Deniz Bank Çiftçiye 3 yılda 1.5 milyarlık kredi verdi

Çiftçiye 3 yılda 1.5 milyarlık kredi verdi, tefeciliği bitirdi

‘Çiftçiyi tefecilerin elinden kurtaracağız’ iddiasıyla tarım sektörüne kredi veren DenizBank, 3 yılda sağladığı 1.5 milyarlık destekle, üreticinin finansman sorununu çözdü

Özel bankalar arasında tarım bankacılığına ilk başlayan DenizBank, 3 yılda verdiği 1.5 milyar liralık krediyle çiftçiyi tefecinin elinden kurtardı. DenizBank Finansal Hizmetler Grup Başkanı Hakan Ateş, tarım bankacılığı çalışmaları sırasında yaptığı açıklamalarda “Üreticiyi tefecilerin elinden kurtarma hedefiyle yola çıktık” demişti. Banka, bugüne kadar yaptığı eğitim çalışmaları, kredi desteği ve Üretici Kart sayesinde çiftçinin finansal sorunlarını çözmeye başladı. DenizBank Tarım Bankacılığı Pazarlama ve Satış Grup Müdürü Ahmet Çelik “Özel bankalar arasında tarım sektörüne en çok destek veren kurumuz. Müşteri sayımız 350 bini aştı” diye konuştu. Tarım sektörünü ana odaklanma alanlarından birisi olarak belirlediklerini belirten Çelik “Şubelerimizde istihdam ettiğimiz ve çoğunluğu ziraat mühendislerinden oluşan tarım müşteri temsilcilerimiz ile köy köy, kasaba kasaba dolaşarak çiftçilere özel hizmet sunuyoruz” dedi.

EN ÇOK KREDİ KULLANDIRAN BANKAYIZ

Çelik, DenizBank’ın son 3 yıldır özel bankalar arasında tarım sektörüne en fazla kredi kullandıran banka konumunda olduğunu söyledi. Çelik “Müşteri sayımız bugün itibariyle 350 bini aşmıştır. Bugün Türkiye genelinde çiftçilere kullandırdığımız kredilerin büyüklüğü 1.5 milyar TL’yi aşmış durumda” diye konuştu. DenizBank’ın verdiği kredilerin 2003 yılında yalnızca 4 adet bitkisel ürünü kapsarken, bugün bu rakamın 30 kat artarak, buğdaydan şeker pancarına, mısırdan nara kadar 120 farklı ürünü bünyesine aldığını vurgulayan Çelik, şöyle konuştu: “Sadece bitkisel ürünlere değil, tarım sektöründe arazi alımından, tarım ekipmanı alımlarına, örtü altı tarımdan, hayvancılık yatırımlarına kadar her türlü yatırımı finanse edebilecek Ar-Ge ve altyapıya sahibiz.”

Yatırımcıları tarıma yönlendiriyoruz

DenizBank’ın küçük çiftçiye verdiği destek kadar büyük ölçekli yatırımlara ve yatırımcılara destek veren bir program oluşturduğunu belirten Ahmet Çelik, DenizBank’ın “Tarım+” ürünü ile geleceğin yatırım alanları olarak tespit edilen örtü altı tarım, süt hayvancılığı ve meyvecilik alanlarına yatırım yapmak isteyen girişimcilere de yön veridiğini belirtti. Çelik, şöyle konuştu: “Yatırımcı grupları, işadamları, büyümek isteyen üreticiler ve birleşerek birlikte büyümeyi planlayan üreticilerin hizmetine sunduğumuz “Tarım+” paketi; yatırımcıların ihtiyaç duyduğu her tür danışmanlığı da içinde barındırıyor. Yatırımcılar “Tarım+” hizmetimiz ile ilgili www.tarimplus.com.tr’den bilgi alabiliyorlar.”

Her ihtiyaca dönük kredi var

Tüm kredi ürünlerinin Traktör ve Tarımsal Ekipman Kredileri, Bitkisel Ürünler, Süt Hayvancılığı, Besi Hayvancılığı, Örtü Altı Üretim, Küçükbaş Hayvancılık, Su Ürünleri, Arazi Alım Kredileri ve Proje Finansmanı alanlarında üreticimize gereken desteği sağlayacak şekilde tasarlandığını belirten Çelik, böylece üreticilerin tüm ihtiyaçlarına özel çözümlerin sağlanabildiğini vurguladı.

Bin 500 köye 150 bin kitap desteği

Ahmet Çelik, sadece finansal destek değil, çiftçilerin sosyal hayatlarına da değer katmak için de çalıştıklarını ve bu amaçla 2008 yılında ‘Tarım Şenliği’, 2009 yılında ise ‘Tarım Seferberliği’ projelerini yaptıklarını söyledi. Tarım Seferberliği kapsamında, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’nın katkısıyla hayat bulan “1.000 köye, 100 bin Kitap Projesi” çerçevesinde bölgesel ürün desenlerine göre içeriği belirlenmiş 100 bin kitap, bin ziraat mühendisinin desteği ile bin köydeki üreticilere teslim edildiğini belirten Çelik “Bu projeye bu sene de devam ederek bin 500 köye 150 bin kitap daha vereceğiz” diye konuştu. Tarım Seferberliği kapsamında köylerde yaşayan ve maddi imkânı olmayan 25 çiftçi ailesinin başarılı çocuklarına TED işbirliği ile tam eğitim bursu sağladıklarını belirten Çelik, sorunları ortaya koyan Tarım Meclisi toplantıları düzenlediklerini ve bu toplantılarda çıkan sonuçların daha geniş kitlelere ulaşması için Star Gazetesi’nde yayınlandığını söyledi.

Çiftçi Kart’la tahsilat 10 gün önceye çekildi

DenizBank’ın yeni ürünü Çiftçi Kart’la, özellikle TMO ödemeleri 10 gün önceden alınabiliyor

Banka olarak özellikle Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) ödemelerinde kullanılan en yeni ürünlerinin Çiftçi Kart olduğunu söyleyen Çelik “Üreticilerimize özel tasarladığımız ve TMO ürün ödemelerinde kullanılabilen bir banka kartı olan “Çiftçi Kart” bazı özellikli projelerde kullanılabilecek bir banka kartı olmakla beraber TMO’ya ürün teslim eden, satan üreticilerimiz “Çiftçi Kart” ile bu ürünlerini satabiliyor ve ürün bedellerini 10 gün erken alabiliyorlar” diye konuştu. Çiftçi Kart için ana hedeflerinin bankacılık ile tanışmış çiftçilerin yanı sıra bankacılık ile bugüne kadar hiç tanışmamış çiftçilerin de “Çiftçi Kart” sahibi yapmak olduğunu belirten Çelik “Çukobirlik, Tariş, Pankobirlik gibi sektörün önde gelen firma, birlik ve kooperatifleri ile geliştirdiğimiz işbirlikleri sayesinde sektöre özel ürün ve hizmetler geliştirmeye çalışıyoruz. Bu işbirlikleri ile birlik ortaklarına girdi temini konusunda daha uygun maliyetli alım imkanları sunarak tarımda bir güç birliği oluşturuyoruz” dedi.

Üreticiye 5 ay vadeli akaryakıt desteği geldi

Çiftçilere yönelik ilk kredi kartı olan Üretici Kart ödemelerin hasat sonrasında yapılmasını sağlıyor

Ahmet Çelik, Türkiye’de üreticilere yönelik ilk kredi kartı ürünü olan Üretici Kart’ın birçok ürünün indirimli ve vadeli alınmasında çiftçiye destek olduğunu belirterek “Petrol Ofisi ile sürdürülen kampanya çerçevesinde üretici, Petrol Ofisi’nden Üretici Kart’ı ile 5 ay vadeli ve faizsiz akaryakıt alabiliyor. Üreticinin en büyük girdi kalemlerinden olan akaryakıt alımında sunulan bu hizmetimiz üreticilerden büyük ilgi görüyor. Gübre tarafında ise üreticilerimiz Üretici Kartları ile anlaşmalı gübre bayilerinden 3 ay vadeli ve faizsiz gübre alabiliyorlar. Benzeri kampanyalarımız yem, tarım ilacı, yedek parça satışı yapan bayilerde de geçerli ve günden güne yeni kampanyalar artıyor” diye konuştu. ‘Üretici Kart’ ile 250 bini aşkın üreticiye 13 bin üye iş yerinde avantajlar sağlandığını belirten Çelik “2008 yılında başlattığımız uygulama ile Üretici Kart sahibi olmak isteyen çiftçilerimiz için süreci kolaylaştırdık. Üreticilerimiz bir SMS gönderimi ile kart başvurusu yapabiliyor. Üreticiler, cep telefonlarına URETICI yazıp T.C. kimlik numaraları ve bulundukları ilin plaka kodunu aralarında birer boşluk bırakıp 4415’e SMS göndererek Üretici Kart başvurusunda kolaylıkla bulunabiliyor” dedi.
Star 05/10/2010

Tarım bankacılığı alanında öncü rolümüz devam edecek

Tarım bankacılığı alanında öncü rolümüz devam edecek

Şekerbank Genel Müdür Yardımcısı Yıldız, çiftçiyi çok iyi tanıyan, ihtiyaçlarını bilen bir banka olduklarını belirterek, “Bu konuda öncü rolümüz sürecek” dedi

Şekerbank İşletme ve Tarım Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Halit Haydar Yıldız, Şekerbank’ın 57 yıl önce tarım sektörünün finansmanı amacıyla kurulduğunu, bu alanda özel sektörün öncü bankası olduğunu söyledi. Yıldız “Bu doğrultuda kuruluş amacı itibariyle tarıma destek olan bankamız, 57 yıldır tarım bankacılığı yapmaktadır. İşletme ve tarım bankacılığı işkoluna bağlı olarak bölge ve şubelerimizde 350’ye yakın müşteri temsilcisi bulunmaktadır. Şekerbank, tarım bankacılığındaki öncü rolünü sürdürerek, şube başına kredi kullandırımında ilk üç banka arasındaki konumunu hep koruyacaktır” dedi. Halit Haydar Yıldız, star’ın sorularını yanıtladı:

• Şekerbank’ın tarım bankacılığında üstlendiği rolü anlatır mısınız?

‘Anadolu Bankacılığı’nı misyon edinmiş bir banka olarak çiftçiyi çok iyi tanıyan, ihtiyaç ve koşullarını iyi bilen, bu ihtiyaçlar doğrultusunda yeni ürünler ve uygulamalar geliştiren bir bankayız. Diğer bazı bankalardan farklı olarak tarım bankacılığı Şekerbank için yeni bir açılım değil, kuruluş sebebi. Kamu hariç özel bankaların kendi kredi portföylerinde tarıma ayırdıkları ortalama payın yaklaşık üç katını bu segmente ayırıyoruz. İstikrarlı bir biçimde uzun yıllardır kırsal kesime finansman desteği vererek çiftçinin güvenini kazanmış durumdayız. Bankamızın yeni şube lokasyonları belirlenirken, tarımın yoğun olarak yapıldığı bölgelere öncelik veriyoruz.

• Tarım bankacılığnda yeni ürünleriniz olacak mı?

Yeni uygulamaya aldığımız tarımsal kredilerde nakit akışına dayalı kredilendirme yöntemi sayesinde talepte bulunan müşterilerimizi kişiye özel değerlendirme ile niteliksel özellikleri de dikkate alarak çok daha sağlıklı değerlendirip uygun koşullarda kredi kullanmalarını sağlıyoruz. Sektörde ilgili segmente bu finansman modelini uygulayan tek ve ilk bankayız. Arıcılık, organik tarım, sera kurulum ve yalıtımı, sulama sistemleri gibi çeşitli özel ihtiyaçlara yönelik kredi de sunuyoruz. Şeker fabrikalarına ve meyve suyu, reçel, konserve üretimi yapan firmalara meyve ve sebze temin eden çiftçilere temlik karşılığı kullandırdığımız kredilerimiz var.

57 YILDIR İDDİALIYIZ

Halit Haydar Yıldız, Şekerbank’ın 57 yıldır tarım bankacılığı yaptığını belirtti. Yıldız, tarım bankacılığının Şekerbank için açılım değil kuruluş sebebi olduğunu ifade etti.
Star 05/10/2010

Dubaili firma, Suudi Arabistan’da 5 bin villa inşa edecek

Dubaili firma, Suudi Arabistan’da 5 bin villa inşa edecek

Dubai merkezli inşaat firması Arabtec Holding'in Suudi Arabistan'da 1.33 milyar dolar değerinde 5 bin adet villa inşa edecek. İnşaatın, Arabtec Suudi Arabistan tarafndan gerçekleşirileceği ve siparişin de Suudi Binladin Grubu tarafından verildiği öğrenildi.


Bölgedeki en büyük müteahhitlik firmalarından olan Arabtec Holding, yaptığı yazılı açıklamada Suudi Arabistan'ın doğu bölgesinde yer alan yeni bir yerleşim merkezinde yapılacak villa inşaat ve zemin hazırlama işlerinin 48 ay süreceğini belirtti.
Arabtec Yönetim Kurulu Başkanı Riad Kemal, 'Giriştiğimiz yeni proje, Suudi Arabistan'ın Arabtec için stratejik önemini gösteriyor. Bu, Riyad Prenses Nura Üniversitesi projesi dahilinde yaptığımız 46 binanın ardından ülkede bize verilen ikinci büyük proje oldu.' dedi.
Kaynaklara göre Arabtec Suudi Arabistan'ın hisselerinin yüzde 40'ı Dubai Arabtec Holding'e, yüzde 35'lik hisse Suudi Binladin Grubu'na bağlı CPC Hizmetler'e ve yüzde 20'lik hisse de Prime Uluslararası Grup Hizmetleri'ne ait.
Uzmanlar, küresel ekonomik durgunluğun ardından özellikle Arabtec gibi büyük inşaat firmalarının Dubai ve genel olarak Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki projelere olan bağımlılıklarını azaltarak Suudi Arabistan, Katar ve Suriye gibi yeni pazarlara yöneldiğini ifade ediyor.
Star 05/10/2010

Satılan limanlar yatırıma muhtaç

Satılan limanlar yatırıma muhtaç

Geçen hafta İskenderun Limanı'nın 36 yıl süreyle işletme hakkının 372 milyon dolar bedelle Limak Yatırım Enerji Üretim İşletme Hizmetleri ve İnşaat AŞ'ye devredilmesi ile gözler, daha önce özelleşen ama istenen performansı bir türlü gösteremeyen limanlara çevrildi. Türkiye'de bugüne kadar özelleştirilen 16 liman, devletin kasasına 1,6 milyar dolarlık gelir getirdi; ama özel sektöre geçen limanların birçoğu işletme ve yatırım konusunda sınıfta kaldı.
Türkiye'de işletme hakkı Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları'na (TCDD) ait 16 liman, geçen 17 yıl içinde özel sektöre geçti. Devletin hantal işleyişi nedeni ile, bir türlü istenen verimin alınamadığı limanların özel sektör elinde canlanacağı ve ülke ticaretinde başrol oynayacağı umudu ile ilk olarak 1997 yılında Giresun, Sinop, Ordu, Tekirdağ, Rize ve Hopa Limanları özelleştirildi. Sonraki yıllarda da aralarında Trabzon, Antalya ve Mersin gibi büyük limanların da olduğu 10 liman daha özel sektöre devredildi.
Limanların 17 yıllık özelleştirme serüveni sonunda Hazine'ye 1 milyar 657 milyon dolar kazandırıldı. Ancak özelleştirme sürecinin davalar nedeni ile uzaması, şirketlere satış sonrasında 3 yıl hizmetlere zam yapmama şartı getirilmesi gibi nedenlerle limanlara bir türlü beklenen yatırımlar yapılmadı. Sonunda geriye yıllar önce özel sektöre geçmesine rağmen hala uluslararası standartlarda hizmet veremeyen, bölge işadamları tarafından pahalı, köhne ya da küçük olmakla eleştirilen limanlar kaldı.
İlk liman özelleştirmelerinden olan Giresun Limanı 13 yıldır kruvaziyer ve gümrüklü ambar limanı projelerinin onaylanmasını bekliyor. Marmara Denizi'ndeki Bandırma Limanı eskiyen vinçleri ve daralan hinterlandı nedeni ile gözden düşerken, büyük umutlarla özelleştirilen Antalya Limanı liman hizmetlerine yapılan yüzde 140 zamlarla işadamlarının kabusu oldu. Türkiye'nin Ortadoğu ve Körfez ülkelerine açılan kapısı niteliğindeki İskenderun Limanı da geçen hafta satış sürecinin sonuna geldi ama geçen 4 yıl içinde yapılması gereken yatırımlar askıda kaldı.


