek, artan refah demek. Azalan işsizlik demek. İhracat demek şirketlerimizin rekabet güçlerini geliştirmesi demek.”

Hedef Suriye, İran ve Irak
Sivas'ın, komşu ülkelere daha fazla ihracat yapması gerektiğini vurgulayan Büyükekşi, “Çünkü Türkiye son dönemde çok başarılı bir dış politika izliyor. Komşularımızla daha fazla yakınlaşmamız dış ticaret ilişkilerimizi geliştiriyor. Buradan üretip Gaziantep'e, Van'a, Mardin'e satmayı başarıyorsak aynı şekilde Suriye'ye, Irak'a, İran'a da satmayı hedeflemeliyiz” ifadesini kullandı.
Geçen hafta G-20 toplantısının Güney Kore'de düzenlendiğini anlatan Büyükekşi, “Bu toplantıdan ortaya çıkan sonuçlar önümüzdeki döneme ışık tutuyor. Bu toplantıya gelişmiş ülkelerde yaşanan sıkıntılar damga vurdu” diye konuştu
G-20 zirvesinde tüm gelişmiş ülkelere bu konuda önlem çağrısı yapıldığını ifade eden Büyükekşi, “Cari açık veren ülkelere olduğu kadar fazla veren ülkelere de çağrı vardı. Cari açık veren ülkelerin, cari açık seviyelerini sürdürülebilir seviyelerde tutmaları istendi” dedi.

Türkiye'nin moral gücü olmaya çalişiyoruz
Zirvede ele alınan konular hakkında bilgi veren Büyükekşi, şöyle konuştu:
“Netice itibariyle gerek ABD'de, gerekse AB'de işler yolunda gitmiyor. Almanya haricinde AB ülkelerinin toparlanma süreci zaman alacak. Bütün gelişmeler ise ihracatımız açısından yüksek alarm düzeyinde çalışmayı gerektiriyor. Biz Türk ihracatçıları, hem gelişmiş ülkelerdeki sorunlara, hem de kurdaki tüm zorluklara rağmen Türkiye'nin moral gücü olmaya çalışıyoruz. Alternatif pazarlara yoğunlaşarak ülkemizin ihracatını, üretimini ve istihdamını sürüklemek istiyoruz. Tüm zorluklara rağmen bunu da başarıyoruz.”
Ülkedeki ortamı ihracatçı gözüyle değerlendirmek istediğini kaydeden Büyükekşi, “İhracatımız, ithalatımızdan daha düşük bir tempo ile büyüyor. Kurun mevcut seviyesi ithalatı cazip kılıyor. Üretimi ve ihracatı da olumsuz yönde etkiliyor” dedi.
Yılın ilk dokuz ayına ait dış ticaret verilerinin açıklandığını anımsatan Büyükekşi, 2010 yılı Eylül ayında ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 67,9'dan, yüzde 57,2'ye gerilediğini bildirdi.

Kanada’ya ihracat yüzde 144 arttı
Ekim ayı ihracat rakamlarına baktıklarında çok ilginç detaylar gördüklerini anlatan Büyükekşi, şunları kaydetti:
“Yılın ilk aylarında Irak ihracat artışımız durağandı, şimdi tekrar hızlandı. Rusya'ya ihracatımız yüzde 49, Birleşik Arap Emirlikleri'ne yüzde 70, İran'a yüzde 69, Suudi Arabistan'a yüzde 53, Suriye'ye yüzde 14 arttı. Bunun yanı sıra uzak pazarlarda ihracat başarımız artamaya devam ediyor. Ekim ayında ABD'ye ihracatımız yüzde 21, Çin'e ihracatımız yüzde 90, Kanada'ya ihracatımız yüzde 144, Japonya'ya yüzde 18 arttı.”

Radikal
İmalat sanayiinde işçi verimliliği tam gaz


Milli Prodüktivite Merkezi 2010 yılının ikinci çeyreğine ait üç aylık verimlilik göstergelerini açıkladı. Buna göre, 2010 yılının ikinci çeyreğinde imalat sanayi genelinde çalışan kişi başına üretim endeksi önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 9,67 artış gösterdi. İmalat sanayinde çalışılan saat başına üretim endeksi önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8,77, önceki döneme göre ise yüzde 8,79 artış gösterdi.

ENERJİ SEKTÖRÜNDE TIRMANIŞ

Madencilik ve enerji kısımlarında çalışan kişi başına üretim endeksinde geçen dönemde yaşanan düşüşler, bu dönemde yerini artışa bıraktı. Çalışan kişi başına üretim endeksi madencilikte geçen yıla göre değişmezken enerji kısmında artışlar gözlendi. Madencilik kısmında çalışan kişi başına üretim endeksinde önceki döneme göre yüzde 12,6 artış görüldü. Alt kısımlarda geçen döneme göre çalışılan saat başına üretim endeksindeki en büyük artış "kok kömürü ve nükleer yakıt imalatı" alt kısmında görüldü.