İskenderun Limanı 4 yıl yerinde saydı
Geçen hafta Limak'ın 372 milyon dolar ile en yüksek teklifi verdiği İskenderun Limanı, özelleştirme sürecinin uzaması nedeni ile son 4 yıldır atıl kaldı. Bölgede GAP'ın devreye girmesi ile konteynır yükleri artınca, müşterilerini Mersin Limanı'na kaptıran İskenderun Limanı'na bir an önce konteynır limanı yapılması gerekiyor. Ayrıca, deniz derinliği zaman içinde 11 metreden 8 metreye düşen limanda, deniz derinliğinin artırılması zorunlu. Doğu ve Güneydoğu'dan gelecek yükler için Mersin'e göre navlun avantajına sahip olan İskenderun Limanı, konteynır limanına çevrilmesi halinde hem Türkiye'nin hem de dünyanın Irak pazarına açılan kapısı olabilir.

Mersin Limanı'nda şartname yatırımı kilitledi
2007 yılında 755 milyon dolar gibi rekor bir fiyatla PSA-Akfen Ortak Girim Grubu'na satılan Mersin Limanı'na 3 yıldır kayda değer bir yatırım yapılmadı. Çünkü satış şartnamesinde yer alan "3 yıl boyunca eski liman tarifesi geçerli olacak" ibaresi nedeni ile, işletmeci firma 2010 yılına kadar yeni yatırım için harekete geçmedi. Öte yandan, çalışan sayısının azaltılması ve İskenderun Limanı'nın satışındaki sorunlar nedeni ile kısa sürede karlı bir işletme haline gelen Mersin Limanı, sahip olduğu 1000 dönümlük araziye sığmamaya başladı. Limanın alanının genişletilmesi için denizin doldurulmasına ihtiyaç duyuluyor.

Giresun Limanı bürokrasiye takıldı
Çakıroğlu AŞ tarafından 1997 yılında 3,2 milyon dolara satın alınan Giresun Limanı, Türkiye'de özelleştirilen ilk limanlardan biri olma özelliğine sahip. 1959 yılından beri faaliyet gösteren limana, 13 yıldır neredeyse hiç yeni yatırım yapılmadı. Liman sahası içinde özelleştirme öncesinde başlanan dolgu sahasının limana devredilmemesinin hedeflenen yatırımların önündeki en büyük engel olduğu belirtiliyor. Öte yandan Türkiye Denizcilik İşletmeleri'nin onayladığı kruvaziyer liman ve gümrüklü ambar yatırımları askıya alınırken, konteyner limanı ile ilgili yapılan tüm yatırım projeleri ise beklemede. Bu nedenle, Rusya'nın en büyük ticari şirketlerinden biri olan Sibuglemet, 2008 yılında limana planladığı projelerini gerçekleştirmekten vazgeçti.

Sinop Limanı, ‘ölü yatırım' oldu
1997'de 800 bin dolar bedelle Çakıroğlu AŞ tarafından satın alınan Sinop Limanı, bölgede "ölü yatırım" olarak değerlendiriliyor. Karadeniz kıyısındaki Samsun ve Trabzon Limanı düşünüldüğünde, çok düşük bir kapasite ile hizmet veren limanın 139 metre uzunluğundaki rıhtımı birden fazla geminin yanaşması için yetersiz. Özelleştirildiği günden bu yana limanın Sinop'un 15 kilometre doğusuna taşınması ile ilgili planlar yapılıyor. Çünkü kentin tam ortasında yer alan limana giriş çıkışlar, kent trafiğini alt üst ediyor.

Bandırma Limanı'nda Etibor çıkmazı
İskenderun ve Samsun Limanı ile birlikte 2010 yılı içinde özelleştirilen Bandırma Limanı'nın işletmesi, ihaleyi kazanan Çelebi tarafından 5 yıllığına Latek Lojistik'e kiralandı. Bölge işadamları özelleştirme kapsamında olduğu için uzun zamandır yatırım yüzü görmeyen limanın su derinliğinin bir an önce artırılması gerektiğini söylüyor. Öte yandan eskiyen vinçlerin değiştirilmesi ve kentin içinde kalan limanın hinterlandının genişletilmeye muhtaç olduğu belirtiliyor. Ancak geçmişi M.Ö 9. yüzyıla kadar dayanan Bandırma Limanı'nın bulunduğu bölgede özelleştirme kapsamına alınmayan Eti Maden Bor İşletmeleri'nin (Etibor) bulunması, limana yatırım yapmayı zorlaştırıyor.

Hopa Limanı demiryolu ve TIR garajı bekliyor
Doğu Karadeniz'in en önemli limanlarından biri olan Hopa Limanı, liman özelleştirmelerinin başladığı tarih olan 1997'de 4 milyon dolar bedelle Park Denizcilik'e satıldı. Bölge ekonomisi için hayati öneme sahip olan Hopa Limanı, geçen süre içinde beklenen performansı gösteremedi. Bölge işadamlarının "Limanda in cin top oynuyor" diye tarif ettiği mevcut durumun önümüzdeki dönemde de sürmesi bekleniyor. Özellikle Trabzon ve Samsun limanlarının artan popülaritesi, yatırım ve altyapı eksikliği ile birleşince Hopa Limanı'nın kapasitesi yüzde 20'lere kadar düştü. Limanın tekrar canlanması için gereken ise Soçi ve Batum ile yapılacak ticaret için limana ulaşacak bir demiryolu ile TIR parkı kurulması.

Antalya Limanı zam şampiyonu oldu
İşadamı Hayyam Gariboğlu tarafından 1998 yılında 29 milyon dolar bedelle satın alınan Antalya Limanı, Garipoğlu'nun devlete olan borçları nedeni ile 2001'de TMSF yönetimine geçti. Akdeniz'in en önemli limanlarından biri olan Antalya Limanı, 2007 yılına kadar TMSF tarafından yönetildi. Daha sonra açılan ihalede 61 milyon dolara Global-Çelebi ortaklığına devredilen liman, kısa sürede yatırıma hız verdi. Ancak vinç ve forkliftleri yenilenen limanda, hizmet bedellerine yüzde 140'a varan zamlar yapıldı. Bölge işadamları söz konusu ücret tariflerinin yeniden belirlenmesi için girişimlerde bulundu ancak sonuç alamadı.

Samsun Limanı'na beton dökülecek
Özelleştirme İdaresi tarafından 125 milyon dolara Ceynak Lojistik'e devredilen Samsun Limanı, Türkiye'nin Karadeniz'deki en büyük limanı olma özelliğine sahip. Uzun zamandır yatırım yüzü görmeyen limanın 445 bin metrekarelik alanının 350 bin metrekaresinde depolama ve liman hizmetleri veriliyor. Özelleştirilmeden önce yıllık 10 milyon dolarlık gelir getiren liman, Rusya ve Ukrayna ile yapılan yaş sebze-meyve ticaretinde önemli yer teşkil ediyor. Özelleştirme sonrasında gündeme alınan yatırım planı kapsamında, liman içi ve rıhtımın betonlanması ve çevre aydınlatmasının yeniden yapılanması gerekiyor.


Hangi liman Ne zaman satıldı Kaça satıldı($) Kim aldı
Giresun Limanı 1997 3,2 milyon Çakıroğlu
Hopa Limanı 1997 4 milyon Park Denizcilik
Sinop Limanı 1997 800 bin Çakıroğlu
Tekirdağ Limanı 1997 104,9 milyon Akkök
Ordu Limanı 1997 1,6 milyon Çakıroğlu
Rize Limanı 1997 5,6 milyon Asım Çillioğlu
Antalya Limanı 1998 29 milyon Global
Marmaris Limanı 2001 14,9 milyon Marmaris
Kuşadası Limanı 2003 27 milyon Global
Çeşme Limanı 2003 12,5 milyon Ulusoy
Dikili Limanı 2003 4,2 milyon Kolin İnşaat
Trabzon Limanı 2003 22,4 milyon Albayrak
Mersin Limanı 2007 755 milyon PSA-Akfen
Bandırma Limanı 2010 175,5 milyon Çelebi
Samsun Limanı 2010 125,2 milyon Ceynak
İskenderun Limanı 2010 372 milyon Limak

IMF Türkiye Temsilcisi Mark Lewis oldu

IMF Türkiye Temsilcisi Mark Lewis oldu

13 Eylül'de, Türkiye'deki resmi görevine başlayan Lewis, Türkiye'den önce, IMF'nin Ermenistan heyeti başkanlığını yürütüyordu.
ANKARA- Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) Türkiye temsilciliğine Mark White Lewis getirildi.

IMF'nin bundan önceki temsilcisi Hüseyin Samei, görev süresinin dolmasının ardından Temmuz ayında Türkiye'den ayrılmıştı.

13 Eylül'de, Türkiye'deki resmi görevine başlayan Lewis, Türkiye'den önce, IMF'nin Ermenistan heyeti başkanlığını yürütüyordu.

Lewis başkanlığındaki IMF heyeti, Türkiye ile Ermenistan arasındaki protokole atıfta bulunarak, bölgesel işbirliğinin, ekonomik kalkınmaya katkıda bulunacağını bildirmişti.

IMF heyeti, Ermenistan ziyareti sonrasında, bu ülkenin ekonomik durumuna ilişkin tespitlerini yayınlamış ve IMF'nin tespitlerinde, küresel krizden çok olumsuz etkilenen Ermenistan ekonomisinin küçüleceğini belirtirken, önemli oranda dış kaynağa ihtiyaç duyan Ermenistan'a gelen yabancı sermaye, ciddi oranda azalırken, vergi gelirlerinin de düşmesi, ödemeler dengesi ile kamu maliyesini sıkıntıya soktuğu vurgulanmıştı.

IMF, Ermenistan'daki vergi ve gümrük reformlarının önemine de dikkat çekerken, ümit verici bölgesel işbirliği işaretlerinin de, yine bölgenin ekonomik kalkınmasına katkıda bulunacağını vurgulamıştı.

Lewis, Türkiye'nin, ilk kez IMF ile bir program yürütmediği bir dönemde temsilcilik görevinde bulunacak.
Dünya 30/09/2010

Sabancı dört şirketini daha halka açıyor

Sabancı dört şirketini daha halka açıyor

Sabancı Holding Üst Yöneticisi (CEO) Zafer Kurtul, Sabancı Holding'in halka açık şirketlerinin sayısını önümüzdeki dönemde artırmak istediklerini belirterek ‘'Potansiyel olan şirketler Enerjisa, Teknosa, Temsa, Avivasa'' dedi. Kurtul, Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı'nın katılmadığı toplantıda 2010 yılını değerlendirdi, 2011 hedeflerini açıkladı. Kurtul, holdingin haziran sonu itibariyle konsolide net satışlarının yüzde 4 artarak 9,8 milyar lira olarak gerçekleştiğini, net kârın ise yüzde 52'lik büyümeyle 918 milyon lira olarak gerçekleştiğini hatırlattı. Kurtul, ‘'2010 yıl sonu konsolide net satış beklentimiz 21 milyar lira" dedi ve bunun yüzde 8'lik büyümeyi ifade ettiğini söyledi. Yatırımları 2010 yılında yüzde 8 büyüme ile 1.5 milyar dolara çıkartmayı hedeflediklerini belirten Kurtul, Holding şirketlerinin net aktif değerinin de bir yılda yüzde 15 büyüme ile 14 milyar doları aştığını ekledi.

Halka açılma hazırlıkları
Sabancı Grubu bünyesindeki halka açık 12 şirketin İMKB'nin yüzde 13'ünü oluşturduğunu belirten Kurtul, "Porföyümüze baktığımızda halka açma potansiyeli olan birçok şirketimiz var. Dolayısıyla halka açık şirketlerimizin sayısını önümüzdeki dönemde artırmak istiyoruz. Potansiyel olan şirketler Enerjisa, Teknosa, Temsa, Avivasa" dedi. Kurtul ayrıca, stratejik ortaklıklar yapmak istediklerini de belirterek, öncelikle Sabancı'nın çoğunluk olmasını ilke edindiklerini, ikinci seçenek olarak da "yüzde 50-50 ortaklıkları" benimsediklerini belirtti.
Grubun dokuz şirketinin pazar lideri olduğunu otomotiv sektöründe ise üç şirketle potansiyeli karşılamak üzere yapılandıklarını belirten Kurtul, "Bu üç şirketimiz Kordsa Global, Brisa ve Temsa Global. Temsa Global, Sabancı Grubu'nun çok önemli, gelişme potansiyeli yüksek olarak görülen bir şirketidir. Maalesef son günlerde Temsa Global ile ilgili basınımızda çıkan haberler de doğruyu yansıtmamaktadır. Yaptığımız bir yönetim değişikliği. Önümüzdeki günlerde Temsa Global ile ilgili de çok daha iyi gelişmeler göstereceğiz" diye konuştu.

Enerjide üç bölge ile ilgiliyiz
Sabancı Holding Enerji Grup Başkanı Selahattin Hakman da Başkent Elektrik Dağıtım'ı devraldıktan sonra şubat ayından itibaren temelden bakım programı uyguladıklarını belirtti. Hakman, "Önümüzdeki dönemde kalan üç dağıtım bölgesi var. Bu kez daha aktif olacak mısınız?" sorusuna, "Bizim 6 milyon müşteri gibi hedefimiz var. Önümüzde kalan üç bölgeyle de çok yakından ilgiliyiz. Ancak, makul sınırları zorlayan rakamları ise şimdiye kadar düşünmedik, bundan sonra da düşünmeyiz" karşılığını verdi.
Sabancı Holding Çimento Grup Başkanı Mehmet Göçmen ise çimentoda yüzde 20 civarında kapasite payına sahip olduklarının altını çizerek, "Çimentoda Türkiye'nin arz fazlası var. Bu nedenle büyüme çimentoda yurtdışı odaklı olacak. Bizim içinde yer aldığımız Akdeniz havzası, Karadeniz bölgesi, Ortadoğu ana ilgi alanımız" dedi.

Aksigorta talipleri
Sabancı Holding Strateji ve İş Geliştirme, Sigorta Hizmetleri Grup Başkanı Hakan Akbaş da Aksigorta'daki sürece başlarken, çok talip olacağını öngördüklerini vurgulayarak, "Aralık sonu gibi bunu (talipleri) tek adaya indirmiş olacağız" dedi. Akbaş ayrıca "Yünsa, satış listesindeki bir şirket değildir. Yünsa'nın bulunduğu yünlü kumaşın bulunduğu alan ise daha ufak, niş bir alan. Biz Yünsa'yı kulvarında en iyi şekilde yönetip, değer yaratıp daha iyi noktaya getireceğiz" diye konuştu.
Sabancı Holding Perakende Grup Başkanı Haluk Dinçer de yıl sonu itibarıyla 1,400 mağazayı açmış olacaklarını belirterek "Önümüzdeki üç yıl için planımız 1,500 mağazayı devreye almak. Halen perakende grubumuzda 15 bin kişi istihdam ediyoruz. Önümüzdeki 3 yıllık dönemde 10 bin yeni arkadaşımızı da Sabancılı yapmak istiyoruz" diye konuştu.
Referans 05/10/2010

GM, Opel fabrikasını kapatıyor

GM, Belçika'daki 2600 kişinin çalıştığı Opel fabrikasını yıl sonunda kapatıyor.
BRÜKSEL - Amerikan otomotiv devi General Motors (GM), Avrupa'daki yeniden yapılanma çerçevesinde satışa çıkardığı, Belçika'nın Anvers kentinde bulunan Opel fabrikasını yıl sonunda kapatacağını duyurdu.

Kapatma kararıyla ilgili fabrikada çalışan yaklaşık 2 bin 600 işçiyi bilgilendiren GM, Opel'in bazı Astra modellerini üreten tesisle ilgilenen potansiyel alıcılardan Amerikalı bir yatırım fonunun somut öneriden kaçtığı, Çinli bir grubun sunduğu teklifin ise muğlak ve yetersiz bulunduğunu bildirdi.

Opel'den yapılan açıklamada, "yeniden yapılanma planı çerçevesinde Anvers'te üretim, fabrikanın kapanacağı yılsonuna kadar devam edecek" denildi.

GM'nin Anvers liman sahasında 1929 yılında kurduğu 80 yıllık fabrikada bugüne dek 10 milyonun üzerinde Opel üretimi gerçekleştirildi.
Dünya 05/10/2010

Unicredit Türkiye'de büyümeyi hedefliyor

Unicredit Türkiye'de büyümeyi hedefliyor


Ghizzoni, bankasının önemli bir büyüklüğe sahip olmadığı ülkelerdeki varlıklarını satma konusunu ele alacağını açıkladı.
İSTANBUL - Unicredit Türkiye ve Polonya'da büyümeyi hedefliyor.

Unicredit'nın yeni CEO'su Federico Ghizzoni bankasının önemli bir büyüklüğe sahip olmadığı ülkelerdeki varlıkları satma konusunu ele alacağını açıkladı.

Perşembe günü bankanın CEO'luğuna atanmasının ardından hafta sonu yaptığı ilk röportajda il Sole 24 gazetesine konuşan Federico Ghizzoni ayrıca Basel III kurallarının ardından bankanın temettü ödemelerinden vazgeçmesi için bir neden olmadığını temettü ödemelerinin bankanın büyük hissedarları için önemli bir gelir kaynağı olduğunu söyledi.

Ghizzoni kendinden önceki yönetimin bankayı uluslararası bir kurum olarak tutma arzusuna saygı göstereceğini ancak bazı ülkelerdeki varlıkların satılmasına taraftar olduğunu belirtti ve "Baltık ülkelerinde 3 banka ile temsil ediliyoruz ve bu bankaların pazar payı yalnızca yüzde 1 seviyesinde bulunuyor. Bu alan üzerinde yeniden düşünülmeyi hak ediyor" ifadelerini kullandı.

Ghizzoni, başlangıcının bir hata olduğunu düşünmesine rağmen Kazakistan'daki Unicredit yatırımlarını koruyacağını ve Polonya ve Türkiye piyasalarında büyümeyi hedeflediğini belirtti.

İtalya’da ise bir satın alma teklifi bulunan Mediocredito Centrale'yi satmayı düşündüğünü zira bu iştirakin kendileri için önemli bir varlık olmadığını belirten CEO, halen süren görüşmelerde satışın gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin oluşacak fiyata bağlı olduğunu söyledi.
Dünya 05/10/2010

2011'de kârlılık daha düşük olur

2011'de kârlılık daha düşük olur


Özen, gelecek sene Türk bankacılık sektöründe kârlılığın bu yılın altında kalacağı, bankaların kârlılığı mortgage ve bireysel krediler cephesinde bulacağı yorumunu yaptı.

İSTANBUL - Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, 2011 yılında bankacılık sektörünün karının 2010 yılına göre çok düşeceğini belirterek "Çok hızlı düşen marjları kompanse edecek hacimlere 2011 yılında bulacağımızı düşünmüyorum. Bu da karlılığımızı olumsuz etkileyecektir. Bazı bankalar daha iyi yapacaktır. Bazı bankalar daha az iyi yapacaktır. Biz Garanti Bankası olarak daha iyi yapan bankalar arasında olacağımızı düşünüyoruz. 2 yıldır karda birinciyiz. Karlılıktaki birinciliğimizi koruruz diye düşünüyorum" diye konuştu. Özen, gelecek sene bankacılıkta verimliliği artırmanın daha da önem kazanacağını anlattı.

Geçtiğimiz hafta bankacılık sektöründe Merkez Bankası‘nın munzam karşılıkları yükseltmesi ve faiz ödemesini durdurması, döviz alım ihalelerinde yöntem değiştirmesi, BBDK'nın yurtiçinde bankalara TL cinsi tahvil ihraç etmesi gibi bir çok değişiklik yaşanırken Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, 2011 yılı itibariyle bankacılık sektörünün karı 2010 yılına göre daha düşük olacağını söyledi. Özen, bankacılığın karlılığı bireysel taraftan bulacağı öngörüsünde de bulundu.

Makro açıdan bakıldığında önümüzdeki sene Türkiye'nin yüzde 5 civarında bir büyüme performansı göstermesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Özen, "Bunu elde edebilirsek her sektörün biraz daha rahatlayacağını ümit ediyorum. Önümüzdeki sene de bazı pazarların Türkiye'ye olan desteği çok sınırlı olacak. Tabii iç talebin canlı kalması da önemli. Onun dışında faizlerin de önümüzdeki yıl da çok artışlar olacağını düşünmüyorum. Ama trend yukarı doğrudur" değerlendirmesinde bulundu.

Yıllardır bahsettiğimiz döneme giriyoruz

"Yıllardır bahsettiğimiz nispeten düşük hacim ve marjlı bir döneme giriyoruz gibi" diyen Ergun Özen, şöyle devam etti: "Artık bankaların çok dikkat etmesi lazım. Çok hızlı düşen marjları kompanse edecek hacimlere 2011 yılında bulacağımızı düşünmüyorum. Bu da karlılığımızı olumsuz etkileyecektir. Bazı bankalar daha iyi yapacaktır. Bazı bankalar daha az iyi yapacaktır. Biz Garanti Bankası olarak daha iyi yapan bankalar arasında olacağımızı düşünüyoruz. 2 yıldır karda birinciyiz. Karlılıktaki birinciliğimizi koruruz diye düşünüyorum."

2011'de gereksiz kilolarımızdan kurtulacağız

Özen, önümüzdeki yıl verimliliğin çok daha önemli olacağını kaydederek artık bankacılıkta marj daralmasını kompanse etmek için yüzde 20-25'lik büyüme oranlarının yetmeyeceğini anlattı. Özen, artık büyüme oranlarının yüzde 35-40'lara çıkarmak gerekeceğini ifade ederek "Daha fazla işi aynı adamla yapabilme becerisini gösterebilmemiz lazım. Bütün gereksiz kilolarımızdan kurtulmamız lazım açıkçası. Daha verimli çalışmamız lazım. Bunların bankacılık sektöründeki önemi 2011 yılında ortaya çıkacak" diye konuştu.

Sektör daha makul ve akılcı hareket etmeli

Özen, bankacılık sektörünün şu anda değişik ürün gruplarında farklı rekabetler yaşadığını kaydetti. Bankacılıkta karlılığın ağırlıklı olarak mortgage ve bireysel destek kredileri cephesinden geleceğine inanan Özen, "Mortgage kredilerinde de ihtiyaç kredilerinde talep var. Orada bir rekabet de var. Ama ihracat kredilerine baktığınızda orada bir talep yok, dolayısıyla orada bir şey de yok. Orada rekabet var ama en sevmediğimiz rekabet var. Talep az, arz fazla. Dolayısıyla en kötü rekabet o. Zaten o ihracat kredilerinde kar marjı kalmadı da açıkçası" ifadelerini kullandı.

Sektörün bundan sonra biraz daha makul ve daha akılcı hareket etmesinin önemine de değinen Özen, "Tabii ki rekabet edeceğiz; bir takım maliyetleri yansıtacağız ama hepimiz görüyoruz ki marjlar daralıyor" dedi.

Yatırım kredilerinin bundan sonraki seyri önemli

Önümüzdeki döneme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Özen şöyle konuştu: "Bankacılık sektörü mortgage kredilerinde bireysel ihtiyaç kredilerinde canlı bir talep kesinlikle önümüzdeki yıllarda bulacaktır. İhracat kredilerinde zorlanacaktır belki. Burada bizim için önemli olan yatırım kredileridir. Şimdi hareketlenmeye başladı ama önümüzdeki dönemde Türkiye'de yatırım olacak mıdır? Bu, büyüme için de önemlidir, reel sektör için de önemlidir. Türk bankacılık sektörü için de önemlidir. Yatırımların hızlanması lazım. Stokların eridiğini belli bir ölçüde görüyoruz. Kapasite kullanımın artması lazım. Yatırımların da artması lazım."
Dünya 05/10/2010

İş Bankası 1.45 milyar liralık tahvil ihraç edecek

İş Bankası 1.45 milyar liralık tahvil ihraç edecek


İhraç için SPK'ya başvuran banka, tahvillerin yurt dışında yerleşik gerçek ve tüzel kişilere satılmasının planlıyor.


İSTANBUL - İş Bankası 1.45 milyar liralık tahvil ihracı için Sermaye Piyasası Kurulu'na (SPK) başvurdu.

SPK'nın haftalık bülteninde yer alan açıklamada, ihraç edilecek tahvillerin, yurt dışında yerleşik gerçek ve tüzel kişilere satılmasının planlandığı belirtildi.

Açıklamada, "Başvuru tutarı 1 milyar dolar olup, Merkez Bankasının 30 Eylül 2010 tarihindeki döviz kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilmiştir" denildi.
Dünya 05/10/2010

‘Net aktif’i 14 milyar doları aştı, ‘En büyük holding’ havasına girdi

‘Net aktif’i 14 milyar doları aştı, ‘En büyük holding’ havasına girdi

CEO olarak ilk kez Sabancı Holding’in faaliyetleri hakkında bilgi veren Zafer Kurtul, net aktiflerinin 14 milyar doları aştığını belirterek, “Bu da bizi en büyük holding yapıyor” dedi. Sabancı’nın 2011 planını yüzde 15 büyüme üzerine kurduklarını anlatan Kurtul, Enerjisa, Teknosa, Temsa ve Avivasa’yı halka açacaklarını duyurdu.


SABANCI Holding CEO’su Zafer Kurtul, kârlılık içinde büyümeye devam edeceklerini belirtirken, önümüzdeki yıla ilişkin yüzde 15 büyüme hesapları yaptıklarını açıkladı. Bu yılın ilk 9 ayında hedeflere uygun bir büyüme kaydettiklerini belirten Kurtul, yıl sonu konsolide net satış beklentilerinin 21 milyar lira olduğunu belirtti. Kurtul, halen değer olarak İMKB’nin (İstanbul Menkul Kıymetler Borsası) yüzde 13’ünü oluşturan Sabancı’nın 4 yeni şirketi daha halka açacağını açıkladı.
Başkan Sabancı katılmadı
Yılda iki kez kez Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı’nın CEO ile birlikte yaptığı Sabancı Holding paylaşım toplantısı, dün ilk kez CEO ve grup başkanları düzeyinde gerçekleşti. Haziran ayında Akbank’tan holdinge atanan Zafer Kurtul, CEO olarak yaptığı ilk basın toplantısında, şu bilgileri verdi: “Dünyada 2009’da başlayan büyüme trendinin lokomotifi gelişmekte olan ülkeler. Türkiye’de dünyanın en hızlı büyüyen 3 ülkesi arasında. Türkiye için yeni bir dönem başlıyor, Sabancı Holding olarak bu ortamı en iyi değerlendirebilecek grubuz. 2004’ten 2009 sonuna kadar Türkiye ekonomi yüzde 71 büyürken, Sabancı yüzde 103 büyüdü. 30 Haziran 2010 itibarıyla konsolide net satışlarımız 9.8 milyar lira oldu, bu yüzde 4 artış demek. EBITDA (vergi ve amortisman öncesi kâr) rakamımız ilk 6 ayda yüzde 35 büyüyerek 2.6 milyar lirayı geçti. Net kârımız ise yüzde 52’lik büyümeyle 918 milyon lira oldu.”
21 milyar TL’lik net satış
Kurtul, yıl sonunda konsolide net satış beklentilerinin 21 milyar lira olduğunu açıklarken, şu bilgileri verdi: “Bu, yüzde 8’lik büyümeyi gösteriyor. EBITDA rakamlarımızda yaklaşık 4.5 milyar lirayı hedefliyoruz. Bu ise yüzde 15’lik büyümeyi gösteriyor. Özkaynak yapısına bakarsak, 30 Haziran itibarıyla özkaynaklarımız 12 milyar liraya yaklaştı. 2010’da toplam yatırımlarının 1.5 milyar dolara yakın olmasını hedefliyoruz. 2010’da yatırımlarımız yüzde 28 artacak. 1.5 milyar dolar yatırım, çok önemli bir rakam. 2009’daki yatırımlarımız 1.1 milyar dolardı. Bu yıl sonuna ilişkin hedeflerimizle uyumlu bir performans sergiliyoruz. 2011 yılında da Türkiye için yüzde 4-4.5’luk, Sabancı için ise yüzde 15’lik büyüme hedefliyoruz.”
İMKB’nin yüzde 13’ü
Kurtul, holding şirketlerinin net aktif değerinin 14 milyar doları geçtiğine dikkat çekerek, şu açıklamaları da yaptı: “Bu, bizi Türkiye’nin en büyük holdingi ve en büyük şirketi yapıyor. Bu yıl net aktif değerlerimiz yüzde 15 yükseldi. Holdingimizin piyasa değeri 10.6 milyar dolar. Sabancı Grubu bünyesinde halka açık 12 şirket 317 milyar dolarlık değeri ile İMKB’nin yüzde 13’ünü oluşturuyor. Kârlılık içinde büyümemizi sürdürürken, yeni işlere yatırım yapma, stratejik ortaklıklar yapma, temettü gelirimizi artırma şirketlerimizi halka açma stratejilerimizi de uygulamaya koyacağız. Porföyümüze baktığımızda halka açma potansiyeli olan birçok şirketimiz var. Bunlar Enerjisa, Teknosa, Temsa, Avivasa. Şu anda bir takvim veremiyorum ama hedefimiz uygun zamanda bu şirketleri halka açmak.”

Hiçbir şirketten çıkış yok

SABANCI Holding CEO’su Zafer Kurtul, “Çıkmayı düşündüğümüz hiçbir şirketimiz yok. Hedefimiz, iyi bir şekilde kârlılık içinde büyüme stratejimizi her şirketimizde uygulamak, bu şirketleri büyütmek” derken, yeni stratejik ortaklıklara da sıcak baktıkları mesajını verdi. Kurtul, Türkiye’de yatırım yapmak isteyen, büyümek isteyen her yatırımcının ilk Sabancı Grubu ile konuştuğunu dile getirirken, “Biz de çok titiz şekilde bu ortaklığın şirketimize ne değer katacağını iyi değerlendirip karar veriyoruz” dedi.

Çimento dışarda büyüyecek

SABANCI Holding Çimento Grup Başkanı Mehmet Göçmen, 25 oyunculu sektörde yüzde 20 paya sahip olduklarına dikkat çekerek, şunları söyledi: “9 çimento fabrikamız, 80’in üzerinde hazır beton tesisimiz var. Bundan sonra Türkiye’de yeni bir satın alma yapma şansımız, içinde olmadığımız bölgeler hariç, pek mümkün değil.”

Enerjide 3 bölgeyle yakından ilgiliyiz

SABANCI Holding Enerji Grup Başkanı Selahattin Hakman, 5 bin megavatlık üretim ve 6 milyon kişiye hizmet verme hedefleri doğrultusunda çalıştıklarını belirtirken, şu bilgileri verdi:
Yaklaşık 450 megavat devrede santralimiz var, 2 bin megavatlık projeler şu anda inşa halinde ve bunların en büyüğü ve ilki Bandırma Doğalgaz Santrali. Sayın Başbakanımızın da katılımıyla 23 Ekim’de açılışını yapacağız. 2012 sonuna kadar bu 2 bin megavatı tamamlamış olacağız.
Başkent Dağıtım Bölgesi ile 3 milyon müşterimiz oldu. Bizim 6 milyon müşteri gibi hedefimiz var. Önümüzde kalan 3 bölgeyle de çok yakından ilgiliyiz. Bunun için çalışıyoruz, değerlendirmelerimizi yapıyoruz. Bu bölgelerin özelleştirmesinde başarılı olmak için her türlü çabayı göstereceğiz.