Yeni Şafak

Erdemir yerliye döndü kömürde üretim coştu

TTK sahalarını kiralayarak işleten özel sektör, demir-çelik sanayiinin de kömür ihtiyacını destekledi. Erdemir'in yerli kaynaklara yönelmesiyle 26 bin tondan 300 bin tona yükselen üretimde özel şirketlerin tetikleyici rolü oldu


Türkiye, 2023 yılına kadar enerjide dışa bağımlılığı azaltmak için seferber olurken, yerli kaynakların devreye sokulması yönündeki çalışmalar da sürüyor. Zonguldak'ta, Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun devre dışı bıraktığı sahaları kiralama yöntemiyle 1989'da işletmeye başlayan özel sektör de demir çelik sanayinin kömür ihtiyacına destek verdi. Maden Yasası'nın 2004'te yürürlüğe girmesiyle 1989'dan itibaren devam ettikleri üretimi durdurulan ve ihaleyle yasal güvencelere kavuşan özel maden işletmeleri, yatırımlarla üretime gaz verdi.
300 BİN TONA TIRMANDI

Özellikle Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları (ERDEMİR) TAŞ'nin yerli kaynaklara yönelim politikası kapsamında yurt içinden tedarik ettiği kömür miktarını 2006 yılındaki 26 bin ton seviyelerinden 300 bin ton seviyesine yükseltmesi özel işletmelerin üretimine yansıdı. ERDEMİR'in istediği analiz değerlerinde üretim yapabilen özel işletmelerin bazıları üretiminin tamamını, bazıları da bir bölümünü fabrikaya satıyor. Yıllık 51 bin tonla başladıkları üretim rakamlarını yatırımlar ve istihdam sayısındaki artışla 1 milyon ton civarlarına yükseltmeyi başaran özel maden işletmeleri, yurt dışından ithal ettiğimiz kömürün düşmesine de katkı sağlıyor. Hükümetin yerli enerji kaynaklarına yönelmesiyle uyumlu gelişen süreçte verimlilik de artış gösterdi.

İSTİHDAMA BÜYÜK KATKI

Kurumun 28 sahasında faaliyet gösteren 19 firma arasında Bahadır Kardeşler Madencilik de var. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Mümin Bahadır, TTK'nın atıl sahalarından ülke ekonomisine taş kömürü kazandırıldığını söylerken, özel sektörde 5 bine yakın kişinin istihdam edildiğini açıkladı. Bahadır, "Aylık ortalama 2 bin 500 ton kömür satıyoruz. Bunun bin 500 tonunu ERDEMİR'e, bin ton kadarını da Karabük'e ısınma amaçlı gönderiyoruz.' dedi. ERDEMİR'in yerli kaynaklara yönelmesinin ithalata karşı anlamlı olduğunu belirten enerji uzmanları ise tüm ülkede bu tarz adımın atılmasının istihdam için de önemli katkı yapacağını belirtti.


İthal etmeyi bırak, verimli kaynaklara bak

Erdemir'de yüzde 46,12 oranındaki Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) hissesi ile yüzde 3,17 oranındaki Türkiye Kalkınma Bankası (TKB) payının Oyak'a devrine ilişkin sözleşme 27 Ocak 2006 tarihinde tamamlanmıştı. Özelleştirme sürecinin devamında üretimin arttığına dikkat çeken uzmanlar, bilhassa yerli kaynaklara yönelimin arttığını, ithalden ziyade tüm yurtta arama çalışmalarının tırmandığına işaret etti. Daha verimli alanlara yönelindiğini ve yerli kullanımın enerji politikası halini aldığını kaydeden enerji uzmanları ise arama seferberliğinin şirketleri daha verimli yaptığını belirtti.Özellikle kömürdeki alternatif arayışların yerliye dönmesinin genel anlamda önemli avantaj sağladığına vurgu yapıldı.


Planlı yatırımlara devam

ERDEMİR yetkilileri TTK ve bölgedeki özel işletmelerden tedarik edilen kömür miktarının arttırılmasına yönelik önemli çalışmalar yürütüldüğünü ifade ederek, "Çalışmalar neticesinde yurt içinden tedarik ettiğimiz kömür 2006'daki 25 bin ton seviyelerinden 300 bin ton seviyesine çıktı.Planlı yatırımlar sürecek" dedi.

Yeni Şafak

Başkentli sanayiciler, TSK'nın ithal ettiği malzemeleri üretmeye talip


Ankaralı sanayiciler, Türk Silahlı Kuvvetleri, Devlet Su İşleri ve Devlet Demir Yolları'nın yurtdışından ithal ettiği malzemeleri Türkiye'de üretmek istiyor. Böylece yıllık bir milyar liranın iç piyasada kalacağını belirten Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, askerin 3 bin liraya satın aldığı bir araç camını yerli üreticinin 650 liraya mal edebileceğini söyledi.