Aksigorta’nın ortağı yeni yılda belli olacak

SABANCI Holding Strateji ve İş Geliştirme, Sigorta Hizmetleri Grup Başkanı Hakan Akbaş, Bireysel Emeklilik Sistemi’nin (BES) ilk emeklilerini Avivasa ile elementer sigortacılık alanında hizmet veren Aksigorta’nın gelişimine ilişkin bilgi verirken, ortaklık görüşmelerine ilişkin şunları söyledi: “Aksigorta’nın çok talibi var, aralık sonunda stratejik ortaklıkta tek adaya inmiş olacağız. Bizi pazardaki durumumuzu pekiştirecek ve bizimle birlikte stratejik olarak hedeflerimize daha hızlı gitmemizi sağlayacak ve ortak yönetim anlayışımıza uygun bir ortaklık sürecimiz devam ediyor. Planlanan takvime uygun olarak devam ediyoruz. Temennimiz odur ki yılbaşından önce burada ortak adayımızı belirlemek, gerekli izinleri aldıktan sonra da bunu kamuoyuna ocak-şubat gibi açıklıyor olacağız.”

Perakendeye 3 yılda 10 bin kişi alınacak

SABANCI Holding Perakende Grup Başkanı Haluk Dinçer, “Halen perakende grubumuzda 15 bin kişi istihdam ediyoruz. Önümüzdeki 3 yıllık dönemde 10 bin yeni arkadaşımızı da Sabancılı yapmak istiyoruz” derken, şu bilgileri verdi:
Türkiye’nin 2004-2009 yılları arasında yüzde 71 büyürken, Sabancı Holding perakende grubu aynı dönemde yüzde 156 büyüdü.
Bu yılda 300 net mağazayı portföyümüze katıyoruz ve 1400 mağazayı yıl sonu itibariyle açacağız. Önümüzdeki 3 yıl için planımız 1.500 mağazayı devreye almak.
Geçtiğimiz 3 yıl Sabancı Grubu olarak 500 milyon liranın üstünde yatırım yaptık, gelecek 3 yıl için yatırım planımız 500 milyon lira.

Hürriyet 05/10/2010

Sigara yasağı üretimi vurdu

Sigara yasağı üretimi vurdu


Sigara yasağı uygulaması, sigara satışlarını bu yıl yüzde 16,2 oranında düşürdü.
ANKARA - Kapalı alanlarda sigara yasağı uygulaması, sigara satışlarını bu yıl yüzde 16,2 oranında düşürdü. Ancak yine de devlet bütçesinden yatırımlara giden paraya yakın bir tutar, sigara için vatandaşın cebinden çıkıyor.

Geçen yılın ilk 8 ayında 3 milyar 641 milyon paket olan sigara tüketimi, bu yıl 3 milyar 50 milyon pakete indi.

Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumundan (TAPDK) edinilen bilgiye göre, 19 Mayıs 2008 tarihinde uygulamaya giren, 19 Temmuz 2009'da ise kahvehane, restoran, kafe ve barları da kapsamına alan kapalı alanlardaki sigara yasağı, etkisini özellikle geçen yılın ikinci yarısından itibaren göstermeye başladı.

2006 yılında ülkemizde 5 milyar 395 milyon 434 bin paket sigara tüketilirken, bu rakam 2007 yılında 5 milyar 372 milyon 748 bin pakete geriledi. Ancak, 2008 yılında sigara satışları tekrar 5 milyar 392 milyon 945 bin paket seviyesine yükseldi.

2009 yılında kapalı alanlardaki sigara yasağının kapsamının genişlemesiyle birlikte özellikle Ağustos'tan itibaren satışlarda belirgin bir düşüş ortaya çıktı. Yıl sonunda da tüketim, 5 milyar 377 milyon 748 bin paket oldu.

Sigara satışlarındaki en ciddi düşüş ise bu yıl meydana geldi. Geçen yılın Ocak ayında 431 milyon 158 bin paket olan sigara tüketimi, bu yıl aynı ayda 343 milyon 52 bin pakete indi. Şubat'ta da geçen yıl 389 milyon 180 bin paket olan aylık satış miktarı da, bu yıl 298 milyon 129 bin pakete geriledi.

Aylık sigara satışları, Mart ayında 2009'un aynı ayına göre 78 milyon 794 bin, Nisan'da 60 milyon 168 bin, Mayıs'ta 44 milyon 417 bin, Haziran'da da 136 milyon 337 bin paket düşüş gösterdi.

Turizm sezonu ve artan turist sayısı da, sigara tüketimindeki gerilemeyi durduramadı. Buna göre, sigara satışları, Temmuz ayında geçen yılın aynı ayının 47 milyon 360 bin, Ağustos'ta da 44 milyon 934 bin paket altında kaldı.

Bu şekilde 2009 yılının Ocak-Ağustos döneminde, ülkemizde 3 milyar 641 milyon 383 bin 911 paket sigara tüketilirken, bu sayı, 2010'un 8 ayında 3 milyar 50 milyon 216 bin 665 paket olarak gerçekleşti.

2009 yılında bir önceki yıla göre 0,28 oranında gerileyen sigara satışları, bu yıl Ocak ayında yüzde 20,43, Şubat'ta yüzde 23,40, Mart'ta yüzde 17,17, Nisan'da yüzde 13,53, Mayıs'ta yüzde 9,64, Haziran'da yüzde 23,88, Temmuz'da yüzde 9,84, Ağustos'ta ise yüzde 11,12 oranında düşüş gösterdi.

8 aylık dönemdeki toplam düşüş de yüzde 16,23 oldu.

Sigaraya milyarlar aktarılıyor

Bu arada 2006 yılından bu yana vatandaşın sigara için ödediği para da 86 milyar 388 milyon 105 bin liraya ulaştı.

2006 yılında 15 milyar 272 milyon lira olan sigara satışları, 2007 yılında 16 milyar 687 milyon lira, 2009 yılında 18 milyar 342 milyon lira, 2009 yılında da 20 milyar 402 milyon lira oldu.

Bu yılın Ocak-Ağustos döneminde ise tiryakiler, sigaraya 15 milyar 684 milyon 814 bin lira ödedi.

Söz konusu rakamlara göre, vatandaşlar sigaraya yılda ortalama 18 milyar lira harcıyor. Ceplerden sigara için ayda 1 milyar 5 milyon lira, günde de 33 milyon 484 bin lira çıkıyor.

Sigaraya ödenen para, devletin bütçe yatırımlarına yaklaşıyor. 2010 yılı bütçesinde hastane, okul, yol, elektrik, su ve diğer yatırımlar için 22 milyar lira ödenek ayrıldığı dikkate alındığında, sigaraya giden paranın büyüklüğü daha iyi anlaşılıyor.

Öte yandan Türkiye İstatistik Kurumu Küresel Yetişkin Tütün Araştırmasına göre, Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştaki bireylerin yüzde 31,3'ü her gün veya ara sıra tütün kullanıyor. Bu oran erkeklerde yüzde 47,9, kadınlarda ise yüzde 15,2 seviyesinde bulunuyor.

Türkiye'de 13-18 yaş grubundaki gençlerin yüzde 8,4'ü sigara kullanırken, gençlerde sigara kullanım oranı erkeklerde yüzde 9,4, kızlarda ise yüzde 5,3 olarak belirleniyor.

Rakamlar, 2003 yılında yüzde 6,9 olan sigara kullanım oranının yüzde 8,4'e yükseldiğini ortaya koyarken, özellikle kızlarda sigara tüketim oranında belirgin bir artış olduğu görülüyor.
Dünya 05/10/2010

Halkbank kredilerinde 'Güz Tarifesi'

h


Banka yeni kampanyası kapsamında düşük faizli, uzun vadeli tüketici ve konut kredisi sunuyor.
İSTANBUL - Halkbank, yeni Güz Tarifesi kampanyası kapsamında düşük faizli, uzun vadeli tüketici ve konut kredisini hizmete sunduğunu duyurdu.

Halkbank'tan yapılan açıklamada, Güz Tarifesi kapsamında tüketici kredilerinde, 7 bin liraya kadar 18 ay vadede yüzde 0,75, 36 ay vadede yüzde 0,85 aylık faiz oranı, 15 bin liraya kadar 24 ay vadede yüzde 0,85, 48 ay vadede yüzde 0,90 aylık faiz oranı, 25 bin lira için 24 ay vadede yüzde 0,90, 60 ay vadede yüzde 0,95 aylık faiz oranı uygulandığı belirtildi.

Tüm kredi seçenekleri için dosya masrafının 125 lira olarak sabitlendiği kampanyada, ilk taksitin 2 ay ertelenebilmesi imkanının da sunulduğu kaydedildi.

Konut kredilerinde ise müşterilere yüzde 0,77'den başlayan faiz oranları ve sadece 500 lira dosya masrafı imkanının sağlandığı dile getirilen açıklamada, Güz Tarifesi'nden konut kredisi kullananların taksit erteleme, mola verme, artan taksitli, azalan taksitli ödeme seçeneklerinden yararlanabileceği bildirildi.

Açıklamada, Güz Tarifesi'nden yararlanmak için 30 Ekim tarihine kadar Halkbank şubelerine başvuru yapılabileceği belirtildi.
Dünya 05/10/2010

New York, İstanbul’da ofis açtı, Türkiye’yi yatırımda 5’inci büyük olmaya çağırdı

New York, İstanbul’da ofis açtı, Türkiye’yi yatırımda 5’inci büyük olmaya çağırdı

New York Valiliği’nin 17. Yatırım ve Ticaret Geliştirme Ofisi, İstanbul Dünya Ticaret Merkezi’nde açıldı. İstanbul Ticaret Odası işbirliğiyle iki ülke arasındaki ticari ilişkinin gelişeceğini anlatan Ofis Direktörü Ally Ayşe Gündüz, “New York’taki en büyük 5 yatırımcı ülke arasına Türkiye’nin girmesi için çalışacağız” dedi.


NEW York Valiliği ve İstanbul Ticaret Odası (İTO), başta New York eyaleti ve İstanbul olmak üzere, ABD-Türkiye arasındaki ticaret ve yatırım ilişkilerini artırmak için bir araya geldi. Ortaklık kapsamında İTO, New York Valiliği’nin Yatırım ve Ticaret Geliştirme Ofisi’ne İstanbul Dünya Ticaret Merkezi’nde ev sahipliği yapacak. Ofis Direktörü Ally Ayşe Gündüz, “Amacımız New York ve Türkiye arasında çok güçlü bir ticaret hacmi sağlamak. New York’taki ilk en büyük 5 yatırımcı ülke arasına Türkiye’nin girmesi için çalışacağız” dedi.
İlk ofis açıldı
Ofisin temelinin 2009’da New York Valiliği’ni ziyaretleri sırasında atıldığını anımsatan İTO Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş, şöyle konuştu: “Yatırım ve ticaret ofisleri, bulundukları ülkeler, şehirler ile başta New York eyaleti olmak üzere tüm ABD ile karşılıklı ticari ve yatırım ilişkilerinin gelişmesi için çalışıyor. İstanbul ofisi, New York Valiliği’nin açtığı 17. yatırım ofisi olacak. Bu ofisle birlikte bir ABD eyaleti, ilk kez Türkiye’de bir ofis açmış oluyor. İstanbul Yatırım Ofisi’nin açılışıyla birlikte ABD’li dostlarımız, İstanbul ve Türkiye’nin ticaret ve finansta büyük bir potansiyel barındırdığını da deklare etmiş oluyor.”
11 milyar dolar
ABD ile ticari ilişkileri geliştirmek için önemli çalışmalar yaptıklarını söyleyen Yalçıntaş, şu bilgileri verdi: “Böylece 16 milyar dolardan 11 milyar dolara düşen karşılıklı ticaret yeniden daha yukarılara çıkacak. Bugün New York eyaletini merkez alıp 500 kilometre çapında bir daire oluşturursanız göreceksinizki çok büyük bir pazar ve gelişmiş bir bölgeyle karşı karşıyasınız. Aynı şekilde İstanbul’u merkez alıp 500 kilometre çapında bir daire çizdiğinizde ise çok büyük bir pazar ve verimli bir ekonomik gelecek potansiyeli görüyorsunuz.”

Güçlü partnerler var

NEW York Valiliği Baş Danışmanı Sam Natapoff, şu değerlendirmeyi yaptı: “New York eyaleti olarak Türkiye’de bu kadar güçlü partnerler bulmaktan dolayı kendimizi şanslı hissediyoruz. Türkiye’nin güçlü olduğu sektörlerde biz de güçlüyüz.”

ABD’yle yeni kurulacak Konsey’e 12 kişi girecek

TÜRKİYE-Suriye Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi İkinci Bakanlar Toplantısı için gittiği Suriye’de bir grup gazeteciye açıklamalarda bulunan Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, yeni kurulacak Türk-Amerikan İş Konseyi’yle ilgili şu bilgileri verdi: “Biz 12 kişi belirledik DEİK ve TOBB tarafından oluşturulan Türk-Amerikan İş Konseyi (TAİK) ve ABD Başkanı Barack Obama’nın Türkiye ziyaretinde söylediği ‘model ortaklığın’ temelini oluşturacağız. İş Konseyi’nin oluşturulması için New York, Washington, Kanada’ya gideceğim. Kurulacak İş Konseyi için TÜSİAD, MÜSİAD, TOBB, TİM gibi kurumlardan isim istedik. ABD 8 kişilik kendi listesini hazırladı. Biz ise 12 kişi belirledik
Hürriyet 05/10/2010

Skoda Power, 60 milyon dolarlık türbin ihalesi aldı

Skoda Power, 60 milyon dolarlık türbin ihalesi aldı


Skoda Power, 3 x 133 MW buhar türbiniyle bağlantılı olarak elektrik jeneratörü, kontrol sistemi, elektrikli parçalar gibi hizmetlerin de sağlanacağını açıkladı.
İSTANBUL - Skoda Power, Türkiye'de 3S Enerji ve Maden AŞ'nin Çankırı'daki enerji tesisinde kullanılmak üzere 3 x 133 MW buhar türbini sağlamak üzere ihale kazandığını bildirdi. Türbinlerin değeri 60 milyon dolar düzeyinde.

Şirketten yapılan açıklamada ürünle bağlantılı olarak elektrik jeneratörü, kontrol sistemi, elektrikli parçalar gibi hizmetlerin de sağlanacağı vurgulandı.

Skoda Power'ın Türkiye'deki buhar türbini pazarında payı yüzde 20 seviyesinde bulunuyor.
Dünya 05/10/2010

İspanya’yı kriz sarstı, Türk seramiği dünya ikincisi olacak

İspanya’yı kriz sarstı, Türk seramiği dünya ikincisi olacak

Dünyanın en önemli seramik fuarlarından “Cersaie”ye Türk seramik sektörü 15 firmayla çıkartma yaptı.


Çanakkale Seramik, Kale Bodur, Kütahya Seramik, Ege Seramik, Ece, Vitra, Güral Vitrifiye, Hitit Seramik, Uşak Seramik, Termal Seramik, Graniser, Seramiksan, Söğütsen Seramik, Seranit ve Bien ürünlerini sergilerken, önemli iş bağlantıları da kurdu. Gerek ihracat ve gerekse iç piyasada sağlıklı bir yol haritası çizen Türk seramik sektörü, son iki yılda derin bir ekonomik krize giren ve şimdilik 36 firmanın konkordatoya başvurduğu İspanya’nın ikincilik koltuğunu hedefliyor. 2 milyar Euro ciroya sahip Türk seramik sektörü lider İtalya’yı da ürkütüyor.
Hedef Avrupa liderliği
Türkiye Seramik Federasyonu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, Türk seramikçiliğinin son yıllarda çok önemli atılımlar yaparak, rekabette olumlu sonuçlar alındığını söyledi. Okyay, şöyle konuştu: “Seramik sektöründe bir Çin gerçeği olsa da bizim hedefimiz Avrupa’da lider olabilmek. Şu anda İtalya’dan sonra sektörün başta gelenlerinden İspanya’nın kendi iç bünyesindeki ekonomik kriz seramik dünyasına da fazlasıyla yansıdı. Sıkıntı içerisindeler ve bu Bologna Cersaie Fuarı’na da yansıdı. Açıkçası, İspanya’nın yerine göz diktik.”

Üretim 3’e katlanacak

Güral Vitrifiye’nin sahiplerinden Harika Güral, sektörün kalite fiyat dengesinde birçok gelişmiş ülkeyi geride bıraktığını belirtti. Kütahya Seramik Pazarlama Müdürü Emrah Meriçboyu, “Seramik şu sıralarda Türkiye’nin yükselen yıldızı haline geliyor. Avrupa’daki ekonomik krizde bizim sektörün daha sağlıklı şekilde yol aldığı görülüyor. 2015’e kadar üretimi Türkiye olarak üçe katlayabiliriz” dedi.

Hürriyet 05/10/2010

Yaşar Holding, 5 yıl vadeli tahvil satacak

Yaşar Holding, 5 yıl vadeli tahvil satacak


Haberlere göre kaynak, eski borçların fonlanması için kullanılacak.
İSTANBUL - Yaşar Holding, 5 yıl vadeli dolar cinsinden tahvil satışına hazırlanıyor. Satıştan elde edilecek gelir, firmanın borçlarının fonlanması için kullanılacak.

Bloomberg'e, ismi gizli kalmak kaydıyla bilgi veren bir kaynak, Pınar ve Dyo gibi markaların sahibi Yaşar Holding'in 5 yıl vadeli dolar cinsinden tahvil satışı için görüşmelerde bulunduğunu söyledi. Habere göre Yaşar Grubu, Barclays Bank Plc'ye olan borcunu fonlamak için hazırlandığı tahvil ihracı konusunda yine Barclays Plc'ye yetki verdi.
Dünya 05/10/2010

Bisiklet aşkına ‘meslek’ okudu dünyaya iskele ve kalıpla uzandı

Bisiklet aşkına ‘meslek’ okudu dünyaya iskele ve kalıpla uzandı

M. Uğur Urfalılar, “5 kilometre ötedeki sanat okuluna gidersem babam bana bisiklet alır” diye meslek lisesinde okudu, Yıldız Makine’yi bitirdi. 1982’den itibaren inşaat şirketlerine çelik kalıp ve iskele üretmeye başlayan Urfalılar’ın şirketi 20 milyon lira ciro yakaladı, ürünleri 23 ülkeye uzandı.


DÜNYA genelinde zirveyi zorlayan Türk müteahhitlerinin önemli tedarikçilerinden biri olan Urtim İnşaat Kalıp ve İskele Sistemleri Sanayi ve Ticaret Ltd.’in (Urtim) kurucus M. Uğur Urfalılar, geçen yıl 20 milyon lira ciro yapan şirketinin, 23 ülkeye ihracat yaptığını söylüyor. Cironun yarısından fazlasını ihracattan sağladıklarını anlatan Urfalılar, 150 kişilik istihdamla yıllık 30 bin ton çelik kalıp ve boru iskele malzemesi üretim kapasiteleri olduğunu, 1980’lerde ve 1990’larda İstanbul genelindeki birçok önemli kavşağın ve projenin kalıplarını üretip uyguladıklarını anlatıyor. Urtim’in inşaat kalıpları ve iskele malzemeleri uluslarası preştije sahip birçok projede de kullanılmış. M. Uğur Urfalılar şöyle başlıyor girişimcilik öyküsünü anlatmaya: “Kayseride metal üzerine sanat enstitüsü vardı. O okula gittim ama neden, çünkü şehre biraz uzaktı ve ‘gidersem babam bana bisiklet alacak’ diye düşündüm. Öyle de oldu. 5 kilometre mesafedeki okula gidip gelmek için babam bana bisiklet aldı. Ben de bu sevdayla sanat okulu okudum. Üçüncü sınıfta motor bölümüne ayrıldım. Yıldız Teknik’e girmek için sınava girdim. 60 kişi alıyorlardı, birinci sefer kazanamadım. Tekniker okuluna gittim, 2’nci sınıftayken Yıldız’da makine mühendisliğine başladım. 1960’ta İstanbul’a geldim.”
Gurbetçi öğrencilik
“Gurbette öğrencilik tam kepazelik” diyen Uğur Urfalılar, şöyle devam ediyor: “Çukursaray’da bir yurt vardı. Bir odada 30 kişi yatardık. Şimdi öyle okuyacak öğrenci var mı? Sonra 13 kişilik odaya geçince çok sevinmiştim. Allah’tan o zamanlar müstakbel eşimin ailesi bana yardımcı oldu da daha rahattım. Öğrenciyken Kayseri Hava İkmal’de, Arçelik’te staj yaptım. Benim hanım da dişçilik okuyordu. Ben okulu bitirince askere gittim, sonra Köln’e gittim. Toprak üstü linyitleri işleyen bir firmada çalıştım. Frankfurt’a geçtim orada da kimya fabrikaları yerleştirmesinde çalıştım. Almanya’da 3 yıl çalıştım. Eşim de okulu bitirmişti ve diş hekimi olmuştu. Döndüm ve gazete ilanından bir emaye fabrikasına mühendis olarak girdim. 8 yıl da orada çalıştım.”
Limon satsam daha iyi
Bu aşamadan sonra “Pazarda limon satarım ama kendi işimi yaparım” diye karar aldığını anlatan Uğur Urfalılar, şöyle konuşuyor: “Eşimin de muayenehanesi olması ve geçimde sıkıntı olmaması bana güven vermişti. Kardeşlerimden borç alıp Topçular’da 40 metrekarelik bir imalathaneyi devraldım. Çay kaşığı, sonra tüplü açık alan sobaları, televizyon parçaları, otomobil sileceklerinin parçaları derken işimiz büyüdü.”

Haydar Aliyev Müzesi’nin inşaatına 23 TIR iskele gitti

URTİM Genel Müdürü Serdar Urfalılar, 4 kardeş (Sergül, Sergin, Ahmet Selim, Serdar), babasının yanında olduklarını belirtiyor ve şöyle konuşuyor: “Biz ikinci kuşak olarak daha çok ihracata odaklandık. Ben uzun süre elimde çanta fuarlara saldırdım. Romanya, Bulgaristan, Kazakistan, Rusya derken şu anda ciromuzun yüzde 50’sini ihracattan elde eder hale geldik. Geçen yıl 20 milyon lira ciro yaptık. Şu anda Libya, Azerbaycan, Türkmenistan, Irak ve Cezayir’de çok iyiyiz. Haydar Aliyev müzesi için 23 TIR malzeme yükledik. Bu projenin mimarı Zaha Hadid ve proje tasarımıyla çok zorlu bir projedir. ”

Bir projeye kalıp yaptık mesleğimiz oldu

URTİM’in kurucusu Uğur Urfalılar, inşaat kalıp ve iskele üretimi konusuna nasıl başladıklarını da şöyle anlatıyor: “Bir kaynakçım vardı, İsmail usta. Ona kârdan hisse de vermiştim. İsmail, ‘bir inşaat kalıpçısı var abi kalıp üretelim’ dedi. Atatürk Oto Sanayi’de Mustafa Berber, Nurol’a, Soyak’a kalıp üretiyormuş. Biz de ona üretmeye başladık. Kendi adımıza ilk işimiz, Hasko inşaat’a oldu. 1982’ydi ve o tarihten itibaren işimiz, mesleğimiz bu oldu. Ardından çok sayıda inşaat firmasına kalıplar üretmeye başladık. İkitelli’ye Demirciler Sitesi’nde kooperatife girmiştim önce oraya taşındım. 2007 başında da Hadımköy’e 6 bin metrekare kapalı alana geldik.”

Tren aksları için ‘sensör’ geliştirdi Almanya’da üretecek

GAZİANTEP’in önde gelen sanayi gruplarından Naturel Plastik Sanayi ve Ticaret A.Ş. (Naturelpen) Almanya’da şirket kurdu. Naturelpen Yönetim Kurulu Başkanı Ali Süyür, sözkonusu şirketin Hannover’de ortaklık şeklinde kurulduğunu belirterek, “Patenti bize ait bir buluş için üretim yapacağız. Bu buluş, tren kazalarının büyük bölümünün kaynağı olan vagonların aks düzenine takılacak çok özel bir sensör. Şu anda benzer düzenekler küresel firmalarca üretiliyor ama bizimki daha ileri bir teknoloji olacak” dedi. Bu iş için yaklaşık 14 milyon Euro’luk yatırım planladıklarını söyleyen Ai Süyür şöyle konuştu: “Trenlerin aks sistemi ısınma sonucu tehlikeli kazalara yol açar. Makinist bu ısınmayı farketmez ve yola devam ederse kaza olur. Bizim patentli buluşumuz mevcut sensörlerden daha üstün ve maliyeti de çok daha düşük. Sensör makinisti uyarıyor eğer yola devam edilirse ikinci kez uyarıyor. Makinist hala devam ederse bu defa merkezi uyarıyor. Şu anda sistemimizin sadece iki testi kaldı. Onları da tamamlayınca üretime ve pazarlamaya resmen başlayacağız.”

Seyidoğlu, Zerdeçal ve Kakuleli baklava yaptı

BAKLAVACI Seyidoğlu, “Kakuleli” ve “Zerdeçallı” baklava üretti. Mideyi rahatlatıcı, hazmı kolaylaştırıcı etkisi olan kakule ve zerdeçalı baklavada kullanarak yeni bir tat yaratan firma, sağlık üzerinde olumlu etkileri olan baharatları baklavada kullanarak yeni bir ürün grubu oluşturacak. Söz konusu baklavalarda şerbet, kakule ve zerdeçal katılarak hazırlanıyor. Seyidoğlu, Anadolu mutfağının en özel ürünlerinden biri olan baklavayı Gaziantep reçetesiyle üretiyor.

Hürriyet 05/10/2010

Sigorta şirketlerini beş milyon TL dolandırdılar

Sigorta şirketlerini beş milyon TL dolandırdılar
İzmir’in Bayraklı İlçesi’nde çalıştırdıkları otomobil bakım servisinde hasarsız otomobilleri sahte evraklarla hasarlı gibi gösterip sigorta şirketlerini dolandıran çeteye yönelik İl Jandarma Komutanlığı ekipleri 30 adrese baskın yaptı.

Operasyonda çete lideri E.C.’nin de bulunduğu 25 kişi gözaltına alındı. Araştırmalarda, sigorta şirketlerinin 5 milyon TL zarara uğratıldığı öğrenildi. Zanlıların kazalı araçlara yan sanayi ürünü parça takıp orijinal gibi fatura kestikleri, gerçek dışı kaza raporları hazırladıkları saptandı.
Milliyet Ege 30/09/2010

Vimjo'nun hedefi sektörü büyütmek

Vimjo'nun hedefi sektörü büyütmek


İnternet üzerinden kişisel bakım ürünleri satan Vimjo, sektörü yıllık 500 milyon dolarlık ciroya ulaştırmayı hedefliyor.
İSTANBUL - İnternet üzerinden kişisel bakım ürünleri satışı yapan Vimjo'nun hedefi, sektörü yıllık 500 milyon dolarlık ciroya ulaştırmak.

Vimjo'nun Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Ahmet Hakan Özgür, öncelikli hedeflerinin internetten alışveriş yapmayan kitleleri sektöre kazandırmak olduğunu kaydetti.

Son yıllarda tüketici alışveriş alışkanlıklarında teknolojinin ve internet kullanımının artmasını dikkate alan Vimjo'nun, 2010 Nisan ayında faaliyete geçerek tüketiciye kişisel bakım ihtiyaçlarını tek bir noktadan ve avantajlı fiyatlarla sunmanın ayrıcalığını yaşattığını dile getiren Özgür, Türkiye'de kişisel bakımın adresi olma yolunda büyük adımlar atan Vimjo'nun, öncelikle kendi sektörünü büyütmeyi, tüketiciyi ürün ve ihtiyaçları konusunda bilinçlendirmeyi hedeflediğini belirtti.

Özgür, ağız ve diş sağlığı, ev tipi medikal ürünler, saç bakımı ve hijyen gibi ürün gruplarının da bu sektörün içinde olduğunu belirterek, sektör büyüklüğünün 5,5 milyar dolar civarında olduğunu bildirdi.

Sektörün internetteki cirosunun 200 milyon dolar olduğunu kaydeden Özgür, ''Pazar liderliğini üstlenip, reklam ve tanıtım yatırımları ile sektörü büyütmeyi ve 2011'de internette kişisel bakım kategorisindeki harcamayı 500 milyon dolara çıkarmayı hedefliyoruz'' dedi.

Öncelik kadınlarda

Toplantıda verilen bilgiye göre, pazarlama aktiviteleri ve dönemsel özel ihtiyaçları dışarıda bırakınca, Vimjo;da en fazla satılan ürün gruplarının başında; diyet ve zayıflama, besin takviyeleri, parfümler, saç bakım ve cinsel sağlık ürünleri geliyor, Vimjo.com'dan alışveriş yapanların yüzde 65'i kadın ve yüzde 35'i erkek.

Kişisel bakım kategorisinde 1.600 farklı markaya ait 25 bini aşkın ürünü tüketiciyle buluşturan Vimjo'nun gelecek hedefinin, Türkiye'de bulunmayan ancak tüketiciler tarafından yurtdışından siparişle getirilen özel markaların, Türk pazarında ilk defa Vimjo.com'dan satılmasını sağlamak olduğu bildirildi.
Dünya 30/09/2010

Ayazağa projesine 3.25 milyar lira

Ayazağa projesine 3.25 milyar lira


3.25 milyar liralık hasılat üzerinden Emlak GYO'ya 1.2 milyar liralık gelir teklif eden konsorsiyum 3 milyar dolarlık projeye 3-4 ay içinde başlayacak.
İSTANBUL - TOKİ iştiraki Emlak GYO'nun İstanbul Ayazağa'da açık artırma şeklinde gerçekleştirdiği 242 dönümlük arazinin satışı dün gerçekleşti.

Birinci aşamada açık artırma şeklinde tekliflerin alındığı ihalede ikinci aşamada ise kapalı zarf içerisinde teklifler alındı. Aralarında Ağaoğlu Grubu şirketlerinden Akdeniz İnşaat, Eser Taahhüt, Eroğlu Grup şirketlerinden Eryap Mühendislik, Nurol GYO-Mesa Mesken, Artaş İnşaat ve Soyak'ın bulunduğu Türkiye'nin büyük müteahitlerinin yarıştığı ihaleyi 3 milyar 251 milyon 100 bin TL ile 5 firmanın oluşturduğu Metal Yapı, Yeşil İnşaat, Nasa İnşaat, K Yapı, Taşcılar ortak girişimi aldı.

Ağaoğlu, Soyak ve Metal Yapı‘nın oluşturduğu konsorisiyumların yarıştığı ihalede son aşamada Ağaoğlu Şirketi Akdeniz İnşaat 3 milyar 50 milyon liralık teklif vererek Emlak GYO'ya 1 milyar 153 milyon 750 bin lira verdi. Ancak ihaleyi Ağaoğlu'ndan yüzde 2 daha fazla artıran Metal Yapı ortak girişim grubu kazandı. Metal Yapı‘nın yüzde 50'den fazla paya sahip olduğu Ortak Girişim Grubu, arsa karşılığı satış toplam geliri olarak 3 milyar 251 milyon lira, arsa satışı karşılığı şirket payı toplam gelir oranı olarak yüzde 37,01; arsa satışı karşılığı şirket payı toplam geliri olarak 1 milyar 203 milyon 232 TL ve artan kısma uygulanacak arsa satışı karşılığı şirket payı gelir oranı olarak da yüzde 37,20'lik teklif ile ihalenin kapalı zarf usulü ile yapılan en son turunda en yüksek teklifi veren firma oldu.

3 milyar dolarlık proje yapacak

Konsorsiyum adına konuşan Metal Yapı-Özüm Petrol'ün Hakim Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Saçaklıoğlu, "İhaleyi en yüksek teklifi veren Ağaoğlu'ndan yüzde 2'den daha fazla artırarak aldık. Bu rakam bizim için olağan üstü bir durum değil, doğal bir değer" dedi.