Kamu alımlarında yerli malı uygulaması Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) uzandı. Askerin kullandığı malzemelerin üretimi için yerli sanayiciler 6 bin ürün için TSK'nın kapısını çaldı. Ankara Sanayi Odası'nın (ASO) öncelik ettiği proje kapsamında yerli üretici yurtdışından ithal edilen malzemelerin daha uygun fiyatla Türkiye'de üretilmesine talip oldu. TSK'nın ihtiyacı olan ürünlerin isimleri Türk firmaları tarafından bilinmediği için teklif dahi veremediklerini belirten ASO Başkanı Nurettin Özdebir, tarafları fuarda bir araya getirdiklerini söyledi. 7 bin 400 ürünün sergilendiği fuar sonrasında yerli firmaların, tamamı ithal edilen 6 bin malzemeyi daha uygun fiyatla üretmek istediğini aktaran Özdebir, yıllık bir milyar liranın iç piyasada kalabileceğini kaydetti.

1-10 Ekim 2010 tarihleri arasında Başkent'te düzenlenen ve 7 bin işadamının ziyaret ettiği TSK 2. Malzeme Sergisi'nde sanayiciler askerî yetkililere 1.500 Euro'ya (3 bin lira) satılan bir araç camını 650 liraya üretebileceklerini aktardı. Sergilenen ürünlerin tamamı ithal ediliyor. Bu ürünlerin Türk firmaları tarafından yapılması halinde önümüzdeki yıl düzenlenecek fuarda sergilenmeyecek. Söz konusu malzemeler NATO envanterine de gireceği için yerli sanayiciler Milli Savunma Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı'nın uygun gördüğü ülkelerin askerî mallarının sergilendiği fuarlara da iştirak edebilecek. ASO başkanı olarak kuvvet komutanlıklarını ziyaret ettiklerini aktaran Özdebir, silah dışındaki tüm yedek parçaların üretimine talip olduklarını aktardı. Özdebir, "Silah hariç, TSK hangi ürünü ve teknik malzemeyi kullanıyorsa Türkiye genelindeki sanayicilerimiz bunları üretmek istiyor. Malzemeler NATO stok sistemine göre çalıştığı için hepsinin bir numarası var. Teknik isimleri olduğu için yerli sanayici anlamadığından ihaleye giremiyordu. Şimdi tarafları fuarda buluşturduk ve sanayicimiz ithal edilen ürünleri kendilerinin üretebileceklerini söyleyip TSK'ya başvurdu." dedi. TSK'nın ürünlerine talip olan yerli sanayici aynı zamanda TCDD, Devlet Su İşleri (DSİ) ve Sağlık Bakanlığı'nın ithal ettiği ürünleri de üretmek istiyor. ASO Başkanı Özdebir, bu kurumların hiç bilmedikleri malzemeleri olduğunu belirterek, "Barajlarda pandün diye bir alet varmış. Barajın bendine arkadaki suyun yaptığı basıncın esnemesini ölçüp arkadaki su hacmini hesaplıyormuş. Ulaştırma ile konuştuk, TCDD malzeme hazırlıyor. Sağlık Bakanlığı'na düşünüyoruz diye yazı yazdık. Henüz cevap gelmedi. DSİ ile daha görüşmedik. Orayla da irtibata geçeceğiz. Onların ihalelerini literatür farklılığından anlamıyoruz." diye konuştu.


ASO, Leningrad'da sanayi bölgesi kuruyor

Türkiye'nin ve bulunduğu coğrafyanın en önemli yan sanayi tedarikçilerinden olan Ankaralı sanayicilerin ünü Rusya'ya uzandı. Ankara Sanayi Odası bu hafta sonu St. Petersburg'u da kapsayan Leningrad bölgesinde organize sanayi bölgesi imza protokolü için Rusya'ya gidiyor. İnşaatı Türk şirketi Rönesans İnşaat üstlenirken ASO da know how'ıyla kurulacak bölgede hissedar olacak. Türkiye ile Rusya arasında işbirliğini geliştirecek bu önemli adımı ASO Başkanı Nurettin Özdebir şöyle anlatıyor: "Rusya Leningrad Vali Yardımcısı Rashid İsmagilov, bize yazı göndererek Ankara'da OSB'de inceleme yapmak istediklerini bildirdi. Biz bu gezinin ehemmiyetini algılamadığımız için uzun süre cevap vermedik. Ancak bir süre sonra İsmagilov'un önemini kavrayarak derhal kabul ettik." Kabul üzerine Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev'in Türkiye ziyaretine katılan İsmagilov, Sincan Organize Sanayi Bölgesi'ni gezdi. Tesisten çok etkilenen İsmagilov, "Biz işletme yöntemi olarak böyle bir sistemi bilmiyoruz, bunun aynısını kurmak istiyoruz. Sizi en kısa zamanda Rusya'ya davet ediyoruz." teklifinde bulundu.

Zaman