Bölgede 3 milyar dolarlık proje yapacaklarını ifade eden Saçaklıoğlu, "Yapılacak proje için ihale yapacağız. Önümüzdeki 15 gün içinde projeyi tamamlayıp 3-4 ay içinde mümkünse inşaata başlamayı düşünüyoruz" diye konuştu. Yapılacak projenin Türkiye'de olmayan bir şehir özelliği taşıyacağını kaydeden Saçaklıoğlu, fiyatlarında İstanbul'un kalbindeki yerlerde olduğu gibi beyaz yakalıların ve mavi yakalıların alacağı düzeyde olacağını ifade etti. Saçaklıoğlu, ihaleyle ilgili olarak Emlak GYO'ya bu ay içinde 250 milyon TL'lik ilk ödemenin yapılacağını ifade etti.

Yeşil İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Engin Yeşil ise "Bu rakamı değer olarak çok düşük buluyoruz. Bugünkü ekonomik şatlara göre bu proje çok iyi ekonomik getiri getirecek" açıklamasını yaptı.

1 firma elendi, 2 firma katılmadı

Büyük çekişmelere sahne olan ihaleye 21 Eylül'de yapılan ilk oturumda teklif veren Emay İnşaat teklif vermeyerek ihaleden çekildi. Listede adı olan Türkerler İnşaat ise Akdeniz İnşaat'ın ilk turda verdiği 1 milyar 570 milyonun altında kalarak elendi. Dünkü ihaleye katılmayan bir diğer firma ise ilk turda 200 milyon lira teklif veren Erciyas Endüstri Boru oldu.

Nasa karargah kuruyor

Ortak girişimde yer alan firmalar arasında bulunan Nasa İnşaat dikkat çekti.

Firmanın Amerikan ordusu için aralarında Türkiye, Afganistan, Irak'ın da bulunduğu ülkelerde karargah inşaaatlarını hayata geçirdiği öğrenildi.

Şerafettin Sağlam'ın sahibi olduğu Taşçılar Madencilik ise cephe giydirme alanında faaliyet gösteriyor.
Dünya 30/09/2010

İşte 500 Anadolu Kaplanı

İşte 500 Anadolu Kaplanı

Ekonomist, Fortis Bank Türkiye ile birlikte altı yıldır gerçekleştirdiği Anadolu 250 araştırmasının kapsamını bu yıl 500 şirkete çıkardı.


Artık Anadolu 500 olarak yapılacak olan araştırmanın ilk verileri, 500 Anadolu Kaplanı’nın Türkiye ekonomisi içindeki gücünü açık bir şekilde gösteriyor. İlk üç sırayı Kroman Çelik, Yıldız Entegre ve Erbakır’ın aldığı Anadolu’nun 500 büyük şirketinin 2009 yılında Türkiye’nin gayri safi milli hasılası’na katkısı yüzde 7.7 olmuş. 73.4 milyar lirayı ifade eden bu cironun 12.6 milyar doları ihracattan elde edilmiş. Bu da Türkiye’nin toplam ihracatı içinde yüzde 12.3 demek. 47 ilimize yayılan bu şirketlerin yarattığı toplam istihdam ise yaklaşık 224 bin kişi.

Türkiye ekonomisinin Marmara Bölgesi’ne sıkışması uzun yıllar önlenemedi. Ticaret de sanayi de hep bu bölgede yoğunlaştı. Özellikle de İstanbul’da. Marmara Bölgesi’ni kapsayan yatırımlar da hep İstanbul merkezli büyük sermaye gruplarının Kocaeli, Eskişehir, Tekirdağ, Bursa gibi kentlerde gerçekleştirdiği yatırımlar oldu.

ANADOLU'DA YOKTAN VAR EDİLEN BİR SANAYİ VAR

Bugün bu ağırlığın hafiflediğini söylemek için erken. Fakat Anadolu’da da neredeyse yoktan var edilen bir sanayi var. Anadolu kentleri sanayi ve istihdam açısından eskisi kadar bakir ve kurak değil. İstihdamın sadece devlet dairelerine ve kent çevresine serpiştirilmiş birkaç un ve yağ fabrikası ile sınırlı kentlerimiz hala var. Fakat eskiten fotoğrafın tümünü kapsayan bu görüntü önemli ölçüde azalmış durumda.

Ekonomist’in Fortis Bank Türkiye’nin katkılarıyla bu yıl yedincisini düzenlediği ‘Anadolu Kaplanları’ araştırmasının sonuçlarından bu dönüşümü rahatlıkla görebilirsiniz. Zaten bu nedenledir ki yedi yıldır ‘Anadolu 250’ olarak gerçekleştirdiğimiz araştırmanın kapsamını genişletildi Çünkü Anadolu sermayesi artık 250 şirkete sığmayacak kadar güçlü ve biz de bu gücü daha net bir şekilde ortaya koymak için altı yıldır yapılan araştırma bu yıldan itibaren ‘Anadolu 500’ olarak yapılacak.

ANADOLU ŞİRKETLERİNİN CİROSU 70 MİLYAR LİRAYI GEÇTİ

Ortaya çıkan rakamlar, Anadolu’nun her kentine yayıymış büyük şirketlerinin ekonomik gücü ve bu gücün Türkiye ekonomisi içindeki yeri ve katkısının yadsınamayacak kadar önemli olduğunu açık bir şekilde gösteriyor. Anadolu 500’ü oluşturan şirketlerin 2009 yılında 73.4 milyar lira olan toplam cirosu Türkiye’nin 2009’daki Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’sının (GSYİH) yüzde 7.7’sini ifade ediyor. Bu rakamı 2008 yılı ile karşılaştıramıyoruz. Çünkü aynı yaptığımız araştırma 250 şirketi kapsıyordu. Yine de ilk 250 şirket ile bir önceki yılı karşılaştırdığımızda 2009 cirosunun önceki yıla göre yerinde saydığı görülüyor. İlk 250 şirketin 59.9 milyar lira olan cirosu Aadolu 250 listesinde yer alan şirketlerin toplam cirosu ile aynı. Yani 59.9 milyar lira. Anadolu 500’ün ilk 250 şirketinin cirosunda geçen yılın Anadolu 250’sine göre reel olarak ise yüzde 4.9’luk düşüş söz konusu.

İş Bankası Rusya’da Bank Sofia’yı alıyor

İş Bankası Rusya’da Bank Sofia’yı alıyor
İş Bankası Rusya’da banka alma girişimini tamamlıyor. Banka, Bank Sofia’yı satın alacak. Ödenecek paranın 50 milyon dolar civarında olması bekleniyor

İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince


İş Bankası’nın yurtdışında banka satın alma girişimlerinden biri, birkaç hafta içinde tamamlanacak. Bankacılık çevresinden alınan bilgiye göre bankanın uzun süredir Rusya’da devam eden girişiminde son aşamaya gelindi. İş Bankası Rusya’da Bank Sofia’yı satın alıyor. İş Bankası’nın Rusya’da yapacağı yatırım 50 milyon dolar civarında olacak.
İş Bankası bu banka satın alımıyla Rusya’da ileride yaygınlaşmayı hedefliyor. İş Bankası Grubu’nun lokomotif şirketlerinden Şişe Cam’ın Rusya ve yakın bölgesinde büyük yatırımları bulunuyor. Özsermayesini öncelikle Türkiye’deki faaliyetlerinde kullanmak ve dışarıdaki yatırımlarında stratejik kararlar dahilinde sermaye artırımıyla büyümeyi amaçlayan İş Bankası, bu girişimiyle Rusya’da pazar araştırması yapacak.
Rusya’daki bankacılığın gelişme potansiyeline göre ülkede tüm bankacılık alanlarında faaliyet göstermeyi planlayan İş Bankası, ülkede öncelikle ticari ve kurumsal bankacılık alanlarını araştıracak.

Hedef bölgesel banka olmak
İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, daha önce gazetemize yaptığı açıklamada, Rusya’da banka satın alma girişimlerinin devam ettiğini, sürecin yıl sonunda tamamlanacağını ifade etmişti. Özince şöyle demişti:
“Rusya’da banka almamızla ilgili girişimimizde artık son noktalara geldik. İki tarafın ekipleri satış sözleşmelerinin detayları üzerinde çalışıyor. Bir cayma olmazsa ümit ediyorum bu yıl içinde Rusya’da bir banka sahibi olacağız. Bizim açımızdan konu son derece net, her türlü değerlendirme yapıldı. Artık parasını ödeyip alacağız. Olmasa da başkasını bulacağız. Çünkü alternatif çok. Bunun dışında fırsatçı arayışlarımızı devam ettireceğiz. Bu fırsatçı arayışları bu kadar sık gündeme getirmemizin nedeni bunu yapmaya iyice niyetli olmamızdan kaynaklanıyor.”

Rusya üzerinden büyüyecek
İş Bankası bu yatırımıyla Rusya Federasyonu’ndaki diğer ülkelerde büyümek istiyor. İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince’nin, bu hedef hakkındaki görüşü şöyle:
“Rusya Federasyonu’nda her ülkede ayrı bir banka alma niyetimiz yok. Rusya pazarı, diğer ülkelere göre çok daha büyük. Çok daha olgun bir pazar. Rusya’da almayı arzu ettiğimiz banka üzerinden de Rusya Federasyonu’nun tüm diğer ülkelerine yayılmayı amaçlıyoruz.”



Küçük şubeli bir banka
Bank Sofia, 1994 tarihinden beri Rusya Merkez Bankası’na kayıtlı gözüküyor. Moskova merkezli bankanın Moskova’da iki şubesi var. Diğer şubeleri ise St. Petersburg, Saratov ve Balakovo’da bulunuyor.


Dışarıdaki ikinci bankası olacak
İş Bankası’nın Almanya’daki bankası İşbank GmbH, Avrupa Birliği üyesi ülke bankaları statüsünde ticari, kurumsal ve bireysel alanda faaliyet gösteriyor. Tamamı bankaya ait olan İşbank GmbH’nin Almanya’da 12, Fransa, Hollanda ve İsviçre’de birer şubesi var.
Londra ve Bahreyn’de birer şubesi bulunan İş Bankası, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde 9 şube ile faaliyet gösteriyor. Çin’in Şanghay kentinde bir temsilciliği bulunuyor. İş Bankası İrlanda’da İş Dublin Financial Services Plc ile faaliyet gösteriyor. Banka yurtdışında ilk olarak 1932’de Hamburg - Almanya ve İskenderiye - Mısır şubeleriyle faaliyete başladı.
1932-1959 yılları arasında Mısır’da İskenderiye Şubesi’yle faaliyet gösteren İş Bankası, Haziran ayında 51 yıl aradan sonra Mısır’da Kahire’de temsilcilik açtı.
Bankanın Şanghay Temsilciliği 2006’da açıldı. Bankanın yurtdışı teşkilatı bireysel, ticari ve kurumsal bankacılık alanlarında hizmet veriyor.



İhtiyaç kredisi faizi % 0.77
İş Bankası, ihtiyaç kredisi kampanyasının 22 Ekim’e kadar geçerli olduğunu açıkladı. Yapılan açıklamada, “Aylık yüzde 0.77’den başlayan faizle veya ayda 112 TL taksitle,
60 ay vadeli, 5 bin TL’lik kredi veriliyor. Kampanya dönemi içinde 25 bin TL’ye kadar 60 aya varan vadeyle, özel Masrafsız İhtiyaç Kredisi de alınabilir” denildi.
Milliyet 05/10/2010

Galatasaray’ın projesine isim yazdırmak için yarışacaklar

Galatasaray’ın projesine isim yazdırmak için yarışacaklar
Galatasaray Kulübü’nün imar sorununu çözmek için 3 yıl uğraştığı Riva arsasındaki projeyi inşa edebilmek için 20 firma başvurdu. 844 konutluk projeyi kimin yapacağı bugün açıklanacak

Galatasaray Spor Kulübü, 1 milyon 275 bin metrekarelik Riva arsasının proje planlarını PMP Mühendislik’e yaptırdı.


Galatasaray’ın üç yıl üzerinde çalışarak imar sorunlarını çözdüğü Riva arsasında geliştirilecek proje beklenilenin de üzerinde ilgi gördü. Şimdiye kadar 200 ön talebin toplandığı projeyi inşa edecek firmanın belirlenmesi için bugün yapılacak ihaleye ise 20 firma katıldı. Acarlar, Kuzu,?Soyak ve Sur Yapı gibi isimlerin yanı sıra ihaleye Abu Dabi’den Abaar da girdi.
Ciddi beş şirketten teklif beklediklerini belirten Galatasaray Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Işın Çelebi, “İlgi, bizi şaşırttı. Konut alanındaki dev şirketlerden Kuzu, Sur Yapı ve Soyak’a ilave olarak Acarlar şartname aldı. Yabancılardan da ilgi çok fazla. Avrupa ve ABD piyasasından dosya alan şirket yok. İlgi, tamamıyla Körfez ülkelerinden. Abu Dabi’nin en büyük firması Abaar da şartname aldı” dedi.

İhale kasım sonuna biter
Geçen hafta Emlak Konut GYO’nun Ayazağa ihalesine de yoğun ilgi olduğunu vurgulayan Çelebi, “O arsanın iki özelliği vardı. Lokasyonu ve imar açısından sorunlu olmaması. Bizim ihaleye çıkardığımız arsa, Riva gibi İstanbul’un gelecekteki en önemli villa bölgesi olacak noktasında. Ayrıca imar ve inşaatla ilgili hiç problemi yok. Arsanın tüm sorunlarını çözdük. Bir de üstüne Galatasaray gibi bir dünya markasıyla proje geliştirilecek. Satışta hiç sorun yaşanmaz” dedi.
Çelebi, ihaleyle ilgili süreci kasım ayı sonuna kadar bitireceklerini sözlerine ekledi.



200 Cimbomlu villa almak için başvurdu
Projede yaptırılması planlanan 4 farklı tipteki villaların alanı 150 ile 400 metrekare arasında değişecek. Villaların fiyatı 500 bin dolardan başlayacak. Şimdiye kadar villalar için 200 ön talep toplandığını açıklayan yetkililer, inşaatın 2011 yılının Ocak ayında başlanması için çalışmaların sürdürüldüğünü açıkladı. Toplamda 4 etaptan oluşan projenin ilk etabının tesliminin 2012 yılının başında yapılması planlanıyor.
Binaların ileri kaba inşaat halinde teslim edilmesi planlanan projedeki villalar, akıllı ev tabanlı olacak. Ayrıca çevreyle uyumlu ve çevre kavramının da ön planda olacağı projedeki villalar tek kat ile 3 kat arasında farklı alternatifler barındıracak. Projede, kat sayıları ise binaların konumundan doğan kot farkına göre belirlenecek.



İki yöntem, iki farklı gelir kapısı
Riva’daki villaların nasıl yapılacağı konusunda Galatasaray Kulübü’nün iki farklı projesi var. Bunlardan ilki hasılat paylaşımı ile yapılması. Yani uluslararası ihaleye çıkacak olan kulüp, gelen teklifleri değerlendirecek ve verilen teklifin yüzde 50’sini peşin isteyecek.
Projenin gerçekleştirilmesinde ikinci alternatif ise inşaat ve satış pazarlamanın tamamıyla kulüp tarafından yapılması. Bunun için bir inşaat ve yatırım şirketi kurmayı da planlayan Galatasaray Spor Kulübü Yönetimi yeni şirketin işlerini taşeronlara vererek projeyi tamamlatacak. Ayrıca inşaat çalışmalarının yanı sıra satış ve pazarlama da yine bu şirketin kendi iç bünyesinde yapılacak.
Toplam 244 bin metrekare satış alanı olan projeden beklenen hasılat ise minimum 750 milyon dolar. Klüp, Riva projesini hasılat paylaşımı ile ihaleye çıkartılırsa kulüp kasasına 250 milyon dolar koymayı planlıyor. Projeyi kendisi yaptırıp, satarsa rakam, 500 milyon dolar civarında gerçekleşecek.


İhale şeffaf olacak
Seyrantepe’de olduğu gibi Riva’da da ihalenin şeffaf olacağını hatırlatan Galatasaray Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Işın Çelebi ihaleye ilgili şunları söyledi:
“Ortada bir başarı var. Borç bataklığına saplanmış bir kulübü dünyanın en modern stadyumlarından birisine sahip hale getirdik. Bir zamanlar icradan haraç mezat satılmak istenen araziyi, arsaya dönüştürdük. Bugün gelinen noktadan borçtan nefes alamayan bir kulüp elde edeceği gelirlerle yatırım yapabilir hale gelecek. Burada Galatarasaray camiasının çok önemli katkısı var. Katkıda bulunan herkese teşekkür ediyorum. Dört yıllık uğraşla imar ve ruhsat izinlerini çıkardığımız projenin ihalesinde kimsenin imtiyazı olmayacak. İhaleyi şeffaf bir şekilde yapacağız.”



2009’da konut ve işyeri alanlara erken ödemede indirim var
TOKİ’den 160 bin kişiye iyi haber
TOPLU Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), satışları 2009 yılında yapılan ve ve geri ödemesi 12 aydan fazla olan konut ve işyerlerinin borçlarının kapatılması için indirim kampanyası düzenledi. Yapılan açıklamaya göre 11 Ekim - 12 Kasım 2010 tarihlerini kapsayan kampanyadan yaklaşık 160 bin alıcı faydalanabilecek.
TOKİ’den konut ve işyeri alanlar, belirlenen süre içinde satış işlemlerini gerçekleştirdikleri bankaya başvurarak borçlarını hesaplatabilecek.

Önce taksitler yatırılmalı
Borçlarının son durumunu öğrenen alıcılar, peşin veya aylık eşit taksitler halinde 3 ay vadeyle borçlarını kapatabilecek. TOKİ, peşin yapılan ödemelerde yüzde 20, 3 ay vadeli eşit ödemelerde ise yüzde 17 oranlarında indirim yapacak. 12 Kasım 2010 tarihinden sonra harekete geçenlerin bu indirimden yararlanamayacağı açıklandı.
Alıcıların başvuru tarihinde son taksitlerini yatırmış olmaları gerektiğini hatırlatan TOKİ, bu kampanyadan yararlanacak olanların 2009 yılında alınan ve taksitli geri ödemeleri de 2009 yılı sonuna kadar başlayan konut ve işyeri alıcılarını kapsadığını duyurdu.




Ayazağa’daki arsa fazla ilgi görmedi
Emlak Konut GYO’nun Şişli Ayazağa’da 1, İzmir Karşıyaka Şemikler’de 13 olmak üzere satışa çıkardığı toplam 14 arsanın satışında hasılat paylaşımı ihalelerinde olduğu gibi yüksek artışlar yaşanmadı. Seyrantepe Stadı’nın yanında yer alan 46 bin metrekare yüzölçümündeki arsa 237 milyon 400 bin TL’den satışa çıkarken en iyi teklif 245 milyon 500 bin TL ile Eryap Mühendislik’ten geldi. İmar planlarında konut alanı niteliklerine sahip olan arsa için ikinci en iyi teklifi aralarında Nurol GYO’nun da bulunduğu konsorsiyum sundu.
Nurol GYO-Mesa Mesken-TAO Gayrimenkul ve Tahincioğlu Gayrimenkul’den oluşan dörtlü Ortak Girişim, Ayazağa’daki arsaya 245 milyon TL teklif etti. Üç emsali bulunan arsaya bin 380 konut yapılabilecek.

Bir tanesi elde kaldı
İzmir Karşıyaka Şemikler’de ise 13 arsadan birisi alıcı bulamadı. Satışa 261 bin 860 metrekare arsa çıkarken, müşteri bulan arsaların toplam büyüklüğü 250 bin 191 metrekare oldu. Satılan arsalar için 330 milyon 100 bin TL tahmini bedel istenirken ihaleden sonra oluşan rakam 333 milyon 700 bin TL’ye çıktı. Emlak Konut GYO, yaptığı açıklamada yönetim onayından sonra satışını kesinleşeceğini ifade etti. Yüzölçümleri 4 bin 561 metrekare ile 61 bin 191 metrekare arasında değişen arsaların emsal değerleri 0.70 ile 2.5 arasında değişiyor.

Taksitli satış imkânı
Şişli Ayazağa’da satışa çıkarılan arsa içinde 3 ayrı ödeme şekli uygulanıyor. Buna göre yüzde 30 peşinatla 24 ay, yüzde 35 peşinatla 36 ay ve yüzde 40 peşinatla 48 aya kadar vade yapılıyor.
Karşıyaka Şemikler’de satışa çıkarılan arsalar içinde 3 farklı ödeme seçeneği sunuluyor. Buna göre yüzde 25 peşinatla 36 ay, yüzde 30 peşinatla 48 ay ve yüzde 35 peşinatla 60 aya kadar vade yapılıyor.



Konut kredisi için güz tarifesi yarattı
Halkbank’ın açıklamasında yeni bir güz tarifesi kampanyasıyla kış mevsimine girmeden kendi evine taşınmak isteyenlere düşük faizli, uzun vadeli konut kredisi geliştirildiğinin altı çizildi. Bankadan yapılan açıklamada, güz tarifesi kapsamında konut kredi seçenekleri için dosya masrafının 500 TL’ye sabitlendiği bildirildi.
Kampanyada, taksit ertelenebilmesi imkanının sunulduğu kaydedilerek yüzde 0.77’den başlayan faiz oranlarının geçerli olduğu açılandı. Güz tarifesinden konut kredisi kullananlar ödeme sırasında ayrıca mola verme, artan taksitli ve azalan taksitli ödeme seçeneklerinden yararlanabilecek.

Kampanyanın son günü 30 Ekim
Güz Tarifesi’nden yararlanmak için 30 Ekim tarihine kadar Halkbank şubelerine başvuru yapılabileceği belirtilirken Halkbank Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Bilgehan Kuru, konuya ilişkin açıklamasında, okulların başlaması, kışa hazırlık niteliğindeki tadilat çalışmalarıyla sonbahar aylarında harcamaların arttığına dikkat çekerek, şunları ifade etti:
“Güz Tarifesi konut kredilerini de son derece avantajlı koşullarla bu kampanyaya dahil ederek sektörde uygun koşullarla konut kredisi kullandıran bankalar arasında olma özelliğimizi koruduk. Kampanyaya eklediğimiz seçenekle ilk taksiti 2 ay erteletebiliyoruz” dedi.



Mimari ödülü ofis dalında aldı
Levent’te Tabanlıoğlu Mimarlık’ın tasarımıyla hayata geçirilecek olan Zorlu Levent projesi Avrupa ve Afrika Gayrimenkul Ödülleri 2010 yarışmasında mimari ofis ödülü kategorisinde ödül aldı. Dünyanın birçok ülkesinden çok sayıda projenin yer aldığı yarışmada ödüller, Londra Park Lane Hotel’de İngiltere Büyükelçisi Ünal Çeviköz’ün de hazır bulunduğu törenle sahiplerini buldu.
Tabanlıoğlu Mimarlık’ın tasarladığı, A+ ofis olarak planlanan Zorlu Levent projesi, 42 katlı ve 170 metre olarak planlanıyor.
Milliyet 05/10/2010

Trt den eğitim televizyonu açıyor

TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, 24 saat eğitim programı yayımlanacak kanalın aralık ayında açılacağını söyledi.
ESKİŞEHİR - TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, aralık ayında bir eğitim kanalı açacaklarını belirterek, "Abartmıyorum, dünyada eşi ve benzeri olmayan bir kanal olacak bu. 24 saat eğitim programları yayımlayacağız" dedi.

Şahin, Anadolu Üniversitesinin (AÜ) yeni akademik yıl açılış töreninde yaptığı konuşmada, TRT 4'ün eğitim kanalı olduğunu anımsatarak, şunları söyledi:

"Anadolu Üniversitesi yönetimi bizi ziyaret etti. Kendilerinden ücret istedik. Talep ettiğimiz ücreti çok gördüler ve ayrıldılar. Birkaç ay sonra Prof. Dr. Davut Aydın rektör olarak göreve geldiğinde bizi ziyaret etti. Yarım saat sonra gözümüzü bağlayıp, odadan çıktılar. Her türlü prensipte anlaştık. Aralık ayı içinde açacağımız bir eğitim kanalı olacak. Abartmıyorum, dünyada eşi ve benzeri olmayan bir kanal olacak. 24 saat eğitim programları yayımlayacağız.

Yapılan anlaşma gereği 12 saat AÜ'ye tahsis edeceğiz. Açıköğretim derslerini yayımlamak istiyorlar. Bu kanalda sadece eğitim amaçlı programlar yayımlanacak. Tamımına yakını iç yapım olan 50 yeni program üretiyoruz. Örneğin bir film koyacaksak eğitim amaçlı olacak. AÜ'yü görünce çok şaşırdım. Bundan böyle AÜ'nün medya sponsoru olmak istiyoruz. AÜ'nün her türlü faaliyetini tanıtmak istiyoruz."

Rektör Prof. Dr. Aydın'ın burada heyecanlı bir ekip kurduğunu, insanların istemeleri durumunda her şeyi başarabileceğini belirterek, "AÜ'de çok güzel işler yapılıyor. Bunları tanımak gerekiyor. Bunun için arkadaşlara talimat vereceğim. Eskişehir'de TRT muhabiri varsa sayısını artıralım, gerekirse ofis açacağız. Eskişehir ve AÜ'nün ciddi anlamda tanınma problemi var. Artık bu sorunu gidereceğiz" diye konuştu.
Dünya 05/10/2010

AVM ciroları yüzde 13 arttı

AVM ciroları yüzde 13 arttı


Artış İstanbul AVM'lerinde yüzde 9, Anadolu AVM'lerinde yüzde 16 oranında oldu.
İSTANBUL - Alışveriş Merkezleri (AVM) ağustos ayı ciro endeksi, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 13 arttı.

Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği (AYD) ile Akademetre Research tarafından ortaklaşa oluşturulan AVM endeksinin ağustos ayı sonuçları açıklandı.

Her ay düzenli olarak yayımlanan verilere göre, ciro endeksi geçen yılın ağustos ayına göre yüzde 13 oranında artış gösterdi. Ramazan dolayısıyla özellikle hipermarket ve süpermarket cirolarındaki belirgin yükselme ile ciro endeksi artış gösterdi. Bu artış İstanbul AVM'lerinde yüzde 9, Anadolu AVM'lerinde yüzde 16 oranında oldu.

Ziyaretçi endeksi temmuz ayına göre değişmezken, 2009 yılı ağustos ayı verileri ile karşılaştırıldığında toplamda yüzde 2'lik artış görüldü. Bu değişimde, İstanbul AVM'lerinde 2009 yılının ağustos ayına göre yüzde 8'lik düşüşe rağmen ramazanın etkisiyle Anadolu AVM'lerindeki yüzde 9 oranındaki artışın etkili olduğu belirtildi.

Açıklamada, ziyaretçi endeksinin İstanbul'da 2009'a göre yüzde 8 oranında azalmasına rağmen ciro endeksindeki yüzde 9'luk artışın, AVM'lerdeki metrekare verimliliklerinin arttığını gösterdiği anlamına geldiği kaydedildi.

AYD Başkanı Hakan Kodal, AVM endeksi ağustos ayı sonuçlarına ilişkin, "AVM'lerde bu ay ramazan etkinliklerinin de önemli etkisiyle cirolar ve ziyaretçi sayılarında önemli artışlar yaşanmıştır. Anadolu'da ciro ve ziyaretçi sayıları ramazandan olumlu yönde etkilenirken, İstanbul'da da metrekare başına verimlilik önemli derecede artmıştır" değerlendirmesinde bulundu.
Dünya 05/10/2010

Tüketici kredileri 1 milyar 784 milyon lira arttı

Tüketici kredileri 1 milyar 784 milyon lira arttı


Tüketici kredileri ve kredi kartları tutarı, 1 Ekim itibarıyla 154 milyar 825,3 milyon liraya yükseldi.
ANKARA - Mevduat bankalarında tüketici kredileri ve bireysel kredi kartları tutarı, 24 Eylül-1 Ekim döneminde 1 milyar 784,7 milyon lira artarak, 1 Ekim itibarıyla 154 milyar 825,3 milyon liraya yükseldi. Bankalardaki tüketici kredileri ve bireysel kredi kartları tutarı, 24 Eylül itibarıyla 153 milyar 40,6 milyon lira düzeyindeydi.

Merkez Bankası haftalık verilerine göre, 1 Ekim itibarıyla 154 milyar 825,3 milyon liraya çıkan tutarın, 113 milyar 639,4 milyon lirası tüketici kredileri, 41 milyar 185,8 milyon lirası da bireysel kredi kartlarından oluştu.

Bu dönemde konut kredileri 52 milyar 45,3 milyon lira, taşıt kredileri de 4 milyar 481,3 milyon lira oldu. Diğer krediler de bir haftalık dönemde, 57 milyar 112,8 milyon lira olarak gerçekleşti.

Tüketici kredilerinin 41 milyar 705 milyon lirası kamu bankaları, 49 milyar 667,8 milyon lirası özel bankalar ve 22 milyar 266,5 milyon lirası da yabancı bankalar tarafından verildi.

Toplamda 41 milyar 138,2 milyon lira olan TL cinsinden bireysel kredi kartları kullanım tutarının, 17 milyar 444,8 milyon lirası taksitli, 23 milyar 693,4 milyon lirası da taksitsiz kredi kartları harcamalarından oluştu.

Bankaların kredi hacmi

Katılım bankaları hariç bankaların kredi hacmi, 24 Eylül itibarıyla geçen bir haftada 3 milyar 422,4 milyon lira artarak, 397 milyar 682,8 milyon liraya çıktı.

Mali kesime verilen krediler 11 milyar 229,8 milyon liradan 11 milyar 681,1 milyon liraya çıkarken, bu kredilerin 8 milyar 759,7 milyon lirası mevduat bankaları, 2 milyar 921,3 milyon lirası da kalkınma ve yatırım bankaları kredilerinden oluştu.

Mali olmayan kesime verilen kredilerin ise 30 milyon 548 bin lirasını Merkez Bankası, 372 milyar 17,4 milyon lirasını mevduat bankaları, 13,9 milyar lirasını da kalkınma ve yatırım bankaları kredileri oluşturdu.

Bankalardaki toplam mevduat

Bankalardaki toplam mevduat 24 Eylül 2010 tarihi itibariyle önceki haftaya kıyasla 5 milyar 260,4 milyon lira artarak, 513 milyar 935,1 milyon lira oldu. Bankalardaki toplam mevduat 17 Eylül'de 508 milyar 674,7 milyon lira düzeyindeydi.

Merkez Bankası Haftalık Bültenine göre, bu dönemde TL cinsinden mevduat 349 milyar 61,8 milyon liradan, 350 milyar 550,8 milyon liraya yükseldi. Yabancı para cinsinden mevduat da 147 milyar 253,7 milyon liradan, 149 milyar 664,4 milyon liraya yükseldi.

24 Eylül itibarıyla 13 milyar 719,8 milyon lira olan bankalararası mevduatın ise 8 milyar 274,8 milyon lirası TL, 5 milyar 445 milyon lirası da yabancı paradan oluştu.
Dünya 08/10/2010

Onur Air, 400 bin hacı taşıyacak

Onur Air, 400 bin hacı taşıyacak


Onur Air, 9 uçağı ile Suudi Arabistan Havayolları adı altında hac ve umre seferleri düzenleyecek.
İSTANBUL - 2010 yılı hac operasyonunda görev yapacak Onur Air ekipleri, Atatürk Havalimanı'ndan Suudi Arabistan'a uğurlandı.

Onur Air'den yapılan açıklamaya göre, uçakları ve personeliyle 1998 yılından beri her yıl düzenli olarak Suudi Arabistan'da hac operasyonuna katılan Onur Air, yarın başlayacak 2010 yılı hac operasyonunda kokpit, kabin ekibi, teknik, dispeç, yer işletme, ekip planlama ve yönetici olmak üzere 520 personeliyle görev yapacak.

30 uçağa sahip Onur Air, 3 adet A330 ve 6 adet A300-600 tipi olmak üzere filosundaki 9 uçağı ile Suudi Arabistan Havayolları adı altında hac ve umre seferleri düzenleyecek.

Onur Air, bu yılki hac operasyonunda Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri, İran, Hindistan, Malezya, Fas, Cezayir, Tunus, Mısır, Lübnan ve Suriye'den 400 bin hacı taşıyacak.

Hac operasyonu, 1 Ocak 2011 tarihinde sona erecek.
Dünya 08/10/2010

Bankacılık sektörünün karı yüzde 4.8 arttı

Bankacılık sektörünün karı yüzde 4.8 arttı


Dönem karı ağustos sonu itibariyle 14 milyar 956 milyon liraya yükseldi.
ANKARA - Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), kesinleşmemiş geçici verilere göre, bankaların dönem karlarının, ağustos sonu itibariyle 14 milyar 956 milyon liraya yükseldiğini bildirdi.

BDDK'dan yapılan yazılı açıklamaya göre, Türk bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü, 31 Ağustos 2010 tarihi itibariyle 905 milyar 739 milyon lira olarak belirlendi. 2009 yılı Ağustos ayında 770 milyar 651 milyon lira olan bankaların aktif toplamı, son 1 yıllık dönemde 135 milyar 88 milyon lira, oransal olarak da yüzde 17,5 artış gösterdi. Bankaların aktif toplamlarında 2009 yılı sonuna göre meydana gelen artış ise yüzde 8,6 şeklinde gerçekleşti.

2009 yılı Ağustos ayı sonunda 367 milyar 926 milyon lira olan kredi hacmi ise, bu yıl 463 milyar 911 milyon liraya çıktı. Bu şekilde kredilerde geçen yıla göre yüzde 26,1'lik artış kaydedildi.

Takipteki brüt alacaklar da, bu dönemde 20 milyar 371 milyon liradan 21 milyar 127 milyon liraya yükseldi. Takipteki alacaklarda Ağustos dönemleri itibariyle yüzde 3,3 oranında artış meydana geldi. Ancak takipteki alacaklar, 2009 sonuna göre 726 milyon lira azaldı.

Mevduat toplamı 566 milyar lira

Söz konusu dönemde mevduattaki artış yüzde 19,1'i, özkaynaklardaki artış ise yüzde 19,5'i buldu. Ağustos sonu itibariyle bankacılık sektöründeki mevduat toplamı 566 milyar 503 milyon lira, özkaynaklar ise 123 milyar 237 milyon lira oldu.

Bankacılık sektöründe 2009 yılı Ağustos ayı sonunda 14 milyar 267 milyon lira olarak gerçekleşen dönem karında da bu yıl yüzde 4,8'lik artış sağlandı ve 2010 yılı Ağustos dönemi 14 milyar 956 milyon liralık karla geride bırakıldı.

Sektörde geçen yıl aynı dönemde yüzde 20 olan sermaye yeterliliği standart oranı ise bu yıl yüzde 19,3 olarak tespit edildi.
Dünya 08/10/2010

TOKİ, 7 yılda 35 milyarlık proje yaptı

TOKİ, 7 yılda 35 milyarlık proje yaptı

TBMM KİT Komisyonu'nun TOKİ hesaplarını görüştüğü toplantısında bilgi veren TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar, 1800 şantiyede 455 bin konutun yapımını başlattığını ve 330 bininin hak sahiplerine teslim edildiğini bildirdi. Bu konutların 118 bin 500'ünün alt gelir grubu ve yoksullara yönelik, 191 binin dar gelirli ve orta gelir grubuna ait olduğunu kaydeden Bayraktar, yoksullara 20 ay vadeli ve 100 lira taksitle ev yaptıklarını vurguladı. TOKİ'nin 7 yılda büyüklüğü 35 milyar lira olan 3 bin ihale gerçekleştirdiğini söyleyen Bayraktar, 22 milyar lira hak ediş ödemesi gerçekleştiğini kaydetti. Bayraktar, gelir paylaşımı yöntemi ile 9.6 milyar liralık 65 bin konut üretimi yapıldığını ve bunun 5 milyar lirasının tahsil edildiğini belirtti.
Sabah 08/10/2010

İzmir’e F-35’in motoru için fabrika kuruluyor

İzmir’e F-35’in motoru için fabrika kuruluyor

Türkiye’nin de dahil olduğu F-35 uçağına parça üretecek fabrikanın temeli 29 Ekim’de atılacak

Türkiye’nin, dahil olduğu ‘F-35 Müşterek Saldırı Uçağı’ projesi kapsamında üretimini yapacağı parçaların önemli bölümünün Ege Serbest Bölgesi’nde kurulacak tesislerden karşılanacağı belirtildi. Uçağın motor parçaları için Kale Grubu ile Pratt&Whitney ortaklığı, 2012 başında üretime başlayacak. Hollandalı Foker Elmo şirketi de F-35 için özel tasarımlı kablo üretecek. F-35 projesi için yapılacak yatırımlarda orta vadede bine yakın kişinin istihdam edilebileceği ifade ediliyor. Kale Teknik ve Kimya Grubu Başkanı Osman Okyay, yüzde 51 Kale, yüzde 49 Pratt&Whitney ortaklığıyla kurulan şirketin 46 bin metrekare alanda üretim yapmak üzere çalışmalara başladığını, bürokratik işlemlerde aksilik yaşanmaması halinde 29 Ekim 2010’da temel atacaklarını, gelecek yıl ekim ayında tesisi tamamlayarak, 2012 yılında üretime başlayacaklarını söyledi. • AA

60 milyon dolar

Bu yatırımın ilk etapta 60 milyon dolar olduğunu kaydeden Okyay “ 5 yıl içinde 700 kişilik istihdam ve 100 milyon dolar ciro planlanıyor. Motor parçaları burada üretilerek Pratt&Whitney’e gönderilecek. Sadece F-35 değil, Pratt&Whitney’in ürettiği diğer motorlara da parça üretebileceğiz” dedi.
Star 08/10/2010

Zorlu Grup Ali Samiyen Arazisine Ortak

Zorlu Sami Yen'e ortak
Türkiye'nin devlerinden Zorlu yüzde 75 payla Ali Sami Yen stad arazisine ortak oluyor...
Bir haftadır Yaşar Aşçıoğlu ile Ali Sami Yen stad arazisine ortak olarak katılmayı görüşen Zorlu Grubu, yüzde 75-25 oranında mutabık kaldı. Stad arazisi ile ilgili yeni yapı, onaylanmak üzere TOKİ’nin incelemesine sunuldu.

Zincirlikuyu Karayolları arazisinde dev bir projeyi yürüten, daha önce yine Büyükdere Caddesi’nde Deva arazisini satın alan Ahmet Zorlu, gayrimenkulde çok önemli bir atak daha yaptı.

Bir kaç kez yenilenen Ali Sami Yen stad arazisini 475 milyon TL taahhütle alan ancak Yaşar Aşçıoğlu, stad arazisinde hakkının büyük bölümünü Ahmet Zorlu’ya devrediyor.

Konuya yakın çevrelerden edinilen bilgiye göre iki taraf, arazi üzerindeki hakkın yüzde 75 Zorlu Grubu, yüzde 25 de Aşçıoğlu Grubu’nda olmak üzere paylaşımında anlaştı.

Sözkonusu anlaşma ile ilgili olarak taraflar mutabakat imzalarken, konu onay için TOKİ’ye iletildi. Şimdi TOKİ Başkanlığı başvuruyu inceleyecek ve kararını bildirecek.

Bu arada taraflar, TOKİ onayı olmaksızın anlaşmayı kamuoyuna duyurmama konusunda da anlaşmıştı.

Nitekim dün Zorlu Grubu’ndan yapılan açıklamada “Zorlu Holding ve Aşçıoğlu İnşaat arasında Ali Sami Yen Stadı arazisi ile ilgili proje geliştirme ve yatırımlar konusunda henüz bir ortaklık anlaşması imzalanmamıştır.

İki şirket arasında görüşmeler devam etmektedir. Görüşmeler sonuçlandığında kamuoyuna gerekli açıklama yapılacaktır.” denildi.

Oysa konuya yakın kaynaklar, iki tarafın el sıkıştığını sözkonusu 75-25 oranında bir anlaşmanın TOKİ onayından sonra kamuoyuna duyurulacağını belirttiler.

150 bin metrekare inşaat izni var

Mecidiyeköy’de 34 dönümlük Ali Sami Yen stad arazisinde yer üstünde yaklaşık 87 bin metrekare inşaat yapma izni bulunuyor. Aşçıoğlu’nun ihaleyi aldıktan sonra ortaklık için çok çeşitli gruplarla görüştüğü biliniyordu. Aşçıoğlu daha önce “Arazi için Güney Kore’den ABD’ye kadar çok çeşitli firmalardan ortaklık teklifleri alıyoruz” demişti. Aşçıoğlu’nun arazi için belirlediği proje yaklaşık 300 milyon dolarlık bir yatırım gerektiriyordu.

Büyükdere hattında üçlemiş oluyor

Denizbank’ı sattıktan sonra enerji ve gayrimenkul alanlarına yoğunlaşan Zorlu Grubu, Karayolları arazisini 800 milyon dolar karşılığında satın almıştı. Zorlu Grubu 2006 yılı sonunda da 80.5 milyon dolar karşılığında Levent’te bulunan Deva İlaç arazisini almıştı. Mecidiyeköy Ali Sami Yen stad ortaklığı da onaylanırsa Zorlu Grubu aynı lokasyon içinde çok önemli üçüncü bir arazinin de ortağı olacak.
Vatan 08/10/2010

BankPozitif, tahvil arzını tamamladı

3 yıl vadeli tahviller 2 yıllık gösterge tahvil üzerine yüzde 2,25 ek getiri ile ihraç edildi.
İSTANBUL - BankPozitif, İş Yatırım aracılığıyla gerçekleştirilen 100 milyon lira tutarındaki tahvil arzını tamamladı.

BankPozitif'ten yapılan açıklamada, 3 yıl vadeli tahvillerin 2 yıllık gösterge devlet tahvili üzerine yüzde 2,25 ek getiri ile ihraç edildiği, tahvillerin 6 aylık kupon faiz oranının yüzde 5,04 ve yatırımcının elde edeceği yıllık bileşik faiz oranının ise yüzde 10,36 olarak gerçekleştiği belirtildi.

Açıklamada, BankPozitif'in, İş Yatırım aracılığıyla gerçekleştirdiği 100 milyon lira tutarındaki tahvil arzını tamamladığı, tahvil halka arzında izahnamede belirtilen tahsisatlara göre bireysel yatırımcılara ayrılan tahsisat kısmının 4,9 katı kadar, genel toplamın ise 2,2 katı kadar talep toplandığı kaydedildi.

BankPozitif Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Akçakayalıoğlu, halka arzda gelen talebin boyutunun bankanın kredibilite algılamasının en üst düzeyde olduğunu teyit ettiğini, işlemin bankanın fonlama kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve artırılması yönünde olumlu bir katkısı olduğunu vurguladı.

İş Yatırım Genel Müdürü İlhami Koç da halka arz yöntemiyle gerçekleştirilen 3 yıl vadeli sabit faizli "ilk özel sektör tahvil ihracı"na aracılık etmenin önemine dikkati çekerek, elde edilen satış sonuçlarının, maksimum vadenin 2 yıl olduğu özel sektör tahvil halka arzlarında vadelerin kredi değerliliği yüksek firmalardan başlayarak uzatılabileceğinin bir göstergesi olduğunu ifade etti.
Dünya 08/10/2010

Tüketici kredileri 1 milyar 784 milyon lira arttı

Tüketici kredileri 1 milyar 784 milyon lira arttı


Tüketici kredileri ve kredi kartları tutarı, 1 Ekim itibarıyla 154 milyar 825,3 milyon liraya yükseldi.
ANKARA - Mevduat bankalarında tüketici kredileri ve bireysel kredi kartları tutarı, 24 Eylül-1 Ekim döneminde 1 milyar 784,7 milyon lira artarak, 1 Ekim itibarıyla 154 milyar 825,3 milyon liraya yükseldi. Bankalardaki tüketici kredileri ve bireysel kredi kartları tutarı, 24 Eylül itibarıyla 153 milyar 40,6 milyon lira düzeyindeydi.

Merkez Bankası haftalık verilerine göre, 1 Ekim itibarıyla 154 milyar 825,3 milyon liraya çıkan tutarın, 113 milyar 639,4 milyon lirası tüketici kredileri, 41 milyar 185,8 milyon lirası da bireysel kredi kartlarından oluştu.

Bu dönemde konut kredileri 52 milyar 45,3 milyon lira, taşıt kredileri de 4 milyar 481,3 milyon lira oldu. Diğer krediler de bir haftalık dönemde, 57 milyar 112,8 milyon lira olarak gerçekleşti.

Tüketici kredilerinin 41 milyar 705 milyon lirası kamu bankaları, 49 milyar 667,8 milyon lirası özel bankalar ve 22 milyar 266,5 milyon lirası da yabancı bankalar tarafından verildi.

Toplamda 41 milyar 138,2 milyon lira olan TL cinsinden bireysel kredi kartları kullanım tutarının, 17 milyar 444,8 milyon lirası taksitli, 23 milyar 693,4 milyon lirası da taksitsiz kredi kartları harcamalarından oluştu.

Bankaların kredi hacmi

Katılım bankaları hariç bankaların kredi hacmi, 24 Eylül itibarıyla geçen bir haftada 3 milyar 422,4 milyon lira artarak, 397 milyar 682,8 milyon liraya çıktı.

Mali kesime verilen krediler 11 milyar 229,8 milyon liradan 11 milyar 681,1 milyon liraya çıkarken, bu kredilerin 8 milyar 759,7 milyon lirası mevduat bankaları, 2 milyar 921,3 milyon lirası da kalkınma ve yatırım bankaları kredilerinden oluştu.

Mali olmayan kesime verilen kredilerin ise 30 milyon 548 bin lirasını Merkez Bankası, 372 milyar 17,4 milyon lirasını mevduat bankaları, 13,9 milyar lirasını da kalkınma ve yatırım bankaları kredileri oluşturdu.

Bankalardaki toplam mevduat

Bankalardaki toplam mevduat 24 Eylül 2010 tarihi itibariyle önceki haftaya kıyasla 5 milyar 260,4 milyon lira artarak, 513 milyar 935,1 milyon lira oldu. Bankalardaki toplam mevduat 17 Eylül'de 508 milyar 674,7 milyon lira düzeyindeydi.

Merkez Bankası Haftalık Bültenine göre, bu dönemde TL cinsinden mevduat 349 milyar 61,8 milyon liradan, 350 milyar 550,8 milyon liraya yükseldi. Yabancı para cinsinden mevduat da 147 milyar 253,7 milyon liradan, 149 milyar 664,4 milyon liraya yükseldi.

24 Eylül itibarıyla 13 milyar 719,8 milyon lira olan bankalararası mevduatın ise 8 milyar 274,8 milyon lirası TL, 5 milyar 445 milyon lirası da yabancı paradan oluştu.
Dünya 08/10/2010

Türk Telekom, İnvitel'i satın alma işlemlerini tamamladı

Türk Telekom, İnvitel'i satın alma işlemlerini tamamladı


Türk Telekomünikasyon A.Ş'nin Invitel International'ı satın alma işlemlerin tamamladı.

İSTANBUL - Türk Telekomünikasyon A.Ş'nin Invitel International'ı satın almasına ilişkin işlemlerin tamamlandığı bildirildi.

Türk Telekom'un Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yayımlanan açıklamasında, şirketin 18 Mayıs 2010 tarihinde Invitel Holdings ile Invitel International AG, Invitel International Hungary Kft ve S.C. Euroweb Romania S.A şirketlerinin alım satımını konu alan bir hisse alım sözleşmesi imzaladığının duyurulduğu hatırlatıldı.

Açıklamada, "İşlemin tamamlanması için gerekli olan onayların tamamlanmasının ardından hisse alımı tamamlanmış ve 7 Ekim 2010 tarihi itibariyle söz konusu şirketler şirketimizin bağlı ortaklığı haline gelmiştir" denildi.
Dünya 08/10/2